Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Alışık bir yüzle geldi ölüm 1928 yılında Gelibolu'da doğan, 6O'lı yıllarda öyküşiir denilebilecek örneklerle öteki insanların duyarlıklarına açılan İlhan Demiraslan istediği yerde, Trabzon'da 25 kasım 1980'de öldü. Demiraslan'ın asıl mesleği doktorluktu ve alanında yetkin bir uzmandı. ÛNER CİRAVOfiLU airler belleklerimizde şiirleriyle, kitaplarıyla yer edınirler. İlhan Demiraslan'ı düşününce bunun doğruluğuna daha çok inanıyorum. İlk kitapları Incir Ağacı, Eller Ekmeğe Doğru yıllardır ıflarda bilc bulunmuyor. Üaha sonra yazdıkları ise henüz kitaplaşmadı. Aramızdan ayrılalı 10 yıl olmuş. "Unutulan Şairler" başlıklı yazını 1985 yılında yayımlanmıştı. Orada ilhan Demiraslan adını anarak bu değerli ozanımızın kitaplarının basılmasını dilemiştim. Ne yazık ki yayın dünyası bu konuda yeterince duyarlı değil henüz... İlhan Demiraslan'ı 1965 yıllarından tanıyorum. Trabzon Kemik Verem Hastanesi'nde başhekim yardımcısıydı. Alanında yetkin bir uzmandı. Bilimsel çalışmaları tıp dergılerinın sayfalarındadır. Bir şair olarak başarısının yanı sıra engin bir kültürel birikimi vardır. Söyleşilerimiz gecenin sonuna doğru fasıl dinleyerek Rumeli türküleri söyleyerek geliş'rdi. Sofrada çoğunlukla Attilâ Aşut, Ali Faik Cihan, Subutay Hikmet de olurdu. Akşam yemekleri çok sevdiği Liman Lokantası'nda yenirdi. Bu lokantayı Istanbul'dakine benzetırdi. Saıt Faik'in amca kızı seramikçi Melike Abasıyânık'la evliliği yürümemişti, ama İstanbul onun için özlemlerin en dayamlmazıydı. Gene de Karadenız kıyılarında argonotluğa çıkmıştı ıştc 12 F.ylül'ün ertesinde kasım sonu ya da aralık başı arkadasını Raif Özben'den ölüm haberini almıştım. 24 Kasım 1980 geceyarısı ölmüş ve erıesi gün Akçaabat Kimsesizler Mezarlığı'na gömülmüş... Ardından Cumhuriyet Gazetesi, Gösteri ve Varlık dergileri Gündoğdu Sanımer ve Raif Ozben'in yazılarını yayımladılar. O kadar. Yıllar sonra Trabzon Kıyı dergisındekı arkadaşlar Demiraslan'a sahıp çıkarak onu andılar. Demiraslan bu ilgiden çok daha fazlasına layıktı. Bir söyleşimizde Cenıal Süreya şunları belirtmişti: "Yazara, şaıre sağlığında sahip çıkmak gerekir. Ben kendi adıma ilk şıırlerimi yazarken hep İlhan Demiraslan'a özenirdım. Onun gıbi dize kurmak, onun coşkusuna erişmek isterdim." Sanki kendi ölümü üstüne bir siir de yazmıştı Demiraslan: "Çok alışık bir yüzle gelir ölüm / çok"alışık bir yüzle yakın çekim / örneğin seksenli yıllarda / örneğin bir eylül ya da bir ekim" Evet, eylül ve ekım ayları geçmiş kasım sonu geldığinde kalp çarpıntıları hızlanarak 24 kasım geeeyarısı onu yaşamdan çekip almıstı. Şimdi geride kendi daktilosundan çıkmış ve 1966 sonrasında yazdığı şiirlerden yapılmış bir seçme kaldı. Tümü 7rabzonGörcle şıırlerı... Acının Uçları adını verdiği bu yayıma hazır şiir kitabının bir örneği bende. Sayfaları karıstırdıkça anılara dalıyor, 10 yıllık özlemin acısım duyumsuyorum, Ibrahim Dizman'ın Kıyıdaki (Kasım 1990) yazısını okuyarak... Rahat uyu Trabzon'daki son argonot... D Dönüşsüz yolculuğun 10. yılında şair İlhan Demiraslan Beyoğlu'nun kentsel yapısı Prof. Dr. Vedia Dökmeci ve Doç. Dr. Hale Çıracı'nın bu çalışması İTÜ Uygar Araştırma Merkezi'nin katkıları ile gerçekleştirilmişıir. Çalışmanın amacı, Beyoğlu'nun mekânsal değişime henüz uğramadan tarihi gelişimini ve buna bağlı olarak da kentsel yapısını incelemek ve bu konudaki bilgilerı de daha sonraki kuşaklara aktarmaktır. Beyoğlu, Bizans döneminde, Gal.ua semtinin surlar dışında kalan tüm çevresi, bağ, bahçe ve korularla kaplı bir gezınti ve av alanı idi. İstanbul yakasında oturan Bizanslılar, Beyoğlu'na "Karşı Yaka" anlamına gelen "Pera" adını vermışjerdir. Bir söylentiye göre son Trabzon Imparatoru David Comnenus, Fatih'in buyruğuyla İstanbul'a getirilmiş ve TüneFde, sol tarafta, eskı Rus konsolosluğunun bulunduğu bir köjke Beyoğlu'ndaki Mısırlı apartmanının cephe çızırrn yerleştirİlmişti. Bu nedenle de bu semte Osmanlılar "Beyoğlu" adını vermişlerdir. Başka bir söylentiye göre ise burada bulunan I.uigi Gritti'nin konağı nedenıyle "Beyoğlu" bu adı almıştır. Luigi Gritti, jstanbul'dakı Venedik Elçisi Prens Andrea Gritti'nin İstanbul'da doğmuş olan oğluydu ve Luigı, Kanuni dönemınin önemli diplomatlarından biri olmuştu. 'ianımer'ın açıklamasına göre ise yabancı soylulara da İstanbul dilinde "Beyzâde" denıldiği için elçilik mensuplarının gidip geldikleri yeni yerleşmenin ana eksenine "Bey Yolu" denmiştir. Beyoğlu'nun gelismesinde en önemli etken, yabancı ülke elçiliklerının burada yerleşmesidir. i L H A D E M İ R A S L A N Ş İ İ R Ö D Ü L Ü Trabzon'da yayımlanan Kıvı dergisi şair İlhan Demiraslan'ın ölümünün 10. yılında 'tlhan Demiraslan Şiir Ödülü" düzenledi. Gündoğdu Sanımer, Subutay Hikmet, Ahmet Öz^r, Mehmet Yaşar Bilen, İsmet Zeki Eyüboğlu, Ömer Kayaoğlu ve Rasim Şimşek'ten oluşan seçicı kurul, ödüle İsveç'te yaşamını sürdüren Özkan Mert'i değer buldu. Dost ozanlara setam ederim St Antoıne Kılısesı cephe çızımı Yok ozanlardı geceleri gelen Anımsar dururdum anılanmda Gelccekle kesildi ilişiğim Bundan sonra yokum aralarında Bir sarmaşıktır ölüm çöreklenmiş Yıkık bir yalının duvarlarında Bütün anıları kapadım artık Ne bu günde var umut ne yarında İthan Demiraslan Beyoğlu, Osmanlı uygarlığının Batı'ya açılan bir penceresi gibidir ve Avrupa kültürünün İstanbul'a benimsetilmesinde çok önemli bir rol oynamıştır. Yoğun Batı etkisi nedeniyle buradan başlayan Beyoğlu'nun kentsel yenilenmesi, Osmanlı kent tarihinin çok önemli bir dönüm ve çağdaşlaşma odak noktası olmuştur. Beyoğlu'nun tarihçesini 15. yüzyıldan başlayarak günümüze kadar inceleyen bu kitabın arka kapak cebinde Beyoğlu yapılarının 1/200 ölçeğinde cephe çizimleri yer almaİuadır. Kitabı, konu ile ilgili olanların dikkatıne sunarız Feryal Irez Prof. Dr. Vedia Dökmeci Doç. Dr. Hale Çıracı "Tarihsel Gelijim Sürecindc Beyoğlu / Türkiye Turıng Otomobi! Kurumu Yaymları 1 Yayını, İsıanbul, 1990 / 77. İlhan Demmtslan'ın bu jiın hıçbır yerde yayımlanmamiftır. (Alı laık Cıhan ozel arşıvmden) S A Y F A * 4 « CUMHURİYET KİTAP SAYI 44 H * V