05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Arap uluslarını Choueiri'nin "Arap Tarihçiliği ve Ulus Devleti" adlı yapıtı, ülkelerin özelliklerini de göz ardı etmeyen fakat gene de Araplığı bir bütün olarak ele almaktan kendini kurtaramayan bir kitap... Tarih mi, efiane mi? A BÜŞRA ERSANLI BEHAR rap tarihçdiğinin de Osmanlı tarihçiliği gibi Müslümanlık ve çok kavimlilik olgulannın derin i/lerini ta^ıdığı açıktır. Aynı zamanda Avrupa'dan gelen çağdaş duşünce akımlarının yarattığı efsanevi uzakgeçmiş ile yakın gelecek gibi karşıtlddarla yoğrulan özellikleresahiptir.Ulusdevletikavramınıvemdliyetçdiktanımlarını kendi fikri ve sosyolojik gerçekleriyle yaratan Batı ulusları, bağımsızlıkçı eski medeniyetler üzerinde ydlarca kimlik tormülleri gezdirmişlerdir. Araplar da Avrupa ve Osmanlı tarafından çihe kavrulmuş bir topluluk olarak bağımsızlık mücadelesi verirken bu formüllerden yararlanmışlardır. Aslında Arap dünyası, Arap düşünce akımları, Arap tarih yazıcdığı, Arap kültürü, Arap siyaseti dediğimiz müddetçc daima önemli bir engelle karşı karşıyayız (1). Çeşitli Arap ülkelerinin geçmişlerini tanımlamadakı farklı tııtumlarını bir bütün olarak değerlendirmek zorunda kalıyoruz. Bu konularda yazdmış birçok kitap Arap kavramını ün plana çıkardığından tek tek Arap ülkelerinin özgün yapısını, düşünce akımlarını, kültürünü kavramakta zorluk çekiyoruz. Choueiri'nin Arap Tarihçiliği ve Ulus Devleti adlı yapıtı ülkelerin özelliklerini de gözardı etmeyen fakat gene de Araplığı bir bütün olarak ele almaktan kendini tam olarak kurtaramamış bir kitap. Bize bazı önemli tarüıçderi tanıtıyur, tanıtırken de hem Osmanlının etkilerini hem de Osmanlı tarihçiliğinden farklı yanları hatırlatıyor. Genel anlamda Arap uyanışı ve ulusdevlet kavramı arasındaki bağlantıyı irdeliyor; değijik tarihçilerde din, ulus, ulusdevlet, efsanevi uzakgeçmiş, yakın gelecek etkilesiminin yarattığı bazı sorunları su yüzüne çıkarmış oluyor. Ülke mılliyetçiliklerinin kaçındmaz olarak yörüngesine girdiği Arap Birliği ve Arap milliyetçiliğinin değişik ülke tarihçderi üzerinde yarattığı tartışma ortamına da tarafsız bakamıyor. Bu tartışmanın ruhunu yansıtması bakımındanyararlıbirkitap. Choueiri'nin kitabı OsmanlıTürk tarih yazıcdığının ve milliyetçiliğinin gelisimi gözönünde tutularak bize birkaçönemli noktanınaltınıçizdiriyor: 1. Suriyc, Mısır, Fas ve Lübnan'ın ulusal önemlerini kavramaları tarihi algılamalarıyla doğrudan ilişkilidir. Osmanlı reformları bu süreci lıızlandırmıştır. 2. Mısır milliyetçi tarih yazımında tngiliz etkisi çok belirgindir. 3. Birçok başka ülkede olduğu gibi Arap ulus anlayışı çok uzaklarda kalan efsanevi tarih liravunlar devri ile ulusal geleceği birbirine bağlamaya çalışmıştır. Böylece Osmanlı tslamcılığından kurtulma arzusunu da dile getirebilmiştir. 4. Arap milliyetçiliği gcnel anlamda Osmanlı reformları, tngiliz ve Fransızların Ortadoğu politikaları, Filistin olayı gibi elkenlerle şekil değiştirmiş, bazen ülke bazında bazen de Arap birliği şeklinde ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla Arap milliyetçiliği Türk milliyetçiliği ile karşdaştırddığında, çok daha fazla dış politika kaynaklıdır. Choueiri, ilk bölümde söz konusu ülkelerdeki öncii ve A Y F A 1 6 Suriye milliyetçiliöi, Arap milliyetçiliği 1930'larda bu milliyetçiliği yerel bir akım olarak görup eritene kadar bir geliş me gösterememlş. amatör tarihçilerden söz edüiyor. Ikinci bölümde ise üç önemli tarihçi ele alınıyor. Batı eğitimi almış bu profesyonel tarihçilerin aynı Türkiye'de olduğu gibi tarihin bazı dönemlerinden kaçmak, bazı dönemlere ise kuvvetle sarılmak dürtüsü hakim. kaynaklarından aktarma, özgün olmayan fikirler olarak görüyor. Corci Yanni öncü amatörler arasında ele alanın son Suriyeli tarihçi, özgün bir üslubu olan Yanni'nin, tamamen bağımsız bir şekilde Suriye kavramını kullanmaya başlayan ilk tarihçi olduğunu beliniyor. Bu dönemde Memlük, Osmanlı ve Türk tardılerine de önem verümiş. Ancak Yanni'nin de Türklüğü bir rakip alternatif ırk olarak gördüğü ve bu nedenle tarihine çok az yer verdiği yazarın belirttiği başka önemli bir nokta. Suriye milliyetçiliği yüzydın başlarından, Arap mdliyetçdiği 1930'larda bu milliyetçiliği yerel bir akım olarak görüp eritene kadar bir gelişme göstermemiş. Zaten baştan beri en önemli engel sınırların farklı algılanmasıydı. Bazısı Suriye'yi Lübnan ve tngdtere'nin sonradan yarattığı Ürdün krallığı de beraber ele alıyor bazısı ise efsanevi ağırhğı olan bazı coğrafi bölgelere ağırhk vererek diğer kesimlerle pek dgdenmiyordu. Ulusal tarihin öncüleri Suriyeli Yazarın ilk bölümde sözünü ettiği tarihçiler daha çok öncü tarihçiler; üçü de Batının ve Osmanlının etkisinde 19. yüzydın son dönemlerinde ülkelerini coğrafya, eğitim vekültür olarak tanımlamaya çalışan kişiler. Butros el Bustani, Üyas Matar ve Corci Yanni, Suriye bilinclne varmış öncü Hıristiyan tarihçiler. 19. yüzydın ortalarında Osmanlı otoriter rejimi altında yeşermeye başlayan ilk uyamşlar Maruni Butros el Bustani'nin (181983) dde getirdiği bir vatanseverlik düzeyindeydi. Suriye'yi ayrı bir coğrafi birim, özgün tarihi olan ayrı bir ülke olarak ele alıyordu. Bu çerçevede milli benliği oluşturmak için kültürel ve eğitscl kurumlaşmalar da oldu. Butros el Bustani 1860'larda mdli bilinci ve tarihi kuvvetlendirecek bir okul açtı. Oğlu Salim el Bustani de her açıdan babasını izlemiş. Yazdarında Suriye milleti üzerinde etkileri olan diğer medeniyetlerden sözederken Türkleri bu listeye dahd etmediği gibi, Osmanlı Türklerinin ayrı bir dili olmasaydı onların da çoktan Suriye'ye katdmış olacağını ilerisürmüş. Bu dönemdeki gelişmeler aynı Osmanlı'da olduğu gibi pozitif bilimlere hayranldda birldtte yürüyordu. Suriyeli tarihçiler de bUinıin milli bir birliğe yol açtığını ve sağlddı bir gelecek yaratacağına inanıyorlardı. Bu nedenle geçmişlerini dinden arındırmaya çalışıyorlardı. Ayrıca yine aynı dönemde Amerdtan misyonerlerin seçkinler üzerinde önemli bir etkisi oluşmuştu. Bilindiği gibi Robert Kolej de aynıydlarda (18M) kurulmuştur. Yazarın ele aldığı Utinci tarihçi Avrupa'da eğitim görmüş eczacı tlyas Matar. Matar, Suriye Tarihi adlı yapıtını İstanbul'a götürmüş vc zamanın Maarif Nazırı Ahmet Cevdet Paşa'nın onayını da almıştı. Reform döneminde politik olmayan bu kültürel özerkld* hareketini desteklemek amacıyla Osmanldar Matar'ın kitabını bastdar. Politdc bir mesajı olmayan bu kitapta esas olarak, coğrafi bir . birim olarak Suriye'nin tanımlanmasına ağırhk verdiyordu. Choueiri, Matar'ın değerlendirmelerini Fransız Diğer ülkelerde durum Modern tarih okulunun kurucusu olarak değerlendirilen ve dk yarı akademik üslup dendebilecek bir üslupla yazdığı ileri sürülen Corci Zaydan yüzydın başlarında önem kazanmış Suriye'den gelip Mısıra yerleşmiş bir tarihçi. Choueiri, Zaydan'ı Şarkıyatçı araştırma yönteminin öncülerinden biri olarak görüyor. Aynı dönemde Cezayir'de Ulumc Cemiyetinin kurulması, Tunus'ta yeni bir tarih anlayışı ile yapdan çalışmalar Arap ülkelerindeki mdli uyanışın diğer göstergeleri. Birinci Dünya Savaşı'ndan "hemen önceki ydlarda Irak tarihini İslam öncesi ve sonrası olarak ele alan ve tamamen ulusal sınırlar çerçevesinde yazan ancak, bu ulusa tngdiz medeniyetinin getirdiği olumlu şeyleri de söylemeden geçmeyen tarihçi yine Suriye asdlı bir tardıçi: Perc Arıastase el Karmali. Cezayir'de 1920'lerin sonlarında ülkenin İslam öncesi ve sonrası tarihini yazan ve ulusal coğrafyayı belirleyen bir tarih kitabı da Mübarek El'Milli'nin yapıtı. Choueiri tüm bu yazarları, ya Avrupa'dan gelen ddncd kaynaklar üzerine çalışan, ya da dönemin emperyalist gücünün isteği doğrultusunda kendi coğrafi birimlerini tespit etmekle yetinen tarihçder olarak görüyor. "Yanni ve Zaydan'ın etkisinden kurtulamamış bu yazarlar he S CUMHURİYETKİTAPSAy/50
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle