02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Madelaine, yeni adıyla Rimbaud Rıhtımı boyunca yavaş yavaş yürüyoru/. Merak cttiğim bir şeyi soruyorum karıma: "Rimbaud'nun bavuluna, çatal, kaşığına bakarkcn niçin ağladın?" Yanıtlıyor: "Onaltı, onycdi yaş nc ki, o daha çocuk. Yaşıtları, hercai, gülüp oynarken, ccplcrinde harçlıklan, birahanclcrde eğlenirken, kızlarla kırıştırırken, ya da analarının dizi dibinde otururken, o, parasız pulsuz, köhne bir tahta bavul ve çatal kaşıkla yayan yollara düşüp dünyayı tanımaya çalışmış. Paris'teki ozanlarla, yayıncılarla tanışrnak, şiirlerini yayımlatmak istcmis. Babasız büyümüş. Anne sevgisinuen, şefkatten yoksun. Kâğıt satın alacak parası olmadığı için şiirlcrini bile minicik yazılarla küçük kâğıt parçalarına kaydetmck zorunda kalmış. Yoksulluktan kurtulsun, üç beş kuruş kazansın diye Afrikalar'a gitmiş o köhne tahta bavulu ve çatal kaşığıyla. Bu nasıl yazgı. Artık parası olmuş ama bu kcz sayrılık yapışmış yakasırıa. Bacağını kesmişler. Değiştirmck istediği yaşamını topal olaralc bile sürdürememiş, ağrılar, sancılar, karabasanlar içinde genç yaşta göçüp gitmiş. Ağlanmaz mı bu çocuğa?" Hakkında yüzlercc kitap yazılan, dünyanm en büyük şairleri arasına gircn Arthur Rimbaud, karımın, bir annenin gözlerinde hâlâ çocuktu. Ya annesi? Yedi Yaş Ozanları ndaki dizclcr geliyor usuına: "Pek çalımlı, halinden hoşnut anncsi evin/ Gidiyordu kapayıp sayfasını ödevin/ Cörmüyordu o mavi gözlerinde çocuğun/ Yankısını çirkefe terkedilmiş bir ruhun (...) Duvarları küflenmiş karanlık sofalarda/ Dili sarkık, clleri kalcasında geçerkcn/ Kapalı gözlerinde noktalar uçuşurken/ Hüznünü söylüyordu yürüyüşü, yapısı." Yedi yaşlarındaki günlerini böyle anlatır ozan. Ve anncsini şu dizcyle betirnler "Mavi gözleri vardı, mavi, yalan söyleycn." Bildiğinden sasmayan, dik başlı bir annc. Kocasını bile evden kaçırmış. Düzyazılmış bir başka şiirinde Rimbaud yine anncsini ve evde çektiği acıları şöyle dile getırir: "Tavanın silmelerine doğrıı havalanan ve akşamın gölgcsindc kanadını sürükleycn, alaea, lcoca bir kuş buluyordum kendimi Hanım'ın cvinde. Yatağının etcğinde, diş ctleri mor, kılı acıdan ağarmış iri bir ayı, konsolların kristal ve gümüş gözleriydim." Kocası subay, babası çiftlik ağası diye burjuva olma özentisine kapılan ve bu yüzden çocuğuna acı çektiren bir anne. Ve kırık dökük tahta bir valize, çatal kaşığa bakıp, acı çeken bir çocuk için, yüz kırk yıl sonra gözyaşı clökcn bir başka anne. Rimbaud'nun delikanlılık yıllarını gcçirdiği, şiirlerinin çoğunu yazdığı ya da olgunlaştırdığı, hemen karşımızdaki ev özel mülk. Ev sahibi izin vereeek mi? Bilemiyoruz. Vakit öğlen. Oncc karnımızı doyurup kendimizi toparlamalıyız. Meuse Nehri'nin kıyıları yemycşil, tam piknik yapılaeak yer. Yolda bir ağaç altı bulup doğanın tadını çıkannz diye yanımıza bir şcyler almıştık. Ama Avrupa Türkiye'ye benzemiyor. (îördüğün her ycşilliğin üstiine, her ağacın altına çörcklenip çöplenemczsin. Yine de, Fransız damadımın endişesine boşverip, karım, kızım ve ben, Doğulu eesaretimizle her şeyi göze alıp, yeijilJi^in üstiine, bir ağacın altına kurulııyoru/. Onümüzde durgun Meuse, karşımızda tektiik evler, ağaçlarla Olympe Tepesi, sağımı/.da değirmen. Manzarada tek eksik Anı şiirinde geçeıı o devinimsiz kayık. I la^lanmı; yu murtalar, domatesler, salatalıklar, marullar, salamlar ve mumbarı andıran arap sııcııkları yeşil halı üstünde yerlcCUMHURİYET KİTAP SAYI 365 Meuse Kıyısında Piknfk rini alıyor. Aöız dolusu tatlı bir yemekten sonra sigaraları tüttürürken bildiklerimi sergiliyorum: "Rimbaud ilk kez ailenin bu ırmak kıyıstndaki gezisi sırasında kaçtı. O zamanlar, belli, böyle kirli ycşil değilmiş Meuse'ün suları. Şairin anlatımıyfa "altın ırmak, kara, ağır ve körpe ot lcollannı oynatarak koşuyor". Anne, Bayan Vitalie güne^liğini açmış, otları, çiçekleri ezerek bir yürüyor, bir duruyor. Çocukları, kocasının adını taşıyan Frederic, kendi adını taşıyan Vi Rlmbaud'ların ev sahlbinin torunu yaslı Madam Rigaux gunun anısı talie, dedesinin olarak, Erdoğan Alkan'tn Ate$ Hirsızı Rimbaud adlı kitabını satıriarıyla adını taşıyan suslüyor (ustte) şairın yolculuklarında ta$ıdığı tahta bavulu. catal, ka$ık. bıcağı, su tası ve ölurken boynundaki arap boyun atkısı (altta). Rimbaud vc Isa bellc, ağaçların altına uzanmış, pembe ciltli, yaldı/.lı kitaplarını okuyorlar. Yaklaşıyor annesine Artnur, "kitabımı bitirdim, eve gidip başka kitap alacağım" diyor. ülayın kalan kısmını Rimbaud Anı şiirinde şöyle anlatır: "Derkcn, biri melekler gibi uzaklaşıyor/ Kayboluyor yo1larda, tepeleri aşıyor/ Boşa zahmet, ardından ne kadar koşarsan ()n yedi yaşlarında gelgeç oluyor yükoş "... Rimbaud'nun yaşamı ve şiirlerirek, ni oldukça iyi tanıyan şair kızım Elif Su Yeşil ıhlamurların altı dünyaya deda bir katkıda bulunuyor: ger. "Bir başka şiirinde, Bottom'da da bu kaçışı dile getirir Rimbaud" Ateş HırRimbaud'nun ilk gençlik yıllarını yasızı Rimbaud'yu açıp şiiri okuyoruz: şadığı, şiirlerinin bir bölümünü yazuıgı "Karanlıga ve kızgın bir akvaryuma ünlü evin önündcyiz. Kapı açık, ama dönüştü her şey. Sabah, kavgacı bir özel mülk. Ürkek adımlarla giriyoruz haziran şafağında, ben, yakarışını duiçeri. Dar ve loş bir aralık bizi dikdörtyuran, savurup duran cşek, koştum gen şeklindeki küçük bir avluya götükırklara, Sabine'li kızlar boynııma atırüyor. Kızım bilgi vermek isterken arlıncaya dek" kadan bir ses gcliyor: Elif'in kocası Patrick de bir başka "(jördügünüz, karşıdaki şu merdibilgi ekliyor: venler var ya, annesi görmesin diye, akşamları Rimbaud ordan sıvışıyordu." "En önemli şiirini, Esrik Gemi'yi Dönün bakıyoruz. Otuz beşini aşkın unutuyorsunuz. Eskiden nehir gemileri kumral bir adam. Onünde masa, çalışıbu ırmaktan 1 lollanda'ya buğday, lnyor. giltere'ye pamuk taşırlarmış. Şiirdc de "Kiracı mısınız?" söyler bunu, "Ne Ingiliz pamu^u, ne de Felemenk unu/ Ne tayla patırtısı, "Evet, ERN Tiyatrosu'nun bürosu. ne başka derdim kaldı" der, gemiyi Rimbaud'nun oturduğu yer şuralar, şu böyle konuşturur. Rimbaud zamanında pencerelcr. Ev sahibi yaşlı bir hanım. bu kent gümrüktü, şair sürekli gemiciİyi insandır. Bazen alışverişe çıkar. Salerle sohbet edermis. Elifle daha önce nırım şimdi evde. Çekinmeyin, çıkın. geldiğimizde öğrendık, gümrıık binası Merdivenlerin kahverengi trabzanlada Rimbaud'ların evnin tam dibindeyrını tutarak, el yordamıyta, usııl ıısul miş, duvar duvaralar." yukarı çıkıyoruz. Gizemli, ağır bir hava Kıyıya yanaşan bir motor ve içindcn çöküyor üstüıne. Bilmediğim yaşlı bir çıkıp bize kötü kötii bakan kılıksız üç kadının takınabilccegi tavırdan mı? serseri huzurumuzu bozdu. Sigara sarıHayır. Bir büyük şairin evini ilk kez yorlardı, belki de esıarkeştiler, ya da görme heyecanından mı? Hayır, fanabizc öyle geldi. Çöplerimizi toplayıp tik bir Rimbaud hayranı değilim, burakalktık. lara ilerde yaznıayı düşündüğüm bir Rimbaud romanının çevre araştırması Firar Merdivenleri için geldim. () halde nedir bu ağırlık? Bu gü/elim akşamı artık kutlanıak Bu agırlık evin kendisinden geliyor. gerek, (îenç Rimbaud'ya hak vermemek elde Cîirersin bir kahveye, gelsin bira, içkiler... Kapıyı hafifçe vurup bekiyoru/.. Açan yok. Biraz daha hızlı vuruyoruz, açan yok. Daha hızlı, açan yok. Yaşlı hanım ya evde değil ya da konuk iste miyor. Inivoruz. Yeniden giriyoruz avluya, Rimbaud'nun, annesi duymadan, kirişi kırdığı firar merdivenlerine bakıp gülüşüyoruz. Şairin Roman şiiri geliyor usuma. Elbctte kaçacak akşamları evden. Yaşı on altı, on yedi, yürek çılgın, hercai, delidolu, yürek çılgın. Cnarlevillc'deki Promenade ve Âuterme kafeleri, komşu kent Meziere'de, arkadaşı Delahaye ile buluşup şiirlcr okuduğu Aşk Ormanı, Progres kafesi ile "gelsin bira, içkiler..." Çıktık. Karım soruyor: "Ne yapalım?" "Doğduğu eve gidelim" diyor Elif. Büyük bir caddede yürüyoruz. Bütün vitrinler tanıdık, şairimizle dolu. Sanki Charleville yalnızca Rimbaud satıyor... Doğduğu evin önündeyiz. Yapı, zemin, iki kat ve bir de çatı katından oluşuyor. Mermer bir levha konmıış yukarıya: "Arthur lümbaud 20 Ekim 1854'tebuevdedoğdu." Ziyarete kapalı. (îiriştc France Loisirs adlı bir turizm bürosu. Yanda, sağında solunda restoranlar, kafebarlar. Belli herkes kazanıyor yoksul Rimbaud'nun sırtından. Yani, yine burjuvalar, hanı Müzik şiirinde anlattığı, koca kalçalarını yağ tutulumu gibi sıralara/ koltuklara yayıp kaçak tütün tüttüren burjııvalar. Oysa meteliksiz delikanlı, bir bardak bira ya da şarap ısmarlasınlar diye, sigara versinler diye, Promenade Kafesi'ndeki budala okul arkadaşlarına saçma sapan öyküler anlatıp şaklabanlıklar yapmak zorunda kalıyordu. "Sapı eğri bir pipo gibi, aöza Kiırulmuş/ Ya da bir Melek gibi berberin ellerinde/ Yaşayıp gidiyorum işte öylc oturmuş/ Bartlaklar arasında, tiuman yelkenlerinde" diyor. Otele döndük. Uyku gözlerimden akıyor, ayakta sallanıyorum. Kendimi yatağa vurdum. Karım coşkulu, sarsarak uyandırdı: "Madam Rigaux bekliyor scni." "O da kim?" "Rimbaud'nun ev sahibi. Scn uyıırken biz gittik. Bir şişe de eski tarihli beyaz şarap açtı, seni bekliyor." Apar topar giyiniyorum. Ak saçlı, güleryüzlü, tatlı, yaşlı bir hanım açıyor kapıyı. Üstündeki kahverengi cteği, yeleği, renk renk desenlerle bezenmiş giysisi ona fazla genç havası versc de gömleöini yaşına uygun düşürmüş. Beyaz koıyesinuen başlka süsü yok. Zarif, ziyaretimizdcn hoşnut, şarabı yudumlarken biz sormadan o anlatıyor: "Rimbaud'ların ev sahibi dedemdi. Büyük şairin anısına saygı gösterip babamlar da satmamış burayı. Hatta evde hiçbir değişiklik bile yapmamışlar. Şu gördüğünüz duvar kâğıtlarma katlar, hiçbir şey değişmedi. Oğlum, kızım edebiyat öğretmeni, Rimbaud'yu çok seviyor, sürekli ona değgin araştırmalar yapıyorlar..." "Resmi müze olması daha iyi değil mi hamfendi?" "Bclediye çok istedi bunu, kabul ctmedik. Resmi müze olduğunu düşünün, bütün özdenliöini yitirir. Odafarı resimlerle, desenlerle doldururlar. Tadı kaçar. "İyi ama özel mülkünüz, herkes rahatça ziyaret edebilir mi?" "Elbette, elbettc. Bizim de bütün istediğimiz bu." "Masadan kalkıp kalınca bir defter getirdi: "Fln büyük övüncümüz bu defterler. Bütün ziyaretçiler anılarını ya/.ar... lütfen sizler de yazın.." Gerçekten zor yaşanan şu anı beş on cümleye sığdırmak. Yine de bir şeyler karaladık. ' SAYFA 5 Madam Rigaux
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle