02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Behiç Ak çizgileriyle sıradan insanı sahneye çağırıyor 'Beni cizmissin di mi? Galiba Seni Seviyorum / Behiç Ak / Afa Yayınları, İst. 1991 / 120 s. / 15.000 TL. CKKKodNo:011. 158 Btıç »< Nlffl BULUM f lı şsv yapftğımı çıfdınr.. Yıllardır Cumhuriyet'te karikatür bantlarını çok severek izlediğim Kim Kime Dum Duma'nın yaratıcısı Behiç Ak'la Sıraselviler'deki atölyesindekonuştuk. Sıradan insanı önyargısız bir şekilde işleyen Ak, mimarlık eğitimi görmüş. Birçok iş yapmayı denedikten sonra "karikatür gibi binaların yapımında çalıştığını düşündüğünde" karikatür yaprrmya karar vermiş. Mizahın, her şeyin zor geldiğinde hayatı kolaylaştıran bir şey olduğunu söylüyor. Daha önce 2 çocuk kitabı Japonya'da ve Kim Kime Dum Duma adlı kitabı 1987'de Almanya'da yayımlanmış. "Ben Yapmadım Öğretmenim"den sonra "Galiba Seni Seviyorum" Behiç Ak'ınTürkiye'debasılanikinci kitabı. Biraz küçük şeylerden konuşsak. Yani "önemsiz" dediğimiz espri olarak yâpılmayan, hayatın kendi gerçekliği içinde yaşanan durumların komik yanını ortaya çıkarmak nasıl bir şey? Birkarikatürün (çizginin) üzerineyazı yazdığınızda veya bir yazının altına çizgi çizdiğinizde, yazı ve çizgi birbirini önemsizleştiriyor. Böyle bir tarz benim onemsiz olaylara, mizahi bir şekilde yaklaşmamı kolaylaştırıyor. Ben, önemsiz gibi görünen olayları anlatmak istiyorum. Günümüzde önemsiz olaylara yaklaşmanın, önemli olaylara yaklaşmak kadar zor olduğunu düşünüyorum. Çünkü her şey o kadar önemli gibi veya herkes o kadar önemli şeyler söylüvor gibı duruyor ki bunların içinde "önemsiz'e yak Sil MSP/AIİZ demekk, ne demek la^mak çok kolay değil. Insanlar yapılan her üründen bir $ey bekliyorlar. Ozellikle sanatla ilgiliyse bir sürü reçeteler yüklüyorlar. Günümüzde sıradan inbanı sahneye çağırmak gerekiyor "Galiba Seni Seviyorum" adlı kitabınız Türkiye'dcki kadınerkek ilişkilerini ele alıyor. Biraz bu konu üzerinde durabilir miyiz? Ben Türkiyc'de kadınları birçok konuda avantajlı görüyorum. Çünkü doğduklan andan itibaren ilerde hayatlarında olacak önemli bir değisjkliğe hazırlanarak yetiştiriliyorlar Rrkeklerin yaşamı ise lam tersı İlk andan iübaren hiçbir şey değişmeyecek gibi kodlanıyor. Hep evin erkeği konumunu surdüruyor. Ünce evde annesi ona hizmet ediyor, evlenınce dekarısı... üysakadın için anaevinden ayrılma, yep yeni sorumlulukları, görevleri üstlenme anlamına ge liyor. Tamamen larklı bir dünya Bu "deği^ikliğe ha/.ır olma" kadınları erkeklerden daha güçlü ve değisimleri daha kolay kabul edebilir kılıyor. F.rkekleri ise daha varolandan, değişmeden yana. Daha statükocu kılıyor. Orneğin Türkiye'de boşanmaların bir çoğunda talep kadından gelıyor. Kadın için son dere ce dezavantajlı ve elveri^siz koşullara rağmen, yalnı/. yaşamaya erkeklerden daha ha/.ır gihi duruyorlar. Lrkeklerin hem toplumda etkin olması hem de değısjmlere karsı (kadın erkek ilişkilerindeki) olması, ister istemez toplumdakı gelışmenin kadının özgürle^mesine baglı olmasını getirıyor Erkekler en ulak değişmeye büyuk tepkiler gösterebilıyorlar. Kn küçük aldatmalarla bütün dıınvalar yıkılabiliyor. Cumhuriyet'e her gün Kim Kime Dum Du ma'yı çiziyorsunuz. Her gün bant çizmenin avantajları veya dezavantajları... Bazen dünyanın en kolay i^ini yapıyormuşum gibi geliyor, ba/.en de dünyanın en zor isj gibi... Ge nelde yaptığım işi unutarak yapmaya çalışıyorum. Sanırım her gün çizmeseydim böyle bir diziyi sürdürmeyi başaramazdım. Her gün çizmenin getirdiği yogunlaşma yaptırıyor boyle bir işi. Peki, mizaha nasıl bakıyorsunuz? En hoşuma gıden espriler, anlatmak istediğim seyi anlatamayıp karşımdakinin benim anlatmak is tediğimden daha iyı anladığı ılurumlara yol açanlar. Ne anlatmak istediğimi bastan en iyı şekilde tasarlayıp ve karşımdakini "nasıl etkilerimi" düşiinüp, başarılı bir şekilde çizip, izleyicinin de tam olarak be nim anlatmak istediğimi anladığı durumlarda mizahın olduğunu düşünüyorum. Böyle bir durumda mizahtan çok karşılıklı onaylatma vaı. Son olarak politika hakkında konuşahilir miyiz? Mizahın gündelik hayatı konu edinmesi, çı/.gı bantların ortaya çıkmaM ve 21). yy başıııda kitlesel uretimin başlamasıyla olduğunu düşünüyorum. "Sıradan " insan "tüketiti" olmaya, "oy vermeye" başlayınta önem kazandı. Onun hayatı da "sahneye laşındı " Ciünümuzde ise, bütün herkesi ilgilendiren sorunların artması "sıradan bireye" daha lazla sorum luluklar yüklüyor. İnsanların orgutlenmesi, özgürte goruşlerini söyleyip, tartışmaları, sadece "demokra si" açısından değil, daha iyi ve güzel yaşamak, daha yeşil ve sağlıklı bir çevrede yaşamak açısından da önem kazanıyor. İleridedahademokratik loplumlar daha yeşil olacak. Oysa bu konuda yonelkilenn ve yonetilenlerin şarılanmaları var ()zellikle bugun bi rey, metropollerin kaosu içinde kenılını kimseyegostermeden yaşama şansına sahip... () yüzclen, bu gizlenen insanı kendini gösternıenin, "liana çi/mişsin di mi.'" dedirtecek şakalar yapmanın biı ışlevı oldıı ğuna inanıyorıım. D C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 64 Behıc Ak (Fotograf Muharrem Aydın) S A Y F A 6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle