Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Vitrin Darvvin ve Beagle Scrüveni/ ALı/ı Muorehead/ Çeviren. Nermin Artk/ TÜBİTAK Popüler Bilim YayınlarıYapı Kredi Yayınları/ 232 i. + 48 s. Kesim 1831'de Beagle, Plymouth'tan araştırma gezisi için denize açıldığında 22 yaşında genç bir doğabilimci de gcmideydi. Genç adam kiliseye girmeyi, rahip olmayı planlıyor, Yaradılış Kitabı'nı savunabileceği bir fırsat yakalamış olmanın mutluluğunu yaşıyordu. Ancak gezide karşılaştığı her şey Tierra del Fuego'nun ilkel insan larından Galapagos Adaları'nın meşhur ispinozlarına, depremler ve volkanik patlamaların And Dağları'nın 3600 metre yüksekliğinde oluşmuş deniz kabuğu fosillerine kadar kaderini Beagle'den kaptanı Fitz Roy'unkinden ayırdı ve insanın kökeninc ilişkin bilinen her şeyi altüst eden fikirleri ortaya atmasına neden oldu. 1lerde Türlerin Kökeni'ni yazacak olan bu genç bilim adamının adı Charles Danvin'di. A. Moorehead'in "ince kalemiyle" anlatılan, çoğu Beagle yolculuğu sırasında yapılmış resimleri içeren Darvvin ve Beagle Serüveni, beş yıl süren bir deniz yolculuğunun hikâyesi. Liberal Bir Değer Olarak Ahlaki ve Siyasi Hoşgörü/ Mclih Yüriişen/ Yapı Kredı Yayınları/ 308 \. Hoşgörü, bir kavram olarak, düşünülenden çok daha fazla gerilim içermektedir. Bu nedenle, sık sık yapılageldiği gibi kayıtsızlık ya da kabul kavramlarıyla kanştırılmamalıdır. Hoşgörü, bir konuda onaylanmayan bir şeye bu bir şey, bir durum, bir varoluş biçimi, bir eylem vb. olabilir, gündelik kullanımda anlaşıldığı şekliyle, basit bir göz yummayı, sıradan bir bağışlayıcı tutumu ifade eden bir kavram değildir. O şeyin varolmasına, varlığını sürdürmesine ya da yapılmasına izin vermeye tahammül etmenin gerilimi işin içine sokulmadıkça hoşgörünün ne anlama geldiği, alanı, koşulları, sınırları, içerdikleri kesinlikle anlaşılamaz. I loşgörüyü, hoşgörüsüzlüğü (ırkçı, cinsel, dinsel) ve ilişkin kavramları, libcralizmin bu kavramlarla organik ilişkisini arayan, anlayan ve anlatan bu kitap önemli bir boşluğu dolduruyor. BaşkaSevgisi/ Nermi Uygur/ Yapı Kredi Yayınları/ 249 s. Nermi UygurBütün Yapıtlarına Doğru" dizisi yeni bir kitapla sürüyor: BaşkaSevgisi. Yetmişinci yaşı 1995 yıh içinde çeşitli etkinlikİerle kutlanan Nermi Uygur'un "Bütün Yapıtlarına Doğru" dizisi ilk kez o yıl yayımlanan Tadı Damağımda ile başlamış, Felsefenin Çağrısı, KuramEylcm Bağlamı ve Kültür Kuramı'nın yeni tıpkıbasımları ile sürdürülmüştü. Nermi Uygur, yeni kitabında Homeros, Vergilius, Hafız, Mevlana, Ronsard, Cervantes, Spinoza... gibi "Sevgi Yiğitleri"nin izinde, "Sevgi'den BaşkaSevgi'sine Dalışlar" yapıyor, "BaşkaSevgisi Nasıl Gerçekleşir?" sorusuna yanıtlar anyor, bir "Scvgi Eğitimi" için notlar alıyor. "Sevecen'li, sevinç'li, scvgi'li Türkçenin" sevgili düşünüründen, "bilgece bir sevgiarmağanı bu. Kutsal Bölge/ Carlos Fuentes/ Çeviren. Handan Akdcmir/ Ayrıntı Yayınları/ 167 s. Sadece Mcksika edebiyatının değil, dünya edebiyatının da büyük ustalarından olan Carlos Fuentes'ten SAYFA 16 sımsıcak bir roman: Kutsal Bölge. Fuentes bu romanında Ulysses mitini yeniden yaratıyor, Penelope ve Telemakhos'un, Kirke'nin kılık değiştirmiş çağdaş karşılıklarını bütün insanlann tek ortak diliyle, duyguyla anlatıyor. Unlü Meksikalı film yıldızı Claudia Nervo, güçlü kişiliği, "bugün"ü kararlı bir şekilde yaşaması ve zamana meydan okumasıyla herkesi büyüleyen efsane bir kadındır. Ama onu asıl efsaneleştiren, yirmi dokuz yaşındaki "mirasyedi oğul" Mito'dur(mit). Mito, zaman zaman gerçekleşmesi imkansız aşkının acılarından ve "küfür"den kaçıp kutsal bölgeye, yalnız yaşadığı evine sığınır (ınaison d'etre). Annesini ve ona karşı duyduğu karmaşık ilgiyi Mito'nun ağzından dinlerken, gerçekle efsane arasında gidip geliyor, imge denizlerinde yüzüyoruz. Bu hummalı gelgitlerde dünyanın gizemini araştırıyor., tinsel dünyayla nesneler dünyasının hesaplaşmasına tanık oluyoruz ve bazılarımız, belki de "Dünyanın gizemi görünendir," sonucuna varıyor. Şiir için birileri "çeviride kaybolan şeydir," demiş, ama bu kitap için geçerli değil bu. Başka zamanlarda sıradan, zararsız gibi görünen kelimeler Fuentes'in romanında art arda gclince okura tedirgin bir edebiyat hazzı veren tuzaklara dönüşüyor. Şiir tadında bir roman; kelimenin büyüsüne hâlâ inananlar için... Kalpsiz Amanda/ Jurek Becker/ Çeviren. l'üsun Umar/ Ayrıntı Yayınları/ 288 s. "Kalpsiz Amanda" Duvar yıkılmadan öncc Doğu Almanya'nın muhalif yazarlarından olan Jurck Becker'in Türkçe'deki ilk kitabı. Kalpsiz Amanda farklı bir aşk romanı. Farkı, üç ayrı kişilikteki erkcğin, aynı kadını sevme tarzları nın; kuyrukların, sansürün, jurnalcilerin ve polisin aktif roller oynadıkları reelsosyalist bir atmosfcrdc anlatılması. Ayrıca, bütün hikâye erkeklerin dünyasından anlatılır; erkeklerin sevdiği kadın, erkeklerin gözüyle vardır kitapta. Amanda, zeki, güzcl, roman yazmak isteyen, diizen karşıtı, kendine güvenen, hırslı ve arayışını hâlâ sürdürcn bir kadındır. Hiçbir şeyi beğenmediği, her şeye kusur bulduğu için eylemsizliğe itilmiş ve bundan dolayı "ebedi seyirci" olarak kalmıştır. Amanda'yı seven her üç crkek de yazı yazarak geçinirler. llki, parti rozetini taşıyan, düzen yanlısı bir gazetecidir. Evliliğe inanır. Amanda'yı "O bcnim için bütün kapitalist ülkclerden daha değerli" diyerek sever. Ikincisi, kitapları Batılı ülkclerde de yayımlanan düzen karşıtı bir yazardır. Polisin yakın takibe aldığı bir muhaliftir. Amanda'dan epeyce büyüktür ve onu "yaşlı" bir üslupla sevmektedir. Üçüncüsü, Batılı genç bir gazetecidir. Amanda'yı, onu arabanın bagajında Batı Almanya'ya kaçırmak isteyecek kadar sevmektedir. Bu üç erkeğin Amanda'ya yakın olma ve sahip olma halleri, iç çatışmaları, terk etme ve terk edilme gerilimleri, erkekler dünyasının o bildik tereddütleri ile anlatılır... Erkeklerin kadını algılayışlarından ve samimi itiraflarından söz eden bir roman... Bir "erkek aşkı" çeşitlemesi... Ölüme Karşı HayatTarihin Psikanalitik Anlamı/ Norman O. broıvn/ Çeviren Abdullah Ytlmaz/ Ayrıntı Yayınları/ 371 s. Bireyin bastmlması üzerine kurulmuş olan yaşadığımız toplumsallık biçimi, bugün insan türünü yok edebilecek bir noktaya varmıştır. Bunu dışa dönük ölüm içgüdüsüyle, yani saldırganlıkla ya da aşkı ve hayatı öldürerek yapmaktadır. Norman C). Brown, "Ölüme Karşı Hayat" kitabında Freud'un yazdıkları nı bir bütün olarak görmekte ve onun sınırlannı genişletmektedir. Bu yolla insanın paraya vc ölüme teslimiyet tarihini incelemckte ve bu süreçten çıkış yolları önermcktedir. Brown'a ve genelde psikanalize göre bireyin özü, kendi insan doğasının bastırılmasıdır. Bastırılanlar, aklın reddettiği hazlar, çarpık ikameler olarak (rüya, espri, nevrotik semptom) geri dönerler. Yani herkes nevrotiktir, "sağlıklı"nın diğerlerinden farkı, toplumsal bakımdan alışıldık bir nevroz yaşamasıdır. Brovvn'a göre ölüm hayatın karşıtı değil, parçasıdır. Oysa insan ölüm ve hayatı uzlaşmaz kutuplara ayırır. Olümü bastırır. Bastırılmış ölüm içgüdüsü ölümü olumlayamaz; insana tek çare olarak ölümden kaçmak kalır. Bu kaçış yolculuğunda, insanoğlu, zamana meydan okuyan piramitler, ölümsüzlük vaat eden dinler, soyu devam ettirecek torunlar, ilelebet yaşayacak kurumlar, karşısında ölümün bile cüce kalacağı yüce amaçlar... icat etmiştir. Ölüm karşısındaki bu acizlik, ironik olarak insanı yaşamaktan uzaklaştırır, aktif ölüm isteğine yaklaştırır. Ölümden kaçmak için ölümün kucağına atlar insan. Ancak Eros (yaşama içgüdüsü) bedenin hayatını olumlayarak ölümü olumlayabilir. Çözüm, bedenin dirilişindedir. Çözüm, bilinçdışını dışa vurma kapasitesi olan sanattadır. Bakışımı/ı, dolayısıyla bedenimizi değiştirebilen şiirdedir. Çözüm, bedeni mükcmmelleştirmeyi hedefleyen mistisizmdedir. Çözüm, zorunlu çalışmanın ortadan kalkacağı, bireyin yalnızca kendini geliştirmekle uğraşacağı günlerin ütopyasını kuran Marx'tadır. Bize bilinçdışını anlama araçlarını veren psikanalizdcdir çözüm. Bedenin gizilgücünü harekete geçirmek, aklın kemikleşmiş tahakkümünden kurtulmak isteyenlere... ölike karşı hayat Cumhuriyet Devrimi KanunlarıEmperyalizme ve Şeriatçılığa Teslim Edilmeyecek Mevziler/ h'erıt llsever/ Kaynak Yayınları/ 7 3 6 ? Elimizdeki kitap, 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'in kurulmasindan sonra çıkartılan Devrim Kanunları'nın günümüz açısından en anlamL ve önemli olanlarını incelemektedir: Şeriye ve Evkaf Vekâletinin Kaldırılmasına Dair Kanun, Tevhidi Tedrisat (CJğretimin Birliği) Kanunu, Hilatetin Kaldırılmasıyla llgili Kanun, Medeni Kanun, Tekke ve Zaviyelerin Kapatılmasına Dair Kanun, Şapka lktisası (Giyilmesi) Hakkında Kanun, Aşarın Kaldırılması Kanunu, Bazı Lakap ve Unvanlann Kaldırılmasına Dair Kanun, Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun ve } liyaneti Vataniye Kanunu. Emperyalizmin ve Ortaçağ güçlerinin saldırtları sonucu, bu kanunlar bugün ya kaldınlmışlar ya da pratikte işlemez hale getirilmişlerdir. Cumhuriyet'i ve Devrim Kanunları'nı savunmak, özgür ve bağımsız yaşamak isteyen her vurtsevcrin görevidir. Bu kanunlar iktidarların ve gerici güçlerin yarım yüzyıldır süren sistemli çabalarıyla unutturulmaya çalışılmış. Kitap, Devrim Kanunları'nı, kütüphanelerin ve müzelerin tozlu raflarından alarak, halkımızın yaşayan gündemine yeniden sokmak amacıyla kaleme alınmış. Kitap, bir yandan bu kanunların can alıcı hükümlerini okura anımsatmakta, öbür yandan Devrim Kanunları'nın hangi tartışma süreçlerinden geçerek yasalaştığını ve günümüzde nasıl ayakiar aJtına a/ındığını araştırmakta. Cumhuriyet Devrimi Kanunları, emperyalizmin "Yeni Dünya Düzeni" adı altında ülkemizi sömürgeleştirme çabalarının karşısına devrimci tarihimizi dikiyor. Yani, Cumhuriyetle ve çetin mücadelelerle elde ettiğimiz, bugün için çok değerli olan kazanımları... Seferberlik Türküleriyle Büyüdüm/ Kirkor Ceyhanl Aras Yayınalık/ 123 \. "Bu mektuplar nerelerden gelmezdi ki.. Selânik'ten, Larisa'dan, Atina'dan, Girit, Korfu, Pire'den... Basra, Bağdat, Lazkiye, Şam, Beyrut, Kudüs'ten, lskenderiye'den, Kahre'den, Addis Ababa'dan... Köstence, Bükreş, Varna, Sofya'dan... Venedik, Paris, Liyon, Marsilya'dan, Hele Tiflis, Erivan, Lcningrad'tan... New York, Boston, Şikago, Los Angeles, Toronto, Montreal, VanCUMHURİYET KİTAP SAYI 363