07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindekiler Geçmişle Gelecek ArasındaSeçme Eserler 2/ /ianndh ArcnJt/ Çcvırcn liahıiaır Sina Şcner/ lletışıın Yayınhm/ i 19 s Siyasî düşüncenin temel bazı meseleleri üzerine altı güçlü deneme, bu kitabın içeriğini oluşturuyor. "Gelenek ve Modern Çağ", "Tarih Kavramı: Antik ve Modern", "Otorite Nedir?", "Ozgürlük Nedir?", "Kültürdeki Bunalım: Toplumsal ve Politik Anlamı", "Hakikat/Doğrulıık ve Siyaset"... "Geçmişle Gelecek Arasındaki Uçurum" hakkırulaki giriş yazısı ise kitaba adını veriyor; zira Arendt bu uçurumla hesaplaşmayı "düşünmek için" şart sayıyor. Kendi sözleriyle: "Düşünce ile gerçeğin yollarını ayırdığı, düşüncenin ışığı karşısında gerçekliğin donuklaştıgi ve bir dairenin odağına niecbur olması gibi artık tekil olaya bağlı olnnıktan cıkan düşüncenin de ya tamamen anlamsızlaşmak veya bütün somut önemlerini kaybetmiş olan eski hakikatleri terennüm etmek durumunda kaldığı" bir devirde, Arendt kilit sözcüklerinden hareket ettiği siyasî düşünceyi yeniden canlandırmaya çalışıyor. Veya, yine kendi parlak ifadesiyle, bu sözcüklerden "buharlaşıp uçan başlangıçtaki ruhu yeniden damıtıp ortaya çıkarmayı"... Arendt modern siyaset dünyasını kuşatan girişimleri, paradoksları, bunalımları bu kaygıyla inceliyor: Gelenekle modernlik arasındaki ilişki... Modern çağın eski metaliziğin yerine koymayı amaçladığı tarih kavramı... Otoritenin çağımızda "yitişi"nin ve yine çağıınızdaki özgürlük anlayışının kısıtlarının yarattığı bunalımlar... Çağın dumura uğramış siyasî düşüncesinin kaybolan hazinelerini bulmak için çizilmiş heyecan verici bir haritayla karşı karşıyayız. Mevzuatımızda Tüketicinin Korunması//lv Rıza Şch.cra Av. Mıtfıdc Şekera/lnkılâp Kıtabevı/381 s. Son günlerin en önemli konularından biri tüketicinin korunması. Tüketiciyi koruyan hükümler sanıldıgının aksine mevzuatımızda yıllardan beri mevcuttu; Tüketicinin Korunması I lakkında Kanun'un yürürlüge girmcsi sadece bu konunun dana fazla güncelleşmesini sağladı. ()ysa böyle bir haktan hepimiz yeni yeni haberdar oluyoruz. 1 jjm/deki kifap, tüketici kredileri, taksitli satışlar, .kampanyalı satışlar, gazete promosyonlarından radyo TV reklamları, reklanı ilkeleri, gıda üretimi, tüketimi ve denetlenmesine kadar aklımza gelecek her türlü soruya açıklık getiıecektir. Tüketici olarak haklarımı/.ı bilirsek, haksızlıklar karşısında dalıa bilinçli bir şekilde kendimizi savunur ve haklarımıza sahip çıkarız. tstanbul Tarihi/ M. Orhan Bayrak/ lnkılâp Kitabcvil 199 s. + 16 s. liantalar M. Orhan Bayrak'ın kitabı, 26 asırlık tarihe sahne olan lstanburun tarihi, lstanbul dışındaki olaylara, savaşlara, barışlara değinilmeden kaleme alınmış. Ayrıca son Roma, Bizans ve Osmanlı Imparatorluklarının başkeııti olan lstanbul'daki tarihi olaylar kronolojik bir sırada ele alınmış. Bu antik kentin kuruldugu tarihten Cumhuriyet Dönemi'ni yaşadığı bugüne kadar geçen olayları, ilgi ile izleyeceksiniz. CUMHURİYET KİTAP SAYI 324 Paulina 1880/ Pıcrrc jean Jouve/ Çcvırcn: Ecc Korhut/ Ayrıntı Yayınlan/ 792 s Fransız edebiyatının 'karanlık' yazarlarından Pierre Jean |ouve'nun Paulina 1880 adlı romanı, insan ruhunun derinliklerine doğru bir yolculuk. Soylu aile ortamında yetiştirilen güzeller güzeli Paulina'nın, içindeki tinselliği ve şehveti erken yaşta keşfedişiyle çıktiftı serüven dolu volculuk, babasının dostu olan kontla yaşadığı 'yasak aşk'la baş lar. Çılgın bir tutkunun, tanrısal bir iradenin pençesindeki bu ruh, tinsellikle şehveti iç içe sokar ve Paulina, her ikisini de Tanrı bııyruğıı gibi, Tanrı'yla bir ilişki gibi yaşar. Yasağın ve esrarın açtığı kanılardan manastıra, hapishaneye kadar uzanan delice tutkuda Paulina'yı bekleyen şey, her türden suç ve günahtır. "tlk günah", babaya ya daTanrı'ya ihanettir: Kadınlık arzularıni keşfeden genç kız, soylu ailenin yumuşak ama baskıcı kuşatıcılığına rağmen, belki de, kendini babaya ya da Tann'ya değil, bir başka erkeğe teslim ettiği için "suçlu"dur. Ama şehvet, duyguların bu en yalını ve çıplağı, doğal insanın keşfidir. îjehvetten de Tann'dan da vazgeçmez Paulina. Beden kutsaldır; sevişmek öncesi ve sonrasıyla bir tür simgesel ayindir ve tutkulu ruhlarda suça yer yoktur. Çiinkü dini duygularla esrarlı günah, iç içedir. Sevilen şey; Tanrı, şehvet ve ölümdür. Kiminle sevişmektedir Paulina? Sevgilisi kontla mı, yoksa Tann'nın ()ğlu'yla mı? Peki ya öliim nedir? Tann'nın, kendisine ait olanı başkasının kollarından çekip alması değil midir? Paulina'nın ruhunda huzura yer yoktur. Aşkından ve şehvetinden duyduğu acıyla sığındığı manastırdaki yaşamı da herkesten farklıdır: Kendini maddi acılara atar, bedenini yaralar. Tann'nın Oglu'nun acılarını taklit ederek O'nunla bir olmak ister... ve kovulur... Pierre Jean |ouve'un görsel, sinematografik imgelerle dolu ve düzyazıyla şiir arasındaki sınırları nelirsizleştiren bu romanı, yaşamın ve ruhun sınırlarını zorlayanlar için, Uygarlıklar Kavşağı Anadolu/ Dcrtnan liayladı/ Say Yayınlan/ 216 s Mitolojinin ve Kutsal Kitaplar'ın kaynakları nelerdir? TuÜYGAJHIKLM fan, hayat (ölmez) otu, ejderha, KAV5AĞI Kentaııros, Kyklop, O n n e t ve X' ("ehennem gibi kavramlar nereden ve nasıl kaynaklanıyor? Anadolu'nun ve Doğu'nun etkisi nedir bütün bu anlatılanlartla? "Uygarlıklar Kavşağı Anadolu', bin yıllar boyu kiıni zaman inanç sistemine dönüsen bu efsaneler arasındaki ilginç benzerlikleri kaynaklarını da belirterek bir deneme biçiminde anlatıyor. Erotik Sinema/ Bcm/vırJ KoloffCtcorg Sccjilcnl Çcvırcn/ Vcyscl Atayman/ Alan Yayıncıhk/ İ36 s. Ijotik filmler de, eglence sanaviinin bütün öteki ürünleri gibi, vapıldıkları yılların sosyal koşullarının ve kolektif psikolojisinin birer aynasıdırlar. İirotik sinema ve onun alt türleri olan seks ve porno filmleri, sansürle ve topiumun püritanbabaerkil baskısı ile mücadele ede ede, sayısız ilade yolları bulnnışlardır. Zaman zaman salt metalorlarla ve göstergelerle erotiği "inıa" ederken, zaman zaman toplumıın artan hoşgcirüsü oranında erotiğin doğrudan gösterimi yoluna gitmişlerdir. I^rotik film, bu yönüyle kültü rün ve popüler kültürün sinema alanındakı en mııhalil türüdür. Bu mtıhalifliğin niteliği ve do/.ajı bizi popüler kültür üzerinde bir kez daha düşünmeye çağırmaktadır. ()te yandan kadının son yü/yıl daki özgürleşme taleplerinin doğrudan bu smemaya yansıyış biçimi, yerlesik kadınerkek rollerimıı ekonomik, sayısal ve kültürel alan ile bağlantılarını netleştirmek bakımından da ayrı bir önem taşımaktadır. Erotik sinemanın olduğu kadar, genelde erotiğin de olağanüstü bir kuramsal analizini içeren bu metin, özellikle kendi babaerkil saplantılarının direncinden kurtulabilmiş erkeklerin yazdığı bir metin olması bakımından da çok ilginç. Odiiller/ Erich Segal/ Çevirenler: Yosun E.rdetnlı; il Çctın/ Remzi Kitabcvi/ 4 38 v. Bilimin keştedilmeyi bekleyen sonsuzluğunda kadın ve erkek bilimciler, gece gündüz çalışırlar. Tıbbın en ücra köşelerinde, genetik kodların en karmaşık naritalarını çıkarır, bağışıklık sisteminin karanlık ormanlarına dalarlar. Tüm bu cabaların sonunda, onları bekleyen bir ödül vardır: Nobel. Ama Stockholm'e giden yol engellerle doludur. Odüller'de Erich Segal, dünyanın en büvük bilim yuvalarındaki insanüstü çalışmayı ve baskıyı gün ışığına çıkarıyor. Aşk Hikâyesi ve Doktorlar'ın yazarından, son derece güçlü, etkileyici ve sürükleyici bir roman. Aziz Nesin'in Güncesi IMum Hala/ Düşün Yayınalık/ 240 s. Birbirini tamamlayan Aziz Nesinler'e elinizdeki bu kitap ve arkadan yayımlanacak olan iki ciltle birlikte yeni bir öğe daha eklendi: Aziz Nesin'in güncesi, yani iç dünyası. Bu güncede, helâyla banyonun bir arada bulunmaması gerektiğinden tutun da, modaya, sanata, politikaya, evliliğe ölüme değin önemli önemsiz demeden her konuda durmadan düsünce üreten bir Aziz Nesin bulacaksınız. Bu güncede roman, oyun, senaryo, öykü ve şiir taslaklarını olgunlaştıran bir Aziz Nesin bulacaksınız. Bu güncede Kendini kıyasıya eleştiren, kendiyle hesaplaşan bir Aziz Nesin bulacaksınız. Bu güncede içini döken yalnız bir Aziz Nesin bulacaksınız. Ve elbette bu güncede Aziz Nesin'in özel yaşamına değgin ipuçları bulacaksınız. Yayıncı olarak bu konuda okuru uyarmamız gerekir, yoksa yanlış bir Aziz Nesin gözler önüne serilebilir. flZil Bulgar Oyunları/ Stanislav StratıcvStefan Tsanev/ Çevirenler: Cülbeycn AltınokTuncer Cüccnoğlu/ MitosBoyut Yayınlan/ 120 s. "Bulgar Oyunları"nda iki oyun var: 1. "Otobiis", 2. "Hayat İki 1 OYl M ^ ^ T Kadındır". "Otobiis" çağdaş Bul,',.ır tiyatrosunun en ünlü yazarlaıından Stanislav Stratiev'in yazdığı toplumsal taslama türünde bir güldürü. Yazıldığı 1979yılından bu yana birçok diJe çevrilmiş (lngilizce, Fransızca, Çince, îtalyanca, Rusça, Rumca) ve birçok ülkede oynanmış. Oyunda, bir otobüsün içinde seyahat eden, ustalıkla yaratılmış 9 tip aracılığı ile ülkenin toplumsal yapısı ve rejimi eleştiriliyor. Yolcular, yalnızca kendi öz çıkarlarını düşünüp öyle davrandıkları ve oyunda görülmeyen otobüsün soförü de evine ekmek almak kaygısı ile sorumlulukJarını unutunca, hep beraber, gülünç ama amaçsız bir gidiş başlar. Evrensel insani sonınları mizahi bir üslupla işleyen oyun, bu yıl Ankara Sanat Tiyatrosu ve Devlet Tiyatoyun "I layat İki Kadındır", yine çağdaş Bulgar ya zarlarından biri olan Stefan Tsanev'e ait. Tsanev de önemli bir Bulgar oyun yazarı; bugüne kadar 2()'yi aşkın oyun yazmış; onun oyunları da birçok dile çevrilip o ülkelerde sahnelenmiş. Tsanev'in 1983 yılında ya/dığı bu t>yun, günümüz Bulgar toplumundaki çeşitli toplum kesimleri arasındaki yaşam ve düşünce farklılıklarını anlatıyor. • SAYFA 1 7 roları tarafından sahnelenmeye hazırlanıyor. tkinci
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle