05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sevgi odağındaki öyküler Attila Şenkon, ikinci öyküler kitabı Uykusuz Gece Düşleri'nde insan ve doğa sevgisi üzerinde duruyor. Öyküler, düşsel bir ortamda gelişiyor; ama, bu ortam gerçekte de vardır. Gerçekte var olan ortamda yaşanan olayların düşsel bir kurgulama içinde verildiğini söylemek daha doğru olur. MUZAFFERUYGUNER Attila Şenkon'dan "Uykusuz Gece Düşleri" ttila Şenkon, ikinci öyküler kitabı olan Uykusuz Gece Düşleri'nde insan ve doğa sevgisi üzerinde durmuş; sevgisizliğe de dokunmuştur. öyküler, düşsel bir ortamda gelişir; ama, bu ortam gerçekte vardır. Gerçekte var olan ortamda yaşanan olayların düşsel bir kurgulama içinde verildiğini söylemek daha dorğu olur. Sözgelimi, kitabın ilk öyküsü "Alt Yızıh Bir Ayrılık Düşü", Ankara'daki bir terasta geçer. Aslı ile Can vaktiyle evlendikleri bu yerde şimdi de boşanma törenine çağırmışlardır yakınlarını. Salonun şöminesi yanında, "Torbalara yapıştırılmış etiketlerin dördünde 'KÖTÜ GÜN ANILARI' yazıyor. İYİ GÜN ANILARI'nız ise ötekilere göre daha küçük olan iki torbayı ancak doldurabilmiş" (s. 14). Anlatıcı, bu arada eski günlere yönelir, fakülte bahçesindeki konuşmalara ve Aslı'nın sevgiye dayanmadan evlilik kararına gideriz. Sevgiye dayanmayan bu evlilik, sonunda boşanma ile sonuçlanır ve burada o sonucu buluruz. Sonunda, anlatanın Aslı'ya sevgisini de seziyoruz. Sevgiye ve sevgisizliğe dayanan yakınlıklannın bir öyküsüdür bu "Üzerine çekmedeği erkek" olmayan bir kadının evinde geçen olaylara dönük... "Sırça Zırhlı Kurşun Asker"de, eski bir topal erkeğe duyulan A yakınlık, onun tek ayakkabılarının satışa çıkarılması sonucu başlayan ilişkinin ve aynı ayağı olmayan bir erkeğin öyküsüdür. Şenkon, "Tutiyi Mucizeguyem" adlı öyküsünde, gerçeküstü bir ses değişimini işlemiştir. Kişi, bir konser için gittiği opera girişinde, herkes gibi sesini torbaya bırakır; içeride ses olmasın diye. "Bu çok anlamlı ve özel gösteri boyunca çıt çıkmaması istendiği için salona girmeden önce seslerimizi ora Attlla Şenkon un kitabı uc bölumden olusuyor ve on bes öykuyu lceriya bırakacakmışız". yor Odabırakır sesini torbaya. Biraraünfandan sonra yepyeni bir yaşam başlalü bir sopranonun karşısında bulur tacakmışız birlikte" (s. 83). Şenkon, kendini, emanet numaraları yere düsevginin durumunu ve boyutlarını şer. O sırada numaralar değişmiştir ve böylece de ortaya koymuştur düşsel çıkışta o sopranonun ses torbasını öyküsünde. alır, kendi torbası sanarak şarkılar söy"Yüreğim Gözyaşı Kâsesi", bilinçler; ama, ses sopranonun sesidir. dışı söylenen' defol git öyleyse' sözleri"Nuh'un Gemisiyle Mavi Yolculuğa nin yıllar sonra nasıl olumsuz algılanÇıkmak İster misiniz?" de, adı Nuh dığını, bunun 'seni seviyorum'a döolan kaptanın gemisiyle, söylencelernüştüğünü ortaya koyan anısal bir öydeki Nuh'un gemisinde olduğu gibi küdür. "Monolog" öyküsünde de çeşitli hayvanlarla denize açılınır. "Dostsuzluk düşüncesi soğuk rüzgâr"Nuh Kaptan'ın dünyayı ikinci bir tular estiriyor içimde. Kendimi, bütün fanla yıkarak yeniden kurma düşünceservetim elimden alınmış gibi duyumsi geliyor aklıma. Böyle bir temizliğin suyorum" diyerek sevgiden, seven inzorunluluğuna ben de inanıyorum. sanlardan yoksunluğun acısını ortaya Kötülük tortularından arınmış bir koymuştur. "Balonlar Gökyüzüne dünyada sevgi tohumları yeşertmenin Yakışır" adlı öykü, Ankara HÜton'da hayalini kurmak bile keyiflendiriyor geçer Birkızın, sevdiği Ali'ye değil de beni" diyerek doğa sevgisini ve elbette kendinden kırk yaş büyük ve sevmedoğa sevgisizliğinden doğan kirlendiği bir zengine verilişinin, bu evliliğin meyiortayakoyar. Bu öyküdeki gemiorada, bütün odaları kapatılmış otelde bulunan ayının "Sevgiden söz eden deki oluşumunu izliyoruz. Kızın Ali bir insan tanımak şaşırtıyor beni. Nesile tanışıp sevişmesi, sevginin gelişimi linizin tükendiğini duymuştuk" deve düğün yapan adama duyulan sevgimesi de düşündürücüdür; Nuh Kapsizlikde ortaya konmuştur. " Sevgisiz tan'ın, ayılar için, "Korunmayı hak etinsanlara aşkı anlatmak, yemedikleri tikleri için aramızdalar" diye söze gibir meyvenin tadını tarif etmeye çalışrişmesi de. Öğreniyoruz ki, Nuh Kapmak kadar boşunadır" öykünün kızıtan, "Sevginin şiddet ve nefrete yenik na göre. Sevginin zorla değil özgürce düştüğü, insan ilişkisinin yozlaştığı, olması da gerekir. "Hoşça Kal İkarus" kavga ve savaşın uzlaşma yolu olarak adlı öyküde bu konu üzerinde durultercilı edildiği, doğanın hızla kirletilemuş, "Özgürce sevmeyi yeğlerim ben. rek tüketildiği dünyamızm ikinci bir Seninkiyse düpedüz zorbalık" tümcetufanla temizleneceğine inandığını anleriyle bu durum açıklanmıştır. "Kırık latıyor bir solukta. Bizleri gemisine Kalpler Hastanesi" ise sevgisizlikten toplamasının sebebi buymuş işte. Tuhasta olan birine yardım konusunu iş ler düşsel bir kurgulama içinde. Şöyle bir duyuru vardır radyoda: "Lütfen dikkat, Kırık Kalp Hastanesi'nde yatmakta olan sevgisiz bir hasta için, çok acele taze sevgiye ihtiyaç vardır. Sevgi vermek isteyenlerin Kırık Kalpler Hastanesi sevgi merkezine başvurmaları rica olunur". Bunun üzerine koşan kişi, sevgi dolu kişi, yapüan muayeneler sonunda kurgusal düzen içinde sevgisini verir. Şenkon, insan yaşamında sevginin ne kadar yüce bir şey olduğunu belirtmiştir. Onun kişisine göre, "Sevgi azalmaz ki, verdikçe çoğalanbirşeydiro." Şenkon, sevgi odağında oluşturduğu öykülerinde elbette anılara dalınç yapar, günlük olaylar çevresinde oynaşır. "Karafatmalı Karabasan" adlı öyküsünde bir ağacın dalını bile insan kolu gibi canlılaştırır. Zaman zaman "İzdüşüm" öyküsünde olduğu gibi kendini "Duvarı kahverengi tortuyla kaplı derin bir kuyunun içinde" bile görür. Bir öyküsünde şu tümce var: " Yazdıklarıma öykü diyorum ama, aslında uykusuz gecelerimin yorumu okura kalmış düşleridir onlar". Bir okur olarak ben, bu öykülerde sevginin yüceltilmişliğini buldum. Sevgisiz liğin, yalnızlığın da olumsuzlukîarını gördüm. Şenkon, değişik kurgulamalarla yazmışöykülerini. Kimi notlara dayandırılmış, kimi de kendi kendine yazılan mektuplara. Kitabın son öyküsü olan "Bayrak Yarışfnda ise 20 fotoğraf betimlemesi ile dünyamızdaki, yaşamımızdaki 20 konuyu görüntülemiş; onlardan bir sentez kurgulamaya yönelmiştir. öykülerini bir düş ürünü gibi görmesinin bildirisini Erich Fromm'un kitabının başına koyduğu "Rüyalar, kendi kendimize gönderdiğimiz önemli mesajlardır" tümcesinde de belirtmiştir. Oyküleri, düşsel bir kurgu içinde de olsa çevre ve insanlarımız gerçektir. Zaman zaman kişi betimlemeleri de yapmıştır. İnsanımız gerçek olduğu gibi öykülerdeki olaylar da gerçeklerin düşsellik içinde belirtilmesidir. Bazen doğru bir anlatım içinde eski günlerin anılarına, bazen düşlere dalınçlar yapılarak gerçek ortaya konulmuştur. Şenkon, düşsel kurgulamaya karşın açık, yaün bir anlatımı yeğlemiştir. Kendine özgü bir anlatıma yöneldiğini, özgün öyküler yazdığınıbelirtmek istiyorum. Kitap, üç bölumden oluşmakta ve on beş öyküyü içermektedir. Her bölümün başına da düşselliği belirten kısa öykülerkonulmuştur. • Uykusuz Gece Düşleri/ Attila Şenkon/ öyküler/ Ümit Yayıncılık/ Ankara 1993/93 s. C U M H U R İ Y E T KİTAP SA YI2 0 3 S AY F A 6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle