03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

linin hiç bozulmamasını, hep öylc canlı, renkli, ctkilcr dağıtan bir çekim merkezi gibi kalmasını sağlamak, hcr baktığında geçmişle, geçmişleriyle özdeşleşmiş olayları görmek, başka durıımlara karışan ya da sisler arasında yiten pck çok şe yi anım.samak crcğiylc lotoğraf yollamasını istcr Pirayc 1 lanım'dan. Kendisi de yollar ilişkilerini diri tLitnıak, dengclcri omuzlannda taşıyan ööeler bir zayıiööelerde lek için. lama olmasını önlemek içiı 1 ler mek tupta yalın, yumuşak sözcüklerle portresini, karakterinin yapısını çi/.nıeye koyulur. Piraye Hanım, namuslu, onurlu, ağırbaşlı, soylu, güvenilir, crkcgine bağü, özverili, scveccn bir kadındtr... Omiır boyu aranan bir hazinedir. Bclki dc boy lc r>ir kale gibi sağlam oluşu vc bağışlayıcılığı, koca şairc zaman zaman çocuklaşmak, şımarmak cesaretini verir. Kcndisini ce/alandırmaktan başka bir şcy düşünmeyen çattk kaşlıların tııtumuna goreoluşturıır mektuplarında içeriği ni ve duygularını, tepkilerinı iletir Pira ye Hanım'.ı. 16 no.lu mektubunun bir ycrindc şöyle der: "Ayıılışımizın garip bir tadı kaldı damağımda, acı bir tat... Yarım kalmış bir öpüşmeye bcnzer bir şey!.. Scninle gırtlagima kadar doluyum!.. Ben bir toprak çanak gibiyim ve sen beni doldııran, baygın, acı kokulu kırmızı bir içkisin... Yaşım otuz suların da, fakat seni 14 yaşında bir mekteplinin vc 60 yaşında bir fefsefc adanıınııı ikiz aş kıyla seviyorum..." Ctvasının kesinleşmediği dönemin mcktubudur bu ve bunları ötcki mektuplar izlcr. 19 no.lıı mektubun sonu şöylc: "Bir taraltan sana kalhimiıı içindckilcri yazmak istiyorum, birtaraftan kafamın içindekilerkalemin ucıına geliyor. Bereket versin ki sen hem kafamın, hem dc kalbimin içindekilerlc berabersin, birsin, sen bctiMtı...' 89 no.lıı mcktupta sorular yanırlanıi", duraksamalar sona ercr: "Karıcıgım, nihayet iş bit ti. Temyiz lasdik ettı. On beş scncye mahkumuz. Aldırma. Ben gayet kuvvct liyinı. Mescle herhangi bir mahkîimiycr değil, Nnzım Hikmc't'in imhasıdır. Bu bir çcşit Dreylus. davasi. Jjimdi ne yapıp yapın tmralı'va gitmcye çalışacağım.' Ârtık hapishane ici yaşamda, orda kaldığı siirece rahat cdcccği bir yer açma savaşımındadır. 93 no.lıı mektuptan: "Ankara cczacvine nakledildik. Bakalım ne olacak. Aftan istilade imkânlan var. Bu kadar boş ve haksız ycrc on beş scnc ycdiktcn sonra böyle bir adli hataya' kıır ban gittikten sonra eğcr aftan da istifadç eucmezseın cok tuhat olur. Aftan is tifadc cdcrsem, beş on giinc kadar scnin yanındayım. Karanlıktan aydınlığa, sc rıin ışığına kavu^acağım ve harap kcmiklerimi ısıtacafiım." 94 no.lu melctuptan: "... lstanbul'a gelir gelmcz sana telgraf çckmeyc çalışacaöım. Hiç olmazsa demirlerin arkasından olsun bırbirimizı görmiiş olııruz. Scviniyorum. Seni öyle göresim gcldi ki, tatlı vc ha/.in bir ışık gibi gözlerimde, nefis bir koku gibi burnumda tütüyorsun." Nâzım I likmet'i IZrkin gemısine naklcdiyorlar. 97 no.lu mektuptan:" Burda bir başıma, bir gemi lombozundan aynı deniz parçasını scyretmck vc uykuya kavuşup scni rüyam da görmek icirı gecelerin çabıık gclmcsıni beklemeklc günlcrinı gcçiyor. Ümi dinı, bir gün sana bir daha ayrılmamak üzere kavuşmak ümidimi ycgânc kıymctli şcyim olarak içinıin en gızli yerindc saklarrmktayım. Bu ümit dc olınasa çıl clırmak iştcn degil. Çok yalvarırım, karıcığıtn, ilk fırsatta annemle gcl. Seni göreyim. Yiizüne bakayım, scsini duyayım. Kabilse bana iki lira gönder. Fazlasını bulmak için u^raşma. Tki lira yeter. Na sıl olsa karavana çıkıyor. Cigara ve gazcte parası. Bir de çorabım yok, aclirkcn çorap getir." Mcktuplar, mektuplar, mektuplar vc her birın<lc, içerden dışardan sistemli bir biçimde kemirilen bir ruhun, kemirilen bir yaşamın öyküsünii CUMHURİYET KİTAP SAYI 431 "Acı bir tar' anlatan 581 mektup. Umutların, umutsuzlukların, karamsarlıkJarın, yüksclip alçaldığı, yoğunlaştığı anları işleyen yüzlcrce mektup. On yedi yıla mahkum edilerek yeteneğinin, dal budak salması, harikalar yaratması (gene dc harikalar yaratmıştır) mutlu olması engellenmiş ve mutsuzlugun en dibinc itilmiş ve yok edilmeye karar verilmiş tepeden tırnaöa duyarlıklı bir sanatçı, bu tutuma ya boyun eğecek ya da bas kaldırıp mutsıı/luğun kentlisini daha fazla hırpalamasma olanak tanınıayacaktır; bu cylemi de ancak şiir, niycs, mektup yazarak, romanlar çcvirerek gcr çckle^tirecektir. Nâzım 1 likmet de böyle yapmış, kalemiyle yaşamını savunmusjtur, kalemivle ayakta kalmasını sağlamış tır. Bu da bir savaşım, bir karşı koyma, bir ycniJgiye uğramama, ufalanıp tozlaş mama biçimidir. Ve Pirayc'ye Mcktuplar Nâzım Hikrnet'in ola^anüstü direnişinin iki ciltlik destanıdır. Dünya edebiyatında mektupları yapıtların temcline oturtarak yazılan roman lar vardır. Lacloc'un "Tehlikeli tlişkiler"i onlardandır, Balzac'ın "tki Yeni Gelin'in Hatıralan" onlardandır, Monterlant'ın dört ciltlik "Cîenç Kızlar" romanı onlardandır. Bizde dc dcncnmı^tir mektuplar la roman yazma tarzı. Ben bunlara Nâzım Hikmct'in "Piraye'ye Mektlıplar"ını cklcmek istiyorum. Çünkü bu, Nâzım Hikmet'in alt yapısında mektupların solıık aldı^ıhapistc geçen çilcli yaşamının, çevresin dckilcrin vc ili^ki kurduklarının romanıdır. • Piraye'ye Mektuplar / Nâzım Hıkıttet / Adam Yayımvı / II alt, \. İ67171 'Aslolan havattır' Nâzım Hikmet'in Piraye'ye mektupları, bugüne dek eksiksiz saklanıiji ve yayımlanışıyla da önemli. Edebiyatımız ve toplumsal yapımızın değerlendirilişi baKimından önemli bu bclgeleri okura ulaştırmada emeği geçen herkese, özellikle Piraye'ye binlerce saygı. SENNUR SEZER âzım Hikmct'in Çankırı ilapishanesinden Mektuplar adlı uzun ijiirinin, ikinci bölüıııüniin bitiş dizelcri hcp ürpertir beni: "Aslolan ha'attır / Beni unutma Hatçem'. Bcnce )iı ayrılık sö/iidür bu. Yaşamın dayattıklarının, akışının yüre^in tüm sızılanna üstün gclcccgi gibi bir anlamı vardır, Aslıncla Nâzım Hıkmet, bu şiir boyunca olüm/yaşanı karşıtlığı, ölüm korkusıınıın yersızli^i temalarını işlemiijtir. Anıa bu dizclcrde ölüm kadar kaçınılmaz bir ayıılığı duyarım ben. Acaba, Nâzım Hikmct'in bu dizelcrlc scslcndiği scvcilisinin "Haticc Piraye Piraycnde" diycdcandığı Pirayc I lanım oluşu, Nâzım ilc Pira ye aşkının Piraye I lanım için mutsuz sonlanışı mı beni böyle düşündüriir? Yoksa, Nâzım Hikmet'in "Hatçem" seslenişindeki cok özel tınının verdiği hü i zün mür Belki de "aslolan hayattır" dizesinin kıldan ince, kılıçtan keskin ger çekli^i. I liç değilse, bunu söyleycn ozan doörulamıştır bu dizeleri. Çagımızda, "ölüm acısı" da dahil her şeyin geçici olduğunu daha önce de söylemiştir: "Yaşarsın karıcıgım / kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgârda; / yaşarsın, kalbimin kızıl saçlı bacısı, / en fazla bir yıl sürer / yirminci asırlılarda / ölüm acısı." Gençken, bu dizeler bana çok sevmekten doğan sitemler gibi gelirdi. Yaşjandıkça bu sitemin altında daha hovrat bir şeyler duyumsuyorum. Has şiirler, her yaşta başka duygular vcrir okura. Gü nün ışıklarının giicii değiştikçc değişik ışıltılar vc renkler vansıtan kristallcr gi bi. ' Nâzım 1 likmet'in şiirlerinin bir scvccen, bir hoyrat seslcr kazanışında, kıış kusıız bu şiirlerin yazıldıgı sürcç vc ortamın da payı vardır. Bu pay için en iyi ipuçlarına, sonunda kavuştu Türk okuru: Piraye'ye Mektuplar 12. Nâzım Hikmet'in Piraye Hanım'a yazdığı 581 mektup kitaplaştı. Mektupları dcrlcyip, basıma hazırlayan Memct Fııat, bir sunuyla mektuplar konusunda bilgi veri yor. Nâzım Fiikmet ilc Piraye Hanım'ın sevdalan, evlilikleri ve ayrılışları konusundaysa en geniş bilgi vine Memct l:uat'ın "Gölgeae Kalan Vıllar" adlı anılarında. Nâzım Hikmet'in 19331950 dönemindc ya/.dığı şiirlerin, bir iki şiir dışın da, tek kadııı kahramanı Piraye Hanım, Nâzım'ın mektuplarıııda ontın göziiylc çizilir, Kimı zaman hoyrat sitcmlerle, hemcn ardından sevecen vc utangaç öziir dileyişlerle. Alıntılamak istediğim mektup parçalarını, aynı dönemde yazılmış ya da benzer duygııları yansıtan şiirlcrlc dcstcklcmeyi deneyeyim: "Dokuz aydır ben dcmırlerin arkasında vc scn hayatın içindesin... Ve Ve kimbilir bu böyle da ha ne kadar süreeekr\. 1 layatın genç bir kadıntian istediklcri vardır... Ne yapalım? Hayat ve tabiat bizdcn kuvvctlidir..." (11 Kânunievvcl 1933, Bursa) " Yaşarsın karıcıgım, / kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgârda" (11.11.1933, Bursa). "Bir dc kimbilir / sevdiğin kadın seni sevmezolur/ ulak iş deme/yemyeşil bir dal kırılmış gibi gelir / içercıcki adama" (1949) "ijimdi, yüzüm hep kırmızı, gozlcrim dolu, scnin ve kendi Kendimin Karşısın da utancımdan yerın dibinc gcçmek istiyorum. Bclki kafalanmız çarpişiığı za man ben galip geliyorıım. Fakat kalplcrimiz çarpıştığı zaman daima ycnilen bc nim... Çünkü, Allah belasını versin, oyn le l ipe sapa gelmcz, öyle münasebetsiz, öylc ölçüsüz sevcn bir kalbim var ki, onun deliliklcrini idarc ctmek climde değil... Bir tek kelime: Beni affet sevgili!" (21 Birincikânun 933, Bursa) "Ve tıpkı o eski / acıklı hikâyelerdeki / yalnayak, karlı yollara diışmüş, yetim bir çocuk gibi bu yürek / mavi gözleri ıslak / kırmızı kücük burnunu çekerek / senin bağrına solculmak istiyor / Yüzümü kızartmıyor benim / onun bu an / böyle zayif / nöyle hodbin / böyle sadcce insan / oluşu" (1938) Nâzım Hikmet'in hırçınlıfiı da, özür dileyişi de Piraye Hanımı kıskanışıyla ılgili: "Sevdiğim kadınları deli gibi kıskandım". Nâzım'ın tutuklu oluşu, sevdiği kadının onu beklemeyeceği ya da alda1 SAYFA 5 Nâzım ile Piraye'nin aşkları ve sevdalan... N Î Hoyrat ve sevecen Nâzım Hlkmet İle Piraye Mlthat Pa$a köşkünün bahçeslnde.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle