Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Çevirmeninden "Yaşam Kullanma Kılavuzu" Biçimsel coşkunun vazgecilmez saini İSMAİl YEhGUZ apboz sanatı Uk bakışta küçük, öyle pek fazla önemli olmayan bir sanat, Gestalt kuramının basit bir öğretisi gibidir; bakışlanmızıyönelttiğimizyadailgilendiğimiz şeyalgısal bir edim, öğrenme, bir psikoloji sistemi ya da ilgi alanımızdaki ağaçtan bir yapbozönce ayrıştırılıp sonra incelenecek bir parçalar toplamı değildir, bir bütündiir, yani bir biçim, bir yapıdır: parç.ı bütiinden önce v;iı olmamıştır, nedah.ı dolaysız ne daha ev kidir ondan, parçalar bütünü belirlemez, bütün parçaları belirler: eksiksi/ olanın ve kuralları nın, bütünün ve ya pısının bilinmesi, bunları oluşturan parçaların ayrı ayrı bilinmesine indirgenemez; bu şu demektir: bir yapboz parçasına üçgün bakıp, onun görüniişü ve rengiyle ilgili tüm bilgilere sahip olduğunuzu sanırsınız, oysa bir milim ilerleme kaydetmemişsinizdir bu alanda; bu parçayla öteki parçalar arasında ilinti kurmaktır söz konusu olan ve bu anlamda yapboz sanatıyla go sanatı arasında bir ortak nokta vardır; yalnızca bir araya getirilmiş parçalar bir anlam ve okunabilirlik niteliği kazanacaktır: yapboz parçalannı fek tek ele almanın hiçbir anlamı yoktur; bu olanaksız bir sorudan başka bir şey değildir, donuk saydamsız bir meydan okumadır; ama dakikalar sonra ve birçok hatadan sonra ya da güçlü bir esinle yanm dakikalık bir süre içinde parçalardan biriyle yanıbaşındaki arasında bir bağ kurdunuz mu, parça kaybolur ve bir parça olarak varlığını sürdünnezartık." Y . Vera Orlova, "Scbastian Knight'ın Gcrçclc Yaşamı"nın ilk sayfasında adı geçen Oleg Olegovna Orlova'nın akrabası mı olur, hatta onunla Vera Nabokov'un bir karışımı olmasın? Kimbilir? Bu ve benzerleri, eğlenceli, tüyler ürpertici, atna sonuç olarak, romanııı bütünü düşünüldüğünde, önemsiz dedektiflikler,bulmacabilmeceler. Çünkü, Perec'in romdnı, bu bulmacaJarı da içermeklc birlikte, 'aslen' bunlara ilişkindeğilbence). Dcnebilir ki, "Yaşam Kullanma Kılavuzu", dünyayı bir kitaba sığdırma çabasının belki romanın kendi tarihinde bile en şaşırtıcı (son?) örneği. İnsana ait hemcn hemen bütün faaliSAYFA 14 yetlerin, ihtiraslann, yanılgıların, düşİerin, yüceliklerin, zavallılıkların, falan tilanın sığdığı, sayılıp döküldüğü, hikâye edildiği bu dünyaroman, okuryazarın, başka bir deyişle, hayata edebiyattan, okııduğu hikâyelerden doğru bakan yazar türünün de nihai zaferi. Hayata benzerliğinin önemli bir nedeni de bu; hayat denen şeyi, bir görüşe göre, ta Homeros'tan bu yana, onun iyi başanlmış 'hikâyelemelerinden' başka ne yolla tanıyoruz ki? Şu bıktırıcı postmodernlik tartışmaları unutulup gittiğinde bile, Perec'in büyük bir yazar olarak okunacak olmasının nedenlerinden biri de en önemlisi olmasa da bu. • Yaşam Kullanma Kılavuzu (Öndeyiş) Yüzyılımızın en cüretli edebi girişimlerinden biri olarak kabul edilen Yaşam Kullanma Kılavuzu adlı yapıtın yazarı Georges Perec 7 Mart 1936'da Paris'te doğdu. İkinci Dünya Savaşı'nda gönüllü olarak askere giden babası lcek Perec 1940'da NagentsurSeine'de (Aube) karnından aldığı bir yara sonucu öldü. Bir süre Kızılhaç tarafından himaye eılilen Cîe orges Perec savaşın sonuna kadar Vcrcors'da babasının akrabalarının yanında ve Villard'da bir okulda kaldı. 11 Şubat lcMVde bir toplama kampına götürülen annesi Cyrla'dan bu tarihten sonra haber alınamadı. İki büyük babasını da toplama kamplarında yitiren Georges Perec 1915'de Paris'e döndü ve halası Bsther Bienenteld'lc kocası taratından büyütüldü. 194654 arasında Claude Bernard lisesinde ve College d'Etampes'da okudu. 1954'debaşladığı tarih öğrenimini çcık kısa bir süre içinde bırakıı. Felsefeöğretmenifeon Duvignaud'nun tanıştırdığı Maurice Nadeau ve Henri Letebvre'le sıkı ilişkilcr kurdu (1955). Psikanalizle ilgilendi (1956). Uzıın süre ele geçirilemeyen, bugün bazı parçaları bulunmuş olan ilk romanlarını yazdı (L'Attentat de Sarajevo, Le Condottiere, J'avancc masque). Askerlikgörevini paraşütçü olarak yaptı (195859). Paulette Petras'la evlendi ve bir yıl Tunııs'da kaldı (1960). Büyük bir ilgiyle karşılanan vc Renaudot Ödülü'nü kazanan Şeyler adlı yapnını yayımladı (1965). 1967'de LJyuyan Adam adlı kitabı çı karan Georges Perec aynı yıl kendisini gerçek bir ürünü olarak gördüğünü söylediği OULİPO'ya (Ouvroir de litterature potentielle; Gizli Edebiyat İşlıği) girdi. La Disparition (1969), Lcs Revenantes (1972), Espcces d'Espaccs (1974), W ou le Souvenir d'cnfance (1975) adlı yapıtlarından sonra 1978'dekendisineMedicisödülünü kazandıran Yaşam Kullanma Kılavuzu (La Vie Mode d'Emploie) adlı kitabını yayımladı. Avustralya'da üniversitelerde konleranslar verdi (1981). Yaşatnının son altı yılını sinemacı Catherine Binet'yle geçiıen Perec 3 Mart 1982'de Ivry hastanesinde (ValdeMarne) akciğer kanserinden C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I J 2 0 5