Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
hur Rimbaud'un Georges Izambard'a yazdığı bir mektupta kullandığı "Je suis un autre" ifadesinden geliyormuş. 16 Ali Artun: "/ am Another"; I am Another: 11 tyrkiske kunstnere, Charlottenborg, içinde s. 21. 17 Ilhan Mimarojilu müzik tarihi üzerine yazdığı kitabında böylc bir yöntemle bazı ülkelerin müzik dünyasındaki konumlarını inceliyor. îlhan Mimaroğlu: Müzik Tarihi, Üçüncü Bası, Varlık Yayınları, îstanbul 1987, s. 206216. 18 Benim ilk çahştıg'ım matematiksel iktisat kitabının yazarı idi. 19 Kontantinos Kavafis'in bu şiirinin başka Türkçe çevirileri de var. Cevat Çapan'ın çevirisinde yukarıdaki alıntı Çürtkü, hava karardt, barbarlar gelmedi. Sınır boylarından dönen habercilere göre barbarlar diye kimseler yokmuş artık Peki, biz ne yapacağız fimdi barbarlar olmadan? Bir çeşit çözümdü onlar sorunlartmıza Cevat Çapan: Kavafis'den Kırk Şiir, Adam Yayıncılık, îstanbul, 1982, s. 17. Herkül Millas & Özdemir înce'nin çevirisinde ise, Çünkü akşam oldu ve gelmedi barbarlar, Ve sınırlardan gclen adamlartmtz artık barbar kalmadığtnt söylüyorlar Peki, şimdi ne yapacağız biz böylc barbarstz Bir türlii çözüm yoluydu bizim içın bu insanlar Herkül Millas & Özdemir Ince: Konstantinos Kavafis; Bütün Şiirleri, Varlık Yayınları, Îstanbul, 1990, s. 102. biçiminde Türkçeleştirilmiş. Dıkkat edilirse bu iki çcviride artık sözcüğü geçiyor. Yani bartarlar varmış ama artık yok. Kimon Friar'ın Modern Greek Poetry, Efstathiadis & Sons S. A., Athens, 1982'de yer alan çeviride aynı mısra, tcll us tbat thre are no barbarıans any more" biçiminde... Oysa Erdal AJova çevirisinden bu özellik anlaşılmıyor. Ancak, benim amacım açısından farketmiyor. Barbarlar var idiyseler bile gelmeye niyetleri yoktu, ama kenttekilerin yaşam düzenleri onların gelmesi fikri üzerine kurulmuştu. Kendılerini kandırıyorlardı, özetle. .20 Ilhan Mimaroğlu, Müzik Tarihi, (Üçüncü Bası, Varlık Yayınları, Îstanbul) adlı kitabında s. 215. 21 Mikis Teodorakis: Yapayalnız Kalacaksın Gecenin Ortasında (Yaşamım ve Müziğim), Anılar 19251944, Çeviren Ahmet Cemal, Can Yayınları, îstanbul, 1990 vc Mikis Teodorakis: Sanatsal tnancım, (Çeviren Lizi Behmoaras), Afa Yayınları, Îstanbul, 1987. 22 Manolis Kalomiris'in Yunanistan müzik yaşamına yaptığı başlıca katkılar olarak Yunan Ulusal Müzik Okulu'nu kurması, Yunan Bestcciler Birliği'ni oluşturması, Yunanistan silahlı kuvvetleri genel müzik müfcttisliği görevi yapması ve Atina Müzik Okulu'nda hocalık gibi faaliyetleri sayılabilir. Kendisi, Atina Akademisi'ne seçilen ilk müzikçi sıfatını taşıyor. 23 Bende birisi opera olmak üzere onüç yapıtı var. Yunanistan'a gittiğimde toplamıştım. Nedeni de daha önce aldığım bir CD'de yer alan Op. 21. Birinci Senfonisi'nin (Levendia) son bölümünde Istanbul'un "kurtanlmastnt" simgeleyen Bizans ilahisini kullanan bu besteciyi biraz tanımaktı... Aslında söz konusu CD'yi Skalkottas'ın Odycssus'un Dönüsü Senfonisı için almıştım. 24 Sanırım onun hakkında okuduğum ilk derli toplu yazı John G. Papionnou'nun Nikos Skalkottas başlıklı makalesi fdi. Howard Hertog (Der.) European Music in the Twentieth Century, Penguin Books, Middlesex, 1965, s. 336345. SAYFA 8 Kitabı 1967 Şubatında almışım ama ne recht: The Maestro Myth; Great Conzaman o bölümü okuduğumu anımsamıductors Pursuit of Power, Citadel Press, yorum... 1993, s. 54, Françoise Grioud: Alma 25 Yunanistan'dan Nikos SkalkotMahler; or the Art of Being Loved, tas'un 36 Yunan Dansı'm aldım. Atina (Çev. R. M. Stock), Oxford University Üniversitesi tarafından yaptırılan iki Press, Oxford, 1991, s. 6465 ve Edward CD'dcn oluşan bir albüm biçiminde yaSeckerson; Mahler, Omnibus Press, yınlanmış. Byron Fidetzis yönetiminde London, 1984, s. 108'e başvurulabilir. Urallar Devlet Filarmonik Orkeştrası ça37 Charles Ives: Essayi Before a Sonalıyor, Lyra Cd 0052/53, 1991. Övülecek ta, Three Classics in the Aesthetic of ve ders çıkanlabilecek bir girişim olduMusic, Dover Publications, New York, ğunu düşünüyorum. 1962 içinde, s. 103185. 26 Bu yazıyı 25 Mart 1995'ten önce 38 Charles Ives'ın ilginç bir yaşamı yazmış olsaydım. "Nc de bir kitap.. " diye var. Yale Üniversitesi'nde müzik öğrenidevam ederdim herhalde... O tarihte mi görmüş ama sigortacı olarak yaşamım Evin Ilyasoğlu: Ilhan Usmanbaş'a Armasürdürmüş. Yaşam sigortası alantnda ğan (SevdaCenap And Vakrı Yayını, Amerika'da öncülerden birisi. KendisiAnkara, 1994) adlı kitabı almıştım. nin yaşam sigortasıyla ilgilenmesinin nedeni ise insancıl görüşlerini uygulavabile27 Bir süre önce Evin Ilyasoğlu, yine ceği bir alan olarak görmesi. Charles SevdaCenap And Vakfı'nın desteği ile Ives'ı bu çok yönlü kişiliöi ile tanıtan bir Ilhan Usmanbas'ın yapıtlarından seçmekaynak olarak Vivian Perlis: Charles Ives leri içeren bir CD'yi nazırladığını söyleRememberedAn Oral History, Da Capo di. Umarım bu bir başlangıcın müjdesidir... Press, 1994 28 Örnek di(ilk basımı ye verdim. Yale UniverAma yansız olsity Press madığımı da 1974)'e baitiraf edeyim. kılabilir. Çeşitli neden39 Lisa lerle tanımak Peppercorn: istediöim saVillaLobos, natçılardan (Derleyen seçtim isimleA u d r e y ri... S a m p son),Omni29 Mahler bus Press, on yılda 648 London, kere şef kürsü1989, s. 9. sünde halkın karşısına çık40 Villamasına karşıLobos ' u n lık, Herbert müzik yaşavon Karajan almı açısından tı yılda 168 keönem taşıre yönetmiş. yan bir başNorman Lebka arkadaşı recht: The Maise Arthur estro Myth; Rubinstein. Great ConducO sıralarda tors Pursuit of Brezilya'da Power, Citadel görevli olan Press, 1993, s. Darius Mil48. haud onları tanıştırmış. 30 Deryck VillaLoCooke: Gustav bos'un RuMahler; An Berlloz'un orkestra yönetmeslnl hlcveden bir Alman binstein'e itIntroduction Cravürü haf ettiği yato His Music, pıtları var. Rubinstein da onun yapıtlarıSecond Edition, Cambridge University nı konser programlarına alarak tanınmaPress, Cambridge, 1988, s. 7. sını sağlamış, Lisa Peppercorn: VillaLo31 Müzik bağlamında FreudMahler bos, (Derleyen Audrey Sampson), Ombuluşması Donald Mitchell: Gustav nibus Press, 1989,s.41. Mahler, Volume IIThe Wunderhorn Years, Second Edition, University of Ca41 Floret Scmidt ile yakınlığının bir lifornia Press, Berkeley, 1995, s. 70kanıtı da Villa Lobos'un 1930'da Brezil78'de ele alınıyor. ya'ya döndükten sonra bestecinin yapıtlarını konser programlarına alması göste32 Paul BanksDonald Mitchell: Gusriliyor. [Lisa Peppercorn: VillaLobos, tav Mahler, John Tyrell (ve Diğ.) Turn of (Derleyen Audrey Sampson), Omnibus the Century Masters, Macmillan, 1985, Press, London, 1989, s. 90] içinde s. 106. 42 Lisa Peppercorn: VillaLobos, 33 Norman Lebrecht: The Maestro (Derleyen Audrey Sampson), Omnibus Myth; Great Conductors Pursuit of PoPress, London, 1989, s. 75. wer, Citadel Press, 1993, s. 48'de Mahler'in göreve getirilmesi sırasında ırkçı 43 David P. Appelby: Heitor VillaLobasından gelen itirazlardan söz edilmekbos; A BioBibliography, Greenwood te... Press, New York, 1988, s. 6. 34 XIX. yüzyıl sonu ve XX. vüzyıl ba44 Villa Lobos'un yaşamöyküsü, müzişında Viyana'da Yahudi karşıtfığının niği ve bu arada Getulio Vargas döneminteliği konusunda HenryLouis de la deki faaliyetleri konusunda derli toplu Grange: Gustav MahlerVienna, The bir kaynak olarak Simon Wright: Villa Years Of Challange (18971904), ü x Lobos, Oxford University Press, Oxford University Press, Oxford, 1995 s. 1ford, 1992'ye başvurulabilir. 7'ye balalabüir. Bu değerli kitapta Yahu45 Ayrıksı bir insan olan Erik Satie'nin di karşıtlığı olgusunun Cıustav Mahler'in ilginç yaşamöyküsü için Rollo H. Myers: yaşamı üzerindeki etkilerini de görmek Erik Satie, Dover Publications, New olanaklı. York, 1968 ve Robcrt Orledge: Satie Remembered, Faber & Faber, London, 35 Mahler, bir orkestra yöneticisi ola1995'ebakılabilir. rak aşırı titizliği ile meşhurdu. Orkestra ve hatta solistler üzerinde kurduğu bas46Jack Ox: The Syitematic Trandation kı, provalara verdiği önem dillere deso/Anton Brukner's Eight Symphony into tandı. Mahler'in onu yakından tanıyan a series of Thirteen Patntingis, Anton bir müzikçinin kaleminden bir orkestra Bruckner Institut LinzLinzer Veranstalve opera yöneticisi olarak değerlendirillunggesellchaft, BrucknerSymposion, mesi için Bruno Walter: Gustav Mahler, Musicstadt LinzMusikland Oberöster(Ingilizce'ye çeviren Lotte Walter Lind), reich, 1923 September 1990. Quartet Books, London, 1990 önemli 47 Gelemezdi desem daha doğru olur. bir kaynak. Ben yaşamım renkleri üç dört başlık altında bütüncülleştirerek yürütüyorum. 36 Bu konuda, örneğin Norman Leb Sözgelimi, benim "kırmızı" kateeorim, anladığım kadarıyla karımın fenalık geçirmesine yol açacak kadar farklı rengi bir araya topluyor. "Yeştl elbisem" dedigimin, "yeşıl" kavramıyla ilgisi olmadığını, şimdi anımsayamadıöım başka bir renk oldugunu karım kaç kcre söylemişti. Sorunun aile içinde krize dönüşmesini önleyen, elbisenin zamanında eskimesi oldu... 48 Müziğin resimden etkilenmesi, Mussorgski'nin Bir Reum Sergısınden Tablolar adlı yapıtının Ravel'in orkestraladığı biçimini ilk dinlediğimden beri ilgimi çekmişti. Şimdi bu yapıt bana çok sıkıcı geliyor. Buna karşın müzikle resim yapılabileceği fikri bende çekiciliğini hep korudu. Sanırım, resim öğretmeni olan rahmetli annemin izlenimcileri çok sevmesi nedeniylc, rcsimde de müziktc de bu akıma hep yakınlık duydum. Belki bu nedenle benim için müzikle resim yapmanın doruk noktası hep Debbussy nin La Mer'i olmuştur... Annem, normal yetenekte epeyce ögrenci yetiştirebileceği bir süreyi bana harcayıp, resim alanında benden hiçbir sonuç elde edemeyince, hiç olmazsa resimlere çiçeklere olduğu gibi bön bön bakmamam için seferber olmuştu.. Bu çift yönlü işkencenin yararı olmadı değil... Hiç olmazsa resim sanatından sınırlı da olsa zevk alabilir oldum... Resmin müzikten etkilenmesi konusunda ise Türkçe'de Nazan tpşiroğlu'nun Resimde Müziğin EtkisiYeni Bir Alımlama Boyutu, (Rcnızi Kitabevi, îstanbul, 1994), adlı bir kitabı var. 49 Savaş Dinçel: Çoksesli, Pan Yayıncılık, tstanbul, 1990. 50 AnnaMagdalena Bach'ın Hatıralan, (Çeviren: Fikri Çiçekoğlu, Scs ve Tel Birliği Yayınları, Ankara, 1958) 51 AnnaMagdalena Bach'ın tuttuöu aile bütçesi hesaplarının o dönemi incelemek isteyen iktisat tarihçileri için önemli bir kaynak olduğu konusunda, Louis Philips: Applied Comsumption Analysis, North Holland, 1974, s. 143'e bakılabilir. 52 Çocukluğumdan beri giderek daha çok sevdiöim Lesteciler bunlar. Schoenberg'i ise birkaç yıldır sevmeye başladım. Neaenini tam bilemiyorum. Berg'in Wozzek"i hep ilgimi çekmişti. Yapıta temel olan Georg Büchner'in Woyzeck adlı oyunu Devlet Tiyatroları'nda 1960'larda sahnelendifiinde doktor rolünü amcamın ve dolayısıyla hepimizin yakın dostu olan rahmetli Muzaffer Gökmen oynamıştı. Değerli orkestra şefimiz Rengim Gökmen'in babası... Geçen yıl bir Macar filmi gördüm, Woyzeck uyarlaması... Çok hoşuma gitti o da... Konusunu çok sevmiştim. Bir karşıkahraman (antihero)... O eziliyor... Bana, isyan eden Britten'in Peter Gri/nes'ım çağrıştırıyor... Alma Mahler üzerine yazılmış bir kitabı okuduğumda kızının (Manon) ölümü bana çok dokundu. Özellikle de hastayken "Sen bunu atlatırsın anne, sen her seyi atlatırsın, herkesın her şeyi atlattıg"ı gibi" deyisi... Françoise Giroud: Alma Mahler; or tne Art of Being Loved, (Çev. R.M. Stock), Oxford University Press, Oxford, 1991, s. 141. Günahına girmeyeyim, Alma Mahler'i çok ilginç buldum ama sevemedim. Bana, Aloan Berg, Manon'un ölümü üzerine ona ithaf ettiği Der» Andenken eınes Hngels (Bir Meleğin Anısına) başlıklı keman konçertosunda, Alma Mahler'e oranla çok daha şefkat dolu gibi geldi... Webern ise başka açıdan örnek alınacak birisi oldu benim için... Özlü ve kısa yazmak bu olmalıydı... Toplu yapıtları bir Wagner operasından daha az zaman alıyor... Bir de Amerikalı asker onu vurmamış olsaydı... Wcbern'nin müzik anlayışı ve yaşamöyküsü konusunda Malcolm Hayes: Anton von Webern, Phaidon Press, London, 1995 yararlı ve rahat okunan bir kitap. 53 Bu konuda Humphrey Carpanter: Benjamin Britten; A Biography, Faber and Faber, London, 1993, s. 232236'daki açıklamalardan yararlandım. Bu kitap çok güzel yazılmış. 1992'de kitap dalında Royai Philnarmonic Society Music Award alması raslantısal bir olay değil. CUMHURİYET KİTAP SAYI 345