Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
PROF. DR. GÜRSEL AYTAÇ ebbe bıyografisiyle ünlü Hugo Ball, ona "Alman romantizminin son şövalyesi" demiştir. Gerçekten de Hesse'dc romantizmin ana çizgileri, fark edilmeyecek gibi değildir. Bunlar: Alman kültur dünyasını aşan, Asya'ya uzanan bir ilgi, insan varlığında kutupluluk ilkesinin varlıgını anlayarak hem duygu hem de akıl insanı olmamn zenginliğini, ama aynı zamanda da güçluğunü yaşamak, doğaya ve bireysel özgürlüğüne delicesine tutkun ulmak, yaşantılarını h>embollere sıkça yer vereıek edcbiyat katına ula^tırmaktır. Çocukkığu ve gençhği 19. Yuzyü H Hermann HlkMANN HtSSI Hesse, \.ıh.ımı llır(n dünyanın en lıılıd h.tİKilıı çok okuduğu Alman klasiğidir. Bunu bir bakıma, edebiyatı hayat bilgeliğinin arayışı olarak algılayıp gerçekleştirmesine bağlayabiliriz. Romantizmin son şövalyesi sonlannda, olgunluğu 20. Yüzyıl'ın ilk yarısında geçen Llermann Hesse, bu ikı yüzyılın birçok özelliklerini birleştirmiştır kışiliğinde ve yazarlığında. "Romantık" nitelikleri, yüzyıl sonıınun "yeni romantizm"inin izleridır, ama Freudculuktan tutun, eğitimde otorite ilkesine başkaldırıştan, çevre ciliğe kadar birçok "modern" eğilinıHesse'yi çağda^ımız olarak algılamamızın nedenidir. Çok yönlülüğü saycsinde Hesse, ününü Almanya dışına taşırmış, Uzakdoğu'da, Amerika'da edebiyat meraklılarına âdeta bir yol gösterici, bir bilge kişi gibi kucak açmıştır. Yalnızlığını seven, keşiş tabiadı bir insan olduğu halde böylesine büyük kitlelerin sevgilisi olmak da Hesse'ninhayatındakikarşıdıklaryumağının görüntülerinden olsa gerek. 2 Temmuz 1877'de Calw'da, bir misyoner ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. Eğitiminde babaocağının öne Hermann Hesse'nin kitaplan ardı ardına yayımlamyor mi üzerinde kendisi de çok dunnuştur. Gezgin misyonerlerin anlattıkları, Hesse'nin Uzakdoğu'da ilgisinı uyandıran ilk yaşantılardır Başkaldıran, kendi yolunu kendi çızmek isteyen bir çocuk olduğu için de sofu ailesinin koyu Hıristiyanlığını kolayca benimsememiş, sürekli "arayan adam" kimliğıyle çe^itli dünya görüşlerini, hayat felsefclerini irdelemiştir Eski HintÇin bilgeliği, YinYang'da simgeleşen hayatın kutupluluk ilkesi I Iesse'ye çok ilginç, çok doğnı gelmiştir. Şiirlerinde, romanlarında bu ilkeyi çeşitlemeler halinde işlemeye âdeta doyamanuştır. Mesela tensellikle ruhsallığın oluşturduğu kutupluluk, Hesse'nin vazgeçemediği bir edebiyat konusudur. Keza en azla yetınmeyi bilen keşişlikle dünya nimetlerine dört elle sarılan tüccar mizaç! Hesse, ilk roman dcneınelerinden, kendine Nobel ödüliı sağlayan son romanı "Glasperlenspıere (Boncuk(Jyunu) kadar bu hayat felsefesini, yani hayatın karşıtlıklardan oluştuğu HermannHesse düşüncesini, basitten karmaşığa, türlü kompozisyonlar içinde dile getirmiştir. Aynı felsefeyi keşfetmiş üstat Goethe'ye hayranlığının temelinde bir ruh akrabahğı yatar. Hermann Hesse, "zor" çocuktu. Okuldan kaçıyor, anne babasına problem oluyordu. Okul dışuıda, yaşayarak öğrenmek, giderek onun bilinçli eğitim görüşü oldu. Yazdığı gelişim tomanlarında bu düşüncesini etkili imajlar içinde sundu. Çocukla eğiticileri arasındaki duygu bağı, babaoğul anlaşmazlığı, müritmürşit ilişkisi Hesse için hep ilginçliğini korudu. Kendi kendini yetiştiren bir insandır Hermann Hesse. Kıtapçı dükkânında çalıştığı yıllar, tezgâhın arkasında ve kitap raflarının önünde, yani hem işinin gereği hizmet etmek hem de kitaplar dünyasına dalmakla geçer. Edebiyat tarihinin, felsefe tarihinin önemli eserlerini, "ileride" değerlendireceğini umarak, bilerek okur. îlk gençlik döneminden başlayarak tiryakisi olduğu isimler: Goethe'dir, Novalis'tir, Dickens, Sterne, Swift, Fielding, Cervantes, Grimmelshaussen, Ibsen'dir, Zola'dır. 1911'de Hindistan'a gider; Hintli lerde pek aradığını bulamaz, SeyC U M H U R İYET K İ T A P SAYI 1 6 0 SAYFA 12