05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Türk Edebiyatında Hikâye ve Roman Cevdet Kudret'in degerli yapıtı Türk Edebiyatında Hikâye ve Roman 3 (Cumhuriyet Dönemi 19231959) / Cevdet Kudret tnkılâp Kitabevi / İst. 1990 / 485 s. ADNAN BİNYJUAR Bır sure once ölen Cevdet Kudret'in "Turk Edebiyatında Hikâye ve roman" adlı kitabı, yazarın daha önce yayımladıklarının üçüncüsü oluyor. İlk cilt 1965 yılında yayımlandığına göre bu eser, yirmi altı ydlık bır çalışmanın ürünüdür. Eserde, başlangıcından günümüze, hikâye ve romanımızın yüzyıllık (18591959) serüveni ele alınmış. Cevdet Kudret'in bilimsel çâlışmalarından söz ederken, şu üç nokta üzerinde özellikle durulmalıdır: Temel kaynağa inmek; dönemin toplumsal, kültürel, politik gelişmeleriyle sanatsal gelişmeleri arasındaki bağlantıyı kurmak; yazar ve eserlerin tek tek ya da topluca sınırlarını belirlemek... Buna, eserlerdeki dilsel gelişmeyi ayrıntısına değin izlemeyi de katabilirsiniz. Cevdet Kudret, edebiyat eserinin bir dil ürünü olduğunu duyumsatıp, yerine göre her sözcüğü, her tümceyi değerlendirerek sonuçlara varır. Yazar ya da eser hakkındaki kesin yargısında temel birim "dil"dir. Bunu ölçü tuttuğu için birçok yazarın bozuk, anlamsal bütünlükten yoksun tümcelerini sıralamaktan kaçınmaz. Cevdet Kudret, aralarında Sabahattin Ali, Sait Faik, Orhan Kemal, Kemal Tahir, Yaşar Kemal, Oktay Akbal ve Fakir Baykurt'un da bulunduğu on yedi yazarı değerlendirmiş bu ciltte. Bu yazarları seçmesindeki temel ölçü ise, o yazarın "dönemi temsil etmesi"dir. "Dönemini temsil ettiği" kanısına vardığı bir yazarı ele almışsa, ona yakın ya da kendi yazınsal anlayışırun dışında kalan bir başkası üzerinde durmamış, ancak onların adlarını vermekle yetinmiştir. ölçüsünün ne olduğu şu yargılarından anlaşılmaktadır: "Benimanla yışıma göre hikâye ve romanın şairanelikten uzak olması gerekir. Oysa Ahmet Hamdi gerek nesirlerinde, gerek romanlarında şöyle düz bir anlatımla B anlatmaz. Hep şairane sözler etmeye çalışır, şairane cümlelere bayılır Şiırle nesri birbirinden ayırt etmez. Şair Ahmet Hamdi s,iirlerinde nasıl mecaz yüklü anlatım kullanıyorsa, nesirlerinde de aynı şeyi kullanmaya heves etmiştir. Bu beni rahatsız ettiği için hiç değinmemeyiyeğledim....Alamadığım öteki yazarlar içinde çok sevdiklerim, beğendiklerim olduğu halde, devrin temsilcisi olmadıklarını düşünerek onları almadım." (Cumhuriyet Kitap, 13 Aralık 1990, Alpay Kabacalı'nın sorularına yanıt). Oysa şürsel anlatımlarına değindiği Yaşar Kemal'le Nezihe Meriç'i almıştır. Bundan da anlaşılıyor ki Cevdet Kudret, şürsclliği anlatımlarına yedirenlere değil, anlatımı "şairane" kalan lara karşıdır. Turk yazınının gelişimini saptamada Cevdet Kudret'in büyük emekleri geçmiştir. Bu eserinde de dönemlerin sınırını çiziyor; yazarları anlayışlarına göre kümelendiriyor. Yazdığı "Giriş", Türkiye'nin laikleşmede geçirdıği aşamaları göstermesi yönünden ilginç. Tahir Alangu, Rauf Muüuay, Asım Turk yazının goir,ımını r.,ıptamada buyuk emeöl gecen Cevdet Kudret Bezirci, Fethi Naci, Berna Moran, Konur Ertop, Hilmi Yavuz... hikâyemizi, özellikle romanımızı çeşitli açılardan değerlendirdiler; edebiyatımızın gelişimini özgün kaynaklara dayanarak de ğerlendirmede Cevdet Kudret nesnel ölçütler kullanmıştır. Elimizdeki 3'üncü ciltle tamamlandığını belirttiği Türk Edebiyatında Hikâye ve Roman (18591959) bunun kanıtıdır. B E N O I T ' D A N B İ R İ L L Ü S T R A S Y O N S A Y F A 2 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 134
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle