28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Orhan Peker 1976 yazında Istanbul'da. min en biiyük boğa güreşi vardı. El Cordobes, Litri, Comino gibi, arenaların bir numaralı iiç matadoru güreşiyorlardı. Şimdiye kadar gördüklerimin en muhteşemiydi. I Icrifler kulaklart aldılar. Oturacak yer yoktu arenanın çevresinde. Valencia'da iki gün kalıp üsl yoldan Madrid'e döndiik. ... Kendi hesabıma ben, bu mevzuata ya/ılmış ba/ı kitapları da okuduktan sonra, işin tadına vardım. A M I dram, matadorla boğa arenanın ortasında.kaderleriylc yalnız kalınca başlıyor. Olmek yahut öldiirmek! Doğrusu iki taraf için de mertçe bir savaş Bir boğa için, sanırım kasabın bıçağıyla ölmekten claha gü/el bir ölümdür bu... Şimdiye kadar birçok eskiz yaptım boğa güre^lerinden... ()ılı.m Pekeı, aynı tuı ilılerde bıı ba^ka ,ıı kadaşına da ^oyle va/makt.ı dıı (17) ... Ben kendimi bu ara iyice çalıs.maya verdim. Ulan dedim kendi kendime, nasıl olsa ba/ı şeylerin olacağı yok. Otur clinden geleni yapmaya bak. En iyisi yine bu. Son paramla gidip boya aldım. Sırada ilkin Prado'dan bir kopya vardı. tyice bakıp inceledikten sonra kararımı verdim. Mü/edc çalışma için gerekli izni almak kolav oldu. Burslu olanlardan iıcret de istemiyorlar. Bu resiın şimdiye kadar gordiıgum portrelerin içinde bclki de en ağır basanlardan biri. İ^e severek koyıılduğuma göre sonııçtan iımitli olabiliriz. Eser El Greco'nun. Bu ııstayı, Toledo'daki evindeki işlerini de gördükten sonra baş koseye koymuştum... Kopyayı bir gün odama götürüp karşısında oturup içeceğim anda burada olmanı islerim... ...Bazı geceler çalışmaya dalıp /amanı unutunca, giinün pencerelerden nasıl ağardığını görüyorum. Böylesine serin sabahlarda, erken çıkıp bir bardak sert kahve içmek hoş oluyor. Ardından metroya atlayıp Prado'ya gidiyorum. Son giinlerde o biiyük ustalardan yine ayrılamaz oldum. Kapıcı beni görünce "O, gene El Turco geliyor" diye takılıyor. Serginin son günü, bizim yazı ve süsleme sanatlarımız konusunda bir konuşma yapmıştım galerinin salonunda. Yanımdaki örnekleri de projeksiyonla göstermiştik. Buradaki Türkler de dahil salon bir hayli kalabalıktı... iki de resim sattık bu arada. Birini tanınmıs bir hanım aldı. Bir gece de beni evlerine davet etti. Yiyip içtiklerimiz bir yana, orada gördüğüm resimleri unutmak biraz zor olacak. Kadın Picasso, Miro, Tapies, Giacometti'den tut da bir süriı eser toplamış evinde... anladığım kadarıyla da bu işi aşkla yapıyor. Oıhan Pckcı, 3 agııstosta bir arka ılaşına ^orulcıJıgı kaıtta Malaga'tlan ^o\lc so/ ctlıyoı (18) ... Bugün burada dehşetli bir boğa güreşi gördük (El Cordobes, Diego Puerto). Malaga deli dolu, çılgın bir yer. Picasso ancak burada dogabilirdi. Bir iki gun kalıp tekrar Almunecar'a döneceğim. Malaga gıvısınm aıdıiKİ.ın, 15 a^ııs tos taııhlı ımktuhtında ısc, Ispaıı va'dakı gıınk'iın sonıınıın geldıgmdiTi sc)/ ctıiH'kudıı ( I1)) ... Malaga gezisi oldukça enteresan geçti. I'iesta olduğundan geceleri, millet gitar çalıp şarkı söyleyerek sokaklarda dans ediyordu. Müzesi de zengin. Çok guzel Murillo'lar var. Picasso'nun ilk resimlcrini gördüm. Bilirsin o arkadaş Malaga'lıdır. Doğduğu Orhan Peker. IstanbulTurkAlman KulturMerkezlnde 1965yılında actığı serginin hazırlığında ev katedrale yakın bir meydanda. Gitriğim gün balıkçılar pa/ar kurmuşlar orada. Kadınlar çocuklar bağrışıyor, herkes meyhanelerde kafa çekiyordu. F:h, ben de üstadın şerefine biraz Vino içtim. Şimdilik bir müddet burada kalacağım. Madrid'e donmek hem pahalı nem de manasız olacak. Günler de çabuk geçiyor. Eğer yeni bir şeyler olma7, memlekete erkenden çağrılmazsak, eylul sonıına kadar biraz daha yaşarız. Ondan sonrası da olacağına varır... SoiHiıula ()ıhan Pekuı ın lsp<ınv<ı aıınk'iı tamamlanır Çok vogım gt\en nıı (,alı>ma donımının sonunda, bi7 kılt ılk kaı^ıla^tıgı /aman, buvuk bıı co^kıı ık htr •jcvı u/un u/ıın anlartıgını (,tık ıv• hatırlıvoıum Ln kıi(,uk lokan tadan nıu/cvc sokaktakı ınsandan, bo ga guiLijIcrınc kaılaı lııı ^tyı tck tck anlatıni!; gıbıvdı Ben de o \\\ Akade mı'de ogtemıvılım Ve o tarıhte, dayı mın anlattığı fspaına, ben de de derın \e lenklı ı/k ı bırakmiştı Nıtekım da lıa sonıa kendısının ı/ledıgı yolları av nen takıp etmı^tım Oıhan Pekeı, Ispaıı^aclaıı notlaıı, eskı/Ien, anıları, ıesımkıı ıle "Ispan vol Defteıı" ıle tloııdu Bugunleıı \a kından ı/lemı^ olan bıı dostunun dc geılenılııımk'M ^ovledıı (20) ... Uzıın siire kaidığı Ispanya'dan iki defter dolusu eskizie geldi. Aslını ararsanız bunlar eskiz değil, bemen çerçevelenmeye hazır seylerdir. Eşref İJren'e sorarsanız, bıı iki defter iki hazineydi. Pek sevişmedikleri halde hocası Bedri Rabmi de öyle diyordu. Ne oldu? Bu defterler şöyle bir kenara itildi. Zamanı var diyordu. Sonra, bas,ka konular sardı onıı. Bir gün ısrarıma dayanamadı, kızd kara, grinin sarmaş dolaş olduğu bir matador boyadı bana... Diyeceğim Orhan'da evreler yoktur. Canının istccliği birinden öbiirüne geçer, sonra gene ona döner... Orhan'da peysaj..dediğimiz resim hemen hiç yoktur. Olüdoğa da öyle. Konu ne olursa olsun her resmi yeni bir fikirdir... • 1967 vılında Yılın Ressamı" seçlien Orhan Peker, "Yılın cenç Ressamı" secılen Ozdemır Altan ile birlikte ödul töreninde Ayvalık taki evinde (altta) orhan Peker. Ankara dakı evinde. resimleri arasında Ispanya Deften'nden bir kadın desenl 1963. Toledo C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 3 4 6 SAYFA 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle