Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Albert Camus'nün bitmemiş romanı ölümünden 34 yıl sonra yayımlandı Ölüme meydan okuyan roman karşı karşıya bulunan Camus'nün ününü sarsabileceği kaygısına düşmüş Francine Faire. Bunu, yazarın kızı Catherine Camus de doğruluyor. Babası öldüğünde on dört yaşında, bugün kırk sekiz yaşında olan Catherine'e bakılırsa, kitabın basımının bunca gecikmesinin nedeni, basıma hazırlanmasında karşılaşılan güçlüklerden çok, babasının yakın dostlarının bu konuda çok temkinli davranılmasınıöğütlemişolmaları. Camus'nün yayıncısı Robert Gallimard ve sonradan yaşamöyküsünü yazacak olan Roger Grenier, Catherine'e, bazı bölümleri okunamayan, bazı bölümleri yitik olan, kimi kişilerinin adları bir bölümden öbürüne değişen "tamamlanmamış bir yapıt"ı yayımlamamasını salık vermişler. Camus'nün bazı dostları da, bu bitmemiş romanın yazarın düşmanlarma yeni bir malzemesağlayabileceğini söylemişler. 0 Markbiht cle^tırmenlerle JeanPaul Sartre gibi Marksizme yakın kuramcıların sert çıkışlarına hedef olmasının nedeni, özellıkle 1951 'de yayımlanan L'Homme revolte (Başkaldıran tnsan) adlı yapıtında ahlaki ve metafizik başkaldırı düşüncesini siyasaltarihsel devrime karşıt olarak ele almasıydı. Başkaldıran tnsan adlı uzun denemesinde Sovyet kamplarını ağır birbiçimdekınayarakMarksizmiyadsıyan Camus, son yapıtlarında Hıristiyanlığın yanı sıra Marksizmin de katı yönlerini reddederek liberal bir insancıllığın ana hatlarını ortaya koymuştu. Kuşkusuz, o günlerden bu yana köprülerin altmdan çok sular aktı. Sovyetler Birliği'nde ve Doğu Avrupa ülkelerinde uygulanan sosyalizmin neden çöktüğünü araştırmaya çahşanların bugün dönüp Camus'nün 1950'lerdeki eleştirilerini, felsefi düşüncelerini okumalarında sonsuz yarar olabilir. Camus'nün başyapıtlarında L'Entran ger (Yabancı) artık Fransa'da okullarda okutuluyor; son elli yılda toplam altı milyon satan ve kırkı aşkın dile çevrilen Yabancı her yıl iki yüz bin yeni okur buluyor Fransa'da. Kapak konusunun devamı. inancı gerektinr, bazı bazı insan onu duymadığını iyice anlasa bile. Ama şu anda bu üstün özgürlüğün, bir gerçeğe temellik edebilecek tek şey olan varolma özgürlüğünün, evet ışte bu özgürlüğun bulunmadığını çok iyi biliyorum. Ölüm tek gerçek olarak durmaktadır öniimde. Ondan sonra iş işten geçmiştir. Sürüp gitmekte de özgür değilim, tutsağım, hem de ölümsüz devrim umudu bulunmayan, horgörüye başvuramayacak olan bir tutsağım. Devrim ve horgörü olmayınca da, kim tutsak kalabilir? Öliimsüzlük güveni olmayınca, tam anlamıyla hangi özgürlük varolabilir?.." (Albert Camus, Sisyphos Söyleni, "Uyumsuz Bır Uslama", Çeviren: Tahsin Yücel, Adam Yayınları.Ekim 1983) ^. ** Camus'nün kızı Catherine Camus, kitabın babasıyla ilgili benzersiz bir belge niteliği taşıdığı görüşünde. Gallimard tarafından yayımlanan 144 sayfalık roman, Camus'nün Cezayir'deki çocukluk ve ilkgençlik çağlarına ilişkin ilginç ipuçları içeriyor. "Le premier homme" ABD'de Knopf tarafından gelecek yıl yayımlanacak. Türkiye'de de Can Yayınları kitabın telif hakkını almış bulunuyor. " dört gün sonra ölecekti. Işin AUIIT belki de en "saçma" yanı, "dünyanın saçmalığı"nın, "yaşamın anlamsızlığrnın düşünürü Camus'nün cebinden aynı yolculuk için alınmış, ama kullanılmamış bir tren biletinin çıkmasıydı. Trafik polisleri kaza yerine geldiklerinde Camus'nün cesedinin yanı başında bir de çanta buldular. Çantanın içinden çıkan bitmemiş roman tam otuz dört yıl sonra, geçen ay Gallimard Yayınevi tarafından yayımlandı. Le premier homme (llk İnsan) adh bu özyaşamöyküsel kitap daha şimdiden 200 bine yakın sattı. Sağlığında eleştirmenlerin hem göklere çıkardığı, hem de yerin dibine batırdığı yazarın dünyamızdan göçerken çantasında bizlere bıraktığı 144 sayfalık elyazması da sert tartışmaların odağıdurumunda. Kimileri kitabın basılmasını çağımızın en heyecan verıci edebi keşifferinden biri olarak niteliyorlar. Bir eleştirmen, kitabın kısa sürede "bir klasik" olacağına kesin gözüyle bakıyor; bir CAMUS Çantadakl elyazması ölüm olanca uyumsuzluğuyla 4 Ocak 1960 Pazartesi günii öğleden sonra Paris dışlartnda geldi. Arabada dört kişiydiler. Albert Camus, Camus'nün yayıncısı Gallimard'ın yeğeni Michel Gallimard ve iki kadın. Arabaı Michel Gallimard sürüyordu; bisıkietli bir köylüyü korkunç bir hızla solladı. Birkaç yüz metre sonra arka lastiklerinden biri patlayan araba bir süre zikzak yaptıktan sonra bir çınar ağacına çarptı, ardından ikinci bir ağaca daha toslayarak iki parçaya ayrıldı. Camus o saat ölmüştü. Michel Gallimard ise hastaneye kaldırılacak, ama başkası ise Le premier homme'un "beylik bir ergenlik öyküsü" olduğu kanısında. Camus, ölümün başka bir yaşama açılah kapı olduğuna inanmıyordu. "Benim için kapalı bir kapı o," demişti. Ama yanılmışsa eğer, öbür yaşamdan bu yaşama bakıp, insanların cesedinin yanında duran bir çantadan çıkardıkları elyazmalarını tam otuz dört yıl yayımlayamamalarına, yayımladıktan sonra bu tamamlanmamış roman taslağı üzerinde gürültülü bir tartışma koparıp kesin yargılarda bulunmalanna gülümsüyordur herhalde. "Camus'yo öliiml" Catherine Camus son üç yılını babasının çantasından çıkan 144 sayfalık roman taslağını çözmeye çalışmakla geçirmiş. Le premier homme'un yayımlanmasıgerektiğinekararvermesinin nedeni ise, kitabın Camus ile ilgili benzersiz bir belge niteliği taşıması; çünkü roman büyük ölçüde özyaşamöyküsel ögeler içeriyor. Catherine, "O dönemde aydın çevrelerin babamdan o denli nefret etmelerinin nedeni de, Cezayir savaşında yan tutmaya yanaşmamasıydı," diyor. "Cezayir'de doğmuş Fransızlar babamı tümden dışlıyorlardı. Cezayir'de CUMHURİYET KİTAP SAYI r, Neden 34 yl sonra? Sanırım, asıl sorulması gereken soru, Camus'nün Le premier homme'unun bugüne değin neden günışığına çıkarılmadığı. Fransız basınında yeralan yazılardan, karısı Francine Faire'in o sıralar metnin yayımlanmasına razı olmadığı anlaşılıyor. Yalnızca bir taslak sayılabilecek romanın, o günlerde Fransız aydınlarının ağır saldırısıyla , S A YFA 4 222