Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 TartışmaEditöre Mektup CBT 1481/ 7 Ağustos 2015 Türkiye ileri teknoloji üretiminde sıçrama yapma eşiğine geliyor Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda sanayileşmeye bir sabun, bir güherçile ve birkaç yabancı ortaklı tekstil fabrikası ile başladı. İlk 50 yılda ülkenin ihtiyaç duyduğu ürünleri ülkede üretmek için bir karma ekonomi modeli Kamu İktisadi Teşekkülleriyle (KİT) sanayileşme yolu seçti. Fakat ne sermaye birikimi vardı, ne de yetişmiş insan gücü. İhracatını da pamuk, fındık, tütün gibi tarım ürünleri ile maden ihracı oluşturuyordu. Mehmet Doğan dogan@hacettepe.edu.tr 1 974 Kıbrıs Harekatı sonrası ABD ve Batı ambargoları, Johnson mektubu onurumuza dokundu. Bu ambargolara döviz yokluğu da eklenince özellikle askeri ve acil sağlık malzemelerin bile ithali yapılamaz oldu. Bazı alanlarda araştırma ve dışarıdan alınamayan ithal ikamesine dayalı bir yerli üretim geliştirilmeye başladı. Bu yıllarda benim de kimyasal madde üretim birimi başkanı olarak katıldığım Hacettepe Üniversitesi Teknoloji Uygulama Merkezi, ithalatı yapılamayan birçok ürünü yerli imkânlarla üretti. Bu yıllarda otomatik röntgen banyo makineleri için yoğunlaştırılmış banyo çözeltisi ürettim. Bir grup arkadaş hemodiyaliz çözeltisi, başka bir grup yangın söndürme köpükleri, gemi WC temizleme çözeltileri, kara yolu boyaları, radar korumalı uçak boyaları, uçak buzlanma önleme çözeltisi, ultrasonografi çekimlerinde kullanılan ojeller gibi kimyasallar Hacettepe Teknoloji ve Araştırma Merkezinde ürettik. Bu ambargo sonrası yerli keşif ve tarımsal ilaçlama uçakları üretimi, yerli çıkarma gemisi üretimi, tank yenileme ve tamir üniteleri ve basit askeri ihtiyaçları karşılayacak ithal ikameli üretimleri gibi savunma sanayisine yönelik üretimler de arttı. Ülkemiz teknoloji gelişiminde de epey yol aldı, sağlıklı bilime dayalı ileri teknoloji ürünleri üretimi de artmaya başladı. yılında Dünya Bankasıyla yapılan özel bir antlaşma ile kurulan TTGV (Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı çalışmalarının da büyük katkısı oldu. Ancak tüm dünyadaki başarı öykülerinde (Almanya, Japonya, G. Kore, Tayvan ve Çin örneklerinde görüleceği gibi) günümüzde teknoloji ileri düzeyde araştırma ve bilgi birikimine, özellikle fizik, kimya ve biyoloji gibi temel bilim dallarındaki araştırmalara dayanmaktadır. SIRA TEKNOLOJİ ÜRETİMİNDE Mİ ISIWOS verilerine göre ülkemiz adresli yayın sayıları 19451970 arası 65, 19451985 arası 4951 yayın yer alırken, 20012010 arası 193.905 yayın, daha çarpıcı olan ise sadece 2013 yılında 36.050 yayın yer aldı. 1990 özellikle 2000 yılı sonrası ülkemizde de bilimsel araştırma ve yayın sayısı çok hızla artırmış olup, artık sıra teknoloji üretimine geldi. Gelecek 10 yılda ise ticarileşen yerli teknoloji üretim merkezleri artacaktır. Halen birçok üniversitemiz bünyesinde devlet desteği ile çoğalan, özellikle Bilkent, İTÜ, ODTÜ, Hacettepe, Erciyes ve Akdeniz teknokentlerinde ve teknoloji geliştirme merkezlerinde sağlık, alet ve malzemeleri tıbbi ilaç, aşı ve kök hücre araştırma hatta üretimleri yapılıp ticarileşmeye başladı. Savunma Sanayi Teşkilatı İnsansız uzay keşif araçları, ortaklaşa da olsa uçak ve helikopter, uydu, savunma sistemlerinin ülkede üretimini desteklemektedir. TÜBİTAK Santez ve Sanayi geliştirme destek programları, başta OSTİM, Eskişehir gibi organize sanayi kuruluşları, ülkede faaliyet gösteren cep telefonu şirketleri, bazı büyük firmalar ülkede araştırma merkezleri kurmaya ve üretime yönelik etkinliklere başladı. Bazı üniversiteler devlet destekli (Mesela Bilkent Üniversitesi) ulusal nitelikte UNAM (ulusal nanoteknoloji araştırma merkezi) ve UNATAM gibi iki nanoteknoloji araştırma merkezi kurdu. Bu iki merkez yüksek bilimsel düzeyli çoğu ABD’de eğitimlerini yapmış son derece başarılı bilimsel kadrolarıyla ticarileşme potansiyeli büyük çok kıymetli ürünleri üretmeye başladı veya üretim aşamasına çok yaklaştı. Türkiye’nin ilk “spinoff” yüksek teknoloji şirketi olarak kurulan ABMikro Nano şirketinde Prof. Özbay ve araştırma grubunun geliştirdiği GaN (galyum nitrür) temelli nanoelektronik entegre devrelerin seri üretimi yapılacak. ASELSAN ve Bilkent tarafından eşit sermaye ile kurulan bu şirket aynı zamanda Türkiye’nin ilk ticari “chip” fabrikası olarak daha önce Türkiye’nin ithal ettiği yüksek teknoloji ürünlerini üretip bunları yurtdışına ihraç edecek. 2. Başarı örneği temel bilim çalışmaları teknoloji üretimi artışına da kaynak olan bir kimyacı. Öğrenimini ve doktorasını Almanya da yaptıktan sonra 1985 yılında önce İnönü, sonra Akdeniz Üniversitesine geçerek araştırmalarını teknokentte 2008’de kurduğu “Nanoen”de sürdürerek, anorganik ve organik kimyadaki araştırmalarını teknoloji üretimine aktaran Prof. Dr. Ertuğrul Arpaç örneğidir. Arpaç yüzey kaplamadan enerji alanına kadar geniş yelpazede 50 kadar patenti ile üretim yaparak Almanya’ya ürün ihraç ediyor. Antibakteriyel spreylerden metal, kağıt, seramik, karton ve plastik gibi maddeleri nanoteknolojik kaplayarak ürün değerini artırmaktadır. Sayın Arpaç ürettiği ürünlerin geliriyle bilimsel araştırmaları destekleyecek kapasiteye ulaşmıştır. Yine Almanya’da lisans ve doktora eğitimini tamamlayarak Hacettepe Ü. Eğitim Fakültesinde öğretim üyeliğinden erken emekli olarak bir Alman firmasıyla kıymetli organik maddeleri üreten ve ihraç eden Prof. S. Patır da araştırmalarını teknolojik üretime aktaran örnektir. 3. Başarı örneği ise halen ODTÜ Fizik bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Oral ODTÜ Teknokentindeki firmasında on yıldır tanesi 100150 bin USD olan AFMTEM (Atomik kuvvet ve tünelleme elektron mikroskopları) gibi prob mikroskopları üreterek İngiltere ve Japonya gibi ileri sanayi ülkelerine satıyor. 4. Başarı örneği yine ODTÜ Teknokentinde Moleküler Biyolog Prof. H.Avni Oktem “nanobiz” biyoteknoloji nanoteknoloji firmasında geliştirdiği ileri teknoloji urunlerini (15 kadar) ticarileşme noktasına getirdi, bir savunma sanayi firmasiyla ortaklasa DNAchip üretecek. TEKNO KENTLERDE ÜRETİM ARTIYOR Teknokentlerde başlangıçta daha çok yazılım firmaları kurulurken bugün Bilkent UNAM ve Nanoteknoloji enstitüsü başta olmak üzere İTÜ, Hacettepe, ODTÜ teknokentlerinde tıbbı alet, akciğer aletleri kök hücre ve suni organ, suni deri ve suni kemik, ilaçlı kalp steni ve pilleri, fotovoltaik panel üreterek satan firmalar da çoğaldı. Fiber optik kablo, sentetik doku kendi kendini temizleyen boyalar, kumaşlar, aşılar, özellikli teknolojik ilaçlar, vakum pompaları, kromatografi, spektrometre, etüv, fırın gibi aletler üretilmeye başladı. Sermaye desteğiyle bu tür ileri teknoloji üretimi daha da artırarak bir sıçrama yapabilir. Birçok üniversite bünyesindeki ARGE merkezlerine ek ülke çapında da Standart hazırlama –kalibrasyon metroloji merkezi BUTAL benzeri test ve analiz hizmeti veren merkezi test ve analiz laboratuarları özel firmaların da teknoloji üretimlerine destek olabilmektedir. Özellikle çağın teknoloji olarak görülen, daha akıllıca ve çevre dostu olan nanoteknoloji, uzay ve biyoteknoloji sayesinde ülkeler daha kısa sürede yüksek refaha ulaşabileceklerdir. 19.Yüzyıldaki vahşi kapitalist sistemle sanayileşme, kölelik, pazar BAZI KİMYASALLAR YERLİ ÜRETİLİR OLDU 1980 sonrası artan üniversitelerde devlet desteği ve üniversitesanayi işbirliği ile başlayan üretim çabalarından fazla verim alınamadı. Araba montaj sanayi kurulunca, taşıt yedek parça ve parça üretimi arttı. Bugün otomotiv üretimi yabancı marka da olsa ülkemiz dünya taşıt üretiminde 10. sıraya yükseldi ve en büyük ihraç kalemi oldu. Buzdolabı, beyaz eşya ve mobilya, tekstil derken yabancı teknolojisi ile üretim arttı ve ihracatımızda sanayi ürünü payı %20 den %90 a ulaştı. Ülkemiz geç de olsa montaj sanayi ile sanayileşmeyi başardı. Bugün kamyon otobüs, binek ve ticari araçlar, traktörler, tarım ve iş makineleri, vinçler, hidrolik ve pnomatik makineler, presler ülkemizde üretilmektedir. Bu sektörlerde 310 firma ürettikleri makinelerin bir kısmını da ihraç etmektedir. Yalnız yerli bilgi ve ileri teknoloji üretimi kurulmayınca ihracatımızda ileri teknoloji ürünleri payı %1,8’de kaldı. Türkiye’nin sanayileşmesinde 1991 YÜKSEK TEKNOLOJİ ÜRETİMİ BAŞLADI 1 Bilkent Üniversitesi NANOTAM Direktörü Prof. Dr. Ekmel Özbay’ın uzun yıllardır yaptığı bilimsel çalışmalar 2014 yılında ticarileşme noktasına geldi. 30 Milyon dolarlık bir yatırım ile