Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ŞENER ÖZTOP Adile Aydanın edebiyat eleştirileri bir kitapta toplandı I lk hariciyeli kadıtı yazar Âdile Ayda'nın "Bir Demet Edebiyat" (1) adh kitabı, (Prof.Dr. Halil İnalcık'ın önsozii ile), Türkiyc îş Bankası Kultür Yayınları arasında likinı 1998'de yayımlandı. Kitap, iki bölümden oluşmaktadır. Birincibölüm: "CıımhuriyetGazetesinden Seçilenler" ya/arıtı Cumhuriyet gazetesinde edebî eleştiriciliğini üstlendiği (19461956) yılları arasında yayımlanan yazılaıından seçkiler, sırasıyla:" Yahya Ke ma!", "Ahmet Haşim'in Bir F:ransızca Makalesi", "Refik Halid", "'l'arihî Homan", "Edebî Hatıralar", "Yakup Kadri Karaosmanoğlu Hakkında", "Dostoyevski", "Sanat ve Tstırap", "Sanat ve Aşk", "Balzac", "Teşkilâtlı Bir sanat Cereyanı: Sürrealizm", "AndreGide", "Paris Kütüphanelcri", "Picrrc Loti", "Fransızlar Victor 1 lugo'yu yeniden keşfettiler", "Victor Hugo'nun Romantik Çağı". ikinci bölüm: "Hisar Edebiyat Dergisinden Seçilenler" başlıöında Âdilc Ayda'nın söz konusu dergiue 19761980 ytlları arasında yayımlanan ''Edebî Hatıralar" başlıklı yazı dizisiyle birlikte kiiltürsanat içerikli edebî makalelerinden seçmeler yer almış: "Sanatçı mı Onemli, Eseri mi?", "Sanat ve Psikanaliz", "Atatürk Ölmemiştir", "Sanatta Ilham", "Edebiyatın Ters Yüzü", "Vezin ve Kafiye", "Pembc Romanlar", "Sanatçının Hayatı ve Eseri", "Kadın Yazarlar ve Müstehcen", "Mukayeseli Edebiyat", "Şair Mchmet Emin Bey", "TeanPaul Sartre", "Edebiyatta Ölüm" başlıklarında yirmi dokuz makalesini yeniden okumak ve değerlendirmek gereksinimini bugün de kendisi gösteriyor. Yazarın edebiyat ve sanat çevreleriyle içli dışlı olması, babasının bilim ve edebiyat ortamından dostluklan, evlerinde yapılan edebiyat vc sanat sohbetleri, onu yalundan iluilcndirmi^tir. Bununlahirlıkre, ö.... Onıın Fransızcaya egemenligi, Fransızedebiyatı üzeıinde geniş bilgisi sonradan dışişleri bakanlıgındaki seçkin hizmet yıllannda meslektaşlarının takdirini, bazılannın ise haset ve kıskançlığını çekmiştir." (2) "O, zamanla, fikir ve edebiyat alanında müstesna bir kişilik geliştirdi. Tiirk cdebiyatında zamanında sivrilmiş bütün Türk edipleriy le sıcak ilişkiler kurdu (Sonraları bu edebî üişki ve gözlemlerini kendi hayat hikâ yesiyle birllkte bir kitapta toplayıp yayımlamıştır. Bu kitap yakın dönem euebiyat tarihimiz için orijinal, değerli bir kaynaktır).(3) "...Âdile Ayda 1913'te Kazan'da doğmuştur. llköğrenimi Berlin ve Paris'te yaptıktan sonra, ortaöğrenimini tstanbul'daki Notre Dame de Sion Fransız lisesinde tamamlanmıştır. 1932'de hukuk fakültesini biürmiş, daha sonra da Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nin Fransız filolojisi bötümünden de mczun olmuştur. Hııkuku bitirdikten sonra, dışişleri giriş imtihanını kazanarak, ilk Tiirk kadın diplomatı olmuştur. Fakat kadın diplomatların dışarıya tayin edilmcsini engelleyen kaıar ve hükümler yüzünden, iki yıl son ra bakanlıktan ayrılarak, öğrctim mesleğine geçmiş, konservatuvar, Ankara Kız Lisesi'nde nocalık yapmıştır. 1941'de Dil ve Tarih Cografya Fakül tesi'nde* Fransız Edebiyatı asistanı, 1943 te de doçent olmuştur. Ankara ve tstanbııl üniversitelerinde uzun yıllaröğretim iiyeliğinde bulunmuş, avnı zamanda 1946 ilc 1956 arasında Cumhuriyet gazetesinin edebî eleştiriciliğini yapmıştır. 1957 sonıında universitcden ayrılarak, dışişlerine dönmüs ve Lahey, Belgrad, Roma gibi başkentlerde diplomatik görevlerdc bulunmuştur. 1966 yıhnda, genelmüdür vekili sıtatıyla, dışişleri bakanlığının kultür işlerini yönetmiştir. Bu sırada Italyan devleti kendisine bir Liyakat nişa Bir Demet Edebiyat Ilk hariciyeli kadın yazar Âdile Ayda'nm "Bir Demet Edebiyat" adlı kitabı, Prof. Dr. Halil İnalcık'ın önsözü ile, Türkiye Iş Bankası Kültür Yayınları arasında yayımlandı. Âdile Ayda, 194656 yılları arasında gazetemizde edebiyat eleştirmenliği yapmıştı. nı tcvcih etmiştir. 1976 yılında cumhurbaşkanı tarafın dan senatörlüfie seçilen Âdile Ayda'nm Mallarme hakkında I'ransızca olarak yayımlanmış bir eseri ve Türkçe Yahya Kemal'e ve Etrüskler'e dair eserleri vardır. Tiirk Tarih Kurumu'nun Belleten dergisinde tarih öncesi ve Eski Çağ ile ilgili il mîyazıları yayımlanmıştır." (4) ya Kemal, Sabahattin Ali, Celâl Sahir, Salih Zeki Âktay, Orhan Seyfi, Cevat Fehmi Başkut gibi on bir edebî şahsiyeti ka dın gözüyle irdeler. O "babamın arkadasları" dedigi ünlü kişiler yine ünlü bit hukuk bilgini olan Sadri Maksudi Arsal'ın evi yazar, şair ve bilginlerle yapılan doyumsuz geceleri gündüz yapan "edebiyat ve sanat" söyleşilering tanıklık edeeektir. Dolayısıyla genç Adile Ayda'nın edcbiyata karşı merakını, zevkini, ilgisini bu söyleşiler ve buluşmalar şekillendirecektir. ^Daha doğrusu yol göstereccktir. Genç Âdile iyi bir öğrenim ve eğitimden geçtiği için de aynca şanslıdır. Şöyle ki, tstanbul'ua Dame de Sion 1'ransız okulun da öğretim yapmaktadır. Fransızcayı Paris'te küeük yaşlarında öferendiği için bu dili anadili gibi bilmektedir. Okulda Fransızca şiirlcr yazar. "Bu şiirler, güzel bir Fransızca ile derin duyguları yansıtmaktadır. Uzun bir şürinde, Âdilc Hanını geleceği keşfetmişçesine der ki, insan bir gün gclecek, yıldızlar arasında yolculuk etmeyi başaracak, ama onun yeri da ima bu küredir ve hiçbir şcy ondaki insanî aşkın yerini alamaz."(5) Yazarımız okumayı, yazmayı, araştırnıayı ve çalışınayı sever. Aydın, avdınlanmacı, Atatürkçü bir kadın diplomattır. Kendisinde ulusal bir heyecan ve ideal vardır. tyi birgözlemci ve izleyicidir. Her zaman bilimsel bir şüphe içinde doğruyu bulma, araştırma, inceleme onun vazgeçcmcdiği özellikleridir. Atatürk rnilliyetçiliğinin bilinci ve inancı içerisinde cumnuriyetin ikinci kuşak insanı gibi o da görevini en iyi bir biçimde diğer bir deyişle, "hakkını vererek" yapar. Kelimenin tam anlamıyla büyük bir idealisttir. "Ben bir cumhuriyet çoçuğuyum" der gibidir. Onun "Atatürk Ölmemiştir" aolı yazı sı bir anlamda onun düşünce sisteminin leitmotiv'ini verir. Bu konuda şunları dile getirir: "... Atatürk ölmemiştir. Fakat açık konuşalım: Içimizde onu manen öldürmek, yaralamak isteyenler yok değildir. Bunlar iki gruptur. Her ikisi kendi açısından belki iyi niyetli, fakat Türklük bakımından yanlış düşünccde olan bu gruplara, vaktiyle Ingiliz Lawrence'e uyanların bize karşı neler yaptıklarını ve üsmanlı devrinde Türk miID menfaatlerinin Noradukyan efendilerin elinde bulundu^unu hatırlatmak kâfidir." (6) Âdile Ayda nın yazılarının derin bir kültürün özümlenmesi sonucu oluştukları belli olıır. Türk ve Batı kültürünü büyük bir merak ve gözlem gücüyle inceler. Titiz bir araştırmacı ve eleştirici kimliği ile Cumhuriyst dönenrinin ilk Tiirk kadın djplomatı Bizim kuşağın iki kalıcı ve önemli fikir ve sanat dergisi vardı: Birisi, Varlık, diğeri ise, Hisar'dı. Ben her ikisini de okııyarak rikir dagarcıöımı zenginleştirir, kültür^ sanat dünyasından haberler alır, yeni yeni bilgileredinirdim, Söziin dogrusu, ner iki derginin düşünce tandansları ayn idi. Ama ben, her ikisini de sever, okur ve bir senteze ulaşmaya çahşırdım, kendi küçük fikir dünyamda... Ydlar sonra Hisar dergisi, otuz yıllık Bcçmişi ile ayakta durmak istiyordu. Maadi yetersizlikler ve diğer etmenler derginin çıkmasını zorlaştırıyordu. Geçen ay yitırdiğimiz şair Mehmet Çınarlı'nın bütün direnmelerine karşın dergi, maalesef şairin "Hoşçakalın" başyazısıyla yaym nayatına Aralık 1980'de son verecektir. Doğal olarak biz gençleri bu durum epeyce üzmüştür. Şükürler olsun ki Varlık, 1933 'ten beri rahmetli Yaşar Nabi'nin bıraktığı yerden altmış altı ytldan beri yayımını sürdürmektedir. Bu gün her ikisini rahmetle andıöım ve güzel duygularla yâd ettiğim iki dost agabey Yaşar Nabi vc Mehmet Çınarlı ile yakından ilişkÜerim olmuştur. Ve bu iki derginin iç sayfalannı süsleyen ve onlara estetik yönden güç katan desenlerin çizerlerinden birisiydim. Mehmet Kaplan'ın da söyledigi gibi "...resim ve gravürlerden bir şiir, bir hikâye gibi zevk alırdım." Sözü nereye getircceğiz? Yakm bir tarihte aramızdan sessizce aynlan Âdile Ayda hanımefendiye... Ayda'nın yazılarıyla ilk tanışmam, okumam ve değerlenclirmem Hisar dergisinin Temmuz 1975, 139. sayısında "Edebî Hatıralar" baslı ğındaki yazılarıyla olmuştur. Türk edebiyatının ünlü romancı, nikâyeci, şair ve oyun yazarlarıyla "anıların ışıgında' onları kendi objektifinde ve potasında göz lem, etüt ederek akıcı bir üslupla, bir kadın duyarlılığı inceliöi ve zararetiyle edebiyat dunyasına tanıklık edecek bclgesel nitelikte makaleler yazdı. Kendi objekti finde incelenen ünlüler şunlardı: Peyami Safa, Halide İdi,,, Yakup Kadri, Abdülhak Hâmit, Refik Halit, Şükufe Nihai, Behçet Kemal, Fazıl Ahmet Aykaç, Yah tanınır. Türk edebiyatını ve sanatını en ince ayrıntısına kadar araştınr. Sanatı ulusal ve evrensel boyutlarıyla kavrar ve bu radan kendine özgü yorumlar yapar. Başka bir deyişle, sanat eserine karşı sezişi, duyıışu evrenseldir. Ama kendi topraklannda varolan kültürlcrin yorumlanışı, di li kendine Ö7gü bir ulusallık içerisinde açıklar. ü n a göre, "...kültür denen şey geçmişin miıası üzerine inşa edilir. Bizi biz yapan eski şiirimiz, eski musikimiz, eski hayat görüşümiizdür. Bunlarla iftihar etmeliviz. Varsın Batılılar bizi anlamasın ve beğenmesin. Esasen ilerleyemeyişimiz Tanzimat'tan beri Batı'yı laklit etmeye yeltenişimizdendir." (7) Sanatı luks, eglence, zevk, oyun gibi düşünenlere kızaı ve şu net yanıtı verir: "...sanatın mayası ısttraptır. Büyük sanatkârlar büyük mubtariblerdir. Sanat cseri sanatkârın kendisini anlayabilecek olan ruhlara bir mesajıdır." (8) O Cumhuriyet döneminin bir bakıma idealizmiyle yaşar. Bu idealizmi günlük yaşamından resmi yaşamına kadar sürdü riir. Dahası, her zaman, her yerde sezdirmek, duyurmak ister. Dolayısıyla yaşadı ğı dönemin olayları, insanları, geçmiş zamanla yaşadıöı zamanı, anı değerlendirir. Insanların biıinçaltı dünyalarına iner, psikanaliz çözümlemeler yaparak ruh profi lini çıkarır. 19751980 yılları arasında en çok makalelerinin yayımlandığı dergi Hisar'dır. Hisar onun bir bannağı, sıgınagı vc yazılarının okur kitlesine ulaştırılacağı, buluş turulacagı tek dergidir. Bu zaman diliminde kırk dört yazısı yayımlanır. Edebî ma kalelerindc görülür ki, konularını önceliklc kültür, edebiyat ve sanat dünyasından seçer. Ama bütün bunların ötesindc kendi dünyasını belirleyen, çevreleyen, kuşa tan ve onu daima yeni arayışlara sevk eden Yahya Kemal'c karşı sevgisi ve tutkusu dur. Yahya Kemal onun için birfenomendir. Bir bakıma o, "yazar, sürekli bir arayış içinde olmalıdır" der. Kandi Gök Kubbemiz" şairi ile yaptlan ilgmç bir buluşma Âdüe Ayda'nm yaşamöykiisâ . Âdile Ayda'nın düşünce dünyası Âdile Ayda, Yahya Kemal'le 'edebi bir mülâkat' yapmak, onunla görüşmek, buluşmak ister. Fakat bir türlü fırsatını yakalayamaz. Bir gün, Cumhuriyet gazetesinde (2 Haziran 1947) Yahya Kemal hakkındaki yazısıyla büyük şairin ilgisini çeker. Bu yazı onlann tanışmalarını sagfar. Daha sonra birbirlerine karşı duyulan yakınkk dostluğa dönüşecektir. ÂdUe Ayda, Yahya Kemal'le ilk önemli mülâkatı (görüşmeyi, buluşmayı) safilayan cdebiyatçımız olarak şairin giz dolu düşünce ve şiir dünyasının içine girerek, aşama aşama onu tanımak, yazmak fırsatını bulur. Ve şairle buluşarak beklenen 'mülâkatı' yapar. Bu ilgi çekici görüşmenin öyküsü yine enteresan bir sonuçla noktalanacaktıı. " 16 Ekim 1947 'deyayımlanmış olması ge rcken yazının Yahya Kemal'in gazete idarehanesine çıkagelmesi ile yayımlanması engellenilir. Vıllar sonra yazı, Cumhuriyet gazetesinde 12 Mayıs 1959 tarihlerinde şairin ölümünden sonra yayımlanacaktır. "Yahya Kemal 15 Ekim 1947 akşamı dizgiye verilmiş mülâkatın basılışını durdurup da Yazıişleri odasından çıkıp gittiği zaman Cevat Fehmi Bey demışti ki: tyi ettiniz de şairi kıskıvrak bağladınız. Yeni mülâkatı vermezse eskisini basabileceğimizi kabul ettirdik. Bunu, yeni mülâkatı alabilmek için yaptım. Yo, onu siz ümid etmeyin. Şairin size yeni mülâkat falan vereceği yok." (9). Âdile Ayda, ikinci olarak yeni yapacagı mülâkat için şairi sürekli izler, bu enteresan serüven, Paris'te ChampsElysees'deki "Select" kahvehanesinde noktalanır. Şairle buluşma, sadece sohbet içindir. "Yahya Kemal'le Sohbetler'^ (1959), 4<Jlı kitabın yazarı Sermet Sami Uysal, Âdile Ayda'nın "Yahya Kemal'in Fikir ve Şiir Dünyası" (1979), adlı yapıtını şöyle ' CUMHURİYET KİTAP SAYI 510 I SAYFA 16