Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
toprak parçasıysa.. Her milletin, kökleri insanlık tarihi kadar eski bir kuruluş miti varsa ve bizimki de bunlardan sadece biriyse... Böylesi kuşkular salt yıkıcı olmakla kalmazlar, dile getirildiklerinde toplumsal bünyeyi bir arada tutan uzlaşımm temelini de dinamitlerler. Ben bu tür soruları sormaktan ve derinleştirmekten yanayım. Aksi halde?aten "21. Yüzyıl Türk asrı olacaktır" türü etnikdilbelvedışlayıcımilliyerçiırkçıtanımlamalar ve Sıvas'taki gibi gözü dönmüş saldırganhareketlerbuülkede"eşitlik, özgürlük ve kardeşlik"e yer bırakmayacaktır. Bir Türk devleti kurmak ve yaşatmak için dökülen onca kana bakarak "Türk asn'nın nasıl bir şey olacağıru artık siz düşünün... Ve tam da bu noktada, haykırılan milliyetçi vurguların, aslında, aczin ve zayıflığın belirtüeri olduğunu görmemek mümkün müdür? Kuruluş Miti Hobsbawm'ın çalışmasındaki her başlık, altbaşlık hatta paragraf üzerine ciltlerce kitaplar yazdmıştır ve yazılmaktadır. (Böyle bir geniş düzlemden bakışın iyi vekötü yanları mutlaka olacaktır. Ama her şeyi bu geniş acılı objeküfle görmediğimiz sürece ufkumuxun daralmasının riskleri çok artacaktır ) Ve bu birimlerin herhangi birinden kalkarak kurulıı yapıyı deşifre edcbiliriz. ürııeğiıı kuruluş miti. Her millei kendini başka milletlerden ayırırken kendisine malettiği olıımlıı nitelikler etrafında örmiiş olduğu kuruluş mitine gerek duymaktadır. (Bu anlamda tarih derb kitaplarına "Milli Tarih" adını koyan Milli Eğitim te^kilatını samimiyetinden dolayı kutlamak gerek!) Gelgelelim, milletlerin kuruluş hikâyeleri sürekli bir gerilimi ayakta tutamaz. Kuruluşla birlikte asli gaye hasıl olmuştur, geriye birlik b'eraberliğin korunması kalmıştır. Elbette bu kolay değildir. Durmaksızın birlik beraberliğimizi tehdit eden bir düşman bulmak, ayrıca o düşmanın tehditlerini canlı tutmak gibi bir zorluğu vardır bu işin. Hikâyenin değişmez ögelerinden biri kan akıtmaktır. Sanki üzcrinde yaşadığımız topraklar için ne kadar çok kan akıımışsak birlik beraberliğimizo kadar eksiksizve lartışmasız olacaktır. Sonra göniil rahatlığıyla, öldürdüğümüz kültürlere ağıt yakarcasına "Anadolu, kültürler mozayiği" edebiyatı yapabiIiriz.Kısaca, milliyetçilik hayata namlıınıın ııcundan bakar ve yalnızca düşmanları görür. Bir sınır çizilmişsc, (ki bu Alrika'da olduğu gibi rasgele bir hat olabilir) öte tarafta mutlaka düşman vardır. Milliyetçiliği Aşmak İnsanların birlikte yaşadıkları en küçük birimlerinden başlayarak biitün C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 8 4 dünya ölçeğinde ötekiler olmaksızın nasıl varolabiliriz? Barış içinde bir dünya tahayyül eden insan onu yaratmanın yollarına neden kafa yormasın? Böyle bir saldırgan milliyetçiliğfn acı vesıkıntılarıortasında, hatta içinde yaşayan bizler bunıı yapmak zorundayız.Sorun kolektif ve bireysel kimliklerin içeriklerinden, tutarlı ya da doğrıı olup olmadıklarından çok kendilerine biçtikleri statülerinden kaynaklanıyor gibidir. Kendimizi şu ya da bu büyııklükteki bir topluluğun üyeleri olarak görmemiz, bir şey olma ve kendimi/.i biricik kılma çabaınu kendi başına zararlı ve yıkıcı değildir. Yeter ki iddialarımızı ve çabalarımızı yaşamın her alanında karşımıza çıkan ve çıkacak olan başka iddia ve çabaların zeminine çekelim. Hatta çekilmeyi kendilerini bilmediğimiz, ama etkilerini hissettiğimiz, bir zeminde ifade eden canlı ve cansız doğaya duyarlı bir nokta da sürdürelim. Çünkü, yeryüzünde sorgulanamaz bir önceliğe sahip ne bir yaşantı ne de bir kimlik vardır. Bu kabul, yaşantımız, kimliklerimiz ve değerlerimiz üzerindeki scçinı hakkımızı elimizden almadığı gibi herkesin de seçim yapma hakkını tanır.Şahsen ben, yazarın, milliyetçiliğin bütün insanlığı kucaklayan bir kültür zenginliği yaratamayacağı yargısına katılıyorum. Ve son yıllardaki parlak gürüntüsünün aksine, mevcut milliyetçi canlanışın son nefesini vermekte olan geç kalmış bir canavarın son çırpınışları olduğu yolundaki iyimserliğini de paylaşıyorum. • 1780'den Günümüze Milletler ve Milliyetçilik / Program, Mit, Gerçeklik / E.]. Hubsbaıvm, Çev: Osman Aktnhay, AyrtnttYayınlart;2}0s.,60.000.TL. ' Mıllıyetcılık. her seyden önce Fransız Devrımınden sonra patlayan populer polıtıkanın cocuğudur ve dlğer yenı gelismelerle (yurttas orduları, kltle iletislml, kultur ve semboller) elele yurumektedır "MİLLETLER V F • •••»!««•••*• DIS B A S I N D A K I YANKILARI Büyük bir tarihçinin bilinen kalıpları yıkan bir yorumu ...(Yirminci yüzyılın ikinciyarısındansonra) çokuluslu global güçleringelişmest"millidevlet"tegörecebir"gerileme" yaratmıştır. İncelikli, sofistikebirMarksistçözümlemegeliştiren Hobsbawm bu gelişmeyi memnuniyetlekarşılamakta.ihtiyatlıbir biçimde de olsa, Soğuk Savaş'ğıneskiikikutuplıı dünyasınınrahmindençok kutuplu bir dünyanın doğmasınınmuhtemel olduğunu miijdelemektedir... Hobsbawm'agöre,görünüş farklı bileolsa, milliyetçilikartıktükenmişbirgüçtür.. .Büyük birtarihçinın milletlerinevrimineilişkin bijinenkalıplarıyıkanbir yorumu. Kirkus Review, 6 May ıs 1990 Milliyetçilik hayaleti yüzyılıaşkınbirsüredır Avrupalı Marksist düşünürlerin üzerinde doA lanmış; şimdi de Doğu Avrupa'dakikomünistrejimleri sona erdiren populer millihareketlerbiçiminegirerekbaşlarınaeskisinden debüyükbirbelaaçmıştır. Hobsbawmhi<Ibirzaman komünist rejimlerin savunucusuolmadığıgibi,milliyetçiliğin "modernjanus", yan i hem ilericilerin hem de gericilerin kullanılabildiği güçlübirpolitikaaracıolduğu şeklindeki savlara da hiçbirzamansıcakbakmamıştır.. .Kitabıngirişbölümütarihselvekavramsal bir veri olarak " millet" in t a • tarlılığına yönelik kapsamlı bir "yapıçözüm" demebidiı (...) Bu sadece tanımların kaynağıylailgiliakademik birsorundeğıldir;sorun, politikalarını"millet"leilgili sorgulanmış varsayımlara dayandırmaeğilimigöbterebileceksağdaolsun,soldaolsunherkeslehesaplaş maktır... Matt Seaton SAYFA 13