Katalog

ların depolandığı atık barajının ne büyük risklcr taşıdığını da... Rakamlar da bizc altın eldesindcn gelecek paranın o kadar da çok olmadığını, aksine Bergama ve yöresinden elde edilen başta pamuk vc tütün üretimi ne dayalı tarımsal gelirin çok daha altında kalacağını söylüyor. Yukarıdaki başlık, son döncmde toplumsal gündemin ağırlıklı başlıklarından birisi olan bu konu (Bergama yöresinde siyanürle altın eldesi) özelindc Türkiye'nin panoramasmı en öz bir şekilde özetleycn ve bütün bu paradoksal soruları irdeleyen bir kitabın adıdır. Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB), Çcvre Mühendisleri Odası (ÇMO) tara fından 20 Şubat 1998 tarihinde yayımlanan AltınBergamaDemokrasi kitabı, 1989 yılından bu yana yaşama haklarına göz diken çokuluslu Eurogold Madencilik A.Ş.'ye karşı savaş veren Bergama halkının bu örnek, tarihi demokrasi mücadelesini bizlere aktarmakta. Telli Yol/ fakir Baykurt/ Papirih Yayınlan/ 1X2 s Telli Yol, Fakir Baykurt'un yurtdışındaki yazın serüveninin birikimi ni yansıtan öykülerden oluşuyor, 1960'lardan beri işgücü göçüne katılan insanımızın yabanellerdeki gerçeği Baykurt'un öykü ve roman larına çarpıcı bir biçimde yansımıştır. Farklı bir dil vc kültür ortamında, değişik çalışma koşullarında va rolmaya çalışan insanımızın dışgöçle yaşadıklan, tanıklıkları, insaninsana ilişkileri, bura daki yeni konumları Baykurt'un eşsiz gözlemleriyle bu öykülere yansıyor. Yaşadıkları engelleri aşabilmc çabasıyla birlikte, yeni kimlikleriyle varolmaya çalışan insa nımızı anlatıyor. Savrulmaların buluşturduğu ilişkilerdeki serüvenlerini gözlemci gerçekçi bir bakışla yansıtıyor aynı zamanda. Türkçe'nin tadını bularak okuyacaksınız Baykurt'un Tclli Yol öykülerini; burkularak, gülümseyerek, yer yer hüzünle sevinçle karşüayarak. Telli Yol, Fakir Baykurt'un uzun süre aralarında yaşadığı işçilerin yaşamından çıkardığı yeni öykülerden oluşuyor. O işçilcr bir yandan Almanlarla, bir yandan öbür uluslardan işçilerle yere göğe sığmaz bir savrul mayı yaşıyor. Bize hem yakın, hem uzak bir dünyadan 22 yeni öykü, 22 yakın çekim. Kimi Zaman Bir Başına/ \brahim Oluklu/ Damar Yayınlan/ 72 y 1988 Akademi Kitabevi Eleştiri Ödülü'nü alan îbrahim Oluklu, 1985'te Karşı Edebiyat dergisinin kurucuları arasında yer aldı. Düzyazı ve şiirleri Varlık, Cumhuriyct, Karşı, Yeni Düşün, Yazko Edebiyat, Sanat Olayı, Cumhuriyet Dergi, Kıyı, Broy, Dönemeç, Yeni Biçem, Insancıl, Yazıt gibi yayın organlarında basılan Oluklu'nun Gerçekçilik Işığında adlı bir dc eleştiri kitabı var. Mart '95'ten bu yana arkadaşlarıyla birlikte Yaklaşım adlı bir dergi yayımlamaktadırlar. Kimi Zaman Bir Başına şairin ilk şiir kitabı. Aşk Kapıyı Her Zaman Çalar/ Nevval Scvindi/ Sabah Kitapları/ 167 s. "Çocııkluğumda Yunus'un ilahileri okunurken en çok dikkatimi çckcn şey, okuyanın bunu büyük bir aşkla yapmasıydı. Aşkın aldı benden be ni, bana seni gerek seni" derken, hcrkcs ağlardı. Muhabbet kültürü nün yaşadığı bu topraklarda, 'sev gi' vc 'aşk' iki ayrı sözcükle ifade edilir. Politizasyonun yükseldigi dönemlerden kalma alışkanlıkla, aşk hep küçümsendi. Sevgi, Batı geleneğinden aktarrnayla yüceltilip, aşk bize yabancı kılmdı.Oysa bizinı kültürümü/ 'aşk'la var olagelmiştir. Sevgi ve aşk kadar bereketli başka bir duygu yoktur. Bu kitapta, bir tartış ma açnıak istedim. Yeni bir yüzyıla girerken, eski düşünce kahplarını, davranış biçimlcrini, kadınerkek ilişCUMHURİYET KİTAP SAYI 430 kilerini artık tartışmamız gerektiğini düşünüyorum. 20. yüzyıl, bütün bunların yerine sadece arzuyu ve elde etmeyi koydu. Arzu ve fctih duyguları doyurulunca, doyumsuz ve sonsuz olan aşk da tükenir. Lider Kendisini Aşabilir mi? 21. Yiizyılın Politikacıları Kimler Olacak? / Cclal Toprakoglu/ Demos Yayınlan/' 1i)l s Celal Toprakoğiu, "Lider Kendisini Aşabilir mi? 21. Yüzyılın PolitikacılarıKimler Olacak?" kitabında ükanan sisteme, inançsız politikanın yarattığı karamsarlığa, demokrasi kültürünü tehdit eden kökten dinei harekete karşı, sosyalizmin yeni ütopyaları, ilke ve hedefleri iizerinde, yeni tezler üretmeye çalışıyor. Gizli Sırlar Oğretisi/ Hrgıın C.andan/ Sınır Ötesı Yayıncdık/ 261 \ Kitap özgün bir çalışma. Kanal D'de yayımlanan SınırOtcsi Programı'nın yapımcısı Gazeteci Ergun Candan'ın 19 yıllık araştırmalarının belli bir bülümünden oluşmuş. Yurtdışındaki 20()'ü aşkın bilimsel merkezlerle kurulan irtibatların sonucunda ede edilen bilgile re dayanıyor. Bu kitabın hazırlanmasında, şu anda Anıtkabir Kitap lığı'nda saklanan ve kamuoyuna açıklanmayan Atatürk'ün Dinler Tarihi'ne ışık tutan araştırnıası öntülük etmiş. ' . Karacaoğlan (Yaşamöyküsü)/ Abdullah Toroslu/ iia sat Yayınlan/ 211 s Bugüne degin Karacaoğlan'la ilgili birçok kitap yayımlanmıştır. tlk kez elinizdeki kitapla Karacaoğlan'ın yaşamöyküsü roman olarak kaleme alınmış. Usta yazar Abdullah Toroslu'nun titiz araştırmaları ve çalışmaları sonunda ortaya çıkan bu roman, yazarı; Karacaoglan'ın yaşadığı yerlerde bugün göçcrligi sürdürcn insanlarla görüşmüş, Gâvurdağları'ndan Mut'a kadar olan güzergâh ları bir bir gezmiş ve birçok malzcme toplamış ve bu malzemeleri romanında kullanmış. Bu anlamda kitap, belgesel bir özellik de taşımaktar. Ayrıca Karacaoğlan'ın toplu eserlerine girmemiş birçok yeni şiiri de kitapla yer almış. Sarkaç/ Abmct Özcr/ Güldikcni Yayınlan/ 22i s. Sarkaç'ta dil, edehiyat kültürsanat ve yaşamm değişik alanları üzcrine kaleme aldığı köşe yazılarının bir bölümünü bir araya getiren Ahmet Ozer'in daha pek çok çalışması yayın sırası bekliyor. Ozer, Sarkaç'taki yazılarında yaşadıklarını öne çıkarıyor; kentlerden kentlere akıp giden yaşamının içinde saptadığı gerçeklikleri, izlediği ezkinlikleri, yitirdigimiz degerleri anlatıyor... Sarkaç, bir yerde yaşama tanıkiık ediyor. Hükmeden Erkck Boyun Eğen Kadın/ l'ım Marshall/ Çcvircn: Gülden Şen/ Altın Kitaplar Yayınevi/ IX1) v. Çağlar boyu crkckler kültürel gelenekler, dinsel öğretiler ve topHÜKMEDEN lumsal kıırallar yaratarak kadını ERKEK azımsamaya, gücünü bastırmaya BOYÜNEĞEN çalışmışlardır. Mitoloji veedebiyatta kadını, erkegi baştan çıkarıp KADIN gücünü çalan, "cennetin kapısından cehcnnemc sokan ", ölüme süI\RSH.M! rükleyen "tünı kötülüklcrin anası" diye niteleyerek düşmanlıklarım dile getirmişlerdir. Erkegin kadına yönelik çogu kez şiddet içeren baskıcı ve düşmanca davranışları, bilin çaltında yatan bir korkudan kaynaklanmaktadır. Ancak eğer crkck iddia cttiği gibi fizik ve akıl gücü açsından kadından üstünsc, daha zayıf bir cinsten neden korksu? Işte burada "Doğa Ana" evrensel dcngeyi, erke^i cinsel ve duygusal yönden kadına muhtaç ederek ' saglamıştır. Honore de Balzac, "Erkckler böyledir, en sağlam gerçeklcrc karşı dururken, bir bakışa yenik dü şerler," diyerek erkeğin bu zayıflığını en iyi biçimde ifade ctmiştir. (Jlkemizde zaman zaman gündcme getirilip tartışılan kadın hakları sorununa ilgi duyan okur ların konuya değişik açılardan yaklaşan bu kitabı, özellikle de son ulusal nüfus sayımında kadınlara yapüan haksızlığın ışığında, ilgi ve beğeniyle okuyacaklarını umuyoruz. Tarihten Giiniimüze Zonguldak'ta Işçi Sınıfının Durumu Kumpanyalar Dönemine Geri Dönüş/ KaJtr lunccr/ Göçcbc Yayınlan/ 216 v Zonguldak havzasında kömür üretiminin tarihi 150 yılını doldurmak üzere. Dünyada vc Türkiye'de başdöndürücü değişimlerin yaşandığı bu birbuçuk asırda, sadece kömür işçisinin hak ve özgürlükJeri karın ca adımlarıyla gelişti. Madenci, yabancı kumpanyaları, Osmanlı paşalarını, Meşrutiyeti, I. Dünya Sa vaşını, Fransız tşgalini, Kurtuluş Savaşını, (]umhuriyeti, milille^ürmeyi gördü. Ama ha yatındaki küçük kiiçük iyileşmeler, bu kelimelerin değil, kcndisinin eseri oldu. Savaş dendi, sanayileşme dendi, burjuva yetiştirme dendi, bedelini, mükeUefiye te tabi tutularak, rızası sorulmadan ödedi. Cünümüzde madenci, 150 yd öncesinc dönüşü yaşıyor. Tek farkla: Başlangıçta köylüydü, zorla madenci yapılmıştı. Artık maden işçisidir, bu defa ekonomik zorla, işsizlikle, açlık pahasına, özel sektör ocaklarında, 150 yılın bütün kazanımlarını kaybetmiş olarak kömür çıkarıyor Baretini, iş elbiscsini, iş güvenliğini, sendikasını, sözleşmesini kaybetti. Sık sık hayatını da kaybediyor. Sadece, ocaga çekilen çıplak kablonun ucundaki ampulün san ışığı, bu yüzyılı öncekinden ayırıyor. Suskun Kalemin Senfonisi/ Mcbmel Onur Yavuz/ Kendi Yayınt/ 77 s. Genç şair Mehmet ü n u r Yavuz, 1994'te yayımlanan Zoka adlı ilk şiir kitâbından sonra, ikinci kitabı Suskun Kalemin Senfonisi'ni yayımladı. Bu kitapta Yavuz'un 29 şiiri yer alıyor. Kitaba bir önsöz yazmış olan şair, yazar ve naü ressam Emin Başaranbilek şöyle sesleniyor: "Ne zaman genç bir şair görsem, degerli hocam, şair Nahit Ulvi Akgün'ün benim için yazdı^ı 'Şiirle yaşa/ Şiirle öl' dileğini yinelerim. Çünkü ben, arkeoloji ve resim tutkusu ile şiire gölge düşürdüm; ama en azından ikinci dizenin gereğini yc rine getirmek için direniyorum hâlâ... Umarım bu dilek, ölümü bilc oluşturan bir sese dönüşür ve genç şairin yüreğine tüner... Artık paylaşmanın tam zamanıdır; tüneğindeki sesleri çogaltıp aşka, sevdaya, barışa, sevgiye, dostlug'a, gerçege uçurmanın tam zamanı... Onur, şiirin hcnüz başında; sonunda olan şair nerede görülmüş ki. Gün gelecek ritmi, imgeyi, vurguyu, tınıyı, ey lemi saklı yüklemi arayacak; gün gelecek, ustaları gibi scçici olup, bir sözcüğü bulmak için on yıl uğraş vere cek... Ne kadar zor bir yoldasın C )nur, sonu olmayan bir yolda. Yolun açık ola...tsteme adrcsi: Behiç Galip Yavuz 0232 5443261 Berfin/ tlhami Özer/ îlgi Yayınlan/ 160 v "Sevgi/ duygunun marıtıkla kenetlenip/lıeyin yürek ve bedende/bir ııy garlık gibi yaşaması/ vc doğurgan düşüncenin/anası olan lclseienin/son aşamasıdır/sözün kısası,sevgi/yaşamın süsü/ve iki kişi arasında yaşlanmayan/doğa büyüsüdürdiyen tlhami Özer yeni şiirlerini Berfin adıyla kitaplaşlırmış. • SAYFA 21