Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
renme halini alıyor." Evet, Ahmed nin bilmediği, bilemeyeceği, ancak ayArif, Mehmet Seyda'nın yazacağı Panntılıbiraraştırmasonundabulunabipirüs'te yapıtlarını yayımlamaktan lecekleri biryere mi konmuijtur? Yoksa' işlevi bitti' gerekçesiyle ya da hiç, ak vazgeçmişıi. Çünkü ortalıkta dolaşan ve 'emin kaynaklardan' çıktığı anlaşıla gelmeyen bir düşünceyle yırtılıp atıllan söylentilere göre Mehmet Seyda, mışmıdır? polise, solcuların faaliyederi hakkında "Cemal Süreya'ya Mektuplar"ın gibilgi taşiyan bir muhbirdi. Bazı solcıı rİ!}i, Cemal Süreya'nın Alımed Arif aydınlar, işçiler onun 'gammazhakkında yazdığı iki değerlendirme lamasıyla' tutuklanmış, hapse tıkılmışyazısıyla sağlamlaştırılmışnr. 'Ahmcd tı. Bu doğru muydu, yanlış mıydı bilArifle ve 'On Üç On Beş Yaşında' adlı yazılarda Ahtned Arif in sanatı irdele miyorum ama bildiğim bir şey varsa, nir, yüceltilir, özgünlüğü, şairliği öne Mehmet Seyda ile Cemal Siireya' (Züçıkarılır, arkadan da mektuplara geçi ' hal ve Nihal kafdeşlerle ilişkileri bulunduğundan) yakındılarbirbirlerine.. gilir. 'Sunıı'nun bir yerinde, "Ahmed dip geliyorlardı, otıırup içiyorlardı, Arifle ilgili biyografi çalışmasına CeCemal Süreya ayrıca Mehmet Seymal Süreya'nın malzemesi arasında rastlayamadık" deniliyor. Cemal Süre da'nın öykülerini beğeniyordu. Ahmed Arifin katı tutumu Cemal Süreya, tanınmış, on şairin yaşam öyküsünü ya'yı zor durıımda bırakmıştı. Sıkışiçeren 80 sayfalık kitaplar yayımlamayı mıştı. Aşağı tükürse sakal yukan tütasarhyorduvebutasarısınıuygulamakürse bıyıktı. Ve Cemal Süreya, ya koymak ereğiyle Fazıl Hüsnü Dağdostlukları çatırdasa bile yayıncılık illarca'dan, Ahmed Arif ten yaşam öykelerinden ödün vermemeye kararhykülerini istemişti. Ahmed Arif, Cemal dı; uyarıları değerlendirirdi ama başSüreya'nın isteği üzerine şiirlerinin çarpıcılığını aşan bol benzetmeli, bol saptamalı, bol gözlemli bir dille ve şimşekli imgelerle anlattığı yaşam öyküsünü ononbeş sayfalık tomarlar halinde yollamıştı; el yazısıyla yazılmıştı. Günlerce tekrar tekrar okumuştuk, heyecanlanmıştık, coşmııştuk, sevinmiştik. Ben Ahmed Arif i işte o 'tomarlar'la sevmiş, tanıyıncadahayrankalmıştım. Müthiş renkli, canlı, sıcak, dost, her sözcüğünün bir gezegen gibi devindiği değiştirici, sarsıcı, uyarıcı bir konusmacı vardı. Ancak, yüreğindeinsanoglunun bitmez tükenmez acılarını barındıran ve her an birsorunla, sorunlar zinciriyle yanıp kavrlan, her an patlayıp taşan biri, böyle, luv püskürmcsini andıran bir hınçla konuşurdu. Ancak yetenekli, biiyük bir sanatçı; yaşamın gövdesiyle banatın gövdesini birleştirebilir, birleştirdikıen sonra ustalıkla kullanabilirdi. Ancak bir yaratıcı, güneş görmemiş yepyeni güzellikleri yakalayabilirdi. 'Tomarlar birbirini izliyor, kitap metni oluşuyordu. Derken ekonomik sıkıntılardan ötürü kitap tasarısını gerçekleştiremedi Cemal Siireya ve 'toınar'ları Ahmed Arif e iadeetti. Ahmci Arifin 11."5.1966 tarihli mektubu öfkeli bir mekt uptıır. " Ama yazmamı bekleseydin daha iyi ederdin ve beni kırmazdın. 'O adlarla adının yanyana getirilmcsi burdu seni' diyorsun. Burmadı, vurdu. Papirüs'e daha şimdiden bir bok sineği konmuş. Seyda gibi biriyle 'yanyana resim çektircceğim' hiç aklına gelmezdi! Böyle bir şeyin ben öldükten sonra da olmasını istemem / Bir yerime pislik bulaşmış gibi huylanıyorum. Hele aklıma, bu zatın gerçek kimliğini anlatan ağabeylerim geldikçc bu huylanma bir iğC U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 1 8 4 yazdığım mektup ağır gelmişse iyi olmuş. Gereksiz yere kimscden tiksinmem. Bunu sen çok iyi bilirsin. Bir sefer de bulvarda birini dövüyordum, sen araya girip engel oldun." 10.1.1969 tarihli mektuptaki konulardan birisi de Arif Damar'dır: "Papirüs'tc yazdığı gibi değil kazın ayağı. Yani A. Damar, şiirinden dolayı yargılanmadı. Tutuklanmasının nedeni bazı kimselerle yakın dustluğudur / Bir kere o şiir, (şayet şiir demek gerekiyorsa!) Ahmet Oktay'dan yürütülnıedir / Gelgelelim günlerden bir gün Oktay'ın bu şiiri karşımıza A. Damar . imzasıyla bazı 'tadilat' ile çıkıverdi. Oktay, mahzun ve terbiyeli yüzüme baktnca kendisine' S... zaten kötü bir şiirdi. Senin imzanla çıkmayınca çok sevindim. / Papirüs'te boy gösteren dal ... sadece bunlar değil. Ömer Faruk (Toprak) senin derginde odacı, hademe bile olaınaz ama onu ve onun gibi daha nicesini 'değerli şair' diye halkın huzuruna çıkarmaktan sakın avrat, soy sop küfrettiğim an, yerden göğe kadar haklı olduğum da bir gerçektir. Ve bu gerçeğin şu ya da bu mazeretle yumuşayıp yön ve anlam değiştirmesine imkân yoktur. Senden kardeşçe rica ederim, bu bahis kapansın" demektedir. 5 nisan 1969 tarihli mektupta. Asım Bezirci'nin düzenlediği bir şiir antolojisinde şiirlerinin yayımlanmasını çeşitli nedenler ileri sürerek istemez ve Cemal Süreya'ya ve kendisine yazdığı mektupla Asım Bezirci'yi fena halde haşlar.Kişisel sorunlarını içtenlikle didikler durur. Ev, aile ilişkilerinden söz ederken yumuşaktır, banşçıdır.sevecendir. "Cemal Süreya'ya Mektuplar"a ilişkin sözlerimi, Cemal Süreya'nın bir anısıyla noktalamak istiyorum: "Bu hiç görmediği halde, beni o kadar çok seviyor ki, kız kardeşimle evlenmek istedi. Kardeşime söyledim. Kız şaşırdı, ikisi de birbirini tanımıyor. Evlen kız dedim, Türkiyc'nin en kalarının isteklerine boyıın eğmeyecekti, Papirüs'ü kimsenin etkisi altında kalmadan ve dilcdiği yazara yer ayırarak yayımlayacaktı. Bu sürtüşme, aralarının açılmasına nedenoldu. İkiyıldört ay sonra barıştılar. Ama Ahmed Arifin Mehmet Seyda'ya dııyduğu kızgınlık siirmekteydi: "Bahsettiğim kimse hakkında madın." Ve mektubu "Bana kırılma olur mu kurban?" sözleriyle bitiriyor. "Cemal Süreya'ya Mektuplar" daha çok Ahmed Arifin kızgınhklarını, Papirüs'te.yazı yazan bazı kişilere gösterdiği tepkileri yansıtır. "Çünkü benim başlıca ve en baskın özelliğim haksızlık ve saygısızhk yapmaktan dikkatlc sakınınaktır. Ama bir kimseye ana iyi şairi dedim. Zafer çarşısındaki kahvede sözleştik.Tanışacaklar. Aldım gittim kardeşimi. Bekle bekle Ahmed Arif yok. Kız bozuldu, onuruna dokundu. Ertcsi gün öğrendim ki, gomlcği olmadığı için gclcmeıniş..." • Ahmed Arif / Cemal Surıya \u Mchtuplar / Kaynak Yayınlun. SAYFA 11