Katalog

Vitrindekiler Dehşetin Kapıları/ GiovanniScognamillo/Mitos Yayınlan/211 s. Ülkemizde korku, gizem denince akla gelen isim kuşkusuz Giovanni Scognamillo. "Dehşetin Kapıları "nda bizler için korku edebiyatının kapısını aralıyor Scognamillo.Yunan edebiyatından Stephen King'e kadar korkunun edebi dünyadaki izdüşümünü gözler önüne seriyor. Poe, Lovercraft gibi ustalara ayırdığı saygı bölümlerinde türün doruk noktalarını gösteriyor. Gotik olmanın ne demek olduğunu, korkunun arketiplerini anlatıyor. Korku edebiyatından hoşlanıyorsanız, Scognamillo'nun kitabını da seveceksiniz. Tac Mahal OteliAnılar ve Oykület/Semib ekseninin eğimindeki değişikliklervedevgöktaşlarının Dünya'ya çarpmasıyla ilgili kuramlardan hareketle (ki 1989'da benzeri olaya az kalsın tanık oluyorduk), Atlantis'in yok olmasıyla ilgili geçerli nedenler öne sürüyor. Kitap ayrıca Eflatun'un betimlemesindeki gariplikleri, Atiantis dininin ve bifiminin özelliklerini ve yerleşim bölgelerini ayrıntılı bir biçimde anlatıyor. Tarihe, sanat tarihine, arkeolojiye ilgi duyanların okumalan gerekiyor"Atlantis"i. Nasıl Müslüman Olduk/ Erdoğan Aydtn/Bajak Yayınlart/284 s. Türkler nasıl Müslüman oldu? Bu soruyu genellikle sormadık kendimize. Çünkü, "Türklerin, din ve hidayet aşkıyla kendiliğinden Islamiyeti benimsedigi" yolunda koşullandırılmıştıkyıllardır. Peki ama bu yargımız doğru muydu? Ne yazık ki hayır! Gerçeği aradığımızda, Türklerin Müslümanlaştırılması sürecinin, insanı irkılten bir vahşet süreci olduğu soğuk gerçeği yüzümüze çarpıyor. Daha ötesi Arap ordularınca uygulanan, benzeri az rastlanır zulme rağmen Türklerin Islamiyete çok uzun zaman direndığini görüyoruz. Resmi ve geleneksel söylem ise bu gerçekleri ısrarla gizlemeye çalışıyor. Oysa sorunun aydınlığa kavuşturulması şeriatçıhğın insanlarımızı yakalayabilecek denli pervasızlaştığı günümüz Türkiyesi'nde her zamankinden büyük önem taşımaktadır. Çünkü Türklerin "Hidayet aşkı ve coşkuyla Müslüman oldukları" önyargısı, kişi iletannsı arasındakiosaf ilişkiyi istismar ederek, toplumumuzu 7. yüzyıl karanlığına götürmeye çalışan Şeriatçıların en temel ideolojikargümanlarından birini oluşturuyor. Unutulmamalı ki bugünü anlamak, aydınlık ve gerçek demokratik Türkiye yaratabılmck içın doğru bir tarih bilincine sahip olmak zorundayız. Işte bu perspektiften yola çıkan,"lslamiyet Gerçeği"nin yazarı E. Aydın bu yeni çalışmasıyla konuya ilişkin nesnel bir tarih bilinci oluşturulmasının yolunu açmaya çalışıyor. tnsan Tabiatını Tanıma/ A Ifred Adler/Çeviren: Dr. Ayda Yörükân/ Türkiye 1} Bankast Kültür Yayınlan/ 445 s. Çağımızın en başta gelen psikologlarından biri olan Alfred Adler, meslek yaşamının ilk yıllarını Viyana'dageçirmişve 1910yılınagelinceye kadar Sigmund Freud'la birlikte çalışmış ve 19101911 yıllarında Freud'un çevresinde toplanmış olan gruptan ayrılarak bazı temel noktaiarda Freud'unkinden tamamen farklı olan yeni bir sistem ortaya atmıştır: Nevrozların ve insan kişiliğinin açıklanmasında organik kusurlar ve yetersizlikler ile buradan ileri gelen aşağılık duygusuna ve bu duyguyu gidermek için gösterilen güçlü olma çabasına ağırlık vermiştir. Adler, "bireysel Psikoloji" adını verdiği sistemini ve bu alanda kazanmış olduğu tecrübeleri, yaşamı boyunca kamuoyuna yaymaya çalışmıştır. Avrupa'nın birçok yerlerinde ve Amerika Birleşik Devletleri'nde sosyal hizmet görevlilerine, öğretmenlere, doktorlara ve genel olarak hal ka birçok konferanslar vermiştir. ÇocukJardaki kişilik bozukluklarını düzeltme veya önleme konusunda anababalara ve öğretmenlere yardımcı olmak üzere "çocukyönetimi" klinikleri kurmuştur. Okulları düzeltmek, özellikle anababaları ilk çocukluktaki hatalı eğitimin acı sonuçları konusunda uyarmak için hiç durmadan çaba göstermiştir. Hemen hemen bütün eserleri birçok dillere çevrilmiş ve tekrar tekrar basılmıştır. Herkesin anlayabileceği sade ve açık bir dille yazmış olması, az fakat iyice belirlenmiş temel kavramlara dayanması, keskingörüşlülüğü, iyimserliği, insanlara dostça ve alçakgönüllü bir tavırla yaklaşması dolayısıyla kamuoyunda büyük yankılar uyandırmıştır. Elimizdeki kitap, Adler'in en önemli yapıtlarından biri olma özefliğini taşıyor. Türk Yahudileri Tarihi 1 (20. Yüzyılın başına kadar)/ Naim Güleryüz/ Gözlem Gazetecüık Basin ve Yayın AS/232 s. • Türk Yahudileri 1992'de, 500 yıl önce "din ve inanç özgürlüklerini korumak için bağnazlık ortamından kaçmak" zorunda kalan atalarına "kucak açan Türk milletinin insancıl yaklaşımını tüm dünyaya duyurmak" üzere kapsamîı bir kutlama programı uyguladılar. Bu kutlama programı sırasında hazırlanan ve elimizdeki bu ilk cildi 20. yüzyıl başına kadar olan uzun bir dönemi kapsayan bu çalışmada kitabın yazarı Naim Güleryüz: " Akademik" olmasından çok herkese hitap edebilmesine ve rahatlıkla takip edilebilmesine dikkat ettik. Dipnotlarını mümkün olduğu kadar zengin tutup kaynak belirterek konuya daha derin ilgi duyanlara ek araştırma olanakları sağlamaya çalıştık. Bilenlerin bilgilerini tazeleyebilir, bilmeyenlerin ise ilgilerini çekip bir şeyler nakledebilirsek, ne mutlu bize" diyor. Amerika Amerika/ Elia Kazan/ Çeviren: ÖzaySüsoy/3 Basım/ Yaba Yayınlan/140 s "Amerika Amerika" Elia Kazan'ın baş yapıtlarından biri. Kayseri kökenli olan yazar burada tanık olduğu, bildiği bir konuyu anlatmaktadır. Erciyes'in eteklerinden başlayan Stavro'nunyurdundan çıkışserüveni Amerika'da noktalanır. Olayların gerçekçi canlı betünlemeleri, kişilerin karakteristik yapıları her satırda kendini hissettiriyor. Bir solukta okuyacağınız Amerika Amerika unutamayacağınız bir sine roman olarak belleğinizde yer edecektir sanırız Hesaptşi Şürler/Metin Alttok /Promete Yaytnları/48s. 2Temmuz 1993'te şeriat yanlısı saldırganlarca yakılarak öldürülen 37 insanımız arasında yer alan Metin Altıok'un son şiirlerinden oluşuyor "Hesaptşi Şiirler". Şiirleri okuduğunuz zaman bu usta şairimizi erken yaşta yitirmenin sızısını duyacaksınız yüreğinizde. Metin Altıok'un kırk dört şiiri yer alıyor kitapta." S A Y F A 13 Dağarcığı zengin ve renkli anılarla yüklü Semih Günver, yeni kitabı "Tac Mahal Oteli"nde onurlu mesleği büyükelçilik ve dışişleri görevlerinin yanı sıra, daha sonraki yaşamından ve olağanüstü gözlemciliğinden örnekler sunuyor. Kitabın değişik kesimlerinde Semih Günver'le birlikte kimi kez yurtdışında, Ikinci Dünya Savaşı içinde ve sonrasında Batının geçmiş zaman kentlerini dolaşacak; o günlerin yaşam biçimi ile insanlannı hüzünle izleyeceksiniz. Kimi kez de yine Semih Günver sizi alacak, ülkemizin bildik ya da bilmedik kentlerine götürecek, ilginç ve sevecen kişilerle tanıştıracak. Günver'in renkli anlatımı ise çok seveceksiniz. Rakı Sohbetleri/ Ergun Sav/Btlgi Yayınevi/167 s. Elimizdeki kitaba rakının kitabı diyebiliriz. Yani, kültürümüzün bir parçasının, toplumsal yaşantımızın tamamlayıcısı olan rakının kitabı... "Bilenler alkış tutsun, bilmeyenler de öğrensinler: Ilakı, yaşama sevinci verir. Rakı; sevdiren, sevindirendir. Coşku verir insana. Sohbetiyle nice dostluklar paylaşılır.... Ve rakı, insanları mutluluğa yöneltir, biliyor musunuz bunu? însanın içindeki o insan sevgisini pekiştirir. Çirkinlikleri ayıklar, güzellikleri güzelleştirir ve tümüyle ortaya serer bunları." diyor Ergun Sav. "Rakı Sohbetleri"nin yalnız rakıseverlerce değil, rakıya karşı tavır takınanlarca da ilgi ile okunacağını sanıyoruz. AtlantisEfsane mi Yoksa Gerçek mi/Murry Hope/ Türkçeye çeviren: Sibel özbudun/ Milliyet Yaytnları/ 310 s. Eflatun'un kayıp kent Atlantis üzerine aktardığı bilgiler, insanlık tarihinin en gizemli öykülerinden biridir. Acababu efsane gerçek olaylara ışık tutabilir mi? Kısa bir süre öncesine kadar bilim adamları, dev bir kara parçasının arkasında hiçbir iz bırakmadan batacağıkuramına karşı çıkmışlardı. Ancak Murry Hope'un geniş kapsamlı araştırmalar yaparak hazırladığı bu kitabında görüleceği gibi, Dünya C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A YI 2 22 ver/Bilgi Yayınevi/271 s. Gün