24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

EVAT CAPAN Hâfız'dan Gazeller/ Çeviren: Kenan Sarıalioğlu Söyleyin meclisimize mum getirmesinler Yârin dolunayı ile yüzümüz aydınlanır! Bizim mezhebimizde şarap helaldir, ama Ey gül fidanım, selvi boylum, sen yoksan, hayır! Niçin söz ediyorsun bana ayıptan, ardan? Herkes beni bu ayıpla bilir, böyle tanır arapçıyız, sarhoşuz, güzel severiz, doğru im bu kentte böyle değil, kim inanır? Suçumu söylemeyin memura, yaran yoktur O da bizim gibi işret ister, zevk aranır! Şarapsız, sevgilisiz günün olmasın Hâfız Belkı bir gül ayında bir gün kadeh bulanır! Olmez asla yureği aşkla diri olanlar ölümsüzlüğümüz kavıtlı gök atlasında... 111 ff 9. Şirazh Hâfız: (P139O) Iran edebiyatında gazelin öncüsü olan Hâfız'ın asıl adı Şemseddin Muhammed'dir. Yaşamı hakkında kesin bilgilerden yoksunuz. Şiraz'da doğup öldüğü biliniyor. Hâfız'ın şiirinde ana konu sevgidir. Eski Arap şiirlerinden, özellikle "Caniliye" dönemi ozanlarından esinlenen Hâfız'ın şiirlerinde duygu, uyum, düzen ve bütünlük öğeleri egemendir. Gazel türünde yaygın olan bir özellik olan her biri ayrı bir konuyu işleyen bağımsız beyit Hâfız'da pek yoktur. Dize ve beyitler anlam ve konu bakımından bütünlük gösterir. Hâfız'ın, "Divan"da her türlü inanç katılığına, dinsel kısıtlamalara karşı çıktığı görülür. Ona göre şârap, insanı yaşamın ağırlığından kurtarır. îranlı bilgin Sikatül îslam Nuri ye göre Hâfız'ın gazellerindeki "şarap ve güzel" gibi sözcükler soyut anlamlarıyla değil, gerçek anlamlarıyla bu şiirlerde yer alırlar: "Iki yillık şarap, yıllanmış halis şarap; on dört yaşındaki dilber de, on dört yaşındaki güzeldir..." Hâfız dan etkilenmeyen Osmanlı şairi yok gibidir. Batı'nın büyük ozanı Goethe de ona özenerek "DoğuBatı Divanı"nı yazdı. Şarabınm nuruyla parlat kadehi sâki! Sen de çal ey çalgıcı, çanlar demsefâsında! Şarabın lezzetinden habersiz olan sofu Vârin yüzü görünür kadchin aynasında Ülmez asla yürcği aşkla diri olanlar Ölümsüzlüğümüz kayıtlı gök atlasında Şeyhin helâi ekmeği, bizim haram suyumuz Bclki de bir tutulıır kıyamet davasında! Dostların bahçesinden yolun geçerse riizgâr Sevgiliye selam et, unutma ona de ki: "Hatırdan çıkarmasm, hiç ımutmasın bizi! Nasılsa yiteceğiz, unutuş deryasında!" Sacıyor gözlerinden taneleri cy Hâfız Bak vuslat kuşu geldi, durur aşk tuzağında! 2. Yol çatallaşıyor içte, içerde Ben nerde, benliğiyie savaş nerde? Tanrı korkusuyla dcrvişlik olmaz Vaaz ncrdc, neydeki neş'e nerde? Sofu hırkasıyla namazdan bıktım Zerdüşt suyu nerde, o ateş nerde? Vuslat ânı geldi geçti ne yazık Cilveli yâr nerde, o eş nerde? El ne bilsin değerini ay yüzlünün Ncrdc o sönmiiş mum, o güneş nerde? Scvgili, Hâfız'dan bckleme bir şey 0 uykular nerde, o düş nerde? 4. Şarap getirin dostlar vakit varken Saban olmuş, sis gözlere ağarkcn... Arkadaşlar bu dem şarap dcmidir Çiğ lâlenin yanağınu damlarken... Gül, zümrüt tahtını kurmuş çimene ' Yâr, kızıl şarabını yudumlarken... Yaranıza bas dudağının tuzunu Yüreğimiz kavrulmuşkcn, yanarken... Dupduru şarabı çekiver gitsin 1 lârız senin hayafine dalarken... 5. Gönül onun ınuhabbetinin yeri Yüzümüze ayna tutar gözleri Iki cihana da baş cömcm ama Bu can onun jjönütlü bir csiri SAYFA 18 Bahar günü bahçede, şarap, sohbet, incesaz... Nerde sâki söyleyin, ne bu bekleyiş, bu naz? Gününü gün etmeli, giden geri gelmiyor îşin sonu ne olur? Kimse bılmez, anlamaz Bir kılla birbirine bağlı ömrün günleri Aklını başına al, senin derdin çok mu az? Bengisuyun anlamı, îrem bagının özü Şu ırmakla şaraptan başka bır şey olamaz Günahın ve sevabın kaynağı aynı yerdc Kimse bu karmaşadan doğru yolu bulamaz Gökler bile bilemez perde ardındakini Perdeyi çeken için gızler gizli kalamaz Kulların işlediği suçun öncmi yoksa Tanrı hesap gününde o suçu bağışlamaz Sofu Kevseri ister, Hâfız şarap kadehi! Tanrı'nın isteği ne? Niçin bu sorulamaz? 10. Gül bahçesinden cser bugün cennet rüzgârı! Sevgilim de yanımda, şarabım gülden an... Saltanattan dern vursun ş^imdi bu garip yoksul Otağ bulut gölgesi, mcclıs ekin kenan.. Fışkırmış çayır çimen, bu bcrckct ayında Peşin varken veresiye, sayılmaz akıl kârı! Gönlünü et şarapla, gör bu harap dünyanın Toprağımızdan kerpıç yoğurmaktır kararı! Düşmandan vefa umma, bu ibadet yurdunda 'Aydınlatmaz kilise munıu karanlıkları! Kınama bu sarhoşu, defteri kara diye Nasıl yazmış yazgıyı bilinmez yüce Tanrı! ..* • : ı. Ondan almış rengini menekşeler Her tomurcuk kokusunun eseri Bu âlemde herkesin sırası var Nöbet bizim, geçti Mecnun'un devri Ben ve eönül bir gün yok olacagız Onsuz kalmak beterin de beterı Sevgi hazincsi Hâfız'ın gönlü Yoksul değil ama, mal nıülk fakiri! 6. Gel gör...emel köşkü goçmüş savrulmuş Can yapısı yel üstüne Kurulmuş! Kime gönül verdin ise dert etme V Gönül gamdan sevgi ilc kıırtulmuş Dinle şımdi, sana benden bir öğüt ' Bu söz bir bilgenin, ondan duyulmuş: "Vefasız dünyadan vefa bckleme Bu cadı kaç damada gelin olmuş!" Dünya gamı çekme, unutma bunu Kim kendi nzkından çoğunu bulmuş? Güliin gülümsemcsinde vefa yok Bülbül niçin gözyaşına boğulmuş! Dili bozuk şair, Hâfız'a baksın Onun sözü Hak özüyle yoğrulmuş! 1 • ' '' • • • '•' Çekinme, gel Hâfız'ın cenazesine yetiş! Çok suçu vardır ama, yeri cennet diyarı! 11. Ben öylc kişiyim ki meyhane bucağımdır! Meyhanenin kilimi benim namazgahımdır! Sazlar susmuş, şarap bitmiş olsun ne çıkar Benim nağmem her sabah özür dileycn âhımdır! Şükrolsun, sutlandan da, yoksuldan da öteyim... Sevgili kapısındaki yoksul padışahımdır! Mescitten, meyhaneden maksat sensin sevgili Hayalimde sen varsın: Tek tanık Allah'ımdır! Sen yine doğru yoldan ötc gitme cy Hâfız De ki: suç benimdir, günah benim günahımdır! 12. Şükür mü, şikâyet mi, bü dil neyi anlatır? Gönül bu hikâyeyi uzatır da uzatır! Kime kulluk ettiysem bir karşılık görmcdim Ne bir minnet duygusu, ne vefa, ne bir hatır Susamış âşıklara damlacık su veren yok Dost kadrini bileni kim hatırlar, hatırlatırr* Onurumu kapısının eşiğinde dğncttim Onun bu hoş cefası yürcğimi kanatır Ey gcccmin yıldızı, bir köşeden çık görün Senin ışığın ancak içimi aydınlatır s • • 7. Sonsuz cennet bahcesi varsa dervişlcrindir Mutluluk sermayesı varsa dervişlcrindir •' Büyülü bir rahnıetin bakışıyla açılan Yalnızlık hazinesi varsa dervişlerindir Kapkara kalpleri altın gibi ı^ıtan Bir ışık huzmesi varsa dervişlerindir Güneş bile tâcını çıkarıp boyun eğer Böyle aşk nişanesi varsa dervişlerindir Yıkılmayan, göçmeyen bir egemen var mıdır? Bir ululuk hanesi varsa dervişlerindir Ben aşaöı batıp giden Karun hazinesinde Nice kanır neresi varsa dervişlerindir Kendini varsıl sayıp bömürlenmc cy sultan Tükenmez aş kâsesi varsa dervişlerindir Yolu da yordamı da unutma sen ey Hâfız Padişahtan kölesi varsa dervişlerindir! 8. Gül yanımda, şarap cldc, scvgilim ha/ır Sultanlar bilc beni kıskanır mı kıskanır! , •• • '.'..•>. • Gölgene sığmayım, cy güzeller güzeli Biliyorum, senin de aşk gönlünü kaynatır , . Hâfız gibi Kuranı czber okusan n'olur? Kurtarırsa senı ancak yinc bu aşk kurtarır! CUMHURİYET KİTAP SAYI 505
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle