03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Benim Adım Kırmm "Bcnim Adım Kırmızı", postmodcrn roman kurgu özclliğiyle çok katmanli: hcr çcşit okıırun beklentisîne uygun bir şeyler sunuyor. Olay zincirinden hoşlanan polisiye roman okuru gibi, romanda cinscllik arayan, Osmanlı'nın 16. yüzyıl yaşayişını mcrak cdcn, giderek Doğu Batı kültürlerinin ö/.ünc ilişkin düşüncelerle tanışmak veya sanatın bclkcnıiği üslup üzerinde kafa yormak isteyen de 47ü sayfalık, 59 bölümlük bu romandan eli boş dönmeyeeck. Prof. Dr. GÜRSEL AYTAÇ vusturyalı ya/ar Barbara Frisch muth, dilimize çevirdiğim roma nı "Das Verschvvinden des Sehattens in der Sonne" (Güneşte Gölgenin Yok Oluşu) üzcrine bir sotıbcttc, 1982 yılında, güniiınüz Türk romancılarının cllerinin altındaki büyük bir hazineden yararlanmayışlarına şaştığını söylemişti. Bu hazine Türk kültür tarihiydi. Kendisi Türkoloji öğrcnimi sırasında tanıştığı Bektaşi kiiltiiründcn izlcnimlcrini roman katına yükschmiş ve "Güneşte Gölgcnin Yok Oluşu"nu yazmışti. Aradan gcçen yıllar çok şcyleri değiştirdi. 1998'in sonbaharında Ânkara'ya yeni romanı "Die Schrift des Freundes" (Dostun Yazısı) dolayısıyla geldiğinde kültür tarihiro man ilişkisinden yinc söz trtik. "Bcnim Adım Kırmızı" henüz yayımlanmamıştı, ama daha önceki romanlarına dayanarak Orhan Pamuk'u bcğendiğini, kendi sini onıın "ablası" gibi hissettiğinisöylcdi. Bu ablakardeş benzetmesi işte yukarda sözünü etriğim kültür tarihi hazi nesinden roman malzemesi kotarnıaktan kaynaklanıyordu. "Benim Adım Kır mızı"yı okuyunca ne diyeceğini tahmin edebiliyorum. diği tereddüt! Orhan Pamuk, "Bcnim Acıım Kırmızf'da rcsim sanatını konu alıyor, ama bu yolla iıdelediği ana sorıın sal, bencc "iıslııp", DoguBatı ilişkisi ve bire^ olma süreci. "Uslup", romanın başlarında ilk olarak şöylc bir soru şeklinde karşımıza çıkıyor: "Nakkaşın kendi şahsî usıılü, kcndine mahsııs bir rengi, scsi var mıdır, olmalı mıdır? " (s. 25) Bu soruyıı soran aynı figür birkaç sayfa sonra "üslup" diye tutturdukları şcy, kisisel bir iz bı rakmamıza yol açan bir hatadır valnızca." (s. 27) diyor. Komanın katil kişisinın sahiplcndiği bu üslup anlayışı, eser boyıınca çeşitle nerck dile gclen tslami rcsim (süsleme) sanatmın tcmel ilkesi uibidir. ()riıan lJa m u k, bu A Nakksşdrınhayatı Tarih romanı yazarı romanının konusunu tarihten alır, ama o konuyu bugü nün ve kcndi yazarlığının merceğindcn süzer. ürhan Pamuk da öyle yapıyor; 16. yüzyıl Osmanlı nakkaşlarının hayatını öykülüyor, ama bunu gerçekleştirirkcn çok çeşitli güncel ve evrensel sorunu ele alıyor, kâh eleştircl, kâh ironik anlatım tutumuyla okuyucuyu o dünyada bu sorıınlarla yüzyiize getiriyor. "Benim Adım Kınnızı", postmodern roman kurgu özelliğiyle çok katmanli: her çeşit ©kurun beklentisine uygun bir şeyler sunuyor. Olay zincirinden hoşlanan polisiye roman okuru gibi, romanda cinsellik arayan, Osnıanlı'nın 16. yüzyıl yaşayışını merakedcn, giderek DoguBatı kültürlerinin özüne ilişkin düşüncelerle tanışmak veya sanatın belkemiği üslup üzerinde kafa yormak istcycn de 470 say• falık, 59 bölümlük bu romandan eli boş dönmeyeeck. Resim sanatı, tarihte Islamiyctle 1 lıris tiyan dünyasındaki temel ayrılıkları içinde barındıran bir alan olmuş. Insan resmetmeyi puta tapıcılığa götürebilecek bir tehfike sayan Islam dininin yasaklarını yumuşatmayı ve giderek yok etmeyi deneyenlerin maceralan, Batı rcsmindeki ısıkgölge çok boyutlulukbakış açısı öğeleriyle gcrçekleşen üslup farklılığı karşısında Osmanlı nakkaşlannın geçirSAYFA 14 ları birbirinc kart$lıran şeytani derinliii ışarct cttım Ölümiin, Venedıle sarayiarında portrclerinı gördüg'um vc hcpsi kcndınc özgü olmak ıçın çırptnan gavur şahuye/lerı gıbı hcnzcruz bir ktşıltk olarak resmcdildığtm hatırlattım " (s. 132) "KatiT'in "Frenk icadı" dedifii üslubun ilk olarak "şeytan'da temsil edildi£i, çunkıi onun Doğu'yla Batı'yı da birbirinden ayırdığı dile gelirken Orhan Pamuk şeytanın ağzından şıınları aktarır: "Du^üncclcrın ıçcrığı dcfcıl, bıcımi önemltdır Nakkaşın nc resmcttıöt dcğtl, tislubu. Ama bunların da hıç bcllı olmaması gcrekır" (s. 334) Romanın son saytalarına doğru "katil"ın Knişteyi öldürüş nedeninin bu Do "Kıyamct gitniı musavvırden yarattığı ğu tarzıBatı tarzı resim oldugu onun <jchıl[crc can vcrmcsı utcnccck, (...) Ama sözleriyle açıkça dile geliyor: htçhırşeyı canlandıramayacagı ıçın cehen"Ikı jc'v tçın oldurdüm cnı\tcnı. Büyuk ncm azdbına çarptırılacak l Inutmayalım üslad üsman'ı, Vrcnk nakka^ı ScbasliMusavvır Kur'an ı Kerırn'de Allah'ın \ıano'yu maymnn gıbı taklıdc zorladığt fattdır Yaratıa olan, olmayanı var cdcn, ıçın. Bir dc zaaf gostcrıp ona 'ihlubum cansızı canlandıran Allah lır Kımsconun var mı?' dıyc \ordugUun ıçın " (s. 451) la yanşmaya kalktynamalı " (s. 185) "Uslup"u sanatın ağırlık merkezi yapan Batı'ya özenip, üslııbu ayıp sayan, "Frenk icadı" üslup nakışı nakkaşın değil, Allah'ın nakısı saOrhan Pamuk "Bcnim Adım Kırmıyan Doğu'yu terk etmek bir temel sozf'da da öbür ronıanlannda oldugu gibi runsal oluvor sonunda: diyaloglaşmayı gerçekleştirıyor, yanı Is "Btılun omürlcrmcc şahsikır üüubum lami ı'ıslup vc sanat anlayışının karşı kutoluın dıyc ircnklcrı taklit cdcccklcr (...) bunu, Batılı ressamların tarzını karşıt tez olarak dile getiriyor. Zarif Efcndi ve Yrcnklcrı taklit cttıklcrı ıçın de şahu bir l'^nişte, bu tarzı uygulama ccsarctini haüslupları oltnayacak. hiç " (s. 457) yatlarıyla ödeycn nakkaşlar. Onların DoBu sözler, "Bcnim Adım Kırmızı"nın gu'ya taşımak istcdikleri resim ve üslup gi/.i ancak son saytalarda ortaya çıkan anlayışı Vcncdikli üstadlarınkı gibidir katil figiirü, Acem Vclican Efcndi, ötcki Eniştc yaptığı rcsmi şöylc anlatır: adıyla "Zcytin"c aittir. Doğu tarzının bu öldüresiye atcşli savunucusunun Os"Rahmctli Sultan Sülcynıan tıı ccnazc manlı'yı Batı tarzından caydırma gayre\ıni göstcrır rcsınılcnn hcdcrh vc vakur rcnklcriylc yapttrdtğım rcumdc, Vrcnk ih ti ilginç bir şekilde sonuçlanır. Kendisi Şeküre'nin ıntikamını alan 1 (asan taratadlann tarzında bir istıf anlayışı vc hc rından öldürülür, ama Osmanlı nc Donım kcndi kalemımlc eklcnmış bir gölvclcmc çabcısı vardı. U/tık çizgisınivc bulul ğu tarzını sürdürür ne de Batı'yı kabulnun dayandığı felsefeyi elden geldiğincc sezdiriyor "Resmin, güzclliğiylc insanı hayatın zenginügine, sevgiye, Allah ın ya rattığı âlcmin renklerine saygıya, ic diı şunce ve imana cağırması önemlidir: nakkaşın kimliği değil" (s. 71) derken. Romanın 12. bölümündc "Uç Uslup ve lmza Meseli" başlığıyla "üslup" konıısu özcl olarak clc alınıvor. Kclcbek Iakaplı nakkaş, Doğu ülkelerinden üçünde ge çcn bircr hikâyeyi, ressamın çizdiği rcsimdc kendini belli etmesiyle nelere se bep olduğunu anlatır. fslamda rcsim sanatını sınırlayan, kıs men deolsa yasaklayan görüş, Buharî'nın naklettiği bir hadis olarak yinc katil ligürün ağzından aktarılıyor: lenir. "Acem ülkeundcn ılhanıla tstanbul'da bir yüzyıl açan rıakış vc rcsim hcyccanının kırmızı güliı dc ı\tc höyle soldu Nakkaşların aralarında kavgalara, bıtip tukcnmcz sorulara yol açan lleratlı cskı ihtad lar de Frenk üstadlartntn usullcrı arastndaki çatı\ma bir sonuca ulaynadı hiç. Çünktı resim bıraktldt ne Dog'ıdıdar gıhı resmedildi, ne de Batılılar gibi, nakkaşlar öfkelenıp ısyan etmcdılcr, bir ba\talığı sesiizi'c kabtıl cden ihtiyarlar gibi, yavas yavaş ve se^ız bir tevekkül ve hüzünlc durnmu kabulettiler." (s. 468) Manâ VB maddB Orhan Pamuk, romanının son paragraflarında Şeküre'nin resme ilişkin ıki ar zusunu dile getiriyor. Biri, yaşjılığmda oğullarına gcnçliğini gösterecck bir porı re, ikincisi mutluluğunu dile getirecek bir resim. Nâzıın Hikmet'in Abidin Dino'ya sorıısunu anıştıran "Mutluluğun resmi yapılsın istedim" sözlcrini Şcküre, bıınıın ne salt Ercnk tarzıyla ne de salt Doğu tarzıyla miimkün olacağını ima ederek noktalar. Çünkü o resimdc Batı tarzında kendi olarak görünmek istcr, ama resim, lleratlı cski üstadların usulüylc "göktcki kıışu hem ııçar gibi, hem de gökte mullulukla sonsuza kadar asılı kalır gibi gösterip zamanı duıdurma h"dır. (s. 469) Batı'nın madde, Doğu'nunsa "mânâ" peşindc süriiklcnişi, Gocthc'nin sembol (Sinn Bild) yani mânâ taşıyan şekil tanı mında mânâyla maddcyi birlcştiği gibi, sanırım Orhan Pamuk da cn azından bu romanında, bu tür bir bileşımi sanatın (resim, cdcbiyat) hedeti olarak irdclcmcyi tartışmaya çağırıyor.» Benim Adım Kırmızı / Orhan Pamuk / ÜetHjim Yaytnlan / 470 y CUMHURİYET KİTAP SAYI 465
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle