Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Şair, fotoğraf sanatçısı Mahmut Turgut'tan bir armagan AHMET OZER üny.ı, bırgünlüğüneçocuklara verilse kim bitir nasıl güzelleşirdi diyc düşünmüşüzdür. Nasıl bitersorunlar, nasıl sona erer çılgınlıklar diyc nice düşler kurmuşuzdur. Türkçcnin biiyiik şairi Nâzım \ likmct'in 21 Mayıs 1962'Je yazdığı şiiri, bu alandaki duyarlılığına örnekti: D Diinva Cocuklan dünyayı verelim çocııklara hiç değilse bir günlüğiine allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar oynasınlar türküleri söyleyerek yıldızların arasında dünyayı çocııklara verelim kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi hiç değilse bir günlüğiine doysunlar dünyayı çocııklara verelim bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı çocuklar dünyayı alacak elimizden ölümsüz ağaçlar dikecekler Bir günlüğiine de olsa büyüklcrin bu olanağı çocuklara tanıması söz konusu değil. Oysa dünyanın nasıl da gereksinimi var böyle bir değişime... Şair, fotoğra! sanatçısı Mahmut Turgut'un Kıiltür Bakanlıöı Yayınları arasında ıkan "Dünya ÇocukJarı" adlı albümüne akarken bunları düşündüm. Albümdeki çocuklar, sanki bir annenin evlatlarıydı ve gülüşlerindcki sıcaklık, bir güzelliğin yansımasıydı. Onlar dünyayı yönetmeye hazır bir yürek taşıyorlardı. Cunıhuriyethnizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, dünyada çocuklara bayram armağanctmeninonurunubizlcrekazandıran tek öndenlir. Başlangıçta ülkemiz çocuklü Mahmut Turgut, sanatçı portrclerini bir araya getirmiş, güzel şiirlcre imza atmış bir şair. Renk diyarından aerlediği nice güzelliği, yıllardır izleyenlerinc sunan bir fotoğraf sanatçısı... "At Dağları Sırtından" adlı şiir kitabı yayımlandığında, şiirin atına binmiş bir süvariydi o. 20 yıl sonra, söz konusu kitabı ycnidcn yayımlarken, bu kez terkisine fotoğrafı ahvermişti. Mahmut Turgut, objektifini dünyanın dört bir yanından ülkcmizc gelmiş çocukların yüzlerine yöneltiyor. Onlarla bir yüreği paylaşıyor, onların dünyalarında geziniyor. Onların bugününü bir karede dondururken yarınlarcıa bugünkü saflığın korunmasının özlem vc dilcğini geçiriyor usundan. nnın, sonrasında tüm dünya çocuklarının sevincini havalandı ran çocuk bayramı, bir büyük coşkuyla 1979 yılmda TRT nin üstlendiği bir ctkinlikle bütün dünya çocuklarına bir çağrıya dönüştürüldü. Dünya çocuklarını bir araya getiren coşku, bir albümden yansıyor şimdi. Büyük boy 125 sayfadan oluşan albümde, 40 50 ül kcnin çocuklarının görüntüsü bir ebenıkuşağı gibi yansıyor. Albümün başında cv sahibi olarak Türkiye yer alıyor. Sayfalarda yer alan her ço cuk totoğrafının altında, söz konusu çocu ğun temsil cttiği ülkcnin başkentinin adı, yöneliın şekli, yüzülçümü ve nüf usuyla ilgili bilgıler yer alıyor. Almanya'dan Fas'a, Italya'dan Mısır'a, Sudan'dan Isveç'e, Romanya'dan Yeni Ze landa'ya, Kuveyt'ten Çin Halk Cumhuriyeti'ne uzanan yelpazede yer alan onlarca çocuğun gözlerinde, çocuğa bayram armağan eden bir önderin ülkesinde olmanın kıvancını gözlüyorsunuz. (.ocukların pırıl pırıl yüzlerinin ardından Çocuklar/Oyunlar bölünıü yansıyor. "Ata'ya saygı", "UNICEF"le harmanlanıyor. Kortejin, kentin bir caddesindeki gösterisi, "23 Nisan"ın sarsıcı güzelliği; bir papatya bahçesine, bir gelincik tarlasına götürüyor sizi. Güneş binbir rcngc dönüşüyor bu güzel çocukların anlamlı yüzlerine, rengârenk giysilerine çarptıkça. Bayrakların oluşturduğu arınoni, tribün gösterileri, halkoyunlarının oluşturduğu ritm ise bir yele el vermekte sayfalarda. Kara dcrilı, çckik gözlü, sarı saçlı, buğday benizli çocuklar dcğişik uluslardan olmala rı nedeniyle aynı dili konuşmuyorlar, ancak yaşamında duygusal atmosferin doruğa çlktığı anların mekânı tcr minalleri terminallere, kcntleri kentlerebağlayan otobüslerin karoserlcrindeki, çoğu da soyut olan o şeKİller de ınsanın duygusal coğrafyasından nicegizi taşır renklerinde, biçim lerinde... Bu gizin ardından sürüklenir Mahmut Turgut da... Bu çalıijmasının ürünü, "OtoGrafik" sergisiyle (1994) ulaşır sanatseverlcrc. 1995're açtığı ikinci kişisel scrgisinde ise, bu kez çocukluğunun geçtiği yerlere, Van'a yönclmiş olarak buluyoruz Turgut'u. "Doga'dan Van'dan" scrgisinde, şclalclcriylc, kalesiyle, kedisiyle Van.kartpostal tadındaki zaten kartpostal olarak da satışa sunuldu bu lotoğraflar doğa görüntüleriyle buluşur. Yine bir tcmatik çalışmayla karşı karşıya bırakır izleyicisini. Ancak, bu kez, ilk sergisinde, daha tema seçimiylc farklı olma çabasının yerini, fotoğraf makinesiolan hemen herkesin, karşısında büyülcnip dekianşöre bastığı görüntüleri farklı kılma çabası alır. Derken, 1997 yılında, portreleriyle cıkar sanatscvcrlcrin karşısına Turgut. "Euebiyatçı Portreleri" adlı bu sergi, 35 edebiyatçı portrcsini içcrir. Ancak, Turgut, hcp sürdürür edebiyatçı portreleri çekmeyi... Bugün sayısı kaçı buldu bilinmez. Portre fotoğrafları ve Mahmut Turgut'un edebiyatçı portreleriyle ilgili düşüncelerimi daha önce de yazmıştım ("Duyguların harıtasıdır yüzler", Siyah Bcyaz gazetesi, 5 Mart 1997). Bazı şeyleri yinelemiş olacağım belki aına, söylemem gerekir. Portre fotoğrafı çckmck apayrı bir ustalık ister. Ne anı fotoğrafı, ne sanat fotoğrafı, ne belgesel... Bunlann tümünden bir şcylcr içcrcn, ama hiçbiri olmayan bir yani vardır portre fotoğrarçılığının... Bir anı fotoğrafı çeker gibi bir sıradanlığı içermelidir portre. Teknik olanaldar, bir sanat fotoğrafı çekercesine iyi kullanılmalıdır... Aynı zamanda da bir belgesel çalışma l bu durum onların anlaşmalarına engel de ğil. ünlar ortak bir dil yaratmışlardı ta ilk günden beri. Bu sevgi dıliydi, dostluk diliydi, coijkunun alfabesiydi. Bunca çocuk, beden diliyle hem yaşamını hem de sımgelediği ulusun çok boyutlu kültürünü oynadığı oyunlarda yansıtıyor. Renlder mi? Eflatun beyaza el verrniş, lurmızı sarının altına scrilmiş,. Ycijil, sarı ile kırmızının üstünde salınan maviyle ic içe. Mahmut Turgut, sanatçı portrelerini bir araya getirmiş, güzel şiirlere imza alnuş bir * yaptığınm ayrınıında ve bilincinde olmalıdır portre çeken kisi. Portrcdeobjektifbiryüzeyönelir. Yüzün bir anının dondurulmasıdır portre. Ancak, o anda, portresi çekilen kişinin ömrü olmalıdır. Bakışlarına düşecek ışık, o bakışlan sanki tüm zamanlarda yakalamalıdır. Bütün birömrün hüzünlcri,yalnızlıklnrı,scvinçleri, coşkuları, tutkuları vb. dondurulan anclaki oakışlarda, dudakların çizgilcrinde, saçların kıvrımlarında yakalanmalıdır. Bunlar yapılabilmişse başarılı biri portre fotoğrafından söz cdilebilir. Portre fotoğrafı çekmek zor iştir elbette. Hele de, portresi çekilen kişi bir yazar, bir şair, bir ressam, bir müzisyensc... Çünkü, bir romancının romanları, birşairin şiirleri, bir rcssamın resimlcrı, bir müzisyenin besteleri, yorıımları da yansımalıdır yüze. Aziz Nesin'in portresinde yaşamın trajedilerini, geri bıraktırılmış bir ülkcnin insanlarının ezikliğini, ürkekliğini gülmcccyc çcvircn o müthis zekâyı; Ali Yüce'nin yüzünde kaskctli bilgeliği, ironiyi; Ayla Kutlu'da "mekruh kadınlar mezarlığı"nın hüznünü ve "kaçış"ı; Hasan Ali Toptaş'ın bakışlarında, duruşunda vüzer gezer yasamları, "gölgesizler"i, herkesin bir kayıp oluşunun öyküsünü okuyamıyorsak neye yarar o fotoğraflar? Mahmut Turgut, bütün zorlukların ayrımmda olarak soyunmuş portre fotoğrafı çckmeye... Yine bu bilinçle olsa gerek, yapay ortamlara.stüdyoışıkJarının altına çckmemişsanatçıları...Cîünlük yaşamın içinde yakalamış onları. Gerçi portrede, yüzü çevrclcycn alan dışında kalır karenin... Ama, olsun... iyi bir fotoğraf, karenin dışında kalanların da okunduğu bir imgedir. Mahmut Turgut, bir şiir kitabı ("At Dağ ları Sırtından") ve üç kişisel serginin ardın dan, şimdi de Kültür Bakanlığı Yayınları arasında yayımlanan "Dünya Çocuklan" albümüyle buluştu sanatseverlerle. Albüm, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle, Türkiye'de konuk edilen çeşitli ülkelerden çocukların portreleri ve gerçekJcştirdiklcri gösterilerden kareleri içeriyor. Türkiye'den çocuk portreleriyle başlayan albümde, Porto Riko'dan Yeni Zelanda'ya dck 44 ülkeden çocuk yüzleri ycr CUMHURİYET KİTAP SAYI 511 'Otogpafik'lepden >engâhenk' çocuk yüzlerine M. MAHZUN DOĞAN A nı fotoğrafı çckenler ilc bir sanat ola rak fotoğrara kendini verenler, yaşa nıını adayanların arasindaki lemel fark, ikiııcilcrin fotoöraf çekmenin teknik olanaklarını daha iyi bilip, daha iyi kullanmalan ile fotoğrafa özgü görscl estetik kaygıhırı daha çok taşımaları miciır yalnızca? Dcğil elbettc! Fotoğrafı bir sanat olarak al gılayıp, bir sanatçı yaratıcılığıyla iotoğrala yönelenler, tıpkı diğer yaratıcı sanat dallarında olduğu gibi, yaratmanın sancısını çckerler. O sancıyla belli temaları peşine dü ser, kcııdi birikimleri, duyarlıkları, duygu larıyla farklı bir göz olarak ayrıntıların izini sürerler. Tüm sanat dallarında, dahası yaşamda olduğu gibi, rastlantıların etkisi fotoğrafta da varuır ve büyüktür, ancak rast lantılara tcslim olan dcğil, onlara bile ken di damgasım vurandır sanatçı. Fotoğraf sanatçısı daöyle... Sanat dünyasına adımını şiirle atan Mahmut Turgut, sonra fotoğrafa yöneldiğindc Her nc lcadar hâlâ şiir yazmayı sürdürse de, fotoğraf onun için öndedirartık fotoğrafta da şiirsel bir tat aramış, dizelere dönüşebilecek şiirsel imgeleri.görsel imgeler olarak fotoğraf karelerinde yakalamaya ça lışmısjtır. Bajjka ne olabilir ki, otobüslcrin karoscrlerinin dışyüzeylerindeki rcnk renk bandailar, bu bandajların oluşturduğu soyut grafiklerde, hatta onların ayrıntılarında ara dığı? Terminallerde, otobüs peronlannda bekleyenlerin, yola çıkmak üzere olanların, yoldan döncnlcrin yüzlcrinde, adımlannda, bakışlarında birçok anlam yakalayabilecekken, bu adamların peşine düşebilecekken, objcktif iııi karoserlerin dı^ yüzeylerinde do laştırması, yani bu izlcksel scçim, daha cn başta bir farklılaşmayı gctirir. Gctirmiştir. Ayrılma ve kavujma anlarının, yani insan SAYFA 8