Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Doğu'dan ve Batı'dan FERİTÖNGÖREN JLon kitaplık bir projcyi gerçekleştirmiş bulunuyor. Yaklaşık 2000 sayfa tutarındaki bu on kitabın bir proje doğrultusunda hazırlanıp yayımlanması, bu kitaplann tck tck çıkarılmasından çok farklı bir yapı taşıyor. serüveni terk ettiğimde hem kcndimc hem dc karikatürümüze büyük bir haksızlık yapacağımı sanıyordum. 1 ler uğraş tutku olmazsa doğurgan bir verimlilik kazanaınaz. Bu tutku bcnde vardı. Askerden döndükten sonra 1983 ön cesindc olduğu gibi karikatür üzerinc yazı yazmayı yararlı bulmadım. O nok tada hem hayatımı daha iyi kazanmak ve hem de alana lris'te yapmaya çalıştıklarımı kazandırmak için karikatür eleştirisinden uzaklaştım. Yazacaksam, geçmişe ilişkin bir şeyler olacaktı. Bu bağlamda 1983 öncesi, 1975'i ızleyen yıliarda titizlendiğim ku ramsal çerçeveden uzaklaştım. Xiüldıken'tle yayımlanacak çeviri metinlerlc alanın vc uolayısıyla benim bilgüenmem, zenginleşmem daha yararlı göründü bana. Bu seçim, ayrıca alana naşka insan ların girişinc de yardımcı olacak bir bilgi birikiminin girmesi anlamına geliyordu. Bir insanın kendini oluşturmaya narcayacağı zaman, birçok insana yararlı olaeak bir biçimde kullanması daha doğru geldi bana. Kendimi bir köprü gibi gördüm hep. Birçok şey üstümde. Karikatür eleştirmeni olarak eksikliğini gördüğüm, yaşadığım hcr sorunu ortadan kaldırma yolunda çabalamak mükcmmelci kişiligimin yansımasıydı. Üstünde çok düşündüm. Neden böyle davranıyordum.'* Yoksa karikatürün kimilerince sanattan sayılmayışına duyduğum tepkinin bir sonucu muydu bu? "Alın bakın işte, karikatür de bir sanattır? Baudelairebileneleryazmış. Karikatürün ne denli öncmli bir sanat iklimi olduğunu görün!" mü demck istiyordum. Karikatür Üzerinc Yazılar, bu alanda süren yazma serüvenimin 1980 öncesi ve sonrası olmak üzcrc iki döneminden oluşuyor. 1980 öncesinden çok az yazı seçtim. 1970'lerin klişeleri, süren sıcak savaş, bu olgu ve süreçlere bakan karikatürleri ele alırken yazılarıma yansımış. "V "ris Yayınları, "Mizah Kültürü" adı altında. Topluca ortaya konulan kültür eserleri, bize bir ölçümleme olanağı sağlayacağı için ayrı bir önem taşır. Sözgelimi, bir iki kitap dışında, Türkiye'de mizah kiiltürü alanı bomboş durumdadır. Bu boşluğun nc kadarını vc nastl doldurabiliriz sorusu sorulunca gütıdemc bir projc gelecektir. 1 ürkiye'deki kitaphkların büyük boşluklan ancak bu tip nrojelerle doldurulabilir. Bu nüyük boşlukların karşısında tck tck kitaplann anlamı, ycri kcstirilemediği için 1980 öncesi yazılarım, 1980 sonrası için iyi bireskiz çalışması olarak göründü bana. (Aynı şey hikâye çalışmalanm için de geçcrliydi. Hayatc 1980 öncesi yayım lanmış hikâyelerimden bir tanesini almıştım.) 1980 sonrası yayımladığım yazılar azalmış,kilaplarağırlık kazannııştı. Bu ne denle yayına hazırladığım karikatür albümlerinc yazdığım yazıları ve Ibrct AÎbiimü190H'in metnini de kitabıma aldım. Karikatürcülerle yaptıöım söylcsilcrlc birlikte yayımlanmi!) ya zılar yüzlerlc ölçülcbiliyordu. Seçimde çok zorlandım. Bu yazıların kitap ulması, ki^isel bir serüvenin belgelenmesinden başka bir anlama da geliyordu. Karikatür üzerine yazılmış yazı ve incelemelerden oluşa cak bir kitap, kitaplıklarımızdaki birçok sanatkiiltiir edebiyat incclemcsinin ya nına konacaktı. Yıllarca bu eksikliği duymuştum. Yeterli olmasa da yazılarımdan oluşacak bir kitap, neden yayıncılık ve kültür tarihimize kitap olarak girmesindi. Aynı .şey Tıırhan Selçtık ve Tan Oral'ın kitaplan için de geçerliydi. Bu amaca ulaşıldı. 19. yıizyılsonnnun o görkemli mizahtnı yenıdcn anınısamak, l')40'l<inn, 1950'lcrın toplumsal eleşltrıyı bir "muha Mizahı yaratan yaratan mizah MEHMET ALİ KILICBAY zerlerinde hiç düşünülıneden oldukları gibi kabııl edilen bazı apaçık geıçeklerin altında derin bir âlcm yer alır. Bütün canlıların içinde bir tek insanın gülme becerisine sahip olması pek kimsenin dikkatini çekmcz. Ama bu özelliği, insanı insan yanan unsurların başında gelir. üoöa, kendinde komik veya ciddi değildir. Onda bir mizah görmek, insanın paralel bir doğa yaratmaya girişmesinin, yani yaratıcıîığa soyunnıasının sonucudur. Böylesine bir oluşum ise, doğanın düzenine rakip insani bir düzenin kurgulanması anlamına gelir. Ve insan, kendi düzeni ile verili düzen arasındaki uyumsuzluklardan mizah çıkartır. Hem kendinc, hem de bütün düzenlere güler. Ama mizah yaratma eylemi zındıkça U Gülmenln özü adlı kltaptan HonortDaumier'e alt bir karikatür. Son Banyo, 1840. C U M H U R İ Y E T K İ T A P tı! Bu ilginç sanırım. Bu, anlamlı birserüven kıışkusuz. Ben tarihle karikatür aracılığıyfa barıştım. T.C. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullarda yıllarca tarih dcrsi öğrenciliği yaptım. Öğrenciliğim boyunca tarihten ikmale bile kalmauım, ama tarih dersinde öldürüldüm hep (bilen bilir licc Ayhan'ın "Devlet vcıabiat" şiirinegönderme yapıyorum)! Karikatür Tarihi'nde yenidcn hayata döndüm. Ve sanırım "Karikatürlerle Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Türkiye Tarihi" adlı bir ders kıtabı, eğitim hayatımızda tarihi scvdirebilecek eşsiz bir ders aracı olacaktır. (Almanlar, kendi tarihleri üzerine böyle bir kitap yayımlamış. Kitaplığımda birörneği durııyor.) Karikatür elestirısi ülkemizde nc durumda? Bu alanda bir eleştiri tarihınden söz edilebilir mi? • 1930'lardan başlayarak Türkiye'de karikatür eleştirisiyfe uğraşan kişiler görüyoruz. 19781983 yıllarında Ankara'da yaşamımı sürdürürken Milli Kütüphane de özellikle 1928'den 1960'lara uza nan dergi yayıncılığını yakından inceleme olanağı buldum. Cıımhuriyet döne minde mizah, komedi, karikatür, tüluat, Karagöz, canlandırma sineması, vb. üze rine yazılmış yazıları ve yapılmış söylcşileri taradım ve fotokopilerini aldım. Di ycbilirim ki, en önemli bütün dergileri taradım ve fotokopilerini aldım. Bu uğraş, karikatür clcştirisi yazabilmemin araçlarından biri olarak da görünüyordu bana. Alanı avucumun içi gibi bilmem gerekiyordu. Tarama serüveni, karikatür eleştirileriyle de buluşturdu beni. Zahir Sıtkı Ciüvemli vc Resaı Erif'ın sık sık olmasa özellikle 1940'larda söz sahibi olduklarını gördüm. Zahir Sıtkı Cîüvemli, Ycni Adanı dergisinde portre karikatürü üzerine iki çeviri metni de yayımlamıştır. 1950'lerden başlayarak az yazsa da Ferit Öngören karşımıza çıkıyor. 1960'larda da sürdürüyor, 1972'de yalcfet" çizsısine çeken işlevsellı&ını ırdcle yımladıöı Yenı a dergisinde en yoğun mek, anlamlı bir %erüven nha gerek eleştiri dönemini yaşıyor, Ongörcn. Ycnı Kitabımı bir başka göze nasıl geldia'y\ kapattıktan sonra dergilerde görün ğini, onun ne tür okumalara yol açaca medi. Mizah ve karikatür tarihi üzerine ğını düşünccek durumda degilim. Bclki çalıştı ve hâlâ beklenen o eseri yayımla işin bu yanı için zamanım hiçolmayacak. madı. 1950'lerdeTurhan Selçuk, Fcrruh Sanırım kitabın işe yaradığını gördükçe Doğan, Yalçın Çetin, Tonguç Yaşar ve Sibu sorunla yüz yüze geleceğim. Ama bunan Bıçakçıogiu'nun gerek modern kanu söyleycbilirim: Kitapta karikatürier rikatürün anlaşılması vegerekse polemik aracılıgıyla oluşan co^ralya ilginç. düzeyinde eleştircl yazılar yayımladılar. 1870'lerden 1990'lara uzanan olaylar, 1960'lardan başlayarak bu alanda karikaıikatürler, karikatürcüler ve birçok katürcü Tan Oral epeyce yazı yayımladı. toplumsal, sanat sorun. Karikatürün neTurhan Selçuk'un Crajik Mizah, Tan lere kadir oldugunun görülmesi, o priOral'ın Yaza Çıze adlı kitaplan bu serümitif çizgi dünyastndan bugünün mo venleri yansıtıyor. dem çizgi dünyasına uzanan gerilim hat1977 'den başlayarak ben yazı yayımlamaya başladım. 1980'in hemen önccsinde şimdilerde roman üzerine çalışan Semih Clümüş, "Acar" soyadıyla yazdığı dönemdc karikatür üzerine ciddi birkaç deneme yayımladı. Bir süredir, beni kırbir iştir ve bütün dinler gülmeyi yasakmayıp önemli karikatürcülerimiz üzerilar. Mizah bununla da dalga geçer. Annc bir dizi yazı kaleme almaya başladı. cak mizah yalnızca çelişkiler üzerine Ali Ulvi Ersoy, Fcrruh Doğan yazılarını kurulu, ince ve bazen de kaba bir alay Güldıkeri&ç yayımladım. Şimdi Tonguç dan ibaretmış gibi düşünülmemesi gcvar sırada. Görevlerim arasında karikareken, kapsamlı ve derin bir olgudur. tür eleştirisine komşulardan katkı almak Tıpkı bir ntız dağınınki gibi, ana gövda var. Scmih, bu işe katkılarda bulunadesi sulann altında veya başka bir debilecek önemli bir isim. yişle, bilincın derinliklerincîcdir. MiDikkatten kaçmasın isterim; Güldi zan, temel ontolojik sorun umuz olan kcn'ın "Turhan Selçuk Ozel Sayısı"nda ölüm karşısındaki radikal yılgınbirçok önemli ve seçkin sanatedebiyat lığımızın telaH alanıdır. Ölümlü oladamı Turhan üzerine yazılar yayımladı. duğunu bilen tek canlı olan insan, bu Bu tür çalışmaların oluşturulacak "karikaçınılmaz gerçeğin karşısındaki katür eleştirisi"ne çok ciddi katkılar olçaresizlifiine kahramanca direnmeyi duğunu üüşünüyorum. seçtiğinde, mizahın koridorlarında Güldiken'de yer alan Türkçe'ye çevrililerlemeye başlar. Kaderine egenıen miş eleştiri, deneme metinleri ve "Mizah olamayacağını bilmektedir, ama hiçKültürü Dizisi"nde çıkan kitaplar, Türliğin tecili olan, yaşam süresini, bütün kiye'de karikatür eleştirisini oluşturacak bu saçmalıklarla dalga geçmeye ana kaynaklar arasına şimdiden girmiş dönüştürerek, kendini insan olarak inbulunuyor. Böyle bir birikim eşiğinde, şa etmektedir. bu konuda yazı yazabilmek için şu an Mizah, insanın kendini insan olarak 20'Ii yaşlarımda olmayı çok isterdim. Bu yaratma sürecinin ana damarlarından varlığın önemini, ancak o varlığın yoklubirini meydana getirmektedir. • ğunu yaşamış kişiler anlayabilir! • okuyucunun ilgisini çekcmiyor. Elbette bir proje bir seçme ve bir dengelemeyi beraberinde getirecektir. Sözgclimi îris Yayınları, bu projelcrinde hem Doğu'dan hem Batı'dan; hem sanatçıdan hem bilim adamından; yerli ve yabancılardan yapılan doğru seçmelerle bu dengeyi tutturmuş bulunuyor. Doğıusu, bu on kitaplık projcyi okuyanlar mizah konıısunda sağlam bir temel cdinecekler diye düşünüyorum." • SAYFA 13 S A Y I 4 13