Katalog

K I T A P 0D B U L 3 D 4 O 6 G 7 2 J 5 C önce aşağıda tanımlaıı verilen soz dikleri bulrnaya ı;alı11 D 13 E 14 J 16 D jın vc her bir hartı bir yatay çizgi üzcrine gtrlecek biçımde 25 F ?3 K 21 I yayın. Sonra gı/^ıle rin altlarındaki sayılara görc bu hartlen 30 K 31 K 32 D 34 E 35 D 36 B bulmacadaki aynı sayılı karelere aktann, (Kara korelt'r iki •</ >> 41 H 42 B 43 G 44 46 E cük arasını göstcrır Bir satırın sonunda kara karr yoksa, bu 52 B 53 D 55 I 57 B stfzcüftün alttakı satı nn başına sarkıı^ını göslerir ) lştc o ?a 62 D 63 J 64 68 B 66 A b l d k man, bulmacadaki sözuıklerden yaı arlanarak tanıtnların 77 G 78 G 72 F 73 F 74 C 75 I 76 C karçılanndakı sw cüklerı bulabilirsıni/.. (Bulmacadaki MM.S0YA0I: kareîmn sag usl ko •nBMİ y.'!ıTindekı harfler, I U M K *" '••••• tanımlardi7İnındckı hart sırasını göstcrııu'ktedir.) Bulmaca tamamlanınca. sorulan tanımların G.Dıl.lısan. karj'ılığı olnn Mİzriiklerin ılk harllcri yukandan aşağıya do^ru, Hir Sevgi Kınlnıasıydı" aıNı yenı ^ın kıtabı ^ıkan şairin adını oluşturacak; bulmaca korfkrındtyM., aynı şıiı 4Î 7 77 78 6 kıtabından bir alıntı ortaya çıkacaktır G 11 11 II 17 İLKER MUMCUOfiLU 8 H 18 28 9 B 19 K 29 K 40 K Osman Şahrn kendi insanlannı anlatıyor D H B TOPOS MUZAFFERUVGUNER Dağları'ndaki Yörükler üzerine dağ çiçeklerinin, geyiklerinin renklerini ve yüzlerini dokur çizerler kadınlar. Doğanın saflığından yaşanılarak yaratılan yiin, kıl, keçe, renk ve boya bilimini en iyi onlar bilirler." Genç kızlar, tek başlarına kocaman hir sürüyü önlerine katarak sırtlarına yiin keçeden kepeneklerini geçirerek sabaha kadar dağların, ormanların gizenıli karanlıklarında yaylıma çakırırlar o sürüleri. Kendi dokudukları renkli giysileri içinde yamaçlarda savaşım verirler. Yaşlı kadınlar ise en yakın, en yüksek dağın üstüne "Dağ duası" yapmak için çıkarlar. Osman Şahin, "hiçbir değişime uğramamış, çok saf, gerçek bir yörük anası olan Sultan Ana ile" konıışmıış, böylece yaşlı yörük kadınlarından birinın sözleri ile hem yaşantısını, hem de onların konuşma biçimini ortaya koymuştur Onıın yaşantısını anlatırken bölge insanının da yaşantısını vermiştir. 14 çocuğu ve 68 torunıı olan Sultan Ana, hem gelenekleri anlatıyor hem de güncel yaşamı. Sorulara yanııları da dörtlüklerle ya da ikili dizelerle oluyor; ağıtlar söyliiyor. Doğayı korumasını da çok iyi biliyor ve bunun bilincinde. Son yıllardaki makinelerin dağları delmesi karşısında üzüntüsünü de ortaya koyuyor. Osman Şahin, yörük kadınlarının makyaj konusundaki uygulamalarını, hastalıktan kurtulmak için neler yaptıklannı, doğal ilaçlarını nasıl kullandıklarını da anlatıyor. Günümüzde bozulanbazı durumlarıda sergiliyor. Yörükler arasında sevi yok mu? Var elbette. Osman Şahin bunları ve insanlar arasındaki toplumsal ilişkileri ise "Selâm Ateşleri" adlı öyküler kitabında anlatıyor. Bu kitaptaki "Selâm Ateşleri" öyküsü Simber ile Bercis'in büyük aşklarının öyküsüdür ve gelenekleşen selâm ateşlerinin de olayıdır. Torosları ve insanlannı önce Son Yörük'ten öğrenin sonra da Selâm Ateşleri'ndeki çok güzel ve sağlam kurguluöyküleriokuyun. • Son Yörük / Osman Şahtn I Anılarîzlenimler I Kaynak Yayınlan I htanbul /58sayfa. S A Y F A 15 1 1 1 26 A 37 B 27 A 38 C 48 C 59 B 69 D 80 A 39 C 47 A 58 B 49 F 50 B 60 70 81 T II 79 J D I A 61 D 71 A 11 Tanımlar va sözcüklerlnlz: A. "Ellerini ver, öpcveğiın. / Bınleree el itindeyim, / Şıı beya/. çizgilerılen giıleıeğim. / Ellerini ver, ver ellerini... / Seni öldüreceğim. / Gözlerinden gireccğim, / İçinde yer cdcceğim... / Sana oradan sesleneceğim, / Ellerini ver, ver ellerini... Seni öldüreceğim " dızelerini içeren Özdemır Asaf ^iiri. H. Eski dilde "öğütmek, değirmenden geçirmck" 8 64 41 18 I. Ordu'ııuıı lıir ilçesi. 70 81 71 26 10 66 47 80 27 1 56 21 55 75 B. Siperısaıka, paratoner. J. "... Ağa" Bekir Yıklı/ ın biı öykü kıtabı). 52 37 57 58 59 68 42 50 28 36 45 9 24 65 14 79 2 C. "... çıkmak" (lanınan hak ve yetkileri aşmak). K. Shakespeare'in hir oyunu. 74 48 38 39 76 5 40 33 65 23 20 19 29 30 31 D. Fakir Baykurt ım hir romanı. 11 4 53 60 35 62 54 44 3 164. sayıdan kltap kazananlar: Utanbul'dan Altan Aslan, Şinan Günbay, Ankara'dan. Akın Yıldız, Ömer Erdal, Neşet Olağan, Ivnır'den. Nuran özbayar, Evrim Elman, Kocaelı'dcn:GünejKnya,Kınjchir'tlen Mesut Arıöz,Bolu'dan Ne/.ahatCîüngör, Esktfehir'den Semar.\^i,Kaysertden Mchmct Ö l $ ' d Ezgi Seyhan, Tülay Güraltun, thrahim FimreŞenol, Mufla'âan: Ergün Ince, Konya'dan Rıfat Değirmenci,SemraÖ2kürkçüler,//d/avyd«. Metin Yalçın, Adana'dan Çetiıı IVığa, Anlalya'dtın: Ali Özboz, halman'dan Üveys Sarııhan, Malalya'dan: NııriTural, Diyarbakır'dan: Gızeın Kılavıız. 69 67 12 61 17 32 16 E. ABD Ulusal Havacüık ve Uzay Dairesi. 34 51 13 46 F. "Bir ... Toplumsal Anatomisi" (Oktay Arayıcı'nın bir oyunu). 22 49 25 73 72 15 1 8 4 . Sayinill ÇÖZÛm: A. l'eber, R. UCU5 Günlüğü, C. Reh, U. (Jalilc Denizi, E. Uluslararası Denızcüık, F. im.G.Uzcl.Il.YarımAdam.l.AvazAvazJ.Rbbn. " Bütün çnİar saatlerin / Derin ve guzel bir su yu vurduğu / zamanda / Hızla gelişecek l'.ulHİmiz / Arzı Hal orob Dağları'ndaki yörüklerden olan Osman Şahin, Son Yörük adlı kitabında hem bu dağları lıem de orada yajayan yöıükleri anlatmaktadır. Bilindiği gibi Toros Dağları güneyde Akdeniz kıyılarında batıya doğru uzanan dağlardır. Asurlar onlara Gümiiş Dağları demiş, Romalılar da Taurus Dağları. Toroslar sayısız tepelerin, nehirlerin, kalın kar eskileriyle beslenen bıızulların, bin türlü otun, çalının, ağacııı ve ormanın boy attığı yaylalar ile antik rulıların gizlice çığlıldar attığı kocaman bir ülkedir. üsman Şahin, kendisinin yaşadığı yörelerin insanlannı, ormanlar içindeki yatırları, kayalara oyulmuş eski anıtları, yüzyıllar boyunca kalabilen kaleleri ve elbette orada yaşayan insanları anlatmıştır. Torosların "gökyüzüne st)kulan en üst sınırı, Pozantı arkasında ortaya çıkar. Gökyüzünün kuzey ufkuna doğru bir şahin gagası gibi yiikselir, 3583 metreye ulaşarak 'Mcdetsiz Tepesi' Osman Sahın adını alır. Kalın kar ve bıızullarla kaplı doruğun damarları, yüzlerce yıllık bir donmuşluk içindedir. İçerisi en ufak güneş görmeyen, beyaz yatağından hiç kalkmayan karlarla buzulların soğuttuğu o doruklar, ağır bulııtların arasından başını arada birgöstererek, pırılpırd parlar." Ü buzulların ve ormanların içinde de insanlarımız yaşamaktadır. Eski yıllarda da insanlann yaşadığı olağandır. Bugün de ayakta duran kaleler bunu özellikle gösteren kanıtlardır. "Türkülerimizde, yazınımızda, söylencelerimizde o kalelere dair sayısız ezgiler, türküler, elsaneler anlatılır; ağıtlar, destanlar söylenir." Herkesin bildiği "Kaleden kaleye şahin uçurdum/ Ah ile vah ileömrüm geçirdim" dizeleriyle başlayan türküyü duymayanımız yoktur. 1500 metre ile 3000 metre yükseklikteki tepelere oturtulan bu kalelerin pek azı sağlam kalabilmiştir. Birçok da antik kent kalıntısı görülür. Toroslarda yörükler oturur. Bugün de yaşayan birçok insanımız vardır o dağların üstünde, içinde, "Renk yüklü kilimlerinin, çullartnın, heybelerinin i. C U M H U R İ Y E T . K İ T A P S A Y I 1 6 8