Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Türkiye üzerine İngilizce bir kitap PROF. DR. KEMALI SAYBASIU ' eroz Ahmad, Türkiye üzerine yazan ve uluslararası bir üne sahip olan yazarlar arasında, adı Türkiyc'de yaşayan ve Türkçe dışında yabancı dil bilmeyen okuyucular tarafıııdan da ıyı bilinen bir bilinı adamıdır. Modern Türkiye'yi konu alan son çalışması, kendi ifadesiyle, bir deneme nıteliği taşımaktadır. Modern Türkiye'ye ilişkin olarak kullanılan 'yükseliş*, 'gelişme' ya da 'evrim' gibi sözcükler yerine, 'oluşturulma' kavramı üzerinde dururken, bilinçli bir yeğleme içinde oldıığunu önsözde belirten yazar, böylelikle, modern Türkiye Devleti'nin kendiliğinden oluşmamış olmasını,Kemalistseçkinleringörüşleri doğrultusıında oluşturulduğunu vurgulamayı amaçlamıştır. Feroz Ahmad son kitabında da modern Türkiye yi konu alıyor F Feroz Ahmad, Türkiye üzerine yazan ve uluslararası bir üne sahip olan yazarlar arasında, adı Türkiye'de yaşayan ve Türkçe dışında yabancı dil bilmeyen okuyucular tarafından da iyi bilinen bir bilim adamı. Modern Türkiye'yi konu alan son çalışması, kendi ifadesiyle, bir deneme niteliği taşıyor. de, "Giriş" Bölümü'ndc ele alınmış olan konular izleyen bölümlerde kro nolojik bir düzen içinde yeri geldikçe tartışılabilirdi. Ana noktaların ise başlangıçta kısaca belirtilmesi yeterli olabilirdi Yine tkinci Bolum'de tartışmaya açık olan bir başka nokta da üsınanlı İmparatorluğu'nun çö/üluşunun yalnızca, dış ekonomik etkenler ve Fransız Devrimi'nin etkileriyle açıklanması girişimidir Osmanh İmparatorlu ğu'nun çözülüşünde, Celâli İsyanla Çalışma 1980'li yıllarda, Türkiye askeri biryönetim altında iken gündeme geldiği içın, ordu üzerinde özellikle durduğunu belirten yazar, "Giriş" Bölüm'unde ordunun toplum içindeki yeri ve etkilerini tartışmaktadır. Kitabın sonraki bölümlerinde ise kronolojik bir sıra ıçinde, 1991 yılını da kapsayan bir süre çerçevesinde, toplumsal ve siyasal gelişmeler incelenmektedir. Kitap birinci derecede konuya ilişkin herhangi bir uzmanlığı bulunmayan ve kaynaklan İngilizce dilinde izleyen okuyucular için yazdmıştır. Bu nedenle, Türkçe kaynaklar da kullanılmış olmakla birlikte, gondernıelerde ve kaynakçada yalnızca İngilizce çalışmalar verilmiştir. "Türkiye, askeri bir toplum mudur" sorusu, "Giriş" Bölümü'nün başlığını oluşturmaktadır. Silahlı kuvvetler'in siyasal etkisi üzerinde duran bu bölümde, yazar yola, Osmanh İmparatorluğu'nun son dönemi ile Cumhuriyet yönetiminin kuruluş aşamasında ordunun rolünün önemine değinerek çıkmakta, ancak silahlı kuvvetlerin sürekli değişim içinde bulunan bir yapıya sahip olduğunu, kendi içinde farklı görüşleri temsil eden gruplar barındırdığını da özellikle vurgulamaktadır. Tek parti döneminde ordunun siyasal yaşamdan tümüyle dışlanmış ve yönetimin emri altına girmiş olduğunu belirten Ahmad, Soğuk Savaş döneminin başlamasıyla birlikte silahlı kuvvetlerin yeniden sahneye çıktığını ileri sürmektedir. Yeni dönemde siyasetle S A Y F A 1 $ yoğun bir biçimde ilgilenmeye baslayan silahlı kuvvetlerin, 1960 yılından itibaren bağımsız bir konum kazandığını belirten yazar, özel bir personel yasasına ve çeşitli mali ve ekonomik kazanunlara kavuşmasından ve OYAK aracıhğıyla ticaret ve sanayiye yönelmesinden sonra, ordunun, ayrıcalıklı bir nitelik içinde, nıevcut sistemle bütünleştiğini vurgulamaktadır. Kitabın ikinci bölümü, "Osmanlı Mirası" konus>una ayrdmıştır. Bu bö lümde kuruluşundan itibaren ele alınan Osmanlı devlet yapısı, çözülüş dönemi ve izleyen Tanzimat ve I. Meşrutiyet dönemleri çerçevesinde incelenmektedir. Bu bölüm Giriş Bölümü'nün yerini alabilecek nitelikte görünmektedir. Böylelikle, çalışma, ordunun siyasal etkinliğini de, bir 'Osmanlı mirası' olarak, daha genel bir bütünün parçası olarak değerlendirme ve tartışma olanağına sahip olabilecekti. Bu çerçeve rı na ortam ha/ırlaınaya kadur giden iç etkenlerin de, en az dış etkenler kadar önemli olduğunu vurgulamak gerekmektedir. Aksi takdirde, aynı etkenlerle karşılaşmış olan her ülkenin, aynı sonuçlakarşılaşmasıbeklenirdi. Ahmad, Osmanlı İmparatorluğu'nun çelişkisini, çok güçlü ve durağan bir devlete sahip olmasına ve bu bağlamda Padişah'ın muhafazakâr kesimlerin giicünü kırmak için yönelebileceği bir burjuvazi ya da toprak C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 9 2