Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cezavip'de Kadın Olmak maıke mukaddem düşter ve kalıller melike nnkadcterrı yasaklıkaon Cezayir'i anlamak ya da Kadınlar, btr yan dan arzunun, baştan çıkarıalığirt, gızın, beyecamn kaynagı dtrlar, bır yandan da doğrudan bcdenle rtnde yazılı olan bır farklıltgın, otekılığın tauytcnıdırlar tşte islamcılar bu yüzden, bıyolojık farklılığın gozle görünur ısaretlertnı yok elmck, ortmeh saklamak ıstemekte dirler Kapak konusunun devamı. okuru ılk anda yadırgatabilir: "Fransız annem Odette Marque için." Bu sununun, Cezayirli aydının kültürel kimliğiyle ilişkisi, Haliae Mesudi'nin tanımıyla aydınlanıyor: "Ben Voltairc'in vc Ibn Rüşd'ün kızıyım." Fransız kültürünün Cezayir aydınlanma etkisinı olumlayan Mesudi, Cezayir'in bugünkü durumundan, Fransız sömurgeciliğıni sorumlu tutuyor: "Yobazlar, bütün totaliter hareketlerde olduğu gibi toplum üzerinde mutlak bir denetim kurmak istiyorlar ve bunun her şeyden önce kadınların cinselliğinin denetlcnmesinden geçtiğini çok iyi kavramış dıırumdalar. Bifdiğin gibi Âkdeniz ataerkilliöi böyle bir denetimi çok kolaylaş,tırmaktadır. Ayrıca bütün saflık yanlıları gibi, demokrasinin ayrılmaz parçası olan farklıhktan nefret ediyor ve farldı olanı ezmek istiyorlar. Oysa kadınlar, bir yandan arzunun, baştan çıkarıcılığın, gizin, heyecanın kaynağıdırlar, bir yandan da doğrudan bedenlerinde yazılı olan bir farklılığın, ötekiliğin taşıyıcısıdırlar. Işte islamcılar bu yüzden, biyolojik farklılığın gözle görünür işaretlcrini yok etmek, örtmck saklamak istemektedirler. Bu buyruğa uymayı reddedenler aranan heder halıne geliyorlar, çünkü yobazların insanları kendi etraflarında toplamak ve harekete geçirmek için ihtiyaç duydukları ötekini, farklıyı cisimleştiriyorlar. Kadınlar toplumun en güçsüz kesimi oldukları ve Cezayir'de daha önceki sistemler, sömürgecilik ve FLN tarafından daha da güçsüzleştirildikleri için SAYFA 4 •" • bunu yapmak hiç de zor olmuyor." Halide Mesudi, Cezayir'deki politik durumu, radikal Islamcıları açık ya da örtülü destekleyen ülkelerin tutumunun hangi nedenlere bağlı olduğunu açıkça belirtiyor: "Fransa'nın Cezayir politikasında, ortak tarihimizin, göçün, doğalgazın, uranyumun, muazzam olduğunu yeni öğrendiğimiz petrol rezervlerimizin ne kadar ağırlıklı bir yer tuttuğunu biliyorum. Gene de bugün, Fransız vönetici sınıfı içinde ülkemle ılgili ne kadar farldı görüşjer bulunduğunu görmek beni şaşırtıyor. Neredeyse, her sorumlunun farklı bir görüsü var denebilir. Bu bir yandan meselelerin önemini kavramanın, bir yandan da karar verme zorluğunun bir yansıması ve bunu anlıyorum. Fransa araya ycni bir aktörün, Amerika Birleşik Devletleri'nin girmesi ve kartları karıştırması yüzünden giderek karmaşıklaşan ikili ilişkilerle uğraşmak zorunda. Jeostratejik ve ekonomik çıkarları nedeniyle öteden beri îslam devletlerinin müttefiki olan Amerika'nın yobazların iktidarı ele geçirdikleri bir duruma rahatlıkla ayak uydurması mümkün. Ancak, Cezayir'de liderlik yarışını Amerika'ya kaptırmamak için Fransa'nın da îslamcılar'la el altından uzlaşması gerekmiyor. Kaldı ki, tslamcı hareketin tercihini şimdiden açıkça Washington'dan yana yaptığını hatırlatmama izin ver." Halide Mesudi, konuşmasında, ülkesindeki insanların çoğunluğunun kendisi gibi düşündüğüne inanmanın rahatlığı içinde yapıyor tüm saptamalarını: "Benimkisi gibi mcdyadan duyulma şansı olan birkaç kişinin sesi, toplum dan kopuk, üç beş kişinin sesi değildir. Bu ses Cezayir'de işitilmeyi bekleyen sivil toplumun sesidir." Cezayir, haber programlaıında askeri darbeler, suikastler benzcri olaylarla gündemimizc gelen bir ülke. Fransa'nın sömürgesi olmaktan kurtulmak için verdiği kurtuluş savaşı bile Türkiye kamuoyuna yanlı yansıtılmıştı: Fransız bakış açısıyla. Bağımsızlığını kazanan bir ülkenin bir süre sonra iç çekişmeler, çatışmalar ve katı bir rcjim bunalımı yaşamasının geniş bir irdelenmesi yapılmadı. Benzer tehlikelerin ülkemız için de varolduğu düşünülmedi bile. Cezayirli aydınlar da tran'ı benzer biçimde gözardı etmişler: "tran Şii, Cezayir Sünnı. Koşullar farldı." G ü n ü m ü z d e Cezayirli laikler ve Süpgünü seçmek demokratlar ya ülkelerinde "yeraltının" zor koşullarını ya da gönüllü sürgünlüğü seçiyorlar öldürülmemek için. Sürgün de uüşünüldüğü kadar kolay değıl. Fransa'da doktor olarak yaşayan Melike Mukaddem, Düşler ve Katiller'deki kahramanlarına, lcalmakla gitmek arasındaki farkı tartıştırır. Gitmek isteyenlerden biri, FÎS'ın bir simgesi olan ailesinden de kurtulmak istemektedir: " (...) Babamın batakhanesi FlS'in bir uzantısı haline gcldi. Artık kendisine para vermcyeceğimi bildirdiğimde, tam bir delılik krizine kapıldı. Oğulları aylardır peşimde. Çok şükür ki nerede saklandığımı öğrenemiyorlar. Geçen gün, birisiyle yolda karşüaştım. O bastıbacak, dükkânın kasasını doldurmayacak olursam beni parçalarıma ayırCUMHURİYET KİTAP SAYI 363