Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ALTINDAayağının kaçışın toz kanatlı takım yıldızını doğurduğu için birelateşattıağzına. Ey kuşatılmış sevgi sözü sen yanan güneş gecenin çarkındaEygüneşim sırçalıyorum içimeseni düşen yıldız zindanı sevgimde sığınağına soluğumun bu ev sessiz intinar ordusunun. Aşındırışığımı tuz kaçışı okyanusla korunmayan, çık haber almaya rüzgârdan tomurcuyan arazisinden ruhun. Dudaklarla yakarışın taşında öpüyorum ömrümce ölümü, altın tohum türkülü kırana dek ayrılığın kayasını. Birkarajochanaan, gece parçalan asılı, bileyor yıldız müziğinde aközlemdikenini, batırıyor ay denizlerin uyku bedenine, koyuluyor döniiş yollarına evsemenin, bu ağrıyan göbek bağı damarlar arası ahlayan yörüngeler, hepardındasırtın kar koşucunun ölümü. Tuzlu diller denizden yalıyor hastalığımızın incileriniufuktagül, tozdandeğil, amageceden, batıyor doğuşunla seninBuradakumda kara zamanlasarılmışşifresi büyüyorsaçgibi ölümdedeKİM en son ölürse burda taşıyacak tohumunu güneşin dudakları arasında fırtına vuracak geceye yokolmadaölüm savaşı. Bütün kanın tutuşturduğu düşler fırlayacak zikzakyıldırımla omuzlarından onun yaralayacak tanrısal teni gizemiyle işkencenin. Nuh'un gemisi aşağıya gittiğinden takım yıldızı yörüngesinde taşıyacak kim en son ölürse burda su dolu ayakkabıyı ayağında içindebirbalık sırt yüzgeci evsemenin yelkeni kara damık zamanı götürür tanrının tarlasına. BİZkurtulanlar, Boş kemiklerinden ölümün kaval yonttuğu, Kirişlerinden ölümün yay çektiğiGövdemiz yakınıyor daha Kötürüm müzikleriyle. Bizkurtulanlar Asılı daha urganlar boynumuz için ilmikli Önümüzde maviş havadaDamlayan kanımızla doluyor daha kum saatleri. Bizkurtulanlar, kemiriyor daha korku kurtları bizi. Yıldızlarımızgömülütoza. Bizkurtulanlar Yakarınzsize: Gösterin ucundan güneşinizi. Götürün yıldızdan yıldıza adım adım bizi. öğretin yaşamı sessizce yeniden. Yoksabirkuşuntürküsü, Doluşu kovanın kuyuda Kötü mühürlenmiş sancımızı diriltir VetaşırırbiziYakarırızsize: Daha göstermeyin ısırgan birköpek bize Dağılabilirizdağılır tozolurGözünüz önünde toz. Nedir dokumuzu tutan? Biz soluğu kesilenler, Ruhlarıonakaçanlargeceyarısından Kurtuluşundan çok önce gövdemizin Oanıngemisiyle. Bizkurtulanlar, Tanıyoruz gözünüzüAma birlikte tutan bizi ayrılış yalnızca, Tozdaayrılış Tutuyor bizi sizle birlikte. SİZseyirciler Bakışlan altında insan öldürülen Sırtta duyargibi birbakışı da Duyacaksınız gövdenizde Ölülerinbakışını Sönerken kaç göz bakacak size Gizlibirmenekşeyikoparırken? Kaç açılıp yakaran el Kutsal ölülerce dolanmış dallarında Yaşlımeşelerin? Kaç anı büyüyor kanında Akşamgüneşinin? Eysöylenmemişninniler Kumrunun gece seslenişiKimiyıldızlarıindirirdibelkiyere Yaşlı yalak yapsın şimdi bunu onun yerine! Siz seyirciler katil eli kaldırmayan siz, ama tozu özlemlerinden silkmeyen siz, siz durakalanlar, orda, ışığa dönüşürkeno. CUMHURİYET KİTAP SAYI 222 SAYFA 11