25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1. Uluslararası Nâzım Hikmet Şiir Ödülü Adonis'in ŞiiPin Pantheon'unda oturan Suriye köylüsü Kapak konusunun devamı. manlarda hangi konuda yazacak olsam, yazım ya politika ilc başlıyor ya da politika ile bitiyor... Şimdi de öyle!) Evet, yazımın başında belirttiğim yıllardan birinde, Muğla'da bir eczaneye giriyorum. Aslında benim ilaç aldığım eczane bir başkası. Eczacı benimle konuşmak istiyor, tezgâhın arkasında küçük bir oda varmış, oraya davet ediyor. Ncler konuştuk, şimdi anımsamıyurum, yalnızca eczacının il • ginç bir insan olduğu izlenimim sürüyor. Aynlırken, eczacı bana iki dergi verıyor, Fransızca, adı L'Orient derginin. lk> deıgiden üç yazı anımsıyorunı: Sudanlı genç şairler, Arap şıırinde dev rim veTürkiye'de 1960ihtilâli... Ük ikisini çevirip Salim Amca'nın (Şongil) o güzelim Dost dergisine gönderiyorum: Ikinci yazı, Arap şiirinde devrım yazısı Adonis üzerinc. Adonis adını, El Şiir ve Mavvakif dergilerinin adını ilk kez duyuyorum. Ama bu üç adı bir daha hiç unutmadım. Ardından bu üç ada bir de Abdellatif Lâabi'nin adı ckJendi. Adonis'i vo Lâabi'yi yıllarca izledim. lçimde bir önsezi sürekli duyguya, derken, bir tür saplantıyadönüştü: Üçümüzbir gün çok iyi arkadaş olacagız. Yıîl986, 17Mart,saatl8'den sonra... Ycr: Hotcl du Pont Ro yal Paris. Max Jacob Şiir Ödülü töreni. Törene Mallarme Akademisi üyelcrinin çoğu katılıyor. Akademinin o sırada Paris'te bulunan dört yabancı üyesinin katılacagını biliyoıum. Iın yeni üyc dc bcnim. Salonda iki Finlandiyalı arkadaşımla (Tuulamarja Kervinen ve Matti Rinne) içki içip sohbet cdıyoruz. Bu sırada içeri üç kişi giriyor. Tuula bana onları tanıyıp tanımad:£ımı soruyor. Akademinin öteki üç yabancı üyesi: Adonis Abdellatif Lâabi ve Gyorgy Somlyo. Tanışma. Yeni tanışan insanlar gibi değil, kırk yıllık dostlar gibi sanlıyoruz, kucaklaşıyoruz. O sırada dördümüz de Paris'te yaşıyoruz. Ben Türkiye'ye döndükten sonra da sık sık Paris'te karşılaşacağız, başka kentler de karşılaşacağız; Adonis ile Abdellatif iki kez, Gyorgy bir kez tstanbul'a gelecekler... Adonis hâlâ Paris'te, Abdellatif bırkaç ay önce Kazablanka'ya kesin dönüş yaptı, Ciyoıgy de Buda peşte'de. SA YFA mAdonis ile Abdellatif Lâabi'nin şiirlerini Türkçeyeçevirdim: Adonis, NewYork'a Mezar, Varlık Yayınları,1989. Abdellatif Lâabı, Acı ve Gülümseme.Gan Yayınları, 1990. Şiir çevirmeyi bırakmasaydım Gyoıgy Somlyo'nun şiirlerını de çeviımekisterim. Memet Fuat, Selahattin Hilav, Cevat Çapan, Titos Patrikiyos (Yunanistan), Andrey Voznesenski (Rusya), Henrik Nordbradt (Danimarka) ve John Bergeı 'dan (tngiltere) oluşan bir uluslararası jüri, 17 Aralık 1994 günü, kuramsal ve şıirsel mıras ile bılgikuramsal ve estetik knpuşmayı göstermiyor / Son soz olarak Adonis'in bu kitapta yer alan <jiirlcrinin Arap şiirindeki yerini, Nâzım'ın Şeyh Bedreddin Destam'nın Türk şiirindekı yeri ile, yani kopuşmadan sonra başarıya ulaşmış bir örnek bireşimselşiirle karşılaştırabıliri/.." Sözleı imi daha açacak olursam şunları söyleyebilirim: Divan vc halk şiirleriningeleneginden.Tanzimaısonrası şiirin pratiğınden koptuktan v« ırıodern şiirin yapısal ve zihinsel olanaklaıını denedikten sonra, Nâzım Hikmet I. Uiuslararası Nâzım Hikmet Şiir Odiilii'nü oybirliği ile Adonis'e verdiginiaçıkladı. Çok değerli üyelerden oluşan jürinin karan beni hiç şaşırtmadı: Adına şiir ödülü verilen büyük şair ile ödül verilen şairi çok iyi tanıyan jüri üyeleri, bu ödülü Adonis'ten başkasına vere mezdi. New York'a Mezar'a yazdığım önsözü şöyle bağlamışım:" Adonis'in şiir serüveni, cumhuriyet dönemi şiirimizin sürdiirdügü savaşıma benziyor, ama büsbütün aynı insan ve dünya 'tasarımları'nı (vision), aynı gelcneksel, bir bıreşim (sentez) noktasına varır (Şeyh Bedreddin Destanı); bu nokta, bence, modern şiirimizin çıkış ve başlangıç noktasıdır: Çünkü, Türk ve dünya şiirinin geçmişini modern evrensel şiirin ııç noktalarıyla aşılamış ve bir şiirsel bireşime, başka bir deyişle bireşimsel bir şiire ulaşmıştır. Adonis, Nâzım'ın ulaştığı bireşimsel noktaya (ya da düzeye) ilkin Şamlı Mihyar'ın Şarkılan, daha sonra da New York'a Mezar'la ulaşmıştır. Gibran, Sayyab ve Adonis daha önceleri ilk kopuşma örneklerini vermişlerdir, ama Şamlı Mihyar'ın Şarkılan, Arap şiir gclcnegiyle ilk kopuşmayı temsil eder; New York'a Mezar bu kopuş mayı noktalar ve yepyenı bir şıırın başlangıcı olur. Söz knnusu kopuşma yalnızca Adonis'in şiirini degil, Ado/ nis'ten başlayarak, Maşnk'tan Mag rib'e kadaı bütün Arap ülkeleri şiirle ı ini belirler. Bu belirleyici etki Sudan şiiri ü/.erinde de görülür. Yenileşen Arap şiirinin yönlendiııci kaynaklarından biri de, Arapçaya çevrildiği tarihten itibaren Nâzım'ın şiiridir. Nâzım'ın etkisi özellikle Filistinli ve Kuzey Afrikalışairlerdeveşiirlerdeg(irülür. Nâzım'ın şiirleri Türkiye'de henüz özgürce okunmadığı dönemlerde Arap ülkelerinde şiirin kan dolaşımına girmişti... Uluslararası Nâzım Hikmet Şiir Odülü'nün Adonis'e veriliş nedenini araştırırken, fazla derinlere inmeden bulduğumuz bu yanıtlar bile.ödüliçinsaftlamgerekçeoluşturmaktadır. * * * Adonis'in yaşamı ve çalışmalarıyla ilgili olarak, Fransızca yayımlanan Chronique des branches (Orphee/ La Diffeıence, 1991) adlı kitabın sonunda yer alan zamandizinsel verilen aktarmakistiyorum: 1930 Ali Ahmad Sa'îd'in Suriye'de, Lazkiye ile Taıtus aıasında bulunan Kassabin adJı köyde dünyaya gelişi. Babası kültürlübiı köylüdüı. Din bilgisi nedeniyle Şeyh sıfatıyla anıl maktadıı. Alı Ahmad okula git mez, ama babasından okuma yazma ve Kur'an'ı, alMutanabbî, Abu Taınmâm, Abu l'Alâ alMa'aııî gibi Arap klasiklerini, I lallaç, Al Mak/.un, Ibn alFârid, lbn Arabîgibi bııyük mistikleri ögrenir ve bunların yapıtlannı ezberleı. 1944 14 yaşında, Cumhur başkanı Şükrü Fl Kuvvetlı'nm huzurıında kendı yazdıgı bir şiiri okıır. Cumhıırbaşkanı genç şaire "Dile benden ne dilersen!" der masallaıdaki gibi, Ali de okula gitmek istediğini söyler. Bunun ü/.erine Taıtus I;ransız Lisesi'ne gönderilir ve üç yıl son ra Lazkiye Devlet Koleji'ne gırer. 1947Lazkiye'deyayımlananbirgazeteye Alı Ahmad Sa'îd iınzalı şiirleı gönderir, ama bir sonuç alamaz. Bunun üzerine, gönderdiği bir şiirin altını Adonis adıyla imzalar. Şiiri bu kez yayımlanır ve gazeteye davet edilir. Bu takma şair adı daha sonra gerçek adını unuttur.ır kimlik ve pasapt>rtuna paranteziçındeyazılır. 1950 Beş yıllık lise öğreniminden sonıa Şam Universitesı'negirer ve felsefe bölümünden edebiyat diploması alır (1954). Gazetecilik yapat ve iki yıllık askerlik hizmetinin bir yılı, politik nedenlerden dolayı, hapishanede ge ' C UM H U Rl Y E T K İ T A P SAYI 2 5 6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle