Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
t 8 K A S I 1 8 9 8 • Fethi Naci, A. Karcılılar'ın 'Yağmur Hüznü'nü değerlendirdi 3.sayfada ü Cemil Kavukçu, Ahmet Karcılılar'la 'Yağmur Hüznü'nü konuştu.. 7 sayfada • M. Buyrukçu, Ü. Akmen'in 'BirGünlük Dost'unu değeriendirdi ... 8sayfada U Ressamlanmızın 193843 tarihleri arasında yaptıklan yurt gezileri bir sergi ve bir katalogla tanıtıldı 10. sayfada Güney ü Dal YILDIZ ECEVİT Almanya'da yaşayıp Türkçe yazan bir yazar KITAP Cumhuriyel P A A S I Z E Güney Dal, 1972 yılından bu yana Almanya'da yaşiyor vc yazıyor. Şimdiyc kadar roman ve öykü olarak sekiz kitap yayımladı. Son romanı "Aşk ve Boks'Ta yeniden gündeme geldi. Yıldız Ecevit de Güney Dal'ı enine boyuna inceledi. [ ltmışlı veyetmişliyıllarda, çoğunluğu ekonomik, kimisi de siyasal ncdenlcrle Almanya'ya göç eden ve şimdi sayılan iki milyonu aşan Türk insanı, Avrupa'da yeni bir karma külrürün dc oluşmasrna yol açtı. Kendi gelenekgöreneklerini Avrupa kcntlcrine taşıyan bu insanlar, kimi ycrdc onları yerel koşullarla bireşime ulaştırarak carpıcı multikültürel oluşumların ortaya çıkmasına ncdcn nldular. 20. yüzyıl Orta Avıupa coğrafyasında görülen bu farklı külturel gelişmenin sanatsal düzlemdeki en çarpıcı yansımaları ise edebiyatta gözlemlendi. Almanya'daki Turk insanı, yaşadığı kültür şnkunu bu farklı kültürlc uyuşmazlığım, dışlanmışlıgını, yabancılığını anlattı Türk ve Alman dillerinde. Seksenli yıllardan sonra isc, aydın kesimden gelcnler arasında, çağdaş Batı edebiyatını özümseyen, onun estctik sorunları üstündc kafa yoran, bunlari ürettiklcri metinlerle bütünleştiren yazarlar ortaya çıkmaya başladı. Bu yazarlardan Türkçe üretenler, 20. yüzyıl Türk edebiyatının gözardı cdilmcmesi gcreken öncmli bir )arçasını oluşrurmaktadırlar. Farklı bir uzamda, fark ı izlekler, farklı tonlamalarla biçimlenmiş bu metinler, Türk yazarının kendi gerçeğine belirli bir uzaklıktan ba kışını içcrir özdc. Belki dc bu 'uzaklık', yazarın 'gerçek'i ayrıntılardan arındırarak daha yalın kavraması ve yapı tında yansıtabilmesi için bir olanak yaratmıştır ona. Almanya'da yaşayan ve Türkçe yazan bu yazarların en onemlilerindcn birinin son romanı "Aşk ve Boks", Sistem Yayıncılık tarafından geçtiğimiz günlerde yayımlandı. Yayınevi, bu yazarın tüm yapıtfarını, birbiri ardı sıra Türk okuruna sunmayı amaçlıyor. Türk edebiyat okurunun çok yakından tanımauığı, ancak kitap larıntn tümünün Almanca çevirileri son yıllarda Almanya'nın büyük yayınevleri tarafından yayımlanan, geçen yıl da Bavyera Güzel Sanatlar Akademisi'nın 'Chamisso Odülü'nü alan bu yazar, Cîüney Dal. Güney Dal 1972 yılından bu yana Berlin'de yaşiyor. 12 Mart dönerninin tozu dumanı arasında, ülkcyi tcrk A etmekten başka çıkar yol bulamamış bir 68 kuşağı öğ rencisi o. Dal'ın siyasal nedenlcr taşıyan Almanya yolculuğu, daha sonra bir göçrnen yaşantısına dönüşür. Kenai deyişiyle, koşulları sona erse bile bitmeyen bir tür 'sürgün'dür bu. Güney Dal'ın 'sürgün'ün ilk dönemindc ortaya koyduğu yapıtları, Türkiye'deki yerleşik edebiyat eğilimindcn yoğun izlertaşır. Sosyalist görüşünün, içinde rahatça at oynatabileceği, gelenekselgerçekçi edebiyat anlayışıyla biçimlendirir ilk romanını Dal. O yıllarda Türkiye'de çoğu yazarın yaptıgını Almanya'da sürdürür. F.zilen/sömıirülen insanı, bir konu bütiinlügTı ve zaınandizinsel anlatım içinde oyküler. Bu kısa romanına "lş Sürgünleri" (1976) adını koyar. 1974 yılında Ford fabrikalarında onbin Turk işçisinin katıldı^ı, sendikaların denetimi dışmdaki bir grevi anlatmaktadır. Bu roman; işgücü göçunden sonra Almanya'da ortaya çıkan 'göçrnen işçi edebiyatı'nın, ezilmişlik, sömürü, yabancılık, yeni kültürle baSdaşamama türünden motifleriyleoluşturulmuştur. Rauikaldir Güney Dal bu ronıanında. Estetik endişeden çok, 'tez'ini anlatma çabası içindeki bir yazarın urünüdur "lş Sür günleri"; birinci kuşak göçmen edebiyatıyla bütünleşir. tkinci romanı "E5 ue de (1979) yine göçmen işçileri odağa alır Güney Dal. Yazarın kendi deyişiyle, "emeği peşindc, karnını doyurma uğraşı içindeki insanın dünya içindeki yalnızliğı dır Gergcdan/ 1988) burada ele alınan. Yine 'sürgün' yaşamı, yine 'yurtsuzluk', yine 'korku'dur, metnin ana izlekleri. Daha sonraki yıllarda, kişiliğini de yansıtan bııruk bir şakacılıkla, "eğer bu kitabı günün birinde okuyacak olursanız, bunu gece yapmayın; rüyanıza hayaletler/hortlaklar girer, söylemedi dcmeyin!" (Bcrlin, Transit Buchvcrlag, 1996) der. Yanlarında oturma iznı olmadan kalan babasının ölümü üzerine cesedi bir televizyon kutusunun içinde Bcrlin'den Çanakkale'ye götürmeye ç'âlışan bir işçinin E5 karayolunda gcçen trajik aynı zamanda grotesköyküsünü içerir "E5". Bir yolculuk öyküsüdür bu; yetmişliseksenli yıllarda, Türkiye'ye izne gclen birçok göçmen işçi ailesinin karabasanı olmuş bir karayolunun adını taşır. Alman basınından olumlu eleştiriler alır "E5". Bir eleştirmen "şimdiye dek okuduğum en iyi konukişçı romanı" (Hilscnratn, RIAS 1, 26.8.86) diye nitelendirir Devamı 4. sayfada. CUMHURİYET KİTAP SAYI 458