Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Kültür ve yazın yaşamımızın yürekli kanncası Asım Bezirci "Gelecek; iyiyi ve güzeli secenlerin olacaktır" Asım Bezirci'nin yazdığı, derlediği, çevirdiğikitaplar gelişigüzel seçilmiş kitaplar değildir. Hçpsi de değişik bir yönüyle yazın ve kültür yaşamımıza katkıda bulunan yapıtlardır. GULSUM AKYUZ Temmuz 1993 Cuma günü, televizyonlar: Sivas'ta, ülkcmizi ortaçağ karanhğına gömmek isteyen şeriatçılann, 4. Pir Sultan Abdal Kültür Şenliği'ne konuk gelen sanatçı ve yazarlara saldırdığını ve onlarınsığındığıotelinateşeverildiğini duyurdıılar. İlk haberlere göre 36 ölü, 6ü'tan çok yaralı vardı. Ülenlerin kimliği belii lenememişti. Haberi lelevizyondan duyar duymaz bir ateş düştü içinıe. Kaygılar sardı yüreğimi Asım abi ve oradaki birçok sanatçı dosı ve gençler için. Telek>n eden birçok dost da bu kaygıları paylaşıyordu. Hiçbir haber alamıyorduk. Bilinmezlik kahrediyordu. O akşam ve izleyen gün; yüzü, yüzleri hic,gözümün önünden gitmedi. Çeşirli yüzlerini anımsıyorduın Asım Abinin, sanki haşına gelenleri sezmiş gibi. Küçücük boyuna bakmadan elinde ta$ıdığı o ağır çantası, kalın gözlükleriyle, Cağaloğlu'nda sokakta; ya bir dergiye gidcrkcn, ya da bir yayıncıya bitmiş bir kitabını götürürken karşılaşıverdiği 2 mizde, yiizüne yayılan o sevecen ve alçakgönülliı gülüşünü görüyordum. "Olmesin, n'olur ölmcsin" diyordum içinıdeıı hep bir umudu taşıyarak. Anılar canlanıyoıdu gözümün önünde bir yandan. Obirkırçiçeğiydi üıuınla ilk kez Konuk Yayınlarında (.alıjmayaba^ladığımdakarşılaşmıştık. Kitaplarını, derleınelerini daha önceden okumuştum. İmzasını tanıyordum, ama kendisiyle tanışmamı^tık. Onur duydum tanışmaktan, ancak henüz nasıl bir insanla tanışmış olduğumun bilincinde de değildim. Onu tanıdıkça, nasıl güzel, nasıl değerli bir isan olduğunu öğrendim. Kıvanç duydum ilgisinden, sevgisinden mutlu oldum. İnanılmaz derecede sevgi dolu, çalışkan, üretken, alçakgönüllü ve inançlı bir insandı. Sonraları onu daha yakından tanıdıkça yürekli ve direngen kişiliğine, kararlı mücadelesine tanık oldum. 12 Eylül karanlığında, bir çilt sıcak söz, bir dost yiizüne gereksinme duyduğum dönemlerde hep gördüm onu, 12 Eylül fırtınası sürükleyip götürmüştü her şeyi, herkesi. Yazko'ya gelip giderken görürdüm; ülkemizde yaşananlardan kaygılı, üzgün bir anlatım olurdu hep yüzünde. Sonraları Varlık Dergisine gelip git meye başladtğımda daha sık görmeye başladun onu. Gördüm ki; kaygılıydı, üzgündü, ama yılmamıştı. Üretkenliğine, çalışmalanna hiç ara vermemişti. Kemal üzer'in yayın yönetmenliğini yaptığı o dönemde; sık sık yazılar, derlemeler, çeviriler getiriyordu dergiye, kitaplar hazırlıyordu. Saygı duydum direncine, sürekli üreterek ve umudunu yitirmeden ayakta kalma çabasına. Ornek aldım o günden sonra onu. O karanlık günlerde, solmayan kır çiçeklerine benziyordu. Alçakgönüllü, süssüz, gösterişsiz, ama güzel ve sevecen.. Kış demeden, rüzgâr demeden açan kır menekşeleri gibi korkusuz, papatyalar gibi çoğul ve direngen, kardelenler gibi umut yüklü. Kuşkusuzobirkır çiçeğiydi. Cîörkemli vitrinlerde, pahalı ambalajlarda sunulan süs çiçeklerinden değil... O karanlık günlerde açmaktan korkmayan, nazlanmayan, cömertçe kokusunu, rengini, sevgisini çevresine yayan sade bir kır çiçeğiydi. ü dönemde bu davranıslarıyla bana: "Menek^eler kaldı yalnız kııytularda./ Saklayıp başlarını / Yeşil yüreciklerinin arasına/ kokularını saçtılar/ sessiz sedası?y yine ilkyazlarda./ Korkmadan hrtınadan/ rüzgârlardan korkmadan." dizelerini esinlendiren o sevgili, o güzel insan Asım Bezirci... Sevgi dolu bir öğretmen, tek başına birokul Asım Bezirci'nin, genç ozanlafa karşıbüyükbirsevgisivardı.Onunbu yönünü, benim gibi birçok yazar, ozan dost da görmüştür. Genç yazar ve ozanlara, büyük bir sevgi, ilgi duyar, sezdirmeden eğitmeye, koruyup yüreklendirmeye çalışırdı. Onun bu yönünü önceleri nasıl adlandıracağımı bilemiyordum. Yoğun insan sevgisine verirdim. Geçtiğimiz günlerden birinde, Kadıköy Kültür Merkezi'nde düzenlenen bir etkinlikte şiir okumaya çıktığımda; en ön sırada oturan Asım abiyi ve' onun gülen, sevecen yüzünü gördüm. İşte o an ayrımına vardım. Sevdiği bir öğrencisini heyecanla izleyen, başarısından mutlu olan, onu güC U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 7 7 SAYF A 12