05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kemal özer'den şiirlerle kimlik sorunu: Bir Adı Gurbet artık hüzün karışımı bir umut olsa da, Bir Adı Gurbet'tir. "Bosnalı Çocuklar Güncesi", kitabın yine beş şiirden oluşan üçüncü bölümü. Önceki iki bölümdeki şiirlere oranla, bu bölümdeki şiirlerin imgelem gücünün daha fazla olduğu, şiirselliğin de alttan alta kendini duyurduğunu söylemek mümkün. "Eksiliyor" ve "Üçümüz" adlarını taşıyan iki şiirin bende bıraktığı etkiyi ve kalbime dokunan çınlamasını şimdi nasıl anlatabilirim? Dahası "Üçümiız" şiirinin fotoğrafını çekmek ısterdim. Kendimle ve sizinle paylaşarak: "Her duyduğumuzda ıslığını / bize doğru yola çıkan bombaların / soluk bile almadan bekliyoruz / dolaşıyor aramızda dudakları / soğuk ağızlı bir rüzgârın, / üçümüz aynı anda ürperiyoruz / ben, yapraklar vemumışığı." Umarım, bir daha duymayız bombaların bize doğru yol alan bu ıslığını. Ve anneler bir daha kaybetmezler umarım terin ve bekleyişin buğusunda çocuklarını. Fotoğrafını çekmem umarım kalbimi çınlatan bu şiirin ben de. Bir sıcak rüzgâra dönüşür de ürpertimiz, analara, çocuklara, bana ve yapraklara dokunur kardeşliğin dost soluğu. Gurbetsiz bir dünya düşleyen şıırlerin soluğu gibi. Bir Adı Gurbet gibi. • Bir Adı Gurbet / Kemal Özer I YordamKıtaplan/54s. Kimin yüreği bölünmeden kalabilir HUSEVINALEMDAR Bosnalı Çocuklar Güncesi er fotoğrafın bir şiiri, her şiirin bir fotoğrafı mutlaka vardır. Öyle ki, şiir dondurulmuş bir görüntüyü konuşur, fotoğraf konuşan bir sessizliği görüntüler. Fotoğraf gibi şiir de bir kesittir çünkü. Bazen fotoğrafın konuşan sessizliği bastırır şiiri, bazen şiirin sözcüklerle konuşan dili bastırır fotoğrafı. Bazen de aynı durum, aynı içtenlik, aynı sevecenlik örgüsünde fotoğrafşiir güzelliğinde buluşur şiir ve fotoğraf. Işte, fotoğrafşiir buluşmasının mükemmelliğini taşıyan örnek bir kitap: Bir Adı Gurbet. H Bir Adı Gurbet, Gül Yordamı'ndan Oğullan Öldürülen Analar'a yayımladığı on iki kitabıyla şiirimizde saygın bir yeri bulunan Kemal Özer'in 13'üncü şiir kitabı. "Yedinci Adam", "Göçe Zorlanan", "Bosnalı Çocuklar Güncesi" ve "Görüş Günü Konuşması" bölüm başlıklarından oluşan kitap, göç ve gurbet olgusunun verdiği "yürek bölünmeleri"ni, insanın insana yüklediği kimlik sorununu irdeleyen 19 şiiri içeriyor. 1993 Ferit Oğuz Bayır Şiir ödülü'nü kazanan Bir Adı Gur^ t ıçin ozanı Kemal Özer de "Sıcağı sıcağına bir dizi şiir," diyor ve ekliyor: "Ne zaman karar verdim yazmaya? İnsanın yaşam sınırları içindeolup biten, ülkenin yüzölçümü içinde mayalanıp yoğrulan her şeye ozanın gözü de kulağı da kapalı kalamaz diye düşünmeye başladığım zaman mı? (...) Belki de Hollanda'ya ilk kez yolum düştüğündeydi. Faslı, Yugoslav, İspanyol, Portekizli, Yunan ve Türk işçileriyle kendi coğrafyaları dışında ilk kez yüz yüze geldiğimde." Robert de Hartogh'un sekiz fotoğrafınm yer aldığı "Yedinci Adam" adını taşıyan ilk bölümdeki sekiz şiir, işte bu duyum ve duygularla yazılmış. Bir fotoğrafın söylediği "Çocukların oyunu sınırsızdır" şiirselliğinin, tıpkı o fotoğraf gibi ozan tarafından da duyumsanması gibi: "Diyelim değişik ülkelerden çocuklar/ buluştular bir oyunda, birinin eli / dokunduğu zaman ötekinin eline / bir gül ses verir İspanya'dan / ayak uçlarında yükselse biri / ötekinin omzundan Afrika görünür / biri ötekine doğru bir C U M H U R IY E T K İ T A P SAYI 2 0 3 Sıcağı sıcağını bir dizi şilp adım atsa / Akdeniz'e yaklaşır deki beş şiir, kimlikleri zorla Kuzey Denizi." Ya da insanın değiştirüen, yurtları ellerinkendini müzik ve dansla dile den alınan, yürekleri kum fırgetirmesinin buruk sevincitınasına tutulan insanlara nin bir fotoğraftan çıkıp şiire adanmış dizelerden oluşuyor. girmesi gibi: "Nereye gider"Kum Saati" ve " Yanıtsız" adsek gidelim hangi ıslak ve malarını taşıyan iki şiire Yıldız vi geceye / bir Üçok'un iki fobuğu taşır sesitoğrafının uğulmiz, ışıltılı kara tusu düşüyor. saçlarımız / cep Umut ve ter takenlerimize sırdında: "bana 1993 Ferit Oğuz Bayır Şiir ma işleyen bayöyle demedin gın bir uğultu / mi/sınırıgeçinÖdülü'nü kazanan Bir Adı ve fırtınalar yerce ne korku ne Gurbet için ozanı Kemal Özer leştiren bir ezgi gözyaşı / bana topuklarımıza / öyle demedin de "Sıcağı sıcağına bir dizi tahta kepenkler mi / yalnız geşiir," diyor. Kitap insanın ardında olgunlarekli olanı aluız insana yüklediği kimlik şan iri düşleryanımıza / bana den." Hep bir öyle demedin sorununu irdeleyen 19 şiiri buğu taşımaz mı mi.geçincesınıiçeriyor. sesimiz? Islak ve rı / üzülüp durmavi bir geceye mayacak artık düşen düşlerimizin rengi ve kokusu nasıldır sahi? Robert de Hartogh'un objektifinden çıkmış bir fotoğraftır ya, bir o kadar da şiirle renklendirilmiş, tatlandırılmış bir ışıltıdır. Bir ışıltı ki, BirAdıGurbet. Kitabın "Göçe Zorlanan" bölümünyüreğin / Neden hâlâ üzülüyorum / sınırı geçmedik mi anne?" Annelerin, çocukların yürekleri sınırları geçer, maviliklere ulaşır ya, elleri ve sevinçleri takılıp kalır tel örgülerde. Sonra, anne ve çocuk suskunluklarıyla upuzun bir sessizliğe gömülürler. Biriktirdikleri SAYFA 1S
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle