01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

§ yandan yaşamın tıpkısı bir karmaşayla süren, çıkarcılar, parfüm fabrikatörleri, gelenekçiler, acımasızlar, saflar, sinsilerle gerçek yaşamdan güzel bir kesit sunar; öte yandan Pan'la, Nymphalarla, bin yıl yaşayan kahramanlarla, başının çevresinde uçuşan balonlanndan oluşmuş bir taçla dolaşan Jamaikah gibi düşsel kişiliklerle dolu bir fantezi gerçek yasamla iç içe girer. Bu romanın düşgibiliğini tanımlamak için, bazen uykuyla uyanıklık arasında yaşadığımız, düşle gerçeğin birbirine karıştıı, somut gerçekle ilgili, ama düş taında düşüncelere benzetmek geliyor içimden. Bu roman, edebiyat estetiği yönünden kusursuz, okuyucuyu saran, kuşatan müthiş sürüklcyici bir serüven. Geçmiş dönemlerden söz ederken cpik, destansı anlatımı, günümüzün izleğine geldiğinde Holîywood'umsu, zekâ ftşkıran bir ironiye dönüşür. Cinscllik, romanın en önemli ögelerinden biridir ve üstü kapalı, süslü betimlemelcrle değil gerçeKte ve düşlerimizde yaşandığı biçimiyle aktarılır. KUSUPSUZ bir armonl Aynı kronolojık zamanda ve mekanda geçen romanlar ufuk çizgisindeki bir noktadan bize doğru tek sıra halinde gelen bir atlı konvoyu gibidir sanki. Bu romanın uyandırdığı görsel etki ise bambaşka; hani kovboy ülmlerinde vadiyi çevreleyen dagların yükselttiği düzensiz ufuk çizgisi üzerinde önce ayn yerlerde tek tek beliren Kızılderililer sonunda çepeçcvre tüm ufku kaplar ya, iste öyle bir şey. Bir ilmek fazla ya da eKsik atılsa nemen göze batacak, seyrine doyulmaz bir dantel oyası gibi lcnmiş bu roman. Bir notası fazla ya a eksik olsa bozulacak, her şeyin kusursuz bir armoniyle birbirine eklendiği, eşsiz bir senfoni gibi; yaşamın şarkısı bu, ölümsüz bir rapsodi. Binlerce yıllık edebiyatın yani insanoğlunun, Homeros'un destanlarından Beckett'in performanslarına dek, ölüme, yok olmaya karşı geliştire geldiği en güzel karşı koyma biçimi olan edebiyatınimbikten geçirilmiş, en güzel esansı; yaşamın, aşkın, insan duygularının damıtılmasından elde edümiş, "bundan güzeli olamaz" dedirten bir parfüm sanki. Ama öte yandan, romanda dikkatimi çeken başka bir şeyi de belirtmem gerek: Alobar'la Kudra Hindistan'dan batıya giderken Bizans Yunanistan'ında Pan'la karşılaşırlar ve Pan onlara zeytin, domates ve peynir ikram eder. Oysa domates Avrupa'ya tütün ve mısır Yeni Dünya'dan gelmiştir ve o topraklarda domates yenebilmesi için en az üçyüz yıl daha geçmesi gerekmektedir. Yazar bunu gözden kaçırmış olsa gerek. Bir kitap hakkında övücü yazı yazan birinin nesnelliğini kanıtlaması gerekirmiş gibi yerici bazı şeyler de yazması gerektiği düşünüliir. Ama ben bu kitapta, (yukarda, sırf bu amaçla yaptığım küçük ukalalık dışında) yerecek niç bir şey bulamadım. tlle de ycrmiş olmak için, kitabın olmadık bir yerine saldırmak, geminin yanı sıra yüzen yunuslan hayranlıkla seyredip sonra da "Yahu bunlar öteki balıkları yiyorlarmış" diyerek bu doğa harikası hayvanlara ateş etmeye benziyor (öküz altında buzağı aramanın hidrografik versiyo Douglas Adams'ın Sarmal Yayınevi'nce yayımlanan "Her Otostopçunun Galaksi Rehberi" adlı oeş kitaplık dizisi bilimkurgunun yeni klasikleri arasında dana şimdiden yerini aldı. AHMET ÜMİT Douglas Adams'tan "Her Otostopçunun Galaksi Rehberi" S Y nu) Bu yapıtı bizim için çeviren, kusursuz Türkçesiyle bizi bu edebiyat şölenine götüren sayın Belkıs Çorakçı Dişbudak'a teşekkür ctmemek büyuk haksızlık olur. Böyle değerli bir çevirmene layık okurların çok olmasını diliyorum. • Parfümiin Dansı/ Tom Robbıns/ Çev. Belkıs Çorakçı Dişbudak/ Ayrtntı Yayınlan / 373 s CUMHURİYET KİTAP SAYI 363 azınımızda son ydlarda bilimkurgu türüne ilgi arttı. Birçok yayınevi bilimkurgunun başyapıtlarını, ilginç örneklerini art arda yayımlamaya, türün usta yazarlarını ülkemiz okuruna tanıtmaya başladı. Douglas Adams'ın Sarmal Yayınevi'nce yayımlanan "Her Otostopçunun Galaksi Rehberi" adı altında dizi olarak yayımlanan beş kitap bilimkurgunun yeni klasikleri arasında daha şimdiden yerini aldı. Bu dizinin kitapları şunlar: "Her Otostopçunun Galaksi Rehberi", "Evrenin Sonundaki Restoran", "Yaşam, Evren ve Her Şey", "Hoşçakal, Balık îçin Teşekkürler" ve "Çoğunfukla Zararsız". Adams'ın kitaplarına duyulan ilgi öyle büyük oldu ki kısa sürede tüm dünyada tanındı. Önce BBC'de radyoda yayımlandı, ardından televizyon dizisi oldu. Kasetleri yapıldı, CD olarak yayımlandı. Bilgisayar oyunu oldu. Çizgi roman haline getirildi, sinemaya aktarma çalışmaları ise sürüyor. Kitaplara gösterflen bu ilginin nedenini dizinin ilk kitabı olan "Her Otostopçunun Galaksi Rchberi"ni okuduğunuzda anlıyorsunuz. Alabildiğine rahat nir üslubu var yazarın. Rahat ama daöınık olmayan bir üslup bu. Yalın bir dille yazıyor Adams. Klasik bilimkurgu romanlarındaki çoöunu anlamadığımız, anlamadığımız için de romana yabancılaştığımız bilimsel terim vc kavramlara çoğumukla başvurmuyor. Gündelik dille öyküsünü anlatıyor. Öykülcri sınırsız bir düş dünyasının ürünü. Bizi çocukluk günlerimizin basit ama içten düşlerinc götürüyor. Çizgi romanların, ilk bilimkurgu filmlerinin esin leriyle kurduğumuz uzay düşleri, oyunları tatlı tatlı kıpırdanıyor belleğimizde. Bir anlamda bizi içimizdeki çocukla yeniden buluşturuyor. îlk kitap tümüyle yeryüzünün varoluş sorununa ayrılmış: Yeryüzü nasıl oluştu, nereden gelip, nereye gitmektedir? Asunda bu sorular felsefı bir romanın içeriğini oluşturabilir diye düşünülebilir. Ama Adams, bilimkurgunun kalıplan içinde bu temel felsefi sorunları anlatmayı basarıyor. "Her Otostopçunun Galaksi Renberi", ünümüzden bilmem kaç bin yıl sonra, ilimsel teknolojik devrimin yaşamı ıyice otomatlaştırdıgı bir çaöda dcöil, günümüzde geçiyor. Bclki dc bu yüzden roman okııru hemen yakahyor. Kitabın neredeyse başlarında dünyamız, "Galaksinin uzak köşelerinin imar planlarına görc yddız sistemimizden uzayüstü boyutta bir ekspres Galakside keyif li bir volculuk yol geçeceği" gerekçesiyle imha ediür. Aynı gün roman kahranmanlarından Artur Dentde benzer bir sonunla karşılaşmış, Belediye Konseyi, o bölgeden bir karayolu geçmesini neden göstererek evini yıkmaya g kalkmıştır. Ama belediye bu isteğini gerk çekleştiremez, çünkü tüm çalışanları, Defediye binası ve dünyayla birlikte yok olur. Bir evin, bir kent için taşıdığı anlam ya da anlamsızlık, bir gezegenin galaksi için taşıdığı anlam ya da anlamsızlıkla karşılaştırılıyor. Bizim için yaşam kaynağı olan, bu yüzden ideolojıler yarattığımız, paylasamadıjımız, her gün yüzlercc insan karaeşimizi boğazladığımız dünya'nın koca uzayda önemsiz, "çoğunlukla zararsız" küçük mavi bir gezegenden başka bir şey olmadığını alaycı bir tarzda dile getiriyor yazar. Bu alaycı dil roman boyunca sürüp gidiyor. Bu humor yüklü dıle karşın dünyanın yok olması yine de okurda tuhaf bir burukluk yaratıyor. Üzerinde yaşadığımız toprak, soluduğumuz hava, içtiğimız su bütün bunların kaynafiı olan gezegenimizin yok oluşu, anlamlandırmakta zorluk çektiğimiz bir boşluk yaratıyor bilincimizde. Ama dünyadan kurtulan kahramanlarımızın galaksinin en gelişmiş uzay gemisınc ulaşmalarıyla birlikte, gerçek evimizin dünya değil, bilinen bilinmeyen güneş sistemleri, yıldızları, kara delikleriyle uzay olduğunu anlıyoruz. Yaşamımızın sınırlılığı, düşünce dünyamızın ilkelliği, vazarın kurmaca dünyasının içinde parıltılı bir gerçeklik olarak çarpıyor yüzümüze. Ama yine de yeryüzünün yokolmasından kaynâklanan o burukluk bırakmıyor peşimizi. Aynı burukluğu yazar da hissediyor olmalı ki, dünyanın varoluşu üstüne şu güzel öyküyü anlatıyor. Milyonlarca yıl önce "hiper zeki bir varlık soyu", felsefenin tcmel sorularına yanıt bulmak üzere bir bilgisayar geliştiriyorlar. Küçük bir kent boyudarında olan bu bilgisayara Derin Düşünce adını takıyorlar. Görevi ise bir cümlcdc özetliyorlar: "Bize yaşamın, evrenin, her şeyin gizemini söyfeyeceksin." Derin Düşünce biraz düşündükten son ra, "Bunu yapabilirim", diyor. "Sorduğunuz soruya yanıt verebilirim ama biraz düşünmem lazım, biraz, yani yedi buçuk milyon yıl kadar bir zaman tanıyın bana." Bilimadamları düşünüyorlar, taşınıyorlar sonunda kabul ediyorlar. Devran dönüyor, nesiller nesilleri izliyor, aradan yedi buçuk milyon yıl geçiyor. Derin Düşünce'nn yaşamın, evrenin, her şeyin gizemini açıklayacağı saat geliyor. Herkes merakla Derin Düşünce'nin açıklamasını bekliyor. Sonunda Derin Düşünce o büyük gizi açtklıyor: "Yaşamın, evrenin, her şeyin gizi lurk iki'dir,' diyor. Açıklama büyük bir düş kırıklığı yaratıyor. Herkes Derin Düşünce'yi suçluyor ama o kendinden emin, "Ben görevimi başarıyla yerine getirdim. Suç sizde, siz soruyu doğru ifade edemediniz," diyor. "Peki nasıl doğru sorabiliriz?" diyorlar. "Bunun için size gezegen boyudannda bir bilgisayar yapacağım. O gezegen soruyu doğru soracak, böylece yaşam, evren ve her şey hakkındaki bilgiyi öğreneccksinız," diyor. Bilimadamları kabul ediyorlar. Böylece Derin Düşünce, önerdiği gezegen bilgisayarı yapmaya koyuluyor ve kısa sürede tamamlıyor, adını da dünya koyuyor. Böylece yeryüzünün vc üzerinde yer alan canlıların varolmasının nedeni, varoluş sorunsalının çözümüne bağlanıyor. Bir anlamda dünya özel bir misyon taşıyan, öncü bir gezegene dönüşüyor. Yok ediliyor ama ycnisini yapmak da her zaman olanaklı. Yazarımız yukarıdaki öyküyle, varoluş sorununa belki de en eğlenceli yanıtı vermiş oluyor. Felsefeyle, bilimle, dinle, insanoğlunun kendisiyle alttan alta alay cden bu yanıt, düşüncelerimızin dayandığı doneleri, verileri bir kez daha anımsamamızı, gözden geçirmemizi sağlıyor. Bölümlerin aralarında kitaba ismini de veren "Her Otostopçunun Galaksi Rehberi"nden alıntılar yapılır. Kahramanlarımızın sıkışık anlarında bu rehber onlara yol gösterir. Rehberde şu tür bilgiler yer almaktadır: "... müthiş güzellikteki Bethselamin gezegeninde yaşayanların, her yıl gezegenlerini ziyarete gelen on milyar turistin yarattığı topyekün erozyondan endişelenüikleri icin yediklerinizle çıkardıklarınız arasındaki farkı, gezegenden ayrılmadan önce cerrahi bir müdahaleye vücut ağırlığınızdan geri aldıklarını anlatır; yani ner tuvalete gidişinizde makbuz almanın hayati bir önemi vardır." Romanda, uygarlığımızın karşılaştığı enflasyon, ekonomik kriz gibi olgulara da bilimkurgunun kalıpları içinde alaycı yaklaşımlar sergilenir. Kahramanlarunızın indiği Magratnea gezegeninde karşılaştıkları yaşlı adam, gezegenlerinde ekonomik kriz başladığında topiu uykuya yatarak bu soruna çözüm bulduklarını anlatır. Toplu uyku kriz sona erinceye kadar sürecektir. Galaksideki kriz sona erince bilgisayarın uyarısıyla gezegendekiler gözlerini yeniden açacaklardır. "Her Otostopçunun Galaksi Rehberi" deyim yerindeyse yaşamı "hafif'e alan bir roman. Okura sıkı bir serüven duygusu yaşatırken, abartılmış, durumlardan, olaylardan yakasını sıyırıp, absürd sayılabilecek olaylarla bizi derin düşünmeye çağıran ama aynı zamanda düşüncemizin bir tüy hafıfliğinde olmasını sağlayan bir üslup ve yapıya sahip. Bunu nasJ başarabildiğinin yanıtı ise yazımtn başında saklı. îçimizdeki çocuğa sesleniyor. Şaşma duygumuzu uyarıyor. Bilindiği gibi şaşma duygusu insanı en azından düşünce ve duyguda genç kılan etkenlerden en önemlisidir. Eğer keyifli bir galaksi yolculuğuna çıkmak istiyorsanız, NASA'ya başvurmak yerine daha kolay bir şey yapın, "Her Otostopçunun Galaksi Renberi"ni okuyun. Uzay mekiğiniz, özel elbiseniz olmadan, yer yer eğlenceli felsefi problemleri tartı şarak, keyifli bir galaksi yolculuğu yapacağınızı garanti ederim.B Her Otostopçunun Galaksi Rehberi/ Douglas Adams/ Çeviren Scrhat Dalkır/ Sarmal Yay./ 220 r. SAYFA 11 Yaşam "haflT'B abm Mr roman Derin Düşimce f
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle