18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

RIFAT ŞAHİNER M odern dönemin başlarında insanların bir enformasyon kıtlığıyla karşı karşıya bulunduğu söyleniyordu. Oysa yaşadığımız son on yılda dünyadaki değişimler, küreselleşme gibi yeni olgular tüm sistemleri etkilemiş, yüksek yoğunlukta enformasyon toplumları meydana gelmiştir. Jean Baudrillard gibi kimi düşünürler modern bir hiperiletişim eyreninde yaşadığımı21 öne sürüyorlar. Oyle ki insanlar kodlanmış iletilerin dört bir yandan sarmalayan anaforuna fırlatılıyorlar. Hayatın her bölgesi medya için potansiyel bir otlağa, evren dev bir seyir ekranına dönüşüyor. Enformasyon, olaylardan kopup kendi başına bir olay haline geliyor. însanlar serbest bırakılmış imgelerin altına gömülüyorlar, dünya bir çeşit hipergerçeklikle öylesine tıkabasa doluyor ki, insanlar artık nc istediklerini bilemiyorlar. lstemeseler de şizofrenikleşiyorlar. Hem her şeye açıklar hem de sürekli şaşkın... Sadece (en fazla) "Evet" ya da "Hayır" diyebilen inatçı çocuklar gibi davranan kitlelere indirgeniyorlar. Kendisini "kuramsal terörist ve nihilist" olarak tanımlayan Baudrillard, "Kötülüğün Şeffafhğı' adlı eserinde oldukça çarpıcı iddialarda bulunuyor. Günümüz toplumlarının 21. yy'a girerken içinde bulunduğu belirsizliği ve geçmiştre özgürlük/eşitlik/kardeşlik gibi tüm insanlığı derindcn etkileyen evrensel değerlerin kurucusu olan Batı'nın artık inandırıcılığını yitirdiğini vurguluyor. Günümüzde olağanüstü biçimde gelişmiş enformasyon ağlarıyla" belki de kcndi mikrobundan arındırılmış interaktif akışta, değişim ve temas yanılsaması içinde ötekiliği etkisiz kılmayı, doğal gönderme olarak ötekini yoketmeyi amaçlayan bir 'Afyon savaşı'(l)ndan sözetmenin cesur sözcükleri bunlar.. Yaşamın kendi cinsiyctini yitirdiği, sanatın, sporun, politikanın, ekonominin gerçekliğinin şüpheye maruz kaldığı bu doğada; insanın ulaşmaya çalıştığı kendi ütopyalarında, viral (2) bir yokoluşa sürüklenişinin sanrılı sayıklamaları bunlar.. .... "Ama yabancılaşmaya son vcrme ütopyası da bitti, Oznc, dünyanın bütünselleşmesi perspektifi içinde, kendini olduğu gibi yadsımayı başaramadı. Oznenin belirli bir olumsuzlanması yok artık, bundan böylc özncnin ve ötekinin konumunda bir belirsizlik var ya!nızca. Belirsizlik içinde özne artık ne biri ne diğeridir, bundan böyle yalnızca 'Aynı'dır. (s. 117) Hızlı bir iletişim evreninde ve iletişim ütopyasında, iletişimin dili, kapitalizmdeki tekelci zihniyetin bir yansısı olarak, egemen bir kültürün yaratılmasıyla sonuçlanacaktır. Yani dil aslında kültürel ötekiliğin kendisi iken tikel bir zorunluluğa dönüşecektir. "Dilde yalnızca yapısal çözümlemenin nesnesini oluşturan küçük bir farklılık oyunu değil; t>ir dil oyunu, maddeselliğinin, ilincklcrinin baştan çıkarıcılığı, simgesel bir yaşam ya da ölüm kozu olabilmesinin nedeni budıır." (s. 121) uygulamada bol bir elbisenin (kendi diktiği) içinde acuze gibi duran Batı'nın çifte çelişkisini anlamlandırmakta zorfuk çektiğimiz ortada... Oldum olası, kişioğlunun, belki bir diğer yönünü yansıtan, (mistik ve majik yönünü) duygusallığın ve şiirin kcndiliğindenliğini sunan Doğu ile soğuk, rasyonel ve dayatmacı Batı'yı kıyaslamaktansa ya da "Öteki"ni zaten niçbir zaman ulaşamayacağı vurgulanan o ütopik alana çekmektense, belki de bir gün, Doğu'nun Batı'yı kendi silahlarıyla vurabileceğini de düşünmeli derim. Baudrillard, tam da bu noktada Humeyni örneğini vererek, bu tuhaflığın geleceğini muştuluyor sanki.. Yani, ner şey öylesine çözümsüz ki, hcrkes kendi çözümünü dayatarak, bu çözümsüzlüğü daha da bulanıklaştırıyor. 20. yy'ın, cn önemli olayının, mekanikleşme ya da bilişim değil, yaşamın estetize edilmesi olduğunu söylüyor Baudrillard... Cinsellik pornoda, politika gösteri içinde, sanat reklamlarda, görüntülerde kendi gercekliğini yitiriyor. Temsilî (simule) ve sahte bir hal alıyor. En sıradan, en müstehcen şey dahi müzelik bir özellik taşıyor artık... îlahlarımız bile "kcndi" değil; kadınsı erkek (M.Jackson, Tarkan...) erkeksi kadın: Madonna vb. Jean Baudrillard, günümüz insanına "Gölgesiz adam" diyor. Sanki her bir yandan gelen enformasyon ışınlarıyla şeffaf ve geçirgen bir proteze dönüştü günümüz insanı, işlevlerinin, kendi teknolojilerinin dışadönüklüğüyle kendi yörüngesinden çıkmış ve merkezinden uzakfaşmış durumdadır. Günümüzdeki çarpıcılığın temelinde, tüm sistemlerin şişmanlığı söz konusudur. Haberleşme, iletişim, bellek, depolama, üretim ve aşırı yokolma düzeneTderimizdeki aşırı şişkinlik. Tıpkı Susan Sontag'ın kanser için Cehennemi gebelik tanımlamasına uygun bir söylem. "Öylesine çok şey üretilip dağıldı ki, bunları kullanacalc vakit yok. Öylesine çok ileti ve sinyal dağıldı ki, bunları okumaya asla zamanımız olmayacak. (s. 34) "Bu muhteşem gereksizlikte bulantı verici bir doygunluk var. Hızla çoğalan, şişen ama doğuramayan. Bir düşünce doğurmayı başaramayan tüm bu planlar, programlar, kararlar, bir savaş doğurmayı başaramayan tüm bu yüksek teknoloji ürünü silanlar." (s. 35) Suskunluğu içinde, tümprotezleriyle donanmış bu sahtelikler vc kcndi benindcn uzaklaşmış, mckanik soğukluğuyla, bilgiişlemsel edilgenliğiyle, günümüz insanının dişi ve eril her iki yönüyle kendi kcndiyle çiftleşmesi... Bir kuramsal teröristin, insanın ve insanlararası ilişkilerin yok oluşuna duyduğu öfkeyi paylaşmamak mümkün değil. Bu ağıtı, bu çugınlığı duyup, seçimi insandan yana olan bu sese katılmamak imkansız. Düşüncelerimizin berraklaşmayan karanliK yüzüne eklenen bu paradoksal yapıt, çağını sorgulayan ner beyin için adeta bir mecra niteliğinde. Teknisyenler greve gittiğinde, boş TV ekranına hayranlıkla bakan insanı uyandırmanın tam sırası. • "Kötülüğün Şeffaflığı"Aşırı Fenomenler Üzerine Bir Inceleme/ Jean Baudrillard/ Çev.: Emel AboraIşık Ergüden/ Ayrıntı Yayınlan/ (1) Afyon Savaşı: Batı'nın üçüncü dünya ülkelerine empoze etmek istediği "Evrensel Kültür" ik bir tür kültürel afyon savast başlatttğını ileri siirüyor. (2) Viral Viriise değgtn, virüse bağlı, virüsten ıleri gelen anlamında. (3) Orji: Or/ı, tam da modernliğin patladığı andtr, her alandakı özgürlüğün patladıg'ı andtr: Polılık özgürleşme, cinsel özgürleşme, üreticı güçlerin, yıkıa üçlerin, kadının, çocuğıtn, bilinçdtşı il•ilerin, sanatın özgürleşmesi... SAYFA 11 Yaşamın estetlze edilmesi Çarpıcı Iddlalar Çağını sorgulayan kuramsal terörist Kendisini "kuramsal terörist ve nihilist" olarak tanımlayan Baudrillard, "Kötülüğün Şeffaflığı" adlı eserinde oldukça çarpıcı iddialarda bulunuyor. Günümüz toplumlarının 21. yy'a girerken içinde bulunduğu belirsizliği ve geçmişte özgürlük/eşitlik/kardeşlik gibi tüm insanlığı derinden etkileyen evrensel değerlerin kurucusu olan Batı'nın artık inandırıcılığını yitirdiğini vurguluyor. zenginliği yaratan da iş değildir, toprağı ve işi ürettiren şey, sermayedir. İş, artık eylem değil, bir işlemdir. Tüketim artık sadccc mallardan bir haz alma değil, bir haz aldırma, gösterge nesnelerin diferansiyel dizilişi model alınarak belirlenmiş endeksli bir işlemdir." (s. 47) Bilgi Toplumu diişü, belki de Baudrillard'ın söylediği gibi, sanayi devrimi sonrası, insanhğın ulaştıgı, üçüncü başat evre olan 'Bilişim' ve İletişim Çağı' ile küresel bir aydınlanmanın değil, sisteme kanalize olmanın, egemen güçlerin bilgiyi kendi gerçekliği bağlamında bir ticari meta gibi sunduğu, bir "Toplumsal Izolasyon" modefine dönüşmüştür. Fakat tüm bunların yanında, bağışıklık sistemi bozuk, viral bir zehirlcnme ile ölümcülbir hastalığa yakalanmış Batı, 1960'larda oturduğu refah sandalyesinde salınırkcn, 2ü. yy'ın sonuna gclindiğinde orii(3) döneminin sona erdiğini, bu safanat süıecinin, tüm o salınımları sağlayan kavramlar vc değcrlcriyle parçalandığını duyumsuyor. Cinsellik, sanat, moda, spor kendi özgürlükleri içinde anlamlarını yitiriyor. Bir tür si mulasyona dönüşüyor. Sömürgecilikten bu yana, farklı olanı ve "öteki"ni yok saymış olan Batı, üçüncü dünyanın, kendi varlığını kanıtlamak ve egemen kültüre, kendi kültürünü yaşayarak karşı koymak istemesiyle tam Dİr şaşkınlığa düşmüştür. Tarihin sonıı mu? Irçılık, Islam gibi Batı'nın yanıtlayamadığı sorular duruyor ortada. Tabii bu noktada Baudrillard'ın ilginç iddialarıyla kafamız biraz karışıyor. "Her şey sisteme boyun eğer, aynı anda da her şey sistemdcn kaçar. Batılı yaşam tarzına özenen dünya halkları hiçbir zaman bu yaşama katılamadıkları gibi gizliden gizliye de küçümserler. Bu değerler sisteminin merkezinin dıında dururlar. Bu halkların irleşme ve genellikle bağbı nazca Batılılar'dan çok Batılı oima tarzları, Aydınlanma ve ilerleme kırıntılarıyla yaptıkları ufak tcfek şeyler, maymunsu bir parodinin tüm özelliklerine sahiptirler. Batı ile pazarlık yaptıkları, anlaştıkları sırada bile kendi kurallarının esas olduğuna inanmayı sürdürürler. Belki bir gün. ALakaluflar gibi Beyazları hiç ciddiye almamış olarak yok olacaklardır." "Belki bir gün beyazların kendileri de, beyazlıklarının, tıpkı bcyaz ışığın tüm renklerin karışımı olması gibi tüm ırkların vc tüm kültürlerin bir aradalığı ve karışımı olduğunu anlayamadıklarından yok olacaklardır." (s. 128) Görüldüğü gibi burada Baudrillard; doktriner bir yönseme ile yarattığı sistemin, çürümüşlüğünü olanca görünümüyle sergileyen Batı'yı eleştirirken, di;er yandan da Batı'ya öykünen toplumarı maymunsu bir parodinin kahramanları ilan ederck, DU tuhaf, ikircikli durumu işaret ediyor. Şunun için tunaf diyorum: Gerek teknoloji transferinde.gerekse humanizma vc aydınlanmanın, hatta bilimselliğin, çağcıllığın gerçekleştirilmesinde sınıfta Kalmış Üçüncü Dünya ile; bütün bu kavramları ortaya atmasına rağmen Jean Baudrillard'dan "Kötülüğün Şeffaflığı" r. Dil, bir toplumun, gcçmişinden bugüne taşıyageldiği tüm değerlerinin ilineklendıği canlı bir varlık değil midir? Uetişim konuşmak değil, konuşturmak; enformasyon bilmek değil, bildirmektir. "Yaptırmak" yardımcı fiili bir eylemin değil, bir işlemin sözkonusu olduğunu belirtir. "Bildirmektcn başka bir bilme olmamalıdır. Konuşturmaktan, yani iletişim eyleminden kaynaklananın dışında konuşmak olmamalıdır. Her şey, şeylerin işlemsel biçimde yaratılmasına adanmış olmalıdır. Artık üreten toprak değil, CUMHURİYET KİTAP SAYI 331 Konuşturmak ve bildlrmek f
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle