04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

0 K U R L A RA "Bu kitap büyük ölçüde Hobbitter hakkındadır. ve okuyucu kitabın sayfalarından onlann özelliklerinin bir çoğunu ve tarihlerinin birazını da çıkartabilir. Bu konuda daha dahafazla bilgi için, 'Hobbit' adı altında yayımlanmıs olan 'Batısınırları Kırmtzı Kitabı'ndan alınan seçkilere bakabüirsiniz. Oradaki öykü, dünya çapında ün kazanmıs ilk Hobbit olan Bilbo tarafından yazılan 'Kırmızı Kitap'ın ilk bölümlerinden bir araya getirilmiştir ve Dogu'ya gidip döndüğü yotculuğu konu aldığı için 'Gittim ve Dönaüm' adını taşımaktadır. Bu macera daha sonra, burada anlatılan o Çağ'ın büyük hadiselerinde bütün Hobbitleri bağlayacak olan bir maceradır" diye baslıyorJ.R.R. Tolkien "lüzükîerin Efendisi" kitabına yazdıp önsözde ve inanumaz bir kapı açıyor önümüze. Yüzyıhmızın en çok okunan kitaplarından biri olan "Yüzüklerin Efendisi" ni dilimizde görmek son derece sevirdirici bir olay. Türkiyeli okurlann bu kitaba gereken ilgiyi göstermelerini bekliyoruz. Diğer sayfalarımızda ise EnverErcan, Tuğrul Tanyol'la toplu şiirleri üzerine konuştu. îki sairini, Ataol Behramoğlu ve Metin Demirtaş ın birbirlerine yazdıklan mektuplart toplayan kitaplan üzerine her iki şairimizle kısa konuşmalar yaptık. Sadık Aslankara, Nursel Duruel'in öykülerini değerlendirdi. Bol kitaplı günlerf... TURHAN GÜNAY Yapı Kredi'den bir sergi bir katalog Cam altında virmi bin lersah Yapı Kredi Kültür Merkezi'de düzenlenen "Cam Altında Yirmi Bin Fersah" isimli "camaltı resim sergisi" ve Yapı Kredi Yayınları'nca yayımlanan katalog, yapıldıkları dönemlerde itibar görmeyen, Geleneksel Halk Resim Sanatı"nın kırılgan ve en hassas ürünlerine büyüteç tutuyor rcşmcsi, Isfendiyar ile Eider gibi kahramaniarın dövüşmelerini gösteren resimler süslerdi. Camaltı resimlerin ılgi görmesinin bir başka nedeni de camın resme bozulmazlık ve devamlı bir parlaklık saölamasından kaynaklanıyordu. Tozlanan cam, bezle kolayca silindiğinde, resim tekrar renklcrinin tüm canlılığına kavuşuyordu. Bu resımlerin Türkiye'de yaygm olmasına gelince, bu uzun bir çıraklık donemi gerektirmeden, sadece camı kopya edilecek modelin üzerine koymaktan ibaret bir tekniğin kolaylıöıyla açıklanabilir. Şüphesiz camaltı ressamları önceleri titiz bir şckilde büyük emeklerle çalışarak tek örnekler yapmakla işe basjladılar. Âma daha sonraları büyük sıparişlerin etkisiyle bu bireysel sanat, scri üretime dönüştü. O kadar ki aynı resmin pek çok benzer örnekleri yapdmaya başlandı. Çünkü cam malzemesınin avantajı, şeffaflığı sayesınde büyük serileri mümkün kılan, bir resmi kopya ederek çoğaltmaya yaramasıydı. Çalışma yönteminin basit, camın ucuz ve malzemelerin kolay bulunur olması sanatçılara önemli bir ek gelir sağlıyordu. Cam ve ayna işiyle uöraşan esnaflar da camaltı resimler yapıyorclıı Büyük ölçüde yapılan gezgin satıcılık modellerin dağılımını kolaylaştırdığından, değişik kaynaklı camaltı resimler nemen her yerde bulunuyordu. Böylece bir bölgede bulunan ömeklerin hangi merkezin üretimi olduğunu belirlemek güç olmaktaydı. Ama şurası bir gerçek ki camaltı resimlerin büyük çoğunluğu tstanbul'da yapılmaktaydı. Osmanlı împaratorluğu'nun başkenti Istanbul bu tip resimlerin yapıldığı, halka sevdirildiği ve yaygınlaştınldığı ilk kentti. Çünkü Sultanın cam imalathaneleri orada kurulmuştu. Istanbullu sanatçılar özellikle güzel kalitede yazı ve yazıresim kompozisyonlar, imparatorluk armaları, ünlü camiler ve halkın övünç duyduğu gemilerin, olayların resimlerini çalışıyorlardı. Mevlâna Celâlettin Rumî'nin 13. yüzyılda Mevlevilik tarikatını kurduğu Konya'da önemli bir merkezdi. Mevlâna kendi yolunda yürüyenlere hat yazmayı, musiki öğrenmeyi, resim yapmayı ve dana birçok hünerle uğraşmayı helal bildirmiş, bu vasıtalarda Caml formunda aynalı yazı, $ahin Paksoy Kollekslyonu. C amaltı resim tekniği 19. yüzyılda ve 20. yüzyıl başlarında büyük bir gelişme göstermiştir. Çoğunlukla halk sanatçıları tarafından halk için yapılan bu resimlerin çeşitli fonksiyonları vardı. Konuları genelde dinsel olan camaltı resimler, camın renlderi daha canlı ve parlak göstermesiyle de göze hoş geliyordu. Çoğu zaman iç mekân dekorasyonuna yarayan bu resimler ucuz olduklarından her bütçeye uygundu. Ayrıca onlarda ev halkını nazara, bazı hastalıklara ve afetlere karşı koruyan bir güç olduğuna inanılıyordu. Evde bereketi sağladığına ve hastalıklara karşı koruduğuna inanılan, yarı insan, yan yılan görünümlü, yılanlann Şahı "Şahmeran" resmi, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da evlenecek kızın çeyizinde bufunur ve sonra da yatak odasında asılırdı. " Eshabı Kehf'in (Yedi mağara erenleri ya da yedi uyuyanlar) isimleri yazılı yelkcnli gemi, "Amentü gemisi" yazıresim kompozisyonları da genelde dükkânlarda ve işyerlerinde bereket getirmesi dileğiyle bulundurulurdu. Evlerin dışında dini yerlerin, kahvelerin ve dükkânların duvarlarını süsleyen camaltı resimlerin konuları, bulunduğu mekâna göre değisiyordu. Eskiden Istanbul'da kahvehaneler, zamanın resim sergileri yerlerine geçiyordu. Duvarları süsleyen resimler devrin siyasi ve dini gelenekleriyle uygunluk göstermek zorunda idi. Bu kahveler oralara gelen kişilere göre âşık ve esnaf kahveleri, sahil kahveleri, gazinolar, Acem çayhaneleri, balık pazarı meyhaneleri olarak adlandırılıyordu. Acem çayhaneleri çoğu Azerbaycanh Şiî Türklerin açmış olduğu, genellikle külhanbeylerinin, kabadayıların toplandığı kahvelerdi. Bu çayhanelerin duvarlarını, özellikle Şehnameden alınan Zaloğlu Rüstem'in Dev Şefit'i yenmesi, Sührab'ın yedi başlı eiderle boğuşması, Demir Pehlivan'ın aslanla gü Camaltı resimlerinin merkezi Mekâna göre konu ellerc el açmamalarını buyurmuştu. Mevlevî tekkelerin de şair, ressam, hattat, müzehhip, musikişinas, âlim, oymacı, tabip dervişler manevi feyizlerini maddi hünerlerle tamamlıyordu. Konya'da yapılan camaltı resimlerinde özellikle Mevlâna'nın adını içeren ve yazıresim şeklinde sikkesini gösteren kompozisyonlar çoğunluktadır. Bu resimlerde kavukluk üzerine yer alan Mevlâna'nın sikkesi çoğu zaman düz renk fonda büyük dekoratif çiçekler ya da çiçek motifli bir bordürle süslenirdi. Mevlevî, bektaşî, Nakşibendî ve başta tarikat tekkelerinin Cumhuriyet döneminde kapatılmasıyla pek çok eser ortaya çıkmış ve müzelere girmiştir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu kentleri ise kendflerine özgü Şiîlik esinlemeli bir resim tipi yaratmışlardı. Ucuz ofset baskı resimlerin çoğalması camaltı resimlerin gözden düşmesine sebep olmuştur. Ayrıca cam fiyatlarının artması sonucu sanatçılar, el emeği bu tekniği terk ederek zamandan kazanmak için çeşitli baskı yöntemlcrine başvurmuşlar hatta daha sonraları bunu bile bırakmışlardır. Sonuç olarak 20. yüzyıl endüstrisi bu geleneksel halk sanatı resminin sonunu getirerek tamamen kaybolmasını sağlamıştır. Bugün Istanbul Sanaflar çarşısında zevksiz serigraf camaltı yazılar satılmaktadır. • Cam Altında Yirmi Bin Fersah / Hazırlayan: Şennur Şentürk / Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncuık / 139 v ustte, Eshabı Ketif Cemlsl, altta solda, KellmeI Tevhld yazılı Ibrlkll. clcekll ayna, sağda ise Sahmeran. Imtlyaz sahibi: Berin Nadl 0 Basan ve Yayan: Yeni Cün Haber AJansı Basın ve Yayıncılık A.$. o Cenel Yayın Yönetmeni: orhan Erinço Cenel Yayın Koordinatörü: Hlkmet çetlnkaya oYazılşlerl MüdUrlerl: Ibrahim Yıldız, Dlnç Tayanç sorumlu Müdür: Fikret llkiz o Yayın Yönetmeni: Turhancünayocraflk Yönetmen: Dilek llkoruroReklam: Medya C KİTAP L CUMHURİYET K İ T A P SAYI 405 SAYFA 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle