Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BADEM AĞACI 1 Semtin en iyi bademi Benim bahçemdeydi Ağzına lâyık kızların Bütün güzeller yemeli Bademcilik uğraşların En iyisi, en güzeli. Hemen bir tek sıçramada Geliverdi yanıma Sincap gibi sekerekten Dedi: Gül kokan ağzıma Eğer bir badem verirsen Opücük veririm sana Tırman çık sen ey tepeye Badem dişlemeye Zevkle afiyetle yersin Büyüğünü,küçüğünü Ve sonra hemen incrsin Verirsin öpücüğünü. Ben hepsini yiyeyim de Yiyip bitireyim de Sözüm sözdür. Der, ahdımca Kesinlikle bu bilinsin Salaklar kanat takınca Uçmayı öğreneceksin. lstersen çık gel öp beni Gösteriver kendini Ama karısmam düşersen Gözyaşı uökmem darılma • Hatta, düşüp de ölürsen Yasını tutarım sanma. 6 Tamam anlaşıldı dendi Tüm bademler yendi Amma oburmuş kızcağız Ağaçta mahsül tükendi. Ve öpücükle gül ağız Borçlarını tam ödedi. Şenlik sürdü ilkbaharda Güzel havalarda Ama yazık ki güz geldi Yağmursoğuk birarada Duman etti bademimi Aynı anda aşkımı da. "Banagüzel havalardan değil vaamurlapdan sözedin" Georges Brassens "O, kendi yolunda giderken vc hiç böyle bir şey düşünmezkcn sanatta bir dcvrim yaptı: bunun şairler için değeri daha çok olacaktı: Şiiri, yeniden gerçek lirizmc, gerçek anlamıyla lirizme, şarkısız, muziksiz düşünülcmcyen antikite vc ortaçağ şairlcrinin lirizmine döndürdü..." Şarkıcı ve besteci olarak ortaçağ jönglerlerindcn gelen bir geleneğin temsilcisi olan Georges Brassens (1921 1981) Sete'deki Paul Valery okulunu yarım bırakıp 1940'ta Paris'e gitti, Rcnault otomobil fabrikasında işçi olarak çalıştı. Savaşta Alman cephesinde bulundu. Alman işgali sırasında savaş tutsağı olarak çalışmak üzere Almanya'ya gönderildiyse ue kaçtı ve bir karıkocanın yanına sığındı. 1952'de Jacques Grello'nun aracıhğıyla şarkıcı Patachou'nun kabaresinde ilk kez sahneye çıktı. Sıcak sesi ve etkileyici gitarı ile Olympia, Alhambra ve Palais Chaillot'da konserler verdi. Şiriini geniş halk kitlelerine ulaştırmış, Jacques Prevert ve Jacques Brel'in yanında Fransız edebiyatının en popüler kişilerinden biri olarak yer almıştır. 1957'de Academie Française ödulünü kazanmıştır. Mucizeler Kulesi adlı bir de romanı yayımlanmıştır. 1967'de Pierre Brasseur'le Rene Clair'in Les Portes des Lilas (Leylak Sokağı) adlı filmde oynamıştır. Georges Brassens/ Şürler/ Çeviren: Faruk Sur MEZARCI 1 Tanrı biliyor ki ben ne soysuzun biriyim Ve ne de insanların ölmesini istcrim, Ama ölüm olmasaydı Benim hayatım kayardı Ben bir faltir mezarcıyım. KALLEŞ KADIN Gel diyorum ölüme korkusuzca gel tamam Mezarcı neredesin yaşamak artık naram Varsa boş bir mezarın sen benden para dile Sevgilimi suçüstü yaptım kocası ile Sevgilim, kaıleş kadın. Aşkı unuttum sanmıştım içinde avucumun Benim oldu diyordum kalbi Madam Düpon'un Bir ormanda dıin akşam her şey bitti narile Sevgilimi suüstü yaptım kocası ile Sevgilim, kalleş kadın. Soysuzun sıpasına ne yapsam ne söylesem Yaptığı alçaklığı nasıl dile getirsem Sevgiliye inanet koca ile olur mu Zina değil zinanın bin kat katmerlisi bu Sevgilim, kalleş kadın. SAYFA 14 8 Hiç farkında değildim epey zamandan beri Ne olup ne bitmişti hatta daha beteri Isteksizdi apaçık benimle öpüşürken Hele peydanladığı bunca veletler kimden Sevgilim, kalleş kadın. Ve beni yıkmak için boynuzlunun karısı En boynuzlu olmalı ikisinden birisi Diyerek beni seçmiş sanılanın tersine Şeytani incelik ve sinsi alayla yine Sevgilim, kalleş kadın. Rezil Düpon çiftini suçüstü yaptım hemen Yeni hayatlarına sıfırdan başlarlarken Bozuldu bu kadınla boynuzlatma raconu Kaypak ve karanlıktı suçüstü yaptım onu Sevgilim, kalleş kadın. oğu benim vicdansız olduğuma inanır 'lülerin sırtından geçindiğimi sanır Iş değildir işim oysa Gelin siz gömün kolaysa Ben bir fakir mezarcıyım. Düşünürüm her şeyin hep fani olduğunu Doğrusu hiçbir zaman olağan bulmam bunu Ve asla kabullenemem Olüm ölümdür diycmem. Ben bir fakir mezarcıyım. Koyveririm kendimi duyguların seline Düşmüşüm bir yandan da eşin dostun diline Benimle dalga geçerler Zebani suratlı derler. Ben bir fakir mezarcıyım. Elveda yiğit ölü, tanımadım seni ben CUMHURİYET KİTAP SAYI 318