03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

arayanlara Time dergisi yazarlarından Paul Gray daha da sert bir dille karşı çıkıyor: "Peki, ödül Thomas Pynchon'a verilseydi, aynı kişiler bunun altında Pynchon'ın Beyaz ve erkek ultnasının yattığını düşiineceklcr miydi? Bu çifte standarda dünyada hiç kimse Morrison'dan daha çok gülemez, bu çifte standarda dayalı yaklaşımı dünyada hiç kimse Morrison'dan daha iyi anlayamaz. Çiinkü Toni Morrison tüm yaşamında ve tüm romanlarında bu çifte standartla boğuş.muş bir yazar. Yaşamı ile yapıtları arasında yakın bir akrabalık var. Pek az özyaşamöyküsel öge içermekle birlikte, altı romanı da, ABD'de Siyah bir kadın olarak yaşadığı tarihsel ve toplumsal baskıların düşgücünde yeniden yaratılan yoğıın yansımalan..." Her yıl sonbahar mevsimi geldi mi, yayıncıları bir meraktır alır. Acaba, Nobel Edebiyat Ödülü kendi yayınları arasında yeralan bir yazarın olacak 1 mıdırr Ya da, o günlerde yayın haklannı aldıkları bir yazara verilecek midir Nobel? Odülün açıklandığı gün umutlu yaytncılar telefona sarılıp gazeteleri ararlar ya da öğle haberlerinde radyolarının başına koşarlar. Bu yıl talih Simavi Yayınları'na güldü. Simavi Yayınları, Morrison'ın Siileyman'ın Şarkısı adlı romanııııyayımlamış hulunuyordu. Ama Can Yayınları da Simavi'den aşağı kalmadı. Çünkü onlar da Morri son'ın öbür kitaplarının yayın hakkını satın almış bulunuyorlardı. Çok geçmeden Morrison'ın En Mavi Göz adlı romanı da, Can Yayınları arasında piyasaya çıktı. Öğrendiğimize göre, yazarın Katran Bcbek ve Caz adlı yapıtları da Can Yayınları'nın gündeminde.Ama yayıncılık açısından İsveç'te yaşanan bir olay, edebiyat çevrelerinde ciddı kuşkular uyandırdı. İsveç'teki Trevi Yayınevi'nin Morrison'ın son kitabı Playing in the Dark'ı (Karanlıkta üynarken) Nobel'in Morrison'a verildiğinin açıklandığı gün piyasaya sürmesi belki de bir rastlantıydı. Aynı kitabın tanıtım yazısının da aynı gün İsveç'ın önde gelen gazetelerinden Dagens Nyheter'de çıkması da bir başka ilginç rastlantıydı belki de. Gerçi İsveç Akademisi'nin kararının önceden ayarlanmış olduğunu hiç kimse düşünmüyordu. Ama gene de, her yd büyük bir sır gibi saklanan Nobel Edebiyat Ödülü sonucunun eğer dışarı sızdırıldıysa en azından nasıl sızdırıldığını merak edenlerin sayısı hiç deazdeğildi. • SAYF A 14 Nobel Edebiyat ödülü'nün sahibi, İsveç Kraliyet Akadcmisi "Erkekler Kulübü" değisiyor Kimileri de, İsveç Kraliyet Akademisi'ni bir "erkekler kulübü" olarak görüyor. Gerçektende, 18üyenin 13ü erkek, 5'i kadın. Ama geçen yıl genç kadın şair Katarine Frosenson'un üyeliğe alınması, Akademi'nin erkek egemen yapısının değişmekte olduğunun bir göstergesi sayılıyor. obel ödülleri, üçü İsveç'te, biri Norveç'te bulunan dört kurum tarafından, Isveçli kimyacı, mühendis ve sanayici Alfred Bernhard Nobel'in vasiyeti üzerine kurulan bir fondan her yıl altı ( 1969a değin beş) dalda veriyor. İlk ödül dağıtımı, kurucusunun beşinci ölüm yıldönümünde, 10 Aralık 1901'de yapılmış. Nobel'in vasiyetnamesinde öngörülen fizik, kımya, Hzyoloji ya da tıp, edebiyat ve barış ödüllerine 1%8'de ekonomi ödulü de eklenmış. Nobel Rdebiyat ödiılü'nün sahibi İsveç Kraliyet Akademisi'nce kararlaştırılıyor. Nobel Vakfı, fonların hııkuki sahibi ve riili yöneticisi olmakla bırlikte, ödiillerle ilgili kararlara hiçbir biçimde karışmıyor. İsveç Kraliyet Aka. demisi ise ne ^irket, ne bir yardım derneği, ne de bir kamu kuruluşu. 1786 yılında İsveç Kralı III. Gustaf (17461792) tarafından kurulnıuş. Aydınlanma düşüncesinin kulturlü bir savunucusu olarak bilinen III. Gııstaf'ın hukümdarlık dönemi, İsveç tarihinde Gustaf Aydınlanması ya da İsveç Ay dınlanması iye anılıyor. 1771de tahta çıkan III. Gustaf kısa sürede serbest ticaretin özendirilmesi, basın özgürlüğiınün tanınması, yoksullar yasasının değiştirilmesi gibi Aydınlanma düşüncesinden esinlenen bir dizi reform gerçekleştirmiş. Sanatların koruyucusu olarak da ün salan Gustaf, oyunlaryazmış, 1786'da Johan Kellgren'le birlik te Gustaf Vasa operası üzerinde çalıs,mış. N İsveç Kraliyet Akademisi'nin hükümetlerden bağımsız bir yapısı var; doğrudan krala bağlı. III. Gustaf'ın kaleme aldığı tüzüğü günümüzde de geçerliliğini koruyor. Gustaf, Akademi'nin tüzüğünü o denli ayrıntılı bir biçimde hazırlamış ki, üyelerin otııracakları iskemlelerin, çalıjjacakları masanın nasıl olması gerektiğini bile yazmış. Eylül ve mayıs ayları arasında toplanan üyeler, üzerinde mavi bir örtü bulunan bir masanın başına oturuyorlar. Masa ortüsu, İsveç devletini sim geleyen altın rengi taçlarla bezeli. Masanın çevresindeki iskemleler de altın yaldız kaplama. Tüzükte ayrıca masanın başında oturan her üyenin önünde yanan bir mum bulunması s,art koşulmuş. Akademi üyeleri perşembe günleri toplanıyorlar ve toplantıdan sonra hep birlikte akşam yemeği y iyorlar. Akademi, yaşam boyu koşuluyla seçilen yeminli 18 üyeden olu^uyor. Ama Nobel Edebiyat Ödülü'yle ilgili kararlar 1989'danbuyanayalnızca 15 üye tarafından alınıyor. Üç üye dört yıldır toplantılara katılmıyor. Nedeni, 1989'da Salman Rushdie'nin adaylığı çerçevesinde patlak veren tartış,ma Akademinin üç uyesi, Şeytan Ayetleri adlı romanıyla îslam'ı ajjağıladıgı gerekçesiyle Uıımeyni tarahndan hakkında idam fermanı çıkartılan İngili? yazar Salman Rushdie'ye Nobel Edebiyat Ödülu'nun verilmemesini protestoediyor. Kimileri de, İsveç Kraliyet Akademisi'ni bir "erkekler kulübü" olarak görüyor. Gerçekten de, 18 üyenin 13'ü erkek, 5'i kadın. Ama geçen yıl genç kadın şair Katarine Erosenson'un üyeliğe alınması, Akademi'nin erkek egemen yapısının değişmekte olduğunun bir göstergesi sayılıyor. • C U M H U R İ V E T K İ T A P S A Y I 1 9 2
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle