Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Her toplumu tekniğin gelişmesiyle izah ettiğini iddia eden bir "materyalist tarih anlayışı"na teslim oldu. Artık insanlar tarihi değil, tarih ve onu belirleyen teknik insanlan üretir oldular. Her şeyin "madde", maddenin dc bütünüyle "akıl" olduğu, bunların "diyalektiğin kanunlarına" tabi oldukları Marksizmin amentüsü haline geldi. Tarih konusunda mutlak bir bilgi olduğuna göre, artık insanların özerk eylemlcrinin bir anlamı yoktu. Siyasal eylem teknik bir uğraş olarak algılanabilirdi. Castoriadis'in amacı, Marksizmin ilk esin kaynağını yeniden yakalayıp, yaptıklan, söyledikleri ve tasarladıldarıyla insanların tarihi yarattığıru hatırlatmak. Tarihi bir ontolojik doğuş ve toplumun imgeleminde kurulan bir süreç olarak ele almak, tarihin insanlara içkin olduğunu göstermek. insanların kurumlaştırarak kurduğu toplumu dönüştürme, yani tarihi yapma gücünün insandan başkasına ait olmadığının felsefi temellerini bu kitapta bulacaksınız. Kurabiye Saatinde/ E.Emıne/ lletışım Yaytnları/ 152 s Masayalı kadınla Türk babanın kızı, Nikaragua'yı terk edip tstanbul'a yerleşir. Edirneli Şapat Efendi'yle Karadenizli Mithat Efendi, yıllar önce, halı satmak için Amerika'ya giderler; fazla kalamazlar. Şapat Efendi'nin oğlu Albert Macaristan'a göçer, sonra ne bir ses ne bir haber, Kızlarından Zelda "Isa'ya ait olma"yı seçip Kudüs'e kaçar; Sima îstanbul'la Paris arasında gelgit, torun Moris Londra yolcusu. Yunanistan kökenli damat Simon, Almanya'dan Türkiye'ye sığınır... Bir başka çevrede, "önemli aydın" Ali Kömürgöz ülkesine yeni dönmü§; mevzu, Proust'un sözettiği Türk sefiresi, şu Paris'teki... Meyhane sohbetleri yol bilmez, edebiyat tartışmalan "sınır" tanımaz; bazıları öyle iddialıdır ki, keşif gezisine mi fetih seferine mi çıktıkları anlaşılmaz... Kurabiye Saatinde, gönüllü ve gönülsüz göçmenlerin, gezginlerin, doğduklan yerdeki felaketlerle yetinmeyip yenilerini arayanların romanı. Türkiye Avrupa'nın Neresinde?Gümrük Birliği Anlaşması'nın Düşündürdükleri/ Hazırlayan Bülent Cıökayf Çeviren Selda Puydak/ Ayraç Yayınevı/ 135 . v Elinizdeki kitap, Mayıs 1996'da Cambridge Üniversitesi'nin Wolfson College'inde düzenlenen konferansa sunulan bildirilerden ve en son yapılan çahşmalardan oluşan bir derleme. Bu derleme ilk kez, Ingilizce olarak, Cambridge Review of International Affairs'in özel sayısı olarak Kasım 1996'da yayımlanmıştır. Şeytan KumaşıÇizgilerin ve çizgili kumaşın tarihçesi/ Michel Pastourcau/ Çeviren Ibrahim Ytldız/ lletıştm Yaytnları/ 117 s. Batı'nın ortak bilinçdışının en güçlü öğelerinden biri olarak çizgi, yüzyıllardır varlığını sürdürüyor. İlk belirgin örneğini Ortaçağ Hıristiyan kiiltüründe bulan bu figür, dışlanmış insanların sımgesi oldu. Savaş tasvirlerinde, "düşmanlar" çizgili armalarla resmedildiler. Çizgiye, kendisinc yüklenen olumsuz anlamıyla, ayırt edici ve sınıflandırıcı bir işlev, yekpare yüzeyi bozduğu için "bölücülük" niteliği yüklendi. Üzerinde çizgili giysi taşıyanlara gösterilen tepki, bir çeşit "şeytan kovma" biçimini aldı. Çizgili olana uygulanan bu asimilasyon ya da bir çeşit cadı avı, yüzydlar boyunca sürdü. Çizginin, hem "iyi"nin, hem de "kötü"nün hizmetinde olduğu dönemlerde de oldu; bir yandan denizciliği, sporu, palyaçoyu, çocuğu, soytarıyı, bir yandan da deliyi, suçluyu, mahkumu imledi. Yüzydlar önce düzensizliği gösteren "çizgi", bu çagda olumlu bir değer yükü taşımaya başladı. Şeytan işi olmaktan gündeük olana, oradan da ro mantik ve koruyucu olana giden bir yol çizildi. Sistemin kendi içine aldığı çizgili biçimler, günümüzde yaya geçidi, demir parmaİdık, pijama olarak karşımıza çıktı. Pastoureau'nun kitabı, "çizgi" çevresinde oluşmuş sorunları toplumsal, kültürel ve biyolojik kodlar aracılığıyla ortaya koyuyor. Bu olgunun geçirdiği dönüşüm ise kitapla birlikte sona ermiyor. Şeytan Kumaşı, çizgili kumaş üzerine yapılmış tarihsel/imbilimsel bir çalışma, "çizgi dışı" bir kitap. Hesaplaşmanın H'siBir Kinsey Millhone Polisiyesi/5«c Grafton/ Çeviren Mehmet Harmancı/ Oğlak Yayınları/ 232 s. Evet, alfabe de, Kinsey Millhone cephesindeki gürültü patırtı da sürüp gidiyor. H'ye geldik bile! Eğer, Kinsey işleri bu süratle yoluna koymaya devam ederse.ondan alfabeyi bir kez daha saymasın istemek zorunda kalacağız. Bir kez daha genç, yalnız ve akıllı dedektifimiz iş başında. Bu kez bir hesaplaşmanın içinde ve kuşkusuz ki bu hesaplaşmada onun da parmağı var; en azından her şeyin yoluna sokulması anlamında. Yasemin ve Martı/ Refik Durbaş/ Adam Yayınları/ 191 s Bu kitapta Refik Durbaş'ın 1983 rASEMWVEMAHTl ile 1991 yılları arasında şiir kitapları üzerine yazdıgı yazıların yanı sıra, şairlerle yaptığı konuşmalar da yer alıyor. Kimi artık aramızda olmayan şairlerle yapılmış konuşmalar... Bir şairin kaleminden şairlerimizin ve şiirimizin değerlendirilmesine sanatçıların kendi sözleri de ışık tutuyor... Çoğu sevgiyle, coşkuyla, ince bir duyarlıkla kaleme alınan bu yazıları anma yazıları olarak da okuyabilirsiniz, Yahya Kemal'den günümüze şiir tarihimizin kitaplar aracılığıyla bir özedenme denemesi olarak da... Refik Durbaş'ın iki yüzü aşkın yazısı arasından titizlikle seçilmiş bir demet. • BERFIN 1 YAYINLARI ITCM?/İYAYIN Oyku (Çcv. Mctın llkınj YÖNETtM GELİŞTİRME MERKEZt YAYINLARI MANAGEMENT DEVELOPMENT CENTER PUBLICAT1ONS Maksim Gorki / BOSIYAKLAR Aysel Firmalı / SEVGİYE 5EVDALIYIIVI Bir H a y a t Kadınının Anılan Üç Günde 2. Baskı! Metin İlkin / ÇOCUKLUBUIVHJZ oyku KÂR YOLU Yönetim Geliştirme Merkezi'nin müşavirlik uygulamalarında 15 yıldır kullanılan, birçok işletmeyi iflasdan kurtaran veya kârını milyarlarca lira artıran Mehmet Özcan'ın Beklenen Kitabı baskıdan çıktı! V. Mayakovski / MEKTUPLAR MayBkovakl Elaa Hiektuplapmalan (Çevırı ve Inceleme: A. Rıza Ergüven). Albert Camus / CALIGULA oyun • Çev. A. Rıza Ergüven (2. Baskı!) A. Rıza Ergüven S A r n ü r ü y e B a ş k a l d ı r ı (Beigesei Roman) GECE DE GÜIMEŞ DOĞAR İŞLETMELERİN KÂR ve VERİMİNİ ARTIRMAK İÇİN SİSTEMATİK ANALİZ YOLU şimdi bütün yönetici ve iş sahiplerinin hizmetinde! Cuci Han / FELSEFİ İMTİHAR VE ÜTESİ Ahmet Gülüm (Derl.) Kemal Gönen (Karikatürler) DİKKAT YAZILI VAR 9 n,^ ,, hm,. Tanzer İşeri SİZ BİZİ KÜÇÜK MÜ SAIMIYORSUIUUZ (Anaokulu Çocuklarından Seçme Yanıtlar) Üç Günde Tükendi! 2. Baskı Çıkıyor. Mustafa Çifci / BAHAR A $ K I oyku (Bir ayda 2. Baskı!) Adres: Kora Berfin Yayınları, Cağaloğlu Yoku^u, Evren Han, Kat 1, No: 60 Cagaloglu 34440 Islanbul Tel: (0 212) 513 79 00 Fax: 520 64 84 KÂR YOLU kitabını ve YGM'nin diğer yayınlarını aşağıdaki adreslerden temin edebilirsinız. KITAPÇ1LARDA YÖNETİM GELİŞTİRME MERKEZİ Tel:(0212) 274 88 48 D&R Kitabevi, Etiler, Erenköy / Remzi Kitabevi, Akmerkez