03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ma, insan sıçaklıöı, insan severlik olarak zatcn vardı. Özelîıkle Yıınus Emre'de, Pir Sultan'da, Dadalogiu'nda. Pir Sultan'ın dile getirdiği (Çok keramct var insanda) nefis bir Hümanizma örneğidir. Gelin Yunus'un şu dizelenni birlikte okuyalım: Düşmanımız kindir bızim Biz kimseye kin tutmayız Kamu Alem birdir bize. Bundan daha güzel bir insancılık örncği bulabilir misiniz?" (5) Vedat Günyol'un yazarlık serüveninde dergilerin özel bir yeri vardır. "Yücel"deki çalışmalarından söz ettik. 1941 yılında başlca bir dergiyi, Cemal Nadır'le birlikte "arkadaş"ı çıkartır. Dergi toplam 17 sayı devam eder sonra çeşitli nedenlerle yayınına arar verir. Aynı yıllarda Milli Egitmı Bakanlıgı Tercüme Bürosu'nda çalışmaya da başlamıştır. Bu biiroda Sahahartin Eyuboğlu'yla bırlıktedır. Eyuboğlu bir gün onu 1 lakkı Tonguç'la tanıştırır. Tonguç, Günyol'a Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü l'ransızca ögretmenliği önerir. tkircimsız kabul eder. Çünkü köy çocuklarına Fransızca öfiretmck aydınlanma uğraşının oncmli nir parçasıdır Tercüme bürosun daki ışını dc bırakmaz. 1 lem çeviri yapar, hem cîe öğretmenlik. Hasano^lan Yüksek Köy Enstitüsü'ndeki ilk dersıni şöylc anlatıyor: "Yirmiyirmi beş kişilık bir sınıftayım, ögrctmcn nekleyen, ögrcnme özlemi içinde gençecik, kızlı erkeklı insanların arasında. Öfirenciler o kaba saba giysileri ıçinde, ranatın rahatı bir durumda karşıladılar beni. Önce bir çarpıldım. Lisedcn kalma bir alışkanlıkla, net hüt dcyip, derlenip toparlanın dcmek geldi içimden. Ama bir dakika sonra, derse başlayıp da tahta da yazılar yazıp açıklamalar yapınca, sınıf birdcn tapmak havasına girmişcesinc, dikkat kesildi () an, bir öğretmen olmanın bilintine vardım Bu bilinç beni, yirmi ycdi yıllık lise ögretmcnliğimde de bırakmadı. (6) Köy Enstıtüleri kapatılınca Cîunyol yarıda kalan doktorasını tamamlamak üzere yeniden Fransa'ya gıder. lkı yıl orada kalıp tczını verir. Ama kazandığı akademik unvanı hıçbir zaman kullanmaz. ' Giinyolun ilk yazısı 1940'ta "Dile Gclselcr" başlığı altıııda yayınlanmıştır, ilk kitabı ise bu yazının yayımlanmasından tam yirmi altı yıl sonra 1966'da yine "Dile Gelseler" adıyla basılmıştır. Neden bu kadar geç bir kitap? Belki yazılarını dcrgilerde yayımlayabiliyor olması, belki de zamanının büyük bölümünü gerekli yabancı yapıtların çcvirisine harcadıfiından. lkinci seçenck daha akla yakın olsa bilc Günyol'un yaşamında dergilerin önemı büyük. "Dergicilik yaşamımda, pek zorluk çckmedim. Her zaman yanımda dostlar oldu. Bu dostların çog'u da, öğrencilerimdi. Yaptığım iş, gönül işi olduğu için, çevıcmi daima gönüllülcr sardı. Bana yazı :iren, işe henüz başlamıs gençlerle Dİrte, daima bir dost çemneri oluşurdu. Yazılann puntolanmasından düzeltumesine, derginin çıkartılmasına kadar, genç dostların büyük yardımlarını görürdum (7) Yücel dergisinin kananmasından sonra Orhan Burian'la birlikte 1952 yılında KİTAP SAYI 270 Dergilerin öneml "Ufuklar"ı çıkarırlar. Ne yazık ki bu güzcl scrüven Orhan Burıan'ın erken ölümüyle yarıda kalır. Ama Günyol tek başına sorumluluöu üstlenir ve "Ufuklar, "Ye ni Ufuklar" olarak soluk almaya başlar. Dergi, DP iktidarının kültür düşmanlığı yaptığı günlerde inatla varlıg'ını sürdürür, yazının, evrensel kültürün ve cağda$ düşüncenin temsilciliğini yapar. Bu arada "Yeni Ufuklar "a bir kardeş gelir ve Çaıı Yayınları aeılır. Vedat Günyol'la Sabahattin Eyuboğlu, Çan Yayınları için kolları sıvarlar, Milli Fiğitim Bakanlığı Terciime Bürosu'nda başlayan dostluk Çan Yayınevi'nin kuruluşuyla ycni bir aşamaya ulaşmıştır. Çan Yayınları, Thomas More'un "Utopia"sı, Çampanelhı'nın Vedat Cünyol. Sabahattin Eyuboğlu, Azra Erhat ve Cevat şaklr birlikte ülkemlze özgü bir aydınianma ve hümaniz'Güneş Ülkesi", Eiııste ma projesl oiuşturmaya çalıştılar in'ııı "Dünyamız'a Bakısı", Samuel Bcckett'in "Godot'yu Bekler ma projesi oluşturmaya çalıştılar. Vedat hizmet eder; olgulara, olaylara, düşünce ken"i gibi bir dizi önemli yapıtı kusursu Günyol'un yazın uğraşı bu düşüncenin lcrc, bilimsel kuşkuculukla bakmak, sorıı za yakın çcvırılcrlc okurlara ulaştırır. Ya gerçekleşmesine adanmıştır. Aydınlanma sormak, elcştirmck, ama hiçbir zaman zın dünyamıza, beslenecek yeni kaynaklar ve hümanizma düşüncesı anlaşılmadan hoşgörüyü yitirmemek. Popülizme düşsunar. Devlctimiz bu hizmeti karsılıksız Vedat Günyol'u anlamak olanaksızdır. meden halkı eğitmeye çalışmak, elitizme bırakır mı? 1971'de büyük ödül gelir: Ve Yazılarında dil ve düşünce aynı amaca düşmeden yüksek kültürü özümsemek.. dat Günyol, Babeuf'ten Sabahattin Eyuboğlu'yla birlikte çcvirdiklcri "Devrim Yazdarı" adlı kıtap nedeniyle gizli örgüt kurma suçundan bir grup aydınla birlikte Hür Yumer: tutuklanır. Iki kcz yargılanır ve aklanır. Günyol'urı tutukevindeki günlerini 11"Henüz bir masal olan şu zaman, han Selçuk şöylc anlatır: "Güneij do^du dogaeak, kimsc uyansana göstermeden bir yere madan kalkayım, işimi görcyim, elimi yügizlenmiş olabilir. Ya git, ya da zümü yıkayayım, avlııya çıkıp bir soluk alayım dcrken, kapıyı açınca (iünyol'u kal. Mesafeyi dondurmuş, gördüm. boğazını kurutmuş, dilini tsa'dan önce iki bin yılına doöru Ege'nin Anadolu yakasınua yaşaımş bir koparmış, başını döndürmüş bilge... Gcniş alnı, ak saclarıyla sessiz olabilir. Git, ya da kal. durgun, dengeli. Geccden kalmıs mangaKarşındaki karanlık, yüzüne lın soğumuş külleri altında sıcaklıgmı ko ruyan iki köz gibi iki gözü... çığhk çığhğa çarpıp duruyor Saö elinde süpürge olabilir. Git... Kal... Soîelinde faraş... (îünyol nöbetci... ... Hep zaman yok, kalmadı Ortalıgı süpurüyor, geceden kalma sıgara denecek. Hadi gitme. Kal. Ya da tablalarını temızliyor, ortalığa çekidüzen verıyor, koguştakıler uyanmadan görevini git! Dön geri. Bu yer, tutsak bir bıtırccek " (X) Vedat Günyol, dışarıda olduğu gibi içerde de barbarlıöa ödün vermez, illcellıkle uzlaşmaz. Aydın olmanın sorumlulugunu tutukevınde de onurla tasır. Bu tutumu da büyük deger taşımakla birlikte onu yazın ranhımizın önemli kilometre taşlarından bıri yaparı, üzerinde yeni dü şüncelerin yetişebileceği bir kültürel zeminin hazırlanmasına yaptığı katkıdır. Vedat Cîünyol ülkemizde de bir rönesansın yaşanmasını istiyordu. Aynı doğrultuda dü^ünen Sabahattin Eyuboğlu, Azra Erhat ve Cevat Şakir'le birlikte ülkenıize özgü bir aydınlanma ve hümaniz Aydın olmanın sorumluluğu kimsenin ilk bedeni. Çoktan ayartıldı. Bu yer tek ayaıtılmanın, sevmenin sürekliliği... Ya git, ya da kal... f Mt'tis luli'hi>:ıt Di/isi'ndc AHDIMVAR Hür Yumer Öyküler CUMHURİYET Metis Yayınlan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle