Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26Nisan 1996 "Çernobil Faciası"nın onuncu yılıydı. Bu nedenle Cumhuriyet Gazetesi İzmir Bürosu'nda çalışan gazeteci Ümit Otan'ın ikinci kitabı olan 'Çaynobil'; iki açıdan çok önemli bir çalışma. Birincisi ve bizce en önemlisi, ülkemizde yeni yeni öncmi kavranan çcvrc sorunlarını öncelikle duyarlı bir yurttaş, sonra da sorumlu gazeteci kimliğiylc dcrt edinen az sayıdaki 'gerçck' gazeteciden birinin kitabı oluşıı. ARİF KÜNAR lkemizde birçok meselede oldıığu gibi, çevre ve ekoloji konulannda da fazla bir duyarlılık yok. Kuşku suz bu duyarsızlığın vc nıalıım ilgisizliğin birçok sebebi var. Scbeplerden bir tanesi dc; bu konularla ilgili haberlerin, olup bitenlerin biitün gerçekliği, şeffaflığıyla kamuoyuna ulaştırıl(a)maması, sağlıklı yatay/dikey bilgi akış kanallarının olmayışı ya da genelde kapalı olıışu vc bu ka nalları bcslcyccck bilgilerin yetcrsiz oluşu. Birçok Batı ülkesindc, toplumsal duyarlılığın, önemli muhalefet hareketlerinin motorunu lıatta bizatihi varolma gcrekçesini oluşturan çcvrc sorunları: özel liklc dc nüklccr silahlara, nükleer santrallara karşı gelişen ve gidcrck politik ka rar alıp vcrmc mckanizmalarını etkileye cek kadar büyük bir güce dönüşen eği limlcr vc harekcjtler, ülkemizde hcnüz pek yok. Çevrescl vc ckolojik nıeseleleri önc çıkaran, kendilerine iş edincn gruplar fazla olmaymca, bu konııda yapılan çabalar, eyemler dc ctkili, güçlü vc ycterli olmuyor maalesef. Yiııc dc, her tiirlü olumsuzluğa, yaşanan toplumsal duyarsızlığa rağmcn: gidcrck dalıa çok bozulan ckolojik dcııgclcrc vc içinde bıılunduğumuz çevrescl krizc engcl olmaya ça lışan, aıtık bir parçası olduğunu unuttuğumuz doğanm tahribatına daha fazla göz yummayaıı, bir avuç gönüllü, cloğasever güzel insanın estirdiği rüzgârlar; ülkemizde de dalgalar yaratmaya, ruhuınu zu, unuıdunmzu scrinletmeye devam ediyor. Ümit Otan'dan "Çaynobil" ü Nükleer santrallar ve gerçek 'sol mühendis' bakışıyla karşı çıktığı kitabı; Prof. Dv. Nezihi Ozden'in 1983 yılında yayımladı^ı 'Nükleer Ça^ın llk 40 Yılı' isinıli iki ciltlik, nükleer santrallar tarihini olumlamaya yönelik kitabı; Çernobil Nükleer Santral Faciası 'Savunma Kahramanı', kerameti kendintlcn mcnkul nükleerci zcvat Prof. Dr. Ahmct Yiiksel C)zemre'nin, bir türlü kcndisini tcmizc çıkaramadığı ve bu nedenle vicdan muhascbesi yapmak için 1993 yılında yayııııladığı 'Türkiye'nin Çernobil Çilcsi isimli kitabı; ycrli nükleerci jpbinin en ctkin isimlcrindcn, Prof. Dr. Ozemre'nin halcfi Prof. Dr. Osman Kcmal Kadiroğlu'nun, özelikle Çernobil telaketinden öneeki cşki baskısını çcvirttirip, 1995 yılında TÜBlTAK'a yayımlattığı, Bernard hcndisi Arif Künar'ın, Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubcsi'nin hazırladığı, dünyadaki ve ülkcmizıleki cncrji politikalarını ve nükleer enerjinin meveut dıırumlarını ve sorunlarını tartıştıkları nükleer enerji bro şürleri; en son olarakta bu vazıya vesilc olan sevgili Ümit Otan'ın vazdığı 'Çaynobil' isim li öncnıli kitabı sayılabilır bu yaymlar arasında. U (Aimluırıvct Cîazctc.sı İzmir Bürosu'nda çalışan gazeteci Ümit Otan'ın ikinci kitabı olan 'Çaynobil'; iki açıdan çok önemli bir çalışma. Birincisi vc bizce en önemlisi, ülkemizde yeni yeni öncmi kavranan çevrc meselclerini öncelikle duyarlı bir yurttaş, sonra da sorumlu gazeteci kimliğiylc dcrt edinen az sayıdaki 'gerçek' gazeteciden biriniıı kitabı oluşu. Bu özelliğiylc gclccektc, en az Ümit Otan kadar, çevrc vc ekoloji mesclcleriyle ilgilencn başka gazeteci arkadaşlara, bu konularda özel gayret sarfetmclcrini vc yoğıınlaşmalarını, yazılarını kalıcılaştırıp, kitaplaştırmalarını teşvik edcn 'iyi' bir ilk örnek 'Çaynobil'. Çeşitli gazetelcrde vc dergilerde çevreyc duyarlı haberler, özellikle nükleer enerji konularında dosyalar hazırlayan, Timur Daııış, Alican Değer, Ercüınent Işleyen, Deniz Aslan gibi gazetecilerc örnek oluşturacak nitelikte, cpeyce uzun araştırmalar sonucunda, birçok belge, doküman, broşürü sabırla inccleycrek, bu konııda miicadclc edcn kişi ve gruplarla görüşcrek, çok titiz bir çalışmayla, sağlam argümanlar kullanarak hazırlamış kitabmı Uınit Otan. Htfz bir çalışma bizlcri bir zahmettcn kurtarmış olacaktı böylclikle. ^'ine de, konuya çok yakm ve fazla 'içcrden' olmayan bir g a z c t e c i n i n , yerkürenin görüp görcbileccgM en yüksek ve karma ijik, riskli tcknolojik tercihi ol.ın nükleer enerji santrallarına ilişkin 'gerçeklcri', gerçek gazeteci misyonuyla di diklcyip, oldukça sağlam kaynaklarla okuyucuyu vc kamuoyunu; "Akkuyu M.ısalı'nın, sonııctı bugünden bclli olan 'tehlikeli nükleer serüvcnimizin' arkapanlarında gezdircrek, asıl 'niyetleri' vc 'gayrctleri' günyüzüne çıkarıp aydınlal ması, bilgilendirmesi ilk kez oluyor ülkemizde. Ayrıca bu konularla daha fazla il gilenmek vc bilgilcnmek isteyen mcraklı sına, ülkemizdeki ve dünvadaki çevrcci ve gönüllü kLiruluşların aclreslerini sıınarak, onları doğıudan buluşturmaya çalışmış. 6 Türkiyc'dc en eski, yoğun ve uzun so luklu çcvrc* mücadelesi, Mcrsin Akkııyu'ya kurulması düşünülen nükleer santrala karşı verildi, hâlâ vcriliyor. Yaklasık 18 yıldır aralıklarla, zaman zanıaıı alevlencrck, tüm yörc yurttaşlarının katılımıyla genişleyen toplumsal bir harckctc dönüşen bu çok önemli meseleyle ilgili gazetclerde, cfcrgilerdc, TV'Ierde çıkan üç bcş küçük haber dışmda fazlaca bir şey yok kamuoyuna ıılaşan. Bu haberlerin ötesindc, nüklccr santralın faydaları ve zararları konusunda merak cdcnlcrin, bilgi edinmek isteyenlcrin başvurabilecekleri, gerçeklcrden bahseden kitap ve kaynakiar da yok denceck kadar az. Daha çok nükleer enerjiyi övcn, nüklccr santralları zorunlu ve tck seçenek olarak kabul cttirmeyc yönelik, TAHK, EtEt.TEK ve çeşitli ünivcrsitclcrin Nükleer Mühendislik Bölümü yayınları gibi 'tcorik', 'tcknik', 'resmi', yaşanan sorunları, gerçekleri yansıtmayan kitaplarla, taraflı/tarafsız tcknokratik vc akaucmik bakışlarla kalemc alınmış birtakım çalışmalar yayımlandı. 1975 yılmda yayımlanan, nükleer enerjiyi salt teknik olarak anlaran Jııles Cîueron'un 'Nükleer Enerji' isinıli kitabı; Türk Mühendis Ve Minıar Odaları Birliöi'nin tüm mühendis mcslek odalarıyla nazırladığı, nükleer cnerjiyc ve santrallara, 1979 yılının konjonktürü tcmclindc SAYFA 8 Çevre mücadelesi Ümit Otan, çok titiz bir calışmayia, sağlam argümanlar kullanarak hazırlamış kltabını. L. Cohen'in 'Çok Geç Olmadan' isimli kitabı bu türden kitaplara örnek verebiliriz. Bu arada sayıları az da olsa, dogrudan nükleer cncrjiye ve santrallara karşı argümanlarm yer aldı^ı kitanlar vc brösürler de yayımlanmaya başladı son yıllarda. 1985 yılında basılan gazeteci Stephen Croall ve Kaianders'in ortaklaşa hazırladı^ı 'Nükleer Rnerji mi?' kitabı; Dünya Dostları Dernc^i'nden sevgili Oktay Demirkan'ın ülkemizde nükleer santrallara karşı yazılmiş çeşitli yazılardan derlediği, 1995 yılında basılan 'Eyvah, Çocu^um Bir...Hormonlu Domates' kitabı; kendisi dc nükleer mühendis olan Prof. Dr. Tolga Yarman'ın hazırladı£ı 'Cîcçmişte ve Bugün Nükleer F.ncrji Tartışması' isimli, nedcn ülkemizde nükleer santral macerasına karşı olduğunu anlattığı 1995 yılında yayımlanan kitabı; Prof. Dr. Hayrettin Kılmç'ın ve Elektrik Mü 'Çaynobil'i ikıemli kılan ikinci husus ise; ülkemizdeki nükleer santral tartışmalarının vc mücadelcsinin özel ve kısmi bir tarihçesini sunmaya çalışan, derli toplu 'ilk' özgün çalışma olıışu. Bu oldukça mütevazı ve safilam knrgulanmıs çalışmaya ilişkin, söyfenebilecek tek cksik; yalnızca 1986 yılında mcydana gclen Çernobil felaketindcn itibarcn, günümüze kadar devam cden tartışmaları vc olayları incelcmiş olması. Oysa Ümit Otan, ülkemizdeki nükleer santral tartışmalarını, 1976'lardan itibaren başlatıp, Akkuyu yöresindeki ilk protcstoları, çeşitli meslek vc kitlc örgütlcrinin nükleer santrallara bakışlarını, o dönemlere ait politik tartışmaları da yazabilscydi; Türkiyc Anti Nükleer Mücadele tarihini de yazmıs olacaktı. 1 ürkiyc vc uluslararası anti nükleer harckctini önemli bir cksiklikcn, hatta bclki ıle bu işi yapmakla yükümlü olan Bilcbildıgımı/ kad.ıııvla, ABD ve Avrupa'da birçok ciddi, kamuoyuncla ağırlığı olan gazetenin, sadccc bilim, teknoloji vc çevre konularında araştırmalar yapan, haber yazan yazarları var. Vc buıılar da zaman zaman, çcvrcylc ilgili kampanyaları destekleyerek, okuyucularınm ve yurttaşlarının bilgilcnmesini, kampanyalara katılımlarını sağlamaya yönelik yazılar ya zıp, bunları yayınlıyorlar, hatta bazı kamanyalara öncülük cdiyorlar. Sevgili mit'in, yukarıda bahscttiğimiz türden gazeteciliği yakalamaya çalışan vc yaptığımız işin 'anlamma' daha çok inanmamızı sağlayan, başka türlüsü pekala müınkün ikcn ve daha çok gctirisi varken (Nükleere doğru koşan Yalçın Pckşcn, (ıii lay Cıöktürk, 1 Imcal Ulııç, Fatih Altaylı vc Türkiyc, Zaman, Milli (îazete ve Ortadoğu gibi maltım yazar ve gazete örncklerindc olduğu gibi) bir avuç gönüllü doğasever güzel insanın yanında 'gerçek' gazeteci olarak duruşunu seçen, has (kitap daha ucuza mal olsun, herkes okuyabilsin diye telif ücreti bilc almamış sevgili Ümit) ve samimi davranışını saygıyla kutluyorum. Elinc, zJhnine sağlık sevgili Ümit... Ya/.ıyı tazla u/.atnıadan, kitapla aranıza girmcden, 'Çaynobil'e önsöz yazan dcğerli gazeteci îlhan Sclçuk'un cümleleriylc bitiri yorum; 'Çernobil uzakta cfegil... Çaynobil Anadolu'dadır... Zaman açısından ve de uzam açısından Çernobil elle tutabileceğimiz kadar ya kın... Bu bilinçlc Akdeniz'deki deniz kaplumbağalarını evimizdcki sarman kadar evimizc yakın sayabiliriz; okyanustaki atom denemcsi, evimizin bahçesindcki havuzda yapılıyorcasma bizi ilgilendir mcli!.. Çağdaşlığın prizmasından süzülen ışık budur. Ümit Otan, bu ışığın ışınlarmdan bir demet sunuyor bizc!..' Evct, '...Gerçek gazeteci Çernobil'i Unutmadı!..' Ya siz, ey sevgili 'gerçek okuyucu, hâlâ bu kitabı okumadını/ 'Çaynobil'/ Ümit Otan/ iznıir Kitaplı ğı/Kcisıı// 19V5/ 156 r. ÇernobH uzakta değil C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 3 2 4