Katalog

ıtrindekiler 1 Güleryüzlii Ciddilik/ Vedal Günyol/Çağdaş Yayınları/ 224 f. Akılla, •mantıkla yüreği birleştirebi: len, sayısı pek az "insancı" yazarlaGÜI.ERYÜZLÜ İDDİLtK rımızdan biridir Vedat Giinyol. Yurt gerçeklerine, sanat ve soyekin (kültür) varlığımıza ilgisinJ bir an bilc eksiltmez. Görüşlerini yazıya dökerkcn yukarbelirttiğimiz gibiklıyla yüreginin sesi yönlendirir onu. Insana, onun kafasına, yüregine inanır. tnsanlıgın bugüne değin böyle yükselip yüceldiği inan cı ona bu güzel denemeleri yazdırmıştır. I ler okuyanı, ulıısaldan evrensele kanatlandırmayı amaçlayan bu yazıların dili dl Türkçemizin tadını duyurmaktadır kişiyc. Yapmacıksız, tumturaksız, herzaman oldugu gibi, Bakın ben neler biliyorum!"dan uzak. tşte "Güleryüzlii Ciddilik"te bulacaklannız. Yaşarken/ Vedat Giinyol/ Çağda$ VEMTGİİNVD). Yayınları/ 222 s. •YAŞARKEN "Yaşarken" görüp duyumsadıklarını,klerini bizc dc duyurmanın yolunu arar hep. Bakınız ne diyor bir denemesinde: "Nedenli giderayak d a olsa, yaşama dört clle sarılmaktan başka ne yapabiliriz. Camus'nün deyimiylc nc dcnli 'saçma' da olsa yaşam, yaşanmaya değer, insanlann acılannı paylaşa paylaşa." îlgiyle, tat alarak okuyacagınız bir yapıt. biçimde yaşadıklarını açıkça, hiçbir şeyin arkasına sığınmadan irdcliyor; kendini içtenlikle, dürüstlükle, hatta acımasızlıkla sunuyor. Ölü Erkek Kuşlar'm izdiişümleriyle kaleme alınan bu çahşma, belki de o kitabı tamamlayan bir sonsöz. Türk Halk Türküleri/ Igndcz Künos/ Yayıma Hazırlayan. Duç Dr. Ali Osman Öztürk/ Türkiye tş RankaH Kiiltür Yayınları/ 175 r 1960 Ordu doğumlu olan AJi Osman Öztürk 1990'da Türk ve Alman halk türkülerini dil sanat yapıtı yönüyle karşılaştıran bir tczle doktor unvanını aldı. Tezin Türk halk türküleri ile ilgili brilümü 1994'te Alman Halk Türküsü Arşivi'nin metin bölümü başkanı Prof. Dr . Otto Holzapfel tarahndan yayımlanan Studien zur Volksliedforschung (Halk Türküsü Araştırmaları) dizisinin 15. kitabı olarak lsviçre'de yayımlandı (Edebiyat ve imge araştırmaları yariında çeviri çalışmaları da yapan yazar, son kitabında Türk halk türkülerinin gerçek anlamda ilk derleyicisi olan Macar bilim adamı lgnâcz Künos'un 188789 yıllannda yayımladığı metinleri yayıma hazırladı. Güney Otoyolu/ }ulıo Cortazar/ Çcvircn Gülin Dalarnan/ Genda\ Yayınları/ 45 \ + Albüm Günümüz dünyası için hiç de JUUOCORTAM olağanüstü olmayan bir görüntü: Güney Otoyolu Otoyolda bir trafik karmaşası., Arjantinli usta öykücü Julio Cortazar bu karmaşadan çağdaş bir masal yaratmış. Işte masalın kahramanları: Peugeot 404: Mühendis; Dauphine: Genç kız; 2 CV: Rahibeler; Peugeot 203: Mutlu aile; Caravelle: Soluk benizli, mutsuz adam; ID Citroen: Ihtiyarlar (Yaşlı çift); Simca: Delikanlılar; Ariane: Köylü çift; Volkswagen: Ycni evliler (Asker ve karısı); Taunus: lki adam + bir çocuk; De Soto: Amerikalı (Washington'dan); DKW: Pazarlamacı, satış mümessili; Beaulieu: Hüzünlü, gözü yaşlı bayan; Floride: Nemrut adam; DS: Yaşlı bayan; Porsche, Ford Mercury: Karaborsacılar. Cortazar, kendi öyküleri hakkında yazdığı bir deneıııede, öykülerinin "olağandışı" denilen türe girdiğini söyler. Güney Otoyolu" adlı bu uzun öyküsünde de görüleceği gibi gerçekle olağandışı ögeler içiçe girmiş. Ayrılıkçı Terör Örgütünün Anatomisi / IRAETAPKK/ Emın Günts/ Bağlam Yayınalık/ 128 s "Birçok alanda hızlı degişimlerin vaşandığı günümüzde bireyler, ?>ruplar kendi taleplerini değişik vollarla ifade etmektedirlcr. Siyasi mücadele yolunu deneyenler olduğu gibi, şiddete başvurmayı tercih edenler de bulunmaktadır. Yoksulluğun ve haksızlığın ortadan kaldınlması için mücadele verdikleri iddiasıyla yola çıkan İRA (lrlanda C>umhuriyetçi Ordusu) vc ETA (Bask Ülkesi ve Özgürlük) gibi sanayi toplumu örgütleriylc, gelişmekte olan bir iilkenin periferisinde zemin bulan PKK (Kürdistan tşçi Partisi) gibi örgütler özellikle yoksul ve dışlanmış gençler arasında önemli oıanda destek bulmıışlar, fakat zamanla şiddetin karşı şiddeti doğurduğu bir tuzak ortamına düşmekten kurtulamamışlardır. Şiddetin yaygın oldugu ortam larda ise kaçınılmaz olarak siyasetin sesi daha az dııyıılmaya başlanmıştır. Amaca varmak için daha kısa bir yola başvurmakla ise İRA, ETA ve PKK gibi örgüt ler temsil ettiklerini ıddia ertikleri toplumlarda gcrçckte yoksulluğun ve haksızlığın artnıasına da katkıda bu lunmuşlardır." diyor Emin Gürses. Buzuki Erol/ Erol Örter/ Pan Yayıncılık/ 111 f. Erol Örter, 1938 yılı lSHaziran'ında Kasımpa^a'da doğdu. Babası Osmanlı sarayının yorgancıbaşısı Mustafa'nın o^lu Ahnıet Kemal, annesi Sisam Rumlarından Maria'dır. Bir tesadüf eseri «.line aldığı buzuki; Erol Orter'in hayatını tersane işçiliğinden, bir rembetika ustası olarak lngiltere'den tsrail'e, Yıınanistan'dan Kıbrıs'a, dünyanın çeşitli yerlerindeki tavernalara, ga zinolara taşır. Elinizdeki kitapta onun, kâh Buzuki Erol, kâh Kosta olarak eşi Despina ile birlikte sürdürdügü rcnkli sahne hayatından kesitler bulacak, bir rembetin gözünden dünyanın çeşitli yerlcrini ve oradaki insanları tanıyacaksınız. Erol Orter'in yedi bcstesinin notasının da yer aldığı kitaptan, buzuki hakkında bilgilcr de cdinebilirsiniz. Toplumsal Cinsiyet ve tktidar Toplum, Kişi ve Cinsel Politika/R.W. Connell/Çcvircn. CemSoydemir/ Ayrıntı Yayınlanf 416 s. R.W. Conncll'ın Toplumsal Cinsiyet ve tktidar başlıklı bu çarpıcı çalışması, toplumsal cinsiyet kavraınınm açıklanmasına bir giriş nitelığindedir. Toplumsal cinsiyet ve cinsiyet ilişkilerine dair sorunları ta rihten psikanalize, ekonomiden gündelik politikaya kadar çok çeşitli boyutlarıyla ele alan Connell, literatür incelemclerinin yanı sıra örnek olay çözüınlenıeleri ve istatistiklerle de zenginleştirilmiş bir çalışma sunuyor bizlcre. Ancak bunun da ötesine geçerek cinsellik ve cinsiyet kavramlarını sosyal ve politik teoriyle bütünleştirmc, bu alandaki teorik çalışmalar içindeki yerlerine oturtma çabasına gi rişiyor. Kadın ve erkek olmayı nasıl öğreniyoruz? Toplumsal cinsiyet rolleri tarih içinde nasıl bir evrim geçir miştir? Toplumsal cinsiyetler arasında böylesine bir eşitsizliğin kök salması, kadınların tarih boyunca ekonomik, kültürel, toplumsal ve siyasi yaşamda hep ikin cil ve tabi konumda kalması, teknoloji önccsi toplumlarda biyolojik cinsiyctin kaçınılmaz sonucu mu ol muştur? Bir başka deyişle, evrensel bir yapı oluşturan ataerkillik toplumsal cvrim sürecinde insanlığın kaderi miydi? Yoksa pekâlâ bambaşka bir gelişme de gerçekleşebilir miydi? Connell, bu soruları tartışmaya açmakla kalmayıp ataerkilliğin tarihten silinmesi ve iki cinsin bütünleşmesine dayalı, tam anlamıyla, eşitlikçi, demokratik, insanca bir yapı kurulması için ezilen cinsin vc cinsel kategorilerin önündeki açılımları da irdeliyor. Cinsiyet ilişkileri sadece kadıncrkek ekseninde ele alınmayıp eşcinseller ve ataerkil sisteme meydan oku yan diğer kategoriler de etraflı biçimde değerlendirilmcktc; kadın ve eşcinsel kurutuluş hareketleri başta ol mak üzere bu doğrultudaki örgütlenmelerin geçmiş kazanımlarının ve geleceğe yönelik stratejilerinin bir değerlendirilmesi sunulmakta. AltınBergamaDemokrasi Tarihe Tanıklık/ Scma Alcvcan, Göksel N Demirer, Ayşe Kaya, Ethem Tnrunoğlu/ TMMOB Çevre Mühendisleri Odası/ 265 s. Bergama yöresinde yaşanılan olay lar özelinde siyanürle altın eldesi ile ilgili çok şeyler yazıldı ve söylendi. Artık hepimiz siyanürle altın eldcsinin topra^ı çölleştirdiğini, yeraltı ve yüzey sularını siyanürle zehirlediğini, biyolojik türleri yok etti^ini, ha vayı hidrojen siyanür (1ICN) gazı ile zchirlcdiftini biliyoruz. Altın eldesi sırasında oluşan siyanürlü atık ' CUMHURİYET KİTAP SAYI l Işıktan Kalan Kırılma/ Muzaf/tr Kale/ Öteki Yaytnevi/ 64 .\ Mıızaffcr Kale'nin, Bir Günlük Güneş, Gözlerim Akşama Olür, Acıtmıyor Boynumu Dünya'dan sonra dördüncü şiir kitabı. Şair, imgenin göruntü boyutunu örerken düşsel olanla yaşananı bütünlemeyi amaçlıyor. Işte tam bu noktada yaşananla birlikte, asıl yaşanamayanları yakalıyor. Bu durıış, şiirı, yaşamın dışına atmıyor, tcrsine sorgulayıcı bir teze cviriyor. içinizden okuduğunuzda kcndini açan şiirler çoğu. Anlatır gibi göründüğü dizelcrdc bile dilin ozgürleştiği noktalara taşıyor yapıyı. Kitap boyunca, konuşurken kullandığırruz sözcüklerle karşılaşırkcn, onların her zamankindcn farklı olarak, soyunuk olduklarını görüyoruz. Şiirinde, insanın değişik halleri var, ordan başlıyor, bitirmiyor. lçimden Kuşlar Göçiiyor/ Inct Aral/ Can Yayınları/ 7 52 \ 'Bütün yanlışlarım, bütün gözden Itnt Ar,ıl vc clden kaçırdıklarım, tutabildikIC.tMDT.N lerim ve benim kıldıklarımla bir • Kl.'SLAR hayat yaşadım ve ben olmaktan en sonunda hoşnutluk duymaktayım. Garip bir bilgelik, güçlülük, yıkılmazlık duygusu var içimde. En sonunda ele geçirmeyi başardığım bir özgüven." 'tçimden Kuşlar Göçüyor'un bir yerinde böyle diyor Inci Aral; acıları, kederleri ve mutluluklarıyla dolu dolu yaşanan bir hayatın bir yerinde, bir dönüm noktasında. Kadının tek başina yaşaması, yalnız yaşaması, yalnız taşıması gereken güç bir dönem bu; bedensel ve ruhsal degişimlerle, eksikliklerle orta yaşa geçilen eşik. Duyguların en ııç noktalarda yaşandığı bu ıızıın vc güç doncmde, kendi kcndisiyle de gcçmişiyle de hesaplaş,ma fırsatı buluyor yazar. .Pek az yazarın cesaret ettiği SAYFA 20 J 430