Katalog

K İ T A P O D O L L Ü B U I M A C A İKHtMUMCUO&U !9 M Doğan Katırcıoglu ndan "Olur Böyle Vak'alar" ( W e aıjaftııla tanıınları vvrılen sözcükleri bui |1O Q|11 maya calıijin vc her hir lıarli bir yatay çizgi üzerınegeleeek biçimde yazın. Sonra çi/.gilerin altlaıın daki sayılara göre bu harfiVri bulraacadaki aynı sayılı karelere aktann. (Kara karclcr iki sözcük arnsını gösterir. Bir satırın sonııncla kara karc yoksa, bu, sözcüöün alttaki ADI, SOYADI:. satınn başına ADRESİ: sıırktıgını göste ıir). Bulmuca tamarnlanınra, sorulan tanımlann karşılıftı olan sözdikJerin ilk harfleri ytıkarıdan aşagıya dogru LevLnl Karataş'ın yakındayayımlanacak olan şiir kitabının adtnı oluşturacak; bıılnıaı a karclerindeyse, aynı kitaptan bir alıntı ortaya çıkacaktır. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. "Şıı dünyatla her şeyden suç fışkırıyor: Gazetclcrdcn, duvarlardan vc insan yüzünden." diyen Fıansı/ ş;ıir. 6 50 57 44 15 40 77 63 76 25 B. "Astcrix" adhçizgi romandaki köpeğin adı. • • 18 55 21 68 12 34 1 C. Lükscıuburg Radyn vc Tdevizyonu. 36 60 30 D. Boyun atkısı. 78 2 46 33 37 E. Arıstoıclcs'ın mantık yapıtları derlemesi. 70 5} 57 28 3 19 22 F. "Bilginlfrimiy safolsııııUr/ Bir vitamin buldular/Çalışıncaazıcık/ /UlıiMilcilık!"(Cemal Suıcya). 29 11 7 59 56 49 61 26 58 Arif okur vakalar S bı çok dikkatli okumaınış olmalı, çünkü özdcn kaçan bir ayli dizgi yanlışı var. Kiraba ayrıca 'içindekiler' (indeks) kotıulmamıs.) Kimi ağlatır, kimi güldürür J. Birmanya paıa birimi. 20 42 5 24 K. "... Tarihi" (ServerTanilli'nin yapıtı). 41 38 14 52 32 72 35 71 L. "... arepotcnct opera ınlas" (Orluçağ'da hastalıkları ve özellikle yangına karşı lanetleme aracı olarak kullanılan, Antiçağ sihirli formiilü). 66 79 2Î 75 4 M. Bir taşıt türü. 45 16 47 9 Katırcıoğlu'nun "Olur Böyle Vak'alar"ında, hepsi ayrı ayrı film öyküsü olabilecek, "vak'alar" var. KERİM EVREN D 431.8ayınınçözümü A. Aziz Istanl>ul, B I Itıscyin Alemdar, C. Müo, D. livi, E. Tarık Buftra, F. Cemal Kutay, G. F.yvay, H. Mürteci, I. Agucuk, J. Likiditc • Şiir: "Artık uyuma v.ıkıidir sevdiccfjim. oyun bitti. Usulcu yiiriimıliyiz. Beyaz gecelikler havaJanmakta." G. "biliyorduk koşar adım çocııkları yoklu ül kemiziıı/yoktu aptalluıı dılilcıi y.ı da fahişeleri/ biraz canlı hücrc kuru hczaran/ aıasıra ay... soframıza aıasıra ızan/sen hayatı taknııştın kafaya ben şiiri/ oysa biraz çorba ıçiyorduk/ kar lı bir ak$amdaıı" (Şahbendcr Korknıaz'm " Aşeka" adlı şiir yapitından). 65 51 74 10 8 27 39 H. "Turgut ..." ("Bütün çalar saatlerin/Derin vc güzi'l bir su'yu vurduğu/ zamanda/ Hızla gelişccck kalbimiz"). 43 69 73 48 I. "Ölmcye ..." (Adalet Agao£İıı'nıın bir romam). 64 31 17 13 54 62 431 sayımızdan kltap kazananlar: htanbul'dan: I. Serpil Temel, Mehmet Deıvişoglu, Ankara'dan: Canan Iîsin Uysal, Fatma Fundalar, Mustafa Şansal, Scvinç Sayram, Parla EıtuŞ, lsmail Kaynakçı, Esat Bozyiftit, lımir'den: Levcnt Vcral, Mcziyct Gürgit, Lale Yıldız Aktaş, Zonguldak'tan: Zülliye Saraçoğlu, NecTa Kılıç, Bahkesîr'den. Eıen Kızıldelioglu, Dmizli'den. Zater Salan, llatay'dan Lale Unıas, Ujak'tan': Izzet Kaplan, Menin'den: Ceylan Akın, Adanadatr. Muzaffer Çetinkaya, Samsun 'dan: Birsel Genç, Kütahya'dan: Sermin Sakaoğlu, Muğla'dan Hikmet Ateş. oğan Katırcıoğlu'nun "(^)lur Böyle Vak'alar" adlı kitabı 3'üncü baskısını yaptı. Toplumsal Dönü^üm Yayınları arasın da cıkan kirapta, tstanbul'un son kırk yılından kesitler var. 1955 yılından başlayarak değişik ^azctclcrdc polisadliye muhabiri vc röportaj yazarı olarak çalısan Katırcıoglu, döncmin kcndi mcslcksel ilgi alanına giren "vaka'lar"ını anlatırkcn, alttan alta, yitip gidcn bir ekinin tanıklığını da yapıyor. Bu, eski Istanbul ckinidir. Dcmir Ozlü'niin "Bir Bcyo^lu Düşü" öyküsünde dile getirdiği (Atır Yılmaz'ın da "1 layallcrim, Aslum ve Sen" filminde yinelediği) gibi, aslında yitip gidcn Bcyoğlu dcgil, "o cski Beyoglu insanı"dır. Doğan Katırcıoğkı'nun "vak'alar"ına "mekân" olan îstanbul'da ise, "o insan" henüz var. ("Hcniiz" diyorum, çünkü lstiklaJ Caddcsi ile kimi semderdeki konııt ve dük kânlarının yakılıpyıküdığı 67 Eylül 1955 olaylarından sonra Rumlar'ın kitlelcrhalinde îstanbul'dan ayrılmaya başlamasıyla kcnt mozaiğindc giderek önemli parçalar yok olacaktır.) "(...) Beyoğlu'na (,ıkmak için bir bcy oğlu olmak gcrek. Bcyoğlu'na çıknıak i(,in yürek gerek. Beyoğlu'na öylt günliik giysi ilc çıkmak yasak. Bcyoğlu'na boyasız pabuçla çıktnak hiç olmaz. Beyoğlu'na çıkmak için bayramlıkları giymck gerek (1) Doğan Katırcıoglu, Beyoğlu'nun.özcllikle de Istiklal (^addesi'nin tüın girdisini, çıktısını biliyor. Meyhanesinden pavyonuna, Abanoz Sokağı'ndan batakanesine değin... Nasıl, Sait Faik, bir gece Yasar Nabi Nayır'ı o pavyon senin, bu bataknane benim dolaştırıp oralarda ne çok insan tanıdığını göstererek şaşırttıysa; Katırcıoğlu da okurlarını öyle gezdiriyor. I lem de bu gezinin 'mihmandarlığını', çok kısa, kimi zaman tek sözcüklük tümcelerle yaptığı için "vak'alar" bir çırpıda okunuveriyor. Bu arada Falih Rıfkı Atay'ın genç yazarlara "Vc bağlacını olabildiğince az kullanın. Çünkü Türkçeyi bozuyor" dediğinden haberdar mı bilmiyorum ama ve'den hep kaçınmış, Katırcıoglu. (Bir de olumsuz clcştiri; Toplumsal Dönüşüm Yayınlan'nın düzeltmeni, kita Katırcıoğlu'nıın "Olur Böyle Vak'alar' ında, hepsi ayrı ayrı film öyküsü olabilecek, "vak'alar" var. Orneğin, bir baba, öldü denilen oğlu nu, morgda sağ buluyor. Randevuevine düşen bir kadına, babacan polis şefi lsmet Ağın 'yepyeni bir yaşam sağlıyor vb. Bir genç kız, cinayet işleycn nişanlısını polise ihbar ederek, aynı davanın suçsuz sanığını kurtarıyor. Cinayet masası şefi, "Neden nişanlını ele veriyorsun? Bak bir aya kadar evlenecekmişsiniz..." dediğinde isc, şu yanıtı veriyor: "Amca, hiç katil adamla evlenilir mir'" Kimi "vak alar" ise, Aziz Nesin öyküsü tadında: Zilzurna sarhosj adanıı, arkadas,ı, randevuevlerine götürüyorum diye evine götürüyor. Adam karısını kapıda görünee nasıl tepki gösterse beğenirsiniz: "Ulan p herif, ben senden böyle kart karı mı istedim?" Kitapta, bu ve benzerlerinin yanı sıra, unutulmu!} ya da bilinmeyen siyasal "vak'alar" da dikkat çekiyor. Bir doların on beş, Fürk Lirası olduğu devr i sabıkta, döviz bulundurmak suç. Ünlü randevucu Lüks Ncrmin de 'döviz bulundurduğu' iddiasıyla polisçe gözaltına alınıyor. Ancak, asıl gözaltına alınma nedeni sonradan ortaya çıkıyor. Meğer Lüks Nermin, Türkiye'yi ziyaret etmekteolan dönemin Endonezya Devlet Başkanı Sukarno'va 'resmi istek üzcrinc' bir hayat kadınıgöndermiş. Fakat kadın hastalıklı olduğu için konuk başkan hastalık kapmış... Bir başka "vakV'da da; "kanun adamları", Kasım Gülek gibi 'muhalif politi kacılara oynanan çirKİn oyunlara nasıl istemeden karıştıklarını; Paydos Meyhanesi'nde 'yollannın kesiştiği' gazeteciden öğreniyorlar. Demokrat Parti döneminde; kimi polis şeflcrinin, hatta (coskoca yargıçların 'politikacı emri' ile neler yap tıkları da kimi okurlar için hâlâ şaşırtıcı olabilir! "(...) insanın neye inanacal.ı, kime güveneceği bclli değildi. Bir hâK.im <, ıkıyor ve Demokrat Parti îktiJarının pekâla uşaklığını yapabiliyordu. *jimdi rahmet i Rahman'a Kavuşmuş bıılunan Birinci Şube komiserlerindcıı bıısıııla di/aloğu ileanılan Muzaffer lunçbılekgösK'rmiş ti bana da hâkim Mustafa Topuzlu'nun isim hanesi boş tevkif müzekkerelerini. Oysa ben inanmamıştım. Rahmetli Muzaffer Tunçbilek elini cebıne atmış, onlardan bir tomar çıkarmıştı: 'işte' demişti, 'kinıin ismini yazsak, o adam içeride.' Hani Türkiye hukuk devletiydi? Hani Türkiye'de adalet vardı? Adalet, Beyoğlu'nda, Abanoz Sokağı'nda bir numarada çalışıyordu." (2) Doğan Katırcıoglu nun kitabı, günümüz Türkiye'sini anlayabilmek isteyene, kırk yıl öncesinin ipuçlarını da veriyor. Olur Böyle Vak'alar, 'arif okur yakalar'• (1) Sayfa 36, (2) Say/a 178179 Olur Böyle Vak'alar /Doğan Katırcıoglu/Toplumsal Dönüşiim Yayınları /310 s. SAYFA 23 Slyasal "vak'alar" Fallh Rıfkı Atay biçeml X CUMHURİYET KİTAP SAYI 433 ' . » . i . t . t . t T.» • . * » . # . » » • » » » » ' I I K U I I t l l M I I I I I I I I