Katalog

Muzaffer Izgü, yeni bir mizah romanı daha yayımladı: Matador Manmut. Izgü ile bu kitabı ve mizah üzerine konuştuk. ILGUN YUCELEN sterseniz gülme olayından baslayalım söze Başlayalım, însan toplumsal bir ortamda yaşıyor. Bu ortamda herhangi bir şeyden etkileniyor. Bu ctkilenme naz şeKİinde olabiliyor. îşte bu hazzın dışavurumu gülme oluyor. Sören Kierkegard şöyle diyor: "Komik, yaşamın ner aşamasında vardır. Çünkü nerede yaşam varsa orada karşıtlık vardır. Karşıtlığın olduğu yerde de komik vardır.' Elbette komiğin olduğu yerde de gülme vardır. Başka türlü söyleyen de var, örneğin Thomas Hobbes, "Gülme başkalarının ayağı sürçtüğü zaman, bizim kendimizi güvencede görmemizden ötürü duyduğumuz üstünlük duygusudur" diyor. Bence önemli olan sağlıklı güldürmektir. Gülmenin çeşitleri çok. Kasık çatlatan gülme var. Deyim var, "Bıyık altından gülmek". Evet, doğru, böyle gülünür. Yine deyim var, "Gözünün içi gülmek". Bu da doğru. însanın bazen gözünün içi güler. Hani maçı kazanmışız, yenmişiz yabancı bir ülkeyi, hem de Kendi sahasında (!), clde silanlar sokaktayız, işte bir yandan kurşunları boşaltırken bir yandan da gözümüzün içi güler. Sonra alaylı gülme vardır. En çok karıkoca kavgalarında kullanılır bu gülme, yüz ağlıyor gibidir ama ağızdan kahkaha sesi çıkar. Sonra alaylı gülme vardır. En çok politikacılar kullanırlar bu gülme şeklini, çünkü vatandaşla alay ederler.... Gülmeccnin görevi güldürmek olsa .i I ~~ ğ Muzaffer îzguden yeni bir roman: Matador Mahmut Milli Kahraman Matadop Mahmut Muzaffer Izgü, "Cüldürurken mutlaka bir İşlevi yerine getirmelidir gülmececi" diyor. C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 331 Örnegitı Nasreddin Hoca gerek? mı? Elbette. Ama sağlıklı güldürmektir. Birini gıdıklayın, Elbette. Nasreddin Hoca'nın zamanında ne gazete ;üler. Şizofrenler vardır, güvardı, ne radyo ne de televizerler, güldüren haplar var, yon. Ama Nlasreddin Hoca sinir gazlan var, güldürür, saçok geniş halk yığınları taravaşlarda kullanırlar. Işaretle Mıllı KaVar.ai fından benimsenmiştir. Işin biîe gülünür. Okullarda MATADOR özünde gülme olayı vardır, derslerde öğretmen arkasını MAHMUT sağlıklı gülme olayı vardır. döndüğünde biri bir işaret Hoca gülme olayını amaç deyapar, bütün sınıf güler... Biğil araç olarak kullanmıştır. rine yaranmak için de gülünür. Bunlar patron fıkralarıdır. Patron biliMesajlarını gülerck güldürterek vernen bir fıkrayı anlatır, yanındaki çalışamiştir. Bir hindi fıkrasındaki amaç Honı fıkrayı bildiği halde sanki ük duyuca'nın düşünmeye verdiği önemdir. Tiyormuş gibi gulmckten kendini yerlere mur'un kendisine biçtiği değer, giysisiatar. Dalkavukça gülmedir bu... Bunlanin ederi olması çok düşünuürücüdür. rın hepsi güldürüyor insanı. Ama gülHoca'nın amacı da zaten düşündürmcccci öyle güldüren değildir. Kime, mektir. Sinirsel gücü doğal yatağından neye, niçin güldüreccğini tilir. Gerçek birdenbire alıp başka yola sokmak. gülmececi "Iki kahkaha bir pırzola" Hoca'nın güldürmedeki ustalığı ve üsdiye güldurmez. Zaten iki kahkaha hiç tünlüğü buradadır. bir pirzola olur mu? Bu sözde bir yan Bız gülcn bir ulus muyuz? lışlık var, gülme ilkelliği var. Pirzola Hemen Nasreddin Hoca'dan rrı ona, kahkahası bana. Ben istemem öygeldi usunuza? Elbette Nasreddin Hole kahkahayı. Güldürürken mutlaka ca bu toprakların insanı. Anadolu bubir işlevi yerine getirmelidir gülmececi. rası. Gülmecenin ilk örneklerinin çoğu Spenser haklı, diyor ki, "Gülmek sinirbu topraklarda. Dionysos olgusu, sel gücün doğal yatağından birdenbire Ezop, Noel Baba (Karşılıksız hediye saparak yeni Dİr yola girmesidir". îşte verir, kapı dururken bacadan gelir), o gücü doğal yatağından çekip alacak Incili Çavuş, Bekri Mustafa, Bektaşi, şeyin bence görevi olması gerekiyor. hep bu toprakların insanları. Bu insanZaten görevi olduğu zaman geniş halk lar gerçekten gülerler. Ama bizi gülyığınları tarafından benimseniyor. dürmeyenler var. Eğitim, din, gelenek... Büyüğün önünde gülünmez, okulda gülünmez, devlet dairelerinde gülünmez, askerlikte gülünmez, poliste gülünmez, iş ilişkilerinde gülünmez... Ciddi görünmek için hep oturaklı olunur. Ondan sonra da akşam eve geldiğinde vatandaş televizyon karşısında en basit bir espriye güler. Aslında o başka şeye gülüyor, gündüz gülemediği için gülüyor. Yığınla sorun, her gün yüzyüzeyiz, hangisini halletmişiz ki? Yarım demokrasimiz, dörtte bir insan haklarımız, kayıplar, konut sorunu, eğitim, trafik, cinsellik, bunların hepsi sorun bizde. Işsizlik başlı başına bir sorun. Şu politikaya bakın, politikacılara bakın. Haydi gülün! Gelelim, Bilgi Yayınevi tarafından yayımlanan son yapıtınız Milli Kahraman Matador Mahmut'a. Bizde boğa güresi yok ki . Ama boğa var. Hem de ne boğalar ne boğalar. Aslında bu bir politik gülmece romanı... Bizim gibi ulkeler kahramana bayılır. Aslında hep Godot beklediği için. Kahraman bulamazsa kendi yaratır. Yarattıktan sonra tapar. Taptıktan sonra, öldürür, yok eder. Elbette şimdinin kahramanı şimdiyi yaşayan oiacak, matador gibi örneğin. Zaten bizim kahramanımızrn adı her ne denli Mahmudez Sierra Kerkenes ise de aslı Mahmut Sırrı Kerkenes'tir, yani özbe öz bizdendir, bizim mayamızla yoğrulmuş olup, üstelik sünnetlidir de... Sünnetli olduğunu bütün millet ;örür. Gerçekten şarkıcı, türkücü koay yetiştirifiyor dalcahraman kolay kolay yetişmiyor. Çok zor. Böyle bir kahraman yetiştirebilmek için ulusca el ele vermek gerekiyor. "Her zamandan çok birlik ve beraberliğe muhtaç olduğumuz şu zamanda "eğer bir kahramana gereksinmemiz varsa, ki var, ö zaman hep birlikte, başta babalar olmak üzere, politikacılar, medya ve vatandaş el Î birliğiyle bu kahramanı yaratmalı ve deli dana gibi halkın arasına salmalıyız. Bu kahramanı yarattıntz ve saldınız mu Evet saldım. Matador Mahmut üstü açık arabada (Elbette milli kahramanlar üstü açık arabada giderler) bir yanında baba, öbür yanında öteki, hallca el sallavaraktan... Teşekkür ederım. Ben de teşekkür ederim. • Milli Kahraman Matador Mahmut/ Muzaffer Izgü/ Bılgi Yayınevi/ 1996 ATİLLÂ COŞKUN UGUR MIJMCU CfiVAYETİ Fiyatı: 300.000 TL. ' • ^^M • Î NAZIM'EV SIYASAL YAŞAMI VE DAVALARI Fiyatı: 400.000 TL. tsteme Adresi: Cem Yayınevi Küçükparmakkapı îpek Sokak No: 11 80060 Beyoğlu tstanbul SAYFA 13