Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ayıklandığında.. sobaya kabuk atıldığında.. sen ne 1 yapacaksın? Şimdi nane limon kaynatanın da yoktur senin." "Güneş Giderken", Necati Tosuner'in daha once hiçbir yerde yayımlanmamış yeni öykülerinden oluşuyor. Sendikalar Üzerine/V! /. Lenin/Çeviren Şule Ünsaldı/Sorun Y(iytnları/512 t V. t. Lenin, Sendikalar hakkında gerek Ekim Devrimi'nden önceki mesleki, gcrckse sınıfsız toplum sürecindcki, rolü ve isjevi değişen "ürctime dönük sendikacılık" anlayışjarı üzerine, oldukça fazla kala yormuştur. Elimizdeki kitap bu süreç hakkında günümü/'de de yararlanılacak ölçekte önemli bılgıleri ve tartışmaları içermcktc. Türkiye'de Parti, Scndika, Dernek, Kitle örgütleri üzerine kata karı^tırıcı pek çok yapılantna bulunnıaktadır. Hele işçi sınılının ekonomik, demokratik ve mesleki alandaki haklı taleplerini gündeme getiren sendikalar hakkında, bilimsel nesnel değerlendirmeler hem yetersizdir hem tle işçi sınıfının siyasi birliği ckscni ve ilkeselliği dışında elc alınmaktatfır. V. t. Lenin'in kaleme aldığı "Sendikalar U/erine" isimli kitap, konuya ilişkin eleştiri ve polemik yazılarından oluşuyor. Umut Nar Renginde/7twc7 Kuri /Scala YayınLın/G2\ Temel Kurt, 1973 yılında Giimüşhane'nin Kelkit üçcsindc doğdu. tlkokul ve liseyi (îcbze'de okudu. Dekorasyon işçisi olarak umut çalışıyor. llk şiirlcrindc yaşanı ile rmr renginde umudun günlük izlerini yazdı. Çalışmaları Demokrat Ciebze, Ozgür Kocaeli gibi yerel gazetelerde vc Evrensel Kültür'de yayımlandı. "Umut Nar Renginde" "Edebiyatın yaşamdan ve günlük eylemden kopuk olmadığını" söyleyen şairin ilk şiir kitabı. Penguenlcr Adası/Anatolc Vrance/Çeviren Şa/ak Morgül/Penccre Yayınları/267 s Anatole France (18441924) yılları arasında yaşamış kitapsever bir babanın oğluydu. Francc'ı yaşadığı zamana döndürmeye Dreyfus Davası zorladı. O zamanlar elli yaşlarında olan yazaı, bir gençlik coşkusuyla kendini bu davaya verdi. Penguenler Adası'nı 1908 yılında yazdı. Bir siyasi düş niteliğinde olan Penguenler Adası Francc'ın en önemli yapıtlarından biridir. France, bu tarihlerden başlayarak siyasete daha kararlı olarak yöneldi, kalemini ve adını militan harcketc katkı sağlamak için kullandı. 1921 yılında Nobel Edebiyat Odülü'nü kazanan France'ın onurlu meslek yaşamı doruk noktasına ulaşmıştır. Köse Paşa I Ianedanı/Necdet Sakaoğlu/Tanh Vakft Yurt Yayınlart/İH4 r Derebeylik olgusu 18. yüzyılda ()smanlı Imparatorluğu'nılaki birçok gelişmeye damgasını vurmuştu. Necdet Sakaoğlu'nun 1985'te Sedat Simavi Vakfı Sosyal Bilimler Odüli'mü alan bu incclemesi, bugün varlığı bile ıınııtulmus, Divriğili bir derebeyi ailesinin 18. yüzyıldan 20. yuzyıl başına kadar uzanan öyküsünü anlatıyor. Bu öyküde Kösc Paşa 1 lanedam'nın yüksclişi ve düşüşüyle birlikte, Osmanlı toplumunun son iki yüzyılındaki devlet/ayan/halk ilişkilerine farklı bir ışık düşiiren veriler, gözlemler ve yorumlar da yer alıyor. Yerel sözlü tarıh araştırmasıyla devlet arşivlcrinde yapılmış titiz bir çalışmanın harmanlandığı bu monograii, tarihi bize sözlü edebiyat geleneğirıi ustaca özümsemiş bir roman ladında sunuyor. Oyun ve Senaryo Yazma Tekniği/'Turgut ()zakman/liılgı Yayıncvt/121) s Işıklar Sönünce/Agaiba Christie/Çevtren. Dılek Ahcirı/Altnı KılapIar/174 t. I'iim çağdaşları gibi Agatha Christie de 1920 ve 1930'larda çeşitli dergilere öykülcr yaznuştır. Ve zaman içerisinde bu öykülerden bazıları kitap haline gelmiştır. ŞimİİİIKI.AH MİM'lN'CF di ölümünden 21 yıl sonra bulunan ve hiçbir ycrde bugüne tlek yayımlanmamış ycdi ycni öykiısıı vc daha sonra roman haline donüştürdüğü iki Poirot öykiisü dc bu kitapta yer alıyor. Ya/.arın yalnız cinayet türündc değil, aynı zamanda aşk ve doğaüstü konularında da ne kadar başarılı olduğıı bu escrinde göıülmekte. Polisıye cscrlerın kraliçesinin okurlarının, onun ııstalığını sergılediği bu öykuleri okumaktan büyük zevk alacaklarına inanıyoruz. AGATHA CHR1STIE yaşaını hakkında onemlı ıpuçLırı vermektedir. Yahya Kemal Paris'te para sıkıntısı çekmektcdir. "Okul masraflarını, kışlık giyecek konusunu, gündelik çarkın zorlayıcılığını gündeme getirmeycn tek bir pusula çıkmaz Paris'ten. Zamanla şiiıin ve tarihin, kültııriin ve gündelik hayatııı koridorlarından koparak ticareti dener Yahya Kemal: Babası aracılığı ile tutun, kenevir ve sülük pazarlarını yoklar." Karıpostallarda Fransa müzelerinde bulunan yağlıboya tablolar (Dhurmer'in Tanca'da Amalar'ı, Dukan'ın Türk San caktarı, Yvon'un Malakol Muhaıebesi, Vernetnin rrıedland Savaşı ile Napolyon'un Wagram Muhaıebesi tabloları), lransız tıyatro sanatçılarınm (Sarah Bernhardt, Max Dearly, C.eeile Sorell, şairlerin (Le Comte de L'Islc, Verlaine, Musset), müzisyenlerin (Berlioz, Bccthoven) portreleri, tarihi binaların totoğrafları (Cumhuriyet heykeli, Alexand re Dumas, Jeanne D'Arc), yol ve bulvar resinıleri (Champs Elysees, Montmartre) yer almakta. llkel Toplumlarda Toplumsal Kontrol/Mehmet Tcvjık Öztan/üznc Yayınl/irı/iil v 'tlkel toplumlar' dcyiminde tarihren otlıınç alınmış 'ilkel' sozcüğunun her zaman belli bir ihtiyatla kullanılması gerekiyor; zira onlar ne uygar topluma göre mitolojik bir ötekinin, ne de bir altın çağın örneğidir. llkel toplum da bizım toplumumuz kadar toplumdur; bu toplumun bireyi de biziıu kadar insandır. Biz, larklı olarak, sadeee üretiei güçleri daha gelişmiş ve daha farklılaşmış toplumların mensuplarıyız ve toplumlarımızın ilkel toplumlardan bu yana evrimleşmesi bilimsel modeller kurularak aydınlatılabilecek bir sorunsaldır. tlkel toplumlarda da bir toplumsal düzen vardır ve modern toplumların düzenlcri kadar incelikli olmasa da normatif kurumlarla ayakta tutulur. Elimizdeki çalışma, bu düzenin temel özelliklerini aydınlatma yönünde ortaya konulmuş bir çaba. îlkçağ'da Doğa Felsefeleri//Wö Denkel/Öznc Yaymları/2¥) s. tlkçağ felsefesi, her şeyden önee doğaya yöneliktir. Doğada gözlemlenen değişim olgusunu tartışarak zenginleşir ve somut varlığın açıklamaları olarak iki doruğa yükselir. Doruklardan rdj Denke biri I.O 5.yy'ın son yarısında llkçağ'da Demokritos'ça ortaya atılan Atomculuk, oburu de ondan yaklaşık bir yuzyıl sonra Fehefeleri geliştirilen Aristoteles felsefcsidir. Elimizdeki kitabın önde gelen amacı, tlkçağ doğa felsefesinin yalın açıklamalarla başlayıp göz kamaştıran bir hızla iki üç yuzyıl içınde böyle bir kuramsal düzeye ulaşışını, bir felsefi ctkileşim süreci olarak betimlemek ve bu olgunun ürünlerinin daha yakın çağlar duşüneeleriyle olan kimi ilışkilerini saptamaktır. Fllimizdcki kitapta kuramları tanıtan açıklamalar, filozofların kendi önermeleriyle iç içe örülcrek sunuluyor. Güncş Giderken/Nırrt// l'osuncr/Yapı Kredı Ytt\ıııhın/74 s "Ve sen ne yapacaksın.''.. Çünkü biliyorsun, nasıl olsa öyle de.. böyle de olsa yagmur dinecek. Sen ne ya|)acaksm?.. Yann.. yarın ya da sonraki gün, yağnıur dindiğiııde. ıslaklık kuruduğunda . her yer daha yeşıllenmiş olduğunda.. sen ne yapacaksın.'. Badem Çİçcklendiğindc.. çağla çıkıp kabuk olduğunda.. kırılıp ince kabuğu Zor Saatler//cı/w 7' I.cscroart/Çcviren: Mvral G'aıpmdı/Alttn Kıtaplar/ÎH) y Cîünün birinde bir köpekbalığmın midesindt* bulunan bir el ve parmagındakı yüzük, cinayet zincirini tersine döndürecektir. Avukatlık mesleğindc henüz ycni ycni başarılı olan cski savcı Dismas Hardy, öldürülen zengin işadamının katilinin peşine düşüyor. Aydınlığa çıkarılacak iki nokta var: Meçhul katil kimdir ve neden cinaycti işlemiştir. Zor saatlcr adım adım bizi sona yaklaştırırken hcyccanı hep dıri rutacak bir yapır. Oğrenme Sansktı/Kcitbcrinc Ramsland/Çeviren Jh rahim Şener, Scltna Şcnol/Iieydz Yaytn/an/?(t 1 s "Oğrenme Sanatı", okul sıralarından yaşama akan öğrenmc sürecinÖĞRENME de bireyi aktif vc etkin bir konunıa SANATI yerleştiriyor. Kitabın yazarı Kathcrine Ramsland, öğreınne adına, var olan tüm zihinsel, duygusal ve karakteristik engelleri belirleyip, öğrenmenin doğuştan yeteneklerden ziyade istek, çaba ve sabıra dayandığını vurguluyor. "(Oğrenme biryaşam açılımıdır." Bu yaklaşım la ele alındığında öğrenmc, birey tarafından denetim altına alınabilen vc "zeka'ya zannedildiği kadar bağlı olmayan bir olgudur. Bu ncdenle öğrenme bir sanattır vc yinc bu nedenle motivasyon, sabır ve çaba gerçck öğrenmenin temelinde yer alır Kitabın özunü olıışturan bu halka, felsefi ve psikolojik prensiplerle açıklanmakta. Katherine Ramsland'a gdre, topluın yapısı, eğitim sistemi ve pek cok dış ctkenin etkisi altında şekillenen öğrenmc sürecini bireyin kendi lehine çevirmesi nıümkün. Amaç edinerek yola çıkmak, merak etmek, gerçekçi bakış açısına saliip olmak, başarı ya da başansızlık korkusundan siyrılmak, surekli somut ve nct yanıtlar aramaktan vazgeçmek ve adım adım ilerlemek öğrenılen şeyın etkin bir şekilde kullanıltnası için gerekli başlangıç noktaları... Pek Sevgili Beybabacığım/Çrwyazz Nıın Akhayar/Yapı Kralı Yayıttları/İOl s. Yahya Kemal Beyatlı 1903 yılında okumuk için Faris'e giıler. Bu yıl dan bnşlayarak Parıs'ten ve gcz mek içın gıttığı Avrupa'nın diğer şehirlerinden Londra, Brüksel, I.iege babasına kartpostallar vollar. Yapı Krcdi arşivinde bulunan bu kartpostallarııı 139'u öıı ve arka yüzleı iııiıı lotoğrafları ve çevriya/ılarıyla birlikte renkli olar.tk basıldı. "Pek Sevgtli Babacığım" (Yahya Kemal'den Babasına Kartpostallar) adını taşıyan bu kartpostallar albumü Yahya Kemal'in CUMHURİYET KİTAP SAYI 464 ' I SAYFA 21