03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Nâzım'ın "Bütün Oyunlan'nın yayımlanması tamamlandı ATİUA BİRKİYE Nâzım Hikmet büyük bir şair olmasının yanı sıra göz ardı edilemeHIKM6T yecek bir oyun yazarıdır da. Oyunlarının, oynanmayacağını bile bile tiyatro alanındaki arayışlarını, sürdürmüş, yıllarca oyun yazmış, böylece oyunlarının sayısı da yirmi ikiye ulaşmıştır. Nâzım'ın oyun yazarlığı kimi çevrelerce eleştırılmiş, onun kendi tiyatrosu için söylediği "Ömrüm boyunca hep tiyatronun etkisi altında kaldım, ama üçüncü derecede bir dram yazarından yükseklere çıkmadım. Ama ne de olsa bu meselede kötümrum. "Can çıkmadan huy çıkmıyor derler" sözleri kirum. Can çıkmadan huy çıkmıyor derler" sözleri kimileri için bu konuda bir "cankurtaran simidi" olmuştur. Her ne kadar kendisi için "üçüncü derecede" bir yazar tanımlamasını yapıyorsa da bunun böyle olmadığını, bunun bir "arayışı" ifade ettiğini biliyoruz. Yıllar önce bir yazısında Ali Taygun, "üçüncü derecede bir dram yazarından daha yükseklere" çıkamamasını, "o konuma çıkartılmadığından, çıkması engellendiğindendir. Ve bunun nederıi yazdığı oyunların niteliklerinde değil doğrudan doğruya Nâzım'ın politik niteliğindedir" diyerek açıkhyordu. ("Sanat Emeği", Mart 1978) Yine aynı yazıda Ali Taygun'un ortaya koyduğu (aşağıdaki) sorular/sorunlar, Nâzım'ın oyun yazarlığını değerlendirmede yol göstermekle birlikte, gelen olumsuz eleştirilere de bir yanıt niteliğindedir: Çoğu sahnelenmedi "Unutulan Adam" dışında Nâzım Hikmet'in hangi oyunu hayatı boyunca serbestçe sergilenebilmijtir Türkiye'de? Kimle ve hangi esaslara göre kıyaslayabiliriz Nâzım Hikmet'i oyun yazarı olarak? Oyunlarının dramatik kurgusunun zayıf olduğunu ileri sürenler, dramatik kurgusu onunkilerden kuvvetli hangi yazarları sayabilirler? Nâzım Hikmet 'piece bien fait' (iyi kurulmuş oyun) yazmaya heves mi etmiştir ki onun oyunlarının bu açıdan eleştirilmesi söz konusu olsun? Nâzım'ın Türk oyun yazarlığına getirdiklerinin kaçta biri diğerlerinin topu tarafından getirilebilmiştir? Nâzım'ın sanat ve edebiyat anlayışı hangi oyun yazarları tarafından paylaşılmıştır ki onlarla kıyaslansın, onlar birinci sınıf olurken o üçüncü sınıfta kalsın." Nâzım Hikmet Türk tiyatrosuna belirli bir "bilimsel görüş" açısından bakmayı getirerek, toplumsal olayların zorunlu ekonomik ve sosyolojik yasalar uyarınca isleyisini, sınıfların varlığını ortaya koymuş, insan ilişkileri ile toplumsal kurumları sınıfsal açıdan değerlendirmiştir. Toplum elestirisini derinleştirerek, özgürlük savaşımını bir yaşam tarzı haline getirmeye çalışmış, sermaye ideolojisinin ve ahlakının yozluğunu sergileyerek, kişileri nasıl kısaca alıp kendine yabancılaştırdığını göstermiş, böyle bir düzenin değişikliğe uğratılması için çağrıda bulunmuştur. Oyunlarında genellikle dramatik gerçekçi bir anlatım tarzını temel almıs olan Nâzım Hikmet, bazı oyunlarında da dışavurumcu, simgeci öğelerle birlikte, siyasal alegori ile masalsı bir anlatıma da başvurmuştur. Nâzım Hikmet hiç kuskusuz oyunlanyla Türk tiyatrosuna önemli katkılarda bulunmuştur. Yine sözü geçen yazıda Ali Taygun bunu şöyle belirtiyordu: "... Iddiamız sudur ki oyun yazımı alanının doğasına ters düjen bütün koşullar, Nâzım Hikmet'in bu oyunlanyla Türk tiyatrosunun gelişmesine en önemli katkılarda bulunmuş bir yazar olmasını engelleyememiştir. Ancak bu katkılar sahnenin nitel olarak değiştirilmesi çapında değil, bu doğrukuda önemli birikimler sağlamak boyutunda gerçekleşmistir." Bir süreden beri Nâzım'ın toplu yapıtlarını yayımlamaya devam eden Adam Yayınları, şiirlerden sonra şimdi de oyunlarını tamamladı. Oyunlar dizisinden çıkan Kafatası ("Ocak Bajında", "Kafatası", "Bir ölü Evi", "Unutulan Adam", "Bu Bir Rüyadır"), Ferhad üe Şirin ("Yolcu", "Ferhad ile Şirin", "Sabahat", "Enayi"), Yusuf İle Menofis ("İnsanlık Ölmedi", "Allah Rahathk Versin", "Eşler Yıkılmca", "Yusuf ile Menofis", "İvan İvanoviç Var mıydı, Yok muydu?") 1958/59 yıllarında yazılan Demokles'in Kıhcı ("İstasyon", "Inek", "Demokles'in Kıhcı", "Tartüf59") ve Kadınlann Isyanı'yla ("Kadınların İsyanı", "Yalancı Tanık", "Kör Padişah", "Her Şeye Rağmen") Nâzım'ın bütün oyunları tamamlanmış oluyor. D Gazeteci DoğanKatırcıoğlu'ndan olaylar ve anılar 'Olur Böyle Vakalar' Gazeteci Doğan Katırcıoğlu'nun "Olur Böyle Vakalar" adlı kitabı bir süre önce yayımlandı. Katırcıoğlu kitabında, 1 Babıali'de yaşadığı ilginç olayları anlatıyor. Uzun yıllar çeşitlî gazetelerde polis ve spor muhabirliği yapan Katırcıoğlu anılarını bir dizi seklinde tasarladığını, bu kitabını diğerlerinin takip edeceğini belirtiyor. Uzun yıllar Babıali'de, bu aada Cumhuriyet Gazetesi'nde de çalıstınız. Şimdi de anılarınızı kaleme aldınız. Kısaca anlatır rnısınız? KATIRCIOĞLU Ben Babıâli'deki en kıdemli sıkıyönetim muhabiriyim. Çünkü ülkemiz her on yılda bir sıkıyönetime sahne oluyor. Gazeteciliğe rahmetli Necmi Erkmen'in kurduğu ve yönettiği Türk Telgraf Ajansı'nda (TürkTe) spor muhabir stajyeri olarak başladım. Beylerbeyi, Vefa, stadlarında günde üç maç izleyerek gazetecilikle pişmeyc başladım. 1956'da Cağaloğlu'nda son Posta Gazetesi'nde, çalışmaya başladım. Orada polis muhabirliği yaptım. En iyisı ben size çalışmadığım gazeteleri sayayım: Tercüman ve Dünya. sanırım bu benim gazeteciİieimi acıklıyor. m^ Hangi servislerde çalıstınız? KATIRCIOĞLU Benim asıl bransım polisadliye muhabirliği oldu, ama 6O'lı yılların ikinci yarısında çıkan Fotospor Dergisi'nde spor muhabirliğıne döndüm. Orada milli binici Nail Gönenli'nın attan düştüğünü fotoğrafladım ve fctoğraf dalında yılın gazetecisi armağanını aldım. Benim on beş tane ödülüm var. Sayfa düzeni Ooflan Kat,rcofllu (Fotoflraf Fikre. YefşKm) d a l l l r d a d l r Gazeteciliğim rahmetli Selim Ragıp Emeç'ın yönetimindeki Son Posta Gazetesi'nde ve Cumhuriyet'te kıvamına geldi. Ben tam gazeteci olarak bu iki ocaktan çok şev öğrendim. "Olur Böyle Vakalar" adını verdığiniz kitabınızda genel olarak neleri anlatıyorsunuz kısaca özetler mi»iniz? KATIRCIOĞLU Orada, gazeteciliğe başladığım 1956 yılından 1960 yılına kadar olan yaşadığım ve bizzat tanık olduğum olayların bir bölümünü öyküler halinde anlattım. Aynı döneme denk gelen diğer bir olayları ise aynı adla ikinci ciltte anlatacağım. Burada ağırlıklı olarak polis ve adliyeye intikal eden siyasi olayları ve perde arkalarını anlatıyorum. Bu olayların bir kısmı o tarihlerde çalıstığım Son Posta Gazetesi'nden yayımlanmıştı. Bir kısmı ise DP iktıdarının icadı olan neşir yasağı kararlanyla, yazılması engellenmiş olayları kapsıyor. Peki Sayın Katırcıoğlu, neydi amacınız bunları yazarken? KATIRCIOĞLU Bir gazeteci kamuoyunun temsilcisidir. Yazdıkları kadar yazmadıklarıyla da sorumludur. O ncdenle ben yaşadıklarımı yazıp sonraki kuşaklara bilgi ve belge olarak bırakmak ıstedim. Kararı tarih verecek. D Denlz Ekln v e f [ k r a h a r i t ü m Nâzım'ın oyunları Kafatası / 241 • / 12.500 TL / CKK Kod No: 002.392 , Fcrhat ile Şirin / 235 s. / 14.500 TL / CKK Kod No: 002 m Yusuf ile Menofis / 312 s / 17.000 TL / CKK Kod No: 002 400 Demokles'in Kıhcı / 295 s. / 20.500 TL / CKK Kod No: C02 40ft Nazım Hikmet SAYFA 1 B Kadınların İsyanı / 246 s. / 17.900 T L / CKK Kod No: 002 411 C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 20
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle