Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Dünya'da çizgiroman Konuşma balonları, üü düsünce balonları y Cirgi Roman Kapak konusunun devamı. ya/ılmıs, çok sayıclu metnı katede rek, bu metinieri bizlerle paylaşa rak ilcrliyor Cantek. Bunun yanında Şa hap Ayhan'ın, koleksiyoncu Ahmct Tun ccr'in, isimleri ülkemizde çizgi romanla özdes,leş,en Tcksas (11 Grand Blek) vc Tommiks (Capitan MikO'in dilimizdcki isim babası Samim Utkun'un, Mete Yılmaz'ın, Kemal Aratan'ın, Frgün Cîündüz'ün ve (arklı kuşaklardan nice çizer va yayıncının birinci cldcn tanıkhklarına başvuruyor. Bu da oldukça eğlenceli kıIıyor tabii kitabı, örneğin Metc Yılmaz, Tom ile Suzi arasındaki platonik aşkı şöyIc anlatabiliyor: 'Birbirlerini kıskanıyorlar, özlüyorlar. Hani daha bira/ küçiikler adına aşk diycmiyorlar gibi bir şcy bu. Ayrıca Suzi birbirindcn KÖtii pastalaryapar. Konyakçı ile Doktor bıına gülmekten kırılırlar ama Tom tek bir Iaf etmeden o pastalan yer. Arada asjk olnıasa yapar mı bunları?' I'iirk çizgi roman tarihinin ilk önemli kilomctrc taşı, 1928 yılında yayına başlayan 'Çocuk Sesi' dergisinden '1001 Ro man'a, oradan doksanlı yılların Rr, 'Joker', 'Rh PozitiP, 'LManyak' gibi yayınlarına kadar sayısız dokümanın tarandığı, yer yer eski çizgi romanların konusma balonlarından alıntılarla, görsel malzcmc vc dokümanlarla desteklenmiş, 'Türkiye'de Çizgi Roman' adlı bu arastırmayı okumak çcşitli nedenlerle ufuk açıcı. Birkaçını saymaya çalışalım: a) Tarihsel ve toplumsal gelişmelerin çizgi romana doğrudan ya da dolaylı etkilerini görmüs, oluyoruz. b) Çizgi romanı, belki de cn fazla kaılcr birliği içindc olduğu sanatla, yani sincmayla karşılaştırmak mümkün oluyor. c) Yıllardır okuyagcldiğiıniz çizgi kahranıanlarının da .birer hayatları olduğunıı öğreniyoıuz. ()rneğin, 'Fatoş/ adlı di zinin sarışın kahramanı, başlarda bir sck~ SAYFA 4 '•" reter. 1 lem de ş,imdiki kocasının, 'Bas ri'nin sckrcteri. Sonra evleniyorlar, Iatos, da evinin kadını oluyor. d) Yabancı çizgi romanların hangi düzeylerdc ülkemize uyarlandıklarını gö rüyoruz. ()rneğin ülkemizde yayımlanan ilk serüveninde Tenten, proresör Turnii sol'un oğlu, Kaptan'ın da yeğeni olaıak bize tanıtılıyor. Kaptan'Ia profcsör de, her nasılsa , kardc^ oluyorlar bu durıım da. c) Ülkemiz çizgi romanının, bir kısmı bugün pek hatırlanmayan yaratıcılar hakkında bilgi sahibi oluyoruz. f) I laııgi çizgi kahraman nasıl tutmu^, halkın bcnimscmiş olduğu tiplemelerin toplumsal karşılıkları nc, araştırmayı okuyunca anlamak kolaylaşıyor. Tommiks öıneğinde olduğu gibi: Düşmanla rının, yani kötülerin sürckli "Tüysüz, bacaksız' diye küçümsedikleri, ama onları eninde sonunda yenen 16 yaşındaki yüzbaşımız, kcndilerine çocuk gözüyle bakılmasına artık fena haldc sinirlcncn ak ranlannca dcrhal benimseniyor. Bunlar, kitabın ufkumuzu açan yanlarından yalnızca birkaçı, Levent Cantek entelektüel yönü de ağırlıklı olan konıısunupopülcr, dinamik ve düzeyli bir dille anlatıyor. 'Türkiye'de Çizgi Roman' çizerler ve araştırmacılar için Kaynak kitap, türün okurları, yani herkes için de (CırgırHıbır tartışmaları faslı biraz uzunca kaçsa da) bir başucu kitabı olacak nitelikte, kısacası, kitap gibi bir kitap. Yapı Kredi Yayınlan nın prestij dergisi (ya da artık, dergilerinden biri konunıundaki Sanat Dünyamız, 22. yılında 64. sayısına ulaşmış bulunuyor. Dergi, bu son sayısını çizgi romana ayırmi!;. Başlık ilgimizi çekiyor derhal: 'Çizgi Roman: Çizgi, Roman'. I lem çi/.give, hem de anlatıya hakkını vermek gibi bir eğilimgetiriyorakla. Çi/gi romanın metnin veçizginin lıarmanlanmasıyla ortaya Dergl gibi bir dergi çıkan bir tür olduğunu kabul edersek gorselliğinden dolayı bu türün Sinema sanatıvla yakınlığı, sinemanın romanla akrabalığı, romanın da çizgiye dönüşerek çemberi tamamlaması söz konusu. Az öncebirkaderortaklığindan sözetmi^tik. Bu ortaklık, her üç sanatın da hem kitlesel tüketıme açık olmalarından, hem de birer sanat olmalarından geliyor. I ler üç sanatta da pazarın kuralları sanatçının (izgünlüğünü sınırlayabiliyor. 1 lepsinde de sanat yoluyla çok para kazanma şansı var. Ve işin iki yakasını başarıyla bir araya getiren ömeklerbulmak, üç sanatta da mümkün: John I'ord'un hem gişe geliri yiiksek hem de gayet sanatsal filnv lerine, Yaşar Kemal'in, I'aulkner'ın, 1talo C^alvino'nun romanlarına bir karşılık da çizgi romanda bulmak gerckirse, BerardiMilazzo ikilisinin 'gerçekçi' çizgi romanı Kcn Parker (Alaska) bir adım öne çıkıyor. Dergi editörü, sanat yönetmeninin güzel tasarımıyla sunulmuş olan önsözünde, 'kendi çizgi romanını seçmek de önemli tabii' diyor, 'Bir nevi taraftarlık bu'. Dergi boyunca da Ali Reean'ın 'Conan', 1 lasanali Yıldırım'ın 'Alaska', Cem Bakır'ın 'Silver Surler', Vankeer'in 'Kızıl Maske', I'alk ve Davis'in 'Mandrake', Sinan Gürdağcık'ın 'Tentcn' üzerineçaIı^maları, bu 'vefakâr taraftarın' tuttukları kahramanlara lehte tezahüratı olarak görülebilir. Ama oldukça nesnel, alabildiğine soğukkanlı, artılara olduğu kadar eksilere de eğilen birer tezanürat bunlar. Hasanali Yıldırım ve Hüseyin Yıldırım'ın 'Atlantis F.fsanesi' basjıklı yazılarında, bilimkurgu türünü tartıştıklarını, çizgi romanda gerçekçilik olgusunu kucakladıklarını, Martin Mystere'in zengin kişiliğini ve edebi derinliğini olduğu kadar nesnel gerçeklikle çelişen 'hatalar' da işaretlediklerini göriiyoruz örneğin. Saymın bir diğer sacayağını, daha geniş bir perspektilı deneyen ya/ılar oluş turuyor. Kosta Ceran'ın 'Dünya'da ÇizgiRoman', derginin hazırlanış,ına da katkıda bulunmuş olan Talat (Üireli'nin 'Türkiye'de ÇizgiRomanlar' adlı yazıları bu ayağın iki kapsamlı örneği. (Bu arada, bu iki isıvc Levent (>antek'in araştırmasında da kaynak yazarlar olaıak, şöylebir rastlıyoruz.) Bakıyoruz Ceran almış konusunu diyar diyar dolaşmış: Fransa, ingiltere, Birleşik Amerika, isnanya, Almanya ve Uzakdoğu'daki tarinsel gelişmeleri izlerken, türün gelişimindeki sanat dışı unsurların da altı çizilmiş, oluyor; firmaların ödenemeyen borçları, eldeğiştirip duran yayınevleri, dağıtımda karşılaşılan ekonomik güçlükler ve bütün bunların ötesinde yerküreyi sıkı sıkıya sarmış bir çizgi roman ağı. Yazıda ayrıca, çizgi roman pazarının paylas,ımını gösteren bir de Iiste bulunuyor. Bu listeyebakınca görüyoruz ki, çizgi romanlardan esinlenilmiş oyuncak Hgürleri, çizgi roman dergisi olmayıp da çizgi romanlar hakkında haberler içeren yayınlar, kolcksiyon kartları ve diğer yan ürünleriyle birlikte, konuşma balonlarının egemenliği altındayız. Derginin üçüncü ayağını çizerlerle yapılmış, söyleşiler ya da çizgilerden çok çi zere, yani sanatçıya dikkat kesılmis, yazı lar olu^turuyor. luillard, Cıoscinny, lüsner, 1 lugart, Bonclli gibi çizerlerle yapılmış söylcijiler ya da onların sanatları hakkında söylenmib, olanlar. Burada da diğer anlatı sanatlarıyla olan ortaklıklar geliyor akla: Sinemada da, Romanda da, Çizgi Romanda da, b,öyle bir ayrım var: Kahramanların ve olay örgüsünün odağa alındığı bir anlatım yapısı bir taraftaysa, yaratıcmm kendisini hissettirdigi bir 'auteur' tarzı anlatım diğer taıalta. Ticari yakla^ım ilkini, sanatsal tavır ikincisini öne çıkanyor. Bizler çoğu zaman, kahra manların arkasındaki, artık anonimle^ meye yüz tutmus, çizeri, o silik gölgeyi merak bile etmiyoruz aslında. Tıpkı, slar sisteminin baskın oluduğıı sinemada ıejisörün adının alı^lerde minnacık harlierle geçmesi gibi. Düşünce balonları 'Sanat Dünyamız', bir dergi olmanm avantajlarını ve eğer 'eksiklik denilebilirse buna, eksikliklerini tasjiyor. Saymın diğer Yapı Kredi Yaymlan'ndan alışkın olduğumuz^örsel tasarım kalitesi, önemli bir artı. Ozellikle de çizgi roman gibi bir konu ele alındığında bu görselliğin önemi bir kat artıyor. Bir dergiyi güzel kı lacakheı şey var ayrıca; aynı temanın birçok odaktan ku^atılması, buna bağlı olarak optik bir zenginlik, telil ve çeviri yazılarının dengeli dağılımı. Ama gerek herhangi bir altbasjık kullanmadan konunun bütününü kucaklamak isteyişi, gerckse farklı görüşlerin bir aradalığı nedeniyle, akademik bir çalışmanın bütünlüğüne ulaşılamıyor maalesef. Bu durum, hem alabildiğine çekici, albcnili kılıyor Sanat Dünyamız'ı,hemdebirtamamlanmamışlık duygusu uyandınyor. Bir kıtapla bir dergiyi yan yana okudu ğumuzda ister istemez kitabı kitap yapanla dergiyi dergi kılan özellikler üze rine de düşünmüs oluyoruz. Dergi demek, şckiluc görüldüğü üzere, biraz ferahlık, rahatlık demelc. Levent Cantek araştırmasında 'Çizgi Romanın geleceği hiç parlak gözükmüyor' gibi bir yargıya vardığında bu bizi irkiltiyor gerçi, ama benzer katılıktaki bir başka çıkışa dergide rastladığımızda o karnaval havası içersinde, nedense çok rahatsız olmuyoruz. Levent (^antek'in Iletişim tarafından yayımlanan 'Türkiye'de Çizgi Roman' başlıklı araştırmasıyla YKY Sanat Dünyamız'ın 'Çizgi Roman: Çizgi, Roman' dalı özel sayısı, bu nedenle de birlikte okunup değerlendirilmesinde fayda olan yayınlar. Birer referans calışma. Hem benzerlikleri, hem de dağlar kadar larklılıklarıyla okuyucuya, çizcrlere ve türün meraklılarına birer hazine sunuyorlar: Koca birer düşünce balonu! • J CUMHURİYET KİTAP SAYI 385