Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SABAH BANA AÎT Güneş sabah altıya çeyrek kala doğuyor Rüzgâr bayağı soğuk esiyor Sabahleyin güvcrte saat dokuza kadar benim Güvertcyi temizleyen tayfalara Yüksek dalgalara Yetişmeye çalıştığımız Brezilya vapuruna Tek başına uçup duran siyahlı bcyazlı kuşa bakıyorum Rüzgârın sersemlettiği kadınlar etekleri uçuşurken küçücük popoları ürperen kız çocuklan görünmeye başladığında kabinemc iniyorum Ve çafışmaya koyuluyorum GECE YÜKSELÎYOR Nasıl olup bittiğine iyice baktım bu işin Gün batarken deniz kararıyor önce Gökyüzü aydınlıgını koruyor uzunca bir süre Gece sudan çıkıyor ve usul usul ufku kaphyor Sonra gök kararıyor ağır aöır Bir an ortalık zifiri karanlık Sonra suyun karasıyla göğün karası geri çekiliyor Sudaki akislerle gökteki kara boşlukların kanşımı fildiji renginde bir saydamlık kuşatıyor etrafı Sonra Güney Yıldızı altında Karaboşluk Sonra Samanyolu TEHLÎKELİ YAŞAM Bugün belki de insanların içinde en mutlusu Denim Arzuladığım her şeyim var Ve ayrıca yaşamda tek istediğim şey de her pervane dönüşü beni ona yaklaştırıyor Ve belki de yarın vardığımızda her şeyi kaybedeceğim BİR GÜN GELECEK Bir gün gclecek Modern teknik yetmeyecek Her deniz yofculuğu bir milyona maloluyor seçmene Uçaklar ve güdümlülerlc on milyona malolacak Denizaltı kablolar lüks kabinem tekerlekler liman çalışmaları büyük endüstriler para öğütüyor Bu görkemli ilerleyiş gururumuz Makineler yetersiz İflas Pisliğinin üzerine oturmuş sayın patron yüzünü masajlıyor makinesiyle Ne hoş \ F. I.A.T. Kulaklarımın za'n patladı Dinlenişini kıskanıyorum Kentin banliyölerine demir atmış Dev posta vapuru fabrikalardan Ben de içimin boşalmasını isterdim Senin gibi Doğum sonrası örneği Pnömatikler sırtımda yelleniyor Yanaklarım al al Odan beyaz modern nikel gibi Beşik Hastahaneki ara sıra gürültüler Saint Clothilde hastahanesi Sürekli ateşim var ParisAdresler Yerinde olmak Ani dönüş ilk kez bir kadına imreniyorum Kadın olmak isterdim Kadın olmak Evrende Yaşamda Olmak Ve açılmak geleceğe Çocuksu Gözlerim kamaştı Fener Bleriot C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 3 1 7 Hazırlayan: Cevat Çapan Blaise Cendrars/ Şiırler/ Çeviren: Gül îlbay "Gece sudan çıkıyor ve usul usul ufku kaplıvor Blaise Cendrars Blaise Cendrars 1887'de Isviçre'de, La Chaux de Fonds kentinde doğdu. Asıl adı Frederic Sauser'dir. Matematik öğretmeni olan babasının daha sonra ticarete atılmasıyla çocukluk ve ilk gençlik yıllarını ailesiyle birlikte Napoli, Paris, Marsilya, Iskenderiye, Pire, Selanik ve Brindisi'de ve yeniden döndükleri Isvicre'de Ncuchâtel ve Bascl'de geçirdi. Bir süre Neuchâtel'de ticaret okuluna giden Cendrars bu öğrenimdcn çabuk sıkılarak gerçek öğrenimini genç yaşta atıldığı scrüvenlerle gerçekleştirdi. St. Petersburg, Moskova, Sibirya, Tiflis, NijniNovgorod, Çin, Hindistan, Iran, Ermenistan, Izmir, Cenova, Londra gibi birçok ycri dolaştı. Bu geziler Cendrars'ın serüvenci kişiliğinin oluşmasında önemli bir rol oynadı. 1910'da Brüksel'de bir müzikholde jonglörlük yaparken çalıştığı toplulukla Londra'ya gitti ve orada Charlie Chaplin'le tanıştı. 1911 sonunda New York a gitti. Orada kaldığı altı ay içinde terzilik ve Bowery'de bir sincmada piyanistlik yaptı. Boş zamanlarını Nevv York I lalk Kütüphanesi'nde geçirdi. İlk önemli şiiri Les Pâc/uei â New York'u yazdı. 1912'de Paris'e döndü. Apollinaire, Jacob, Reverdy, Robcrt ve Sonia Dclaunay, Chagall vc Leger gibi sanatçılarla dostiuk kurdu. Gönüllü olarak katıldığı I. Dünya Savaşı'nda sağ kolunu kaybetti. Savaştan sonra Sircne Yayınevi'nde editörlük yaptı. Kendisinin Antbologıe negrc"\ ile Lautreamont'un Maldoror'unu yayımladı. Abel Gancc'ın cevirdiği La Roue filminde onunla işbirliği yaptı. 1924'te şiir yazmayı bıraktı. 1940 yılına kadar Kuzey ve Güney Amerika'ya yolculuklar yaptı. Bu arada romanlar yazdı, Hcnry Miller'le yakın bir dostiuk kurdu. II. Dünya Savaşı'nda gazeteci olarak çalıştı. 1943'te Provence'a çekildi ve dört ciltlik yaşamöyküsüyle yeniüen romanlar yazdı. Cendrars'ı Türk okurlarına ilk tanıtan Said Maden bu büyük şairden yaptığı çevirileri 1964'tc Seçmcler adıyla yayımladı (De Yayınevi). Burada okuyacağınız çeviriler Gül llbay'ın Kavram Yayınları içn hazırladığı Cendrars adlı yeni bir çalışmadan alınmıştır. • AYAKTA Gece ilerliyor Gün ağaracak neredeyse Bir pencere açıldı Bir adam şarkı mınldanarak dışarıya eöiliyor Kısa kollu gömlek giymiş etrafı seyre dalıyor Kafa nasıl uğuldar öyle inliyor rüzgâr tatlı tatlı SADE MONU Gökyüzü çiğ mavi Karşıdaki duvar çiğ beyazhkta Kızgın güneş kafama vuruyor Küçük bir terasta zenci bir kadın bisküvi kutusundan kesilmiş sacın üzerinde küçük balıklar kızartıyor îki küçük zenci çocuk şeker kamışı kemiriyor SAINTPAUL KENT UYANIYOR ilk işçi tramvayları Meydanda bir adam gazete satmakta Uçuşan kocaman gazete sayfalarıyla boğuşuyor gırtlağı yırtılırcasına bağırarak, kencıine nas bir tür bale yapıyor aynı zamanda Klaksonlar eşlik ediyor bu dansa İlk özel arabalar hızla geçip gidiyor Bu kente bayılıyorum SaintPaul tam gönlüme göre Eski ya da yeni türden Ne gelenek Ne önyargı var Sadece şu korkunç iştah sonsuz güven iyimserlik cüretkarhk iş emek Amerikan tipinden tutun kübist Mısır güney kuzey büyük küçük güzelinden çirkinine değin her stilde saatte on ev inşa ettirebilen vurgunculuk önde geliyor Geleceği konforu kullanısldığı fiyat artırımlarını öngörmek için istatistikleri izlemekten ve göçmen çekmekten başka kaygı duymaksızın Bütün ülkeler Bütün insanlar Seviyorum bunu Kalan iki üç eski Portekiz evi mavi fayanstan ELEKTRtKLt KLAKSONLAR Burada Sessizliğe Saygı yasası tanınmıyor Bütiin yeni ülkelerde olduğu gibi para kazanma ve yaşama sevinci klaksonların sesi ve açık egzoz borularının patırtılarıyla ifade ediliyor SAYFA 14