18 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Gerçekliğin yeniden sunumu Fotoğraf ve Gerçeklik / Dr. İhsan Derman / Eskişehir Anadolu Üniversitesi, Açıköğretim Fakültesi Yayınları / 1989, 138 s. NEZİH ERDOĞAN* ürkıye'de, akademik çevrelerle, yayırı hayatı arasındaki ili^kîlerin yoğun ve canlı bir görün(ü sunduğunu ileri sürmek güçtür. Her şeyden önce akadcmik ürünlenn, genış ukuyucu kitlesine ulaşma olanaklan çok cılızdır; üniversite yayınları, genellikle tamtımsız, düşük kaliteli ve renksiz, çekıcilıkten yoksun, kısıtlı sayıdaki baskılarıyla, kendı dünyalarının sınırlarını zorlayanıamaktadır. F.debıyat, felsete vc dılbılım alanlarında bu sorun görece çözülmüş sayılabilir; özel yayınevleri, uzunca bir süredir, bu alanlarda ç»lışan bilim adamlarımızın yapıtlarına ılgı duynıaktadır. Ancak totoğraf gibi marjinal konularda, kesin bir kopukluğun yaşandığı gerçek. Dergilerde, fotoğraf sanatına ılışkın görüşlere şöyle bir göz gezdıren okur, ne demek istedığımizın ayırdına varacaktır: Bir aralar, kullanılan terimlerın köhneliği bir yana, mümkün olan anlayışlardan yalnızc.ı birini dayatma tavrı iyicc belirginleşmışti. Bunda, totoğrafın kendi özgül konumunun da payı olduğunu teslim etmek gerek. Fotoğrafın ışlevsd bir yanı var ki, bu da onu edebiyatta çoktan aşılmış bir gerçcklik anlaşıyının merkezıne oturtuyor vc sorunu daha da karmaşıklaştmyor. Fotoğrat görüntüsünün, tanıdık nesneler evrenıne kesınlıkle "doğrudan" bir gönderme yapııu /orunlulugu öngörülüyor. Bir haber fotoğrafında ya da bir vesıkalıkta karsılaştığımız ınsan görüntüsünün, gerçekten var olan birine ait olduğu görüşü, fotoğrafın, bizi saran tizıksel gerçekliğe vazgeçilmez bağımlılığını, dolayısıyla, ıstcr ıstemez, fızıksel gerçekliğin bizzat kendisini "yansıtına" ya da ba^ka bir deyışle "voğaltma" cdimini vurguluyor. Barthes bile fotoğrat'ın kodsu/ bir mesaj olduğunu savunmuştu. Fotoğrat, örneğin edebi bir metinden köklü farklarla ayrılıyordu: Bir öyküde gcçen "köpek" sözcüğünü anlamak ıgn sözcüğü meydana gctiren harfleri bilmek, onları bağdaştırmak ve ortaya çıkan sesin göndermede bulunduğu zihinsel imgeyi, yani "köpek"i canlandırmak, kısacası, bir kod a^ma i^leminde bulunmak gerekir. Oysa fotoğrafta aı'iljcak bir kod yoktur; görüntü bizi doğrudan "aslına" götürür. İhsan Derman'ın doktora tezi olarak hazırladığı, Fotoğraf ve Gerçeklik baslıklı çalışması, buraya kadar anlatmaya çalı^tığımı/ sorun cerçevesinde düğünılenen konuları, ele^tırel bir bakı^la ele alıyor. Sorunun betimlenmesı ve ilgili kavramların incelenme bıcınıı, okuyucuyu, konuya ılı^kın bilgisinı yeniden gözden gecirmek zorunda bırakıyor. Bunun nedeni, yakından tanındığı sanılan gerçeklik, kod, fotoğrafik yeniden üretim gibi kavramların alışılnıış tanımlarının, serınkanlı ve kavratıcı bir üslupla altüst edilmesi. İhsan Derman, nasıl "insan bilinci gerçeklıkten bağımsız var olmazsa, gerv'ekliğin de insan bilincinden ba ğımsız var olamayacağım" örneklerle acıklayarak gerçekliğin kurgusal yanına dikkat çekiyor. Gerçeklik, gerçekliğin Jİgılanmasım belirleyen koşullar, algılama ve S A Y F A 2 e ı~ ' A, Anadolu Üniversitesi öğretim üyesi îhsan Derman ın yapıtı: Fotoğrafve Gerçeklik T İhsan Derman kıtabında. bir fotoğratın okunması"nın da öğrenılmesı gereken bir sureç olduğunu belirtıyor algılayanın deneyımlerı arasında karmaşık bir ılışkıler ağı örülmüstür ve algı, "kendiliğinden değil, fakat ba^arılan bir eylemdir." Bu noktadan hareketle, ne kadar kendığılınden görünürse görünsün, bir fotoğrafın "okunması" da öğrenilmesi gereken bir süreçtir ve fotoğraftakı kişinin "tanınması", başka bir deyişle fotoğrafik görüntünün, fızıksel gerçeklıkte kıme göndermede bulunduğunun anlajılabilmesi, belli kodların açımlanabilmesini gerektirir (Eco, bunlara tanıma kodları diyor). Barthes'ın yanılgısı, alımlayıcının kod açma işlemini, gerçekte böyle bir sürecin olmadığı yanılsamasını yaratacak kadar hızlı, karmaşık ve örtülü yürüttüğünü görememekti. Negre yerlisi bir kadının, kendisine gösterılen fotoğrafta oğlunu tanıyamaması, Batıdakinden çok farklı bir görsel kültüre sahip olması, başka bir kodlama sıstemıne göre çcvresını algılamasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle fotoğraf, gerçekliğin bir yeniden üretim (reprodüksiyon) değil, ama bir yeniden sunumudur (reprcsentation). Bununla birlikte, sorun genellıkle bu kadar basit değıldır; Nıkaragua'da, aralarında yüzlerce metre olan bir çocuk ıle tankın teleobjektifle çekilen fotoğrafı, gazete okuyucusunun karşısına bambaşka bir görüntü getırecektır. ükuyucunun, bir çocuğu ezmek üzere olan tank fotoğrafında, ob)ektiflerın mekânı çarpıtma özelliklerini de açımlayabilmesi önem kazanmaktadır. Ancak fotoğrafın her şeye rağmen yalan söyleyemediği bir yer vardır; görüntüyü oluşturan, filmin duyarkatına düşen, nihayet bir nesnenin izidir. "Kardaki ayak izleri gibi (...) fotoğrafik görüntünün meydana gelmesi için de duyarlı malzeme üzerine ışık yansıtacak bir gerçekliğin var olması gerekir." Zaten sorun, fotoğrafın ger çeklikle fiziksel bir bağı olup olmadığı değil, bu bağın, fotoğrafın sunduğu gerçeklikle ilintisinde aranmalıdır. Söz konusu izin fotoğrafik görüntüye dönüşme süreci, yüzeysel açıkiamaları dışlayacak kadar karmaşık çünkü. Çalışmanın izlediği yöntem, etraflı bir araştırmayı zorunlu kılmış. Soruna ilişkin kavramların işlendiği bölümde, gerçekliğin bireysel ve toplumsal boyutlarında tartışılmasından sonra, algı, görsel algı ve yeniden sunum kavramlarına geçilmiş. Burada, bizi fotoğraf için hazırlayan kuramsal bir zemin görüyoruz. Vilem F'lusser, Victor Burgin, Susan Sontag, John Berger ve Barthes gibi fotoğrat üzerine yazan yazarlarla birlikte Gombrich, Nelson Goodman, Collingwood gibi algı üzerindeduran estetikçilerin görüşleri de değerlendirilmış. Bu zemine, gerçekliğin bir yeniden, sunumu olarak fotoğraf, teknik ayrıntıları da içeren üretim ve algılama süreçleriylc birlikte oturtuluyor; görüntü ve teknik görüntü arasındaki ayrım, bir aygıt (apparatus) olarak fotoğraf makinesı, teknik yapı ve anlamlama, zaman ve mekân, üretim teknikleri, totoğrafın yüzeyi ve nesnesi, hareket, bölümün başlıca konuları. Çalışma, bir fotoğraf felsefesi sorununu kavrayış bicimiyle ae dikkat çekiyor; zengin örnekler, önermeleri desteklemenin yanı sıra anlamayı da kolaylaştıran bir işlev görüyor. Yazarın da bir fotoğraf sanatçısı oluşunun yararları belirgin biçimde gözleniyor; teknik konulara olan hâkimiyet ve deneyim, fenomenolojik bir yaklaşımın dışarıdan gelenlere hazırladığı tuzakları savuşturmuş görünüyor. D , *Nezib Erdoğan, Anadolu Ümvenıtesı öğretim üyaidir. CUMHURİYET ?, fc » ıU', KİTAP t: SAYI 44 Ji'i."'HMl "* A T i X
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle