05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

maya veya kendi farklılığını vurgulamayadönüşmez. Behiç Ak, bütün "kendini arayıp bulamayış,lar"la dalgasını geçer. "Arayıp buldum sanışlar"la daha çok dalga geçer. Bundan en çok nasibini alan, kaybedilen politik ideolojilere çok benzeyen yeni bir kişilik tanımlama biçimı, feminizmdir. Bir kadın dergisinde, bir partinin kadın kokında ve bir kadın derneğinde çalışarak "sadece kadın olarak görülmenın duvarlarını aşan" kadın (1991) epeyce komiktir. Ama kadınların şikâyet ve taleplerinin ne kadar haklı olduğunu, Behiç Ak kadar güçlü bir biçimde, tekrar tekrar dile getiren başka bir erkek sanatçı bulmak da kolay değildir. Kimkime Dumduma karakterleri çok nadiren gerçekten çirkinleşir, durumlar çok nadiren grotesk bir görünüm alırlar. Bu gerçekten çirkinle^en tipler de genellikle, kimliklerini ve tikirlerini tanımlamaya çalışanlar dcğil, kimlikleri ve fikirlerine çok giivenen, nerede bulunurlarsa bukınsıınlar ram anlamıyla "kendileri olarak" uyıım ıçındeyaşayanlardır. Bunların arasında kadınlara hayatı zehir eden erkekler önemli bir yer tutar. Issız adada kendi ayaklarını kesip yanındaki erkeğe yemek pişiren kadına, "Her akşam ayak! Her akşam ayak1 Yeter be!" diye bağıran adamın durıımu (1991), Behiç Ak'ta az rastlanan grotesk durumlardandır. Bu bağlamda, dııvarlarına kendi resimleri asılmış olan yatak odasında, kendi modelinde ve boyutlarında bir plastik bebeği koynuna alarak yatağına girmeye hazırlanan adamı (1991) anmadan geçemeyeceğim. Bu yazıyı, Behiç Ak karikatürlerinden derlenmiş üç kitabı bahane ederek yazdıın. Ama kendi hesabıma, Kimkime Dumduma'lara, toplu olarak bakmaktan çok, onlarla günlük gazetede karşılaşmanın, güne onlarla başlamanın, yaranna inanıyorum. Bu, güleryü/.lü, alçakgönüllü, ama işiniçok iyi bilen bir öğretmenin, Behiç Ak'ın öğretmenlerinden çok farklı birinin, bizi yaşayacağımız güne hazırlaması gibi bir şey oluyor. Ama yalnızca bu olmuyor. Güne Kimkime Dumduma'yla başlamanın, ayrıca, bir "gereksiz işleri tersine çevirme makinesi" işlevi görebileceğini düşünüyorum. Asıî önemlisi, Kimkime Dumduma'yla her gün karşılaşmanın, fevkalade tehlikeli sonuçlar veren gereksizlikleri tersine çevirmekte yararlı olabileceğine inanıyorum. Her yeri ve bu arada çölün kendisini, çöle çevirebilecek savaşlar gibi (Cumhuriyet, 10 Nisan 1991), kimlerin düşündüklerini söylemeye hakları olduğunu tcspit etmek üzere başvurulan "demokratik" oylamalar gibi (Cumhuriyet, 9 Kasım 1991). D S A Y F A 14 Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu üçgeninde Türkiye İçeriyi ve dışarıyı anlamak için Ateş Hattında Aktif Politika Murat Yetkin / Alan Yayıncılık İst. Şubat 1992 / 365 s. MGIP DURAN Piyasada bir "gazeteciyazar" grubu var. Bu tanım yanlış geliyor bana. Sanki gazeteciler kendi aralarında ikiye ayrilıyor: Gazeteciv azarlar ve gazeteciyazmazlar! Günlük gazetenin okuru, yani hedef kitlesi ayrıca sıcakhı itibarıyla özel bir medya. Güncelliğin ağırlık kazandığı, biraz da zaman sıkışıklığından derinliğin her zaman öne çıkmadığı bir yazı türü gazete yazısı. Kitap ise bambaşka bir yazı mecrası. Okuru farklı, ayrıca gazeteden aha lazla direniyor zamana. Yani kalıcı. Bu nedenle vakti zamanında gazetelerde yayımlanmış makale, köşe yazısı ya da haberyorumları bir süre sonra bir araya getirip bir önsözle kitap olarak derlemek iki bakımdan yararsız gibi: Birincisi, gazete okuru ile kitap okuru farklı kesimler ve farklı beklentileri var. İki mecranın biçemi, süresi, yaraıtığı beklentiler farklı. tkincisi yararsız yan biraz da etikle ilgili. Aynı yazıdan iki kez gelir sağlamak bazı sorunlaryaratmaz mı ahlaki olarak? Aslında gerçek gazeteciyazar, günlük olarak izlediği uzmanlaştığı bir konuyu daha sonra özellikle kitap kalıbına dökerek, yani günlük gazetenin sınırlarının izin vermediği ölçüde derinleşerek, gözden kaçan önemli önemsiz noktaları da ekleyerek ayrıca belki de en önemlisi tahlülere daha geniş yer ayırarak kalem alıyorsa, o zaman haşarılı. İşte Murat Yetkin'in kitabı ikinci gruba dahil olanlardan. Uzunca bir süredir BBC ve Almanya'nın Sesi radyolarının diplomasi muhabiri olarak çalışan Yetkin, salt masa başı ya da briefingbasın toplantılarında değil, aynı zamanda olay yerinde gelişmeleri izleyen bir muhabir. Günü gününe ilettiği haberlerin yani sıra geniş çaplı bir arşiv ve ana belgeler üzerinde çalışma yaptıktan sonra 365 sayfalık kitabı kaleme al mış. Kitabın en önemli özelliklerinden biri, Batı gazeteciliğinin temel ilkelerinden biri olan "çok yanlılık." Ankara'da saptanan ve uygulanan dış politikayı iç saiklerinden bağımsız olarak ele almak gibi önemli bir hataya düşmeyen araştırmacı, aksine bu iki alan arasındaki ilişkileri yeri geldiğince vurguluyor. Yetkin, iç politikadış politika denklemini kurarken, gerçek anlamıyla bir bağımsız gözlemci konümunda. Bu nedenle konuyla ilgili tüm tarafların görüşlerini sergiliyor. Kitabın ikinci özelliği, bu alandaki ilk özgün çalışma olması. Her gün TV, radyo ve gazetelerde izleyıp okuduğumuz olayların tarihsel geçmışi ve değerlendirmesi var bu çalı^mada. Güncelliğin yüzeyselliğinden kurtulmuş bir yaklaşımla "dosyasına hâkim" olan Yetkin, çalışmasının ba^lığından da anlas,ılacağı üzere sıcak bir bölgede aktif bir dış politikanın oluşum ve uygulanma süreçlerini aktarıyor. Sıcak güncelliğin hızıyla her zaman kolayca tarkına varamadığımız süratli gelişme ve değişimlerin kitabı aslında bu çalışma. Yetkin'in sık sık geriye dönerek tarihi ön bilgiler vermesi, bugünü açıldarken okurun "Nereden nereye?" demesini sağlıyor Balkanlar, Kafkaslar ve Oıtadoğu'da durum henüz istikrar kazanmış değil. Yazar da tabii ki bunun farkında, ama bir kitap yazmak için durumun sakinleşmesini beklemek de pek akılcı bir vonteınolmasagerek Bu nedenle Yetkin, son 10 yılın hızlı değişimlerini sadece bugünle sinırlı tutmayıp perspektif, tahmin, öngörü ve dileklerini de ekliyor kitaba. Teoriye olduğu kadar pratiğe de yakın olması gereken bir akademisyen ya da politikacıteorisyen tarafından kaleme alınması gereken bir kitap, sonuç olarak bir gazetecinin daktilosundan çıktı. Yetkin, burada da alçakgönüllülüğü elden bırakmayıp konumunu özellikle betimliyor. Kitabın çeşitli bölümlerine serpiştirilmiş canh, heyecanlı, mizahi ve düşündürücü anekdotlar ve yaşanmış öyküler de bu geniş kapsamlı kitabın okunması kolaylaştırıyor. Türkçe berrak,akıcı. Sonuç olarak "Ateş Hattında Aktif Politika" iç ve dış politikayla günlük gazetelerin uğraştığından daha derin bir şekilde ilgilenmek isteyen herkes için güncelbirkitap. G C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 108 Gazatacl, ama derlnlemeslne...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle