19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

mmmmımmmmmi^mmî^ ü D0 LL0 BULMAC A Önce aşagıda tjnımlurı vmlen sözcükleri bulmaya çahşın ve hcr bir harfi bir yatay çizgı uzerincgelecekbiçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bıılmacadaki aynı sayılı karelereakta nn. (Kara kareler iki so/ciik arasırıı gösterir. Bir satı rın sonunda kara kare yoksa, bu, sözcuğün alttaki S 0 Y ADIsatmn başma " sarkuğını gosterir). Bulmaca tarnamlanmca, sorulan tanımların karşılığı okn sözcüklcrin ilk hartleri yukandan aşağıya doğru Yıldırım Türker'ın "Cihangir Kedileri" adlı şiir yapıtmdaki bir şiirin adını oluştuıacak; bulmaca karelcnndcysc, aynı şiirden bir alıntı ortaya çıkacaktır. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. Raymond Chandler'ın tanınmış yapıtı. 27 13 12 15 54 17 39 20 50 İMHHMOMCDOâLU Kürsat'a mektup VECİHITIMUROGLU // gelir tğtr ıpr Üstünde oğlum buhur Yalınız iş tutulmaz Simin 'e Zerrin 'e çağır G K. En son "Aşk Canım Benim" ve "Aşkırı Kırkbir Hali" adlı şiirdenemc yapıtlarını yayımlayan, "âşk"a âşık, şair. 67 45 41 8 73 21 19 29 30 47 36 üzel oğul, sana ağıt yaktığımı sanma. Artık, senin ağıtını yakacak durumda dcğiliz. Bizlerin görevi, senin öğretini yaşatmaktır. Sen, inandı^ın birdüşünün ıığruna öldürüldün. Baştnda kırmızt başlık Sırttnda beyaz ijlik L. Ncptiinyumun simgesi. 51 46 B. Tarık Dursııi] K.'nın bir öyku kitabı. 1 37 59 75 3 49 63 78 25 66 56 22 7 34 42 16 C. I' Scott Fitzgerald'ın karısının adı. 71 4 24 43 35 D. Tcvr'ik Fikrct'in evi. 40 26 77 64 72 E. ". , Mcnı,'" (yazar), 80 44 14 60 62 79 F. "J layatın sen ne vercliyscıı odur / Bu boşKık scn nc verdıysen odur / Bu beyaz kâğıt" ıliycn Yıınuıılı $air 48 52 18 51 61 28 5 471. saymın çöziimü A. Yerdeniz Büyürüsü, B. Ağır Roman, C. Şub, D. Ajik Ömcr, E. Mırç, F. ' Anıman, G. Şeyler, M. Kpdky, I. Hammer, J. Emiş, K. Ripley'in Oyunu, L. Ançüez. Şiir; "hayır, yürcğıın sürçmiiyor ükinmem bcn yaşamaşk dcrim, diı^eı ını ııtnuk çocuklanıı pcşınc /oyncp Uzunbay' G. "... 1 leart Mothcr" (Pink Flnyd'un l>ır ;ıl bumü). 65 68 55 53 H. Kuran'da adı geçen sekiz ccnncttcn dördüncüsünün adı; Firdevs. 23 38 6 32 I. "... Ruyası" (1,'arık Buğra'nın bir romanı). 33 69 70 2 11 58 J. " . Naiura" (Gülseli Inal'ın bir şiir kitabı). 10 57 76 74 471.sayıdan kttap kazananlar: titanbul'dan MelisUtnut, Ankara'dan. Faika Emre, Ege Miızatıiıkrnen, Adil Atik, hmtr'den: Ümit Buran, Nermin Ülkebay, Bursa'dan M. Sai( C)vct, Bilgc Biçer, lialıhr\ir'Jrn I lamdi Kirınan, Erturk Gcn^uğlu, Ccrnıl Yavuz, Mugla'dan: Berna Erkııl, Vasli Ertu, IVmlie ()ztürk, Savaş Btrgiiı, Ncşat Sazak, Samsun'dan• Birsel Genç, Saadet Boztepe, Kahraınanmara$'tan lsmail Aslan, S. Varol Düğendlı, Konya'dan:' Mustafa (îözüaçık, Şanlıurfa'dun. Ismet Durak, Kocaelt'den Kcmal Tamcan, Zon%uldak'tan Çiçek Yavuz. onurunla gittin bu dünyadan. Çağdaşlı^a egemen tlüsüncenin sosyalizm olduğuna inanıyordun, onun savaşımını vercîin, sosyalizmin insanlık düzeni olması için savaştın ve öldürüldün. Bu öldürüm, bütün devrimcilerin basına gelebilir, ama başımızda kırmızı başlığımız, sırtımızda beyaz rinlüğümüz, sürdürürüz savaşımımızı. Bu gerçeklik karşısında, aöıt yakmak, dcvrimcinin yapacağı iş değildir. Güzel ogul, seninle neler konuşmam gerektifiini kestircmiyorum. Şöyle aklıma gcluiği gibi yazmaya karar verdim. Çağdaşlaşmadan söz ettim. Günümüzoe, çağdaşlaşmaya egemen olan bir alaysılama (ironi) var. Buradan çıkalım yola. Çağdaşlığa egemen olan alaysılama, yaşamın derin çözümlemesinden daha çok, yüzeysel deneyimine kaçan insanı, o insanın ekinsel varlığını, yaşadığı doğayı, yaramgı tarihi açığa çıkarmaya çalışıyor. Sonçağdaşlık (postmodcrnizm), daha başka bir çizgide. Eskimiş gerçekliğin, yazılı kurgular olduğunu ileri sürerek yeni bir alaysılama yolu açıyor. Nesnelerden koptuğumuzu, salt, sözcüklerle karşı karşıya Dulunduğumuzu savlıyorlar. Bu sav, bana çok giilünç geliyor. Hangi sözcük vardır ki, bir nesneyi imlemesin ya da bize bir nesnenin içeriğini belirtmesin? Sözcükler, nesneleri imlcmczlcr salt, bir ölçiide içeriklerini de belirtirler. Sonuçta, sözcükler de, insan zihninin dış dünyayla kurdugu ilişkinin ürünleridir. Düsjüncenin dışında nerhangi bir dilsel öğe olabılir mi? Belki, sanatsal eylemde, estetik kaygılarla, nesneleri değişikliğe uğrattığımız için, sözcüklerin aracılı^ıyla, gerçek dünyadan ayrılmış görünürüz, ama kaynağında, nesnel dünyadan ayrılma olanağımız yoktur. Onu, ancak, imeesel olarak öznelleştirebiliriz. Her düşleme, nesnel gerçegi geliştirmekrir. Sonçağdaşhk, bizi, kendimize kapanmaya yönlendiriyor. Oysa, sanatsal ve düşünscl davranış, gerçekliği, dar bir alana kapatma eylemi degil, nesnel gerçekliği, bütünü kapsayacak biçimde genişletme eylemidir. Yaşam, nesnel gerçekliği genişleterek, degiştirerck, dönüştürerek sonsuz gerçekliğe ulaijir. Nesnelerden koparak soysıı/laştırırız kendimizi. Biıçok arkadasım, benim, "mitler" üzerinde duruşumu, nesneldcn ıızaklaşma olarak yorumluyor. Oysa Den, nıitleri, ıluşüncenin özneden kıırtulmaM için araç olarak kullanıyorum. Ne ki, yine de, dü ^üneenin bir "özne"ye baglı olmasından kurttılmamız ko lay olmuyor. Dilin özneden kurtulduğunu,, en iyi biçimde "ağıtlar"da görüyoruz. Agıt, "ağlamak" eyleminden turemi%, ama a^ıtları incelcdiğimi/de, ağıta yolaçan ola yın anlatımında, ölüm acısı yoktur. Öznenin duyduğu acıyı dillcndirmiyoragıtlar, karşıtı, ölenin yaşamöyküsünü, yaşamındaki davranışlarını, yüzeysel olarak, kimi de derinleştirerek anlatıyor. Tuhaf deöil mi, ağıt, salt ölümlcrde yakılmıyor. Evlenme olayında da yakılıyon. Evden ayrılan "kız" (gelin) için "gelin ağıdı" yakılıyor. Yenilgiyle biten savaşlann toplumda bıraktığı acılar için de yakılıvor. Yemen Türküsü, üsmanlı'nın Anadolu insanına çektirdiği acılann tarihsel bir kesitini içeriyor. Doöal afetler, salgjn hastalıklann yolaçtığı kırımlar, ağıt yaktınyor insana. Çok merak ediyorum, ne den, Susurluk'un agıtı yakılmadı? Çctelerin viran eyledigi Türkiye'nin ağıdını, halk nezaman yakacak? Gevczc halk şairlerinin kabplasmıj sözcükleri, ülkemi zin basına gelen oelayı yansıtamıyor. Can Yücel in agilt diliyle yetinivoruz şimdilik. \ lalkın içtenlikli sesini Dekliyorum. Ağıtçı, ölünün dış görünüsünü, giyim kuşamını, jrasını (karakter), huyunu husunu sayar döker, ama öznel duygulannı yansıtmaz. Olenin mutluluğumutsuzIuğu, varsıllığıyoksulluğu, dinginliği hırçınlıgı, yigitliğikorkaklıgı, şasırtıcı bir gerçeklikle anlatılır ağıtlarda. llahilerde, uilsel kullanımı, inanç dizgesi belirledigi halde, ağıtların düsel öraüsünü, nesnel yasam belirler. Özncl duygular etkin değildir ağıtlarda. Ağlanan kişinin öldürüm koşulları, acıya yolaçan olayın ortamı .üzerinde durulur. Gurbette ölümün örgüsü de çok nesneldir. Baba ocağına, yâr kucağına özlem yansıtılır gurbet ölümlerinde. Güzel oğul, inancınla, bir dağ gibi duruyorsun anılarımda. Lilaios'un kar şısına çıkardıkları gibi, karşıdcvrimciler, senin karşına iki aslan çıkarmadılar. Sen ki, tanrılar arasında, Hindistanlı bu çobanın "Ay"ı tanıdığı gibi, yalnız, "emeğin yiiceliği"ni tanıdın. Emperyalizmin tanrıları, senin karşına iiç yağlı kurşunu çıkardılar. Yaşam, seni ulu bir dağa çevirdi. Gölgende onurunu kutsuyorum. Işte böyle oğul, mit, insanın tannlarla savaşımına katkıda bulunuyor. Mitlerde, dilin kullanımını, dinsel inançlar değil, insanın tanrılara karsı savaşımı belirliyor. Güzellikte, iyilikte, doğrulukta seninle yarısacak kişi azdır. 1 lalkımız, senin ve arkadaşlarının yolunda, bütün halk düşmanlarını taş yağ muruna tutacaktır yakuıda. Kuşkun olmasın, kırmızı başlıklı, beya2 işlikli oğul.» C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 473 SAYFA 23
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle